Yargitay'dan Murisinden Mahkeme Karari Ile Borcu Kalanlari Sevindirecek Karar

Yargitay 12. Hukuk Dairesi, ’murisin ilâma baglanmis borcu için takip yapilirsa daha önce mirasin reddi karari almis kisi takibin iptalini süresiz sikayet olarak ileri sürebilir’ dedi.

Yargitay 12. Hukuk Dairesi, murisinden mahkeme karari ile borcu kalanlari sevindirecek önemli bir karara imza atti. Içtihat Bülteni’nden edinilen bilgiye göre, alacakli tarafindan borçlu mirasçilar hakkinda ilamli icra takibi baslatildigi, sikayetçi borçlularin takibin kesinlesmesinden önce aldiklari mirasin reddi ilamini ibraz ederek takibin iptali ve hacizlerin kaldirilmasini talep ettikleri, ilk derece mahkemesince davanin süre asimindan reddine karar verildigi, sikayetçilerin istinaf basvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; "Sikayetçilerden Salime B.’nin istinaf basvurusunun kabulüne, diger sikayetçilerin istinaf basvurularinin ayri ayri reddine, ilk derece mahkemesi kararinin kaldirilmasina, sikayetçilerden Emire Ü., Faruk B., Emel E. ve Mehmet Salih B. yönünden sikayetin (davanin) süre asimi nedeniyle reddine Salime B. yönünden sikayetin kabulüne ve IIK’nin 33/1 maddesi geregince icranin geri birakilmasina, Salime B. aleyhine yapilan hacizlerin kaldirilmasina" karar verildigi, borçlular vekilinin Salime B. disindaki müvekkilleri yönünden temyiz basvurusunda” bulundu.

Yargitay 12. Hukuk Dairesi diger mirasçilari da hakli buldu

Dosyayi temyiz incelemesinde ele alan Yargitay 12. Hukuk Dairesi, bozma ilâminda su ifadelere yer verdi:

“Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 E.-2014/929 K. sayili olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat degisikligine gidilen karari ile; mirasin reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadigina iliskin iddianin, borca itiraz oldugu ve ödeme emrinin tebligi üzerine takibin sekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapilmasi gerektigi kabul edilmis ise de, bu ilke, mirasin reddine iliskin mahkeme kararinin, icra takibinin kesinlesmesinden önceki bir tarihte alindigi hallerde uygulanmaktadir.

Somut olayda, takip türü ilamli icra takibi olup, murisin 03/07/2013 tarihinde vefat ettigi, 25/11/2013 tarihinde mirasin reddine karar verildigi, borçlular hakkindaki icra takibinin 14/01/2020 tarihinde baslatildigi, borçlulara icra emrinin 23.01.2020, 24.01.2020, 03.02.2020 tarihlerinde teblig edildigi, 27.02.2020 tarihinde is bu davada borçlularin mirasi reddettiklerini ileri sürerek takibin iptalini ve hacizlerin kaldirilmasini talep ettikleri anlasilmaktadir.

Icra hukuku ilâmli icrayi da bünyesinde bulundurmaktadir. Ilâmli icrada itiraz ’itfa’, ’imhal’, ’zaman asimi’ ile sinirli olup, yasada bir baska nedenle ilâmli takibe itiraz edilebilecegine iliskin düzenleme bulunmamaktadir.

Murisin ilâma baglanmis bir borcu için takip yapildiginda daha önce mirasin reddi karari almis kisi, kendisine karsi yapilan takip islemlerinin iptalini ancak sikâyet yolu ile ileri sürebilir. Borçlularin bu husustaki basvurusu sikayet niteliginde olup IIK’nin 16/2. maddesi uyarinca süresiz olarak ileri sürülebilir. Mirasin reddi ilâmi ile hakkindaki takip islemlerinin iptalini isteyen sahsin basvurusu borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceginden ve IIK’nin 16/2 maddesi geregi süreyle sinirlandirilamayacagindan, ilamli icra takibinde mirasçilarin mirasin reddi nedeniyle takibin iptali talebi süresiz sikayet olarak degerlendirilmelidir.

O halde, sikayetçilerin mirasin reddi nedeniyle takibin iptali ve haczin kaldirilmasi talepleri süresiz sikayet olarak degerlendirilerek, isin esasina girilip, deliller degerlendirilmek suretiyle olusacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazili sekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge adliye mahkemesi kararinin bozulmasi gerekmistir.”
Kaynak: İHA