87 yıl sonra Ayasofya Camii’nde Ramazan Bayramı coşkusu

İstanbul’un fethinin simgesi olan Ayasofya Camii’nde 87 yıl sonra ilk defa Ramazan Bayramı namazını kılmak isteyenler hem caminin içini hem de çevresini doldurdu.Koronavirüs tedbirleri nedeniyle bayram namazı sosyal mesafe ve maske kuralına uyularak kılındı.

87 yıl sonra Ayasofya Camii’nde Ramazan Bayramı coşkusu
87 yıl sonra Ayasofya Camii’nde Ramazan Bayramı coşkusu
İstanbul'un fethinin simgesi olan Ayasofya Camii'nde 87 yıl sonra ilk Ramazan Bayramı namazı koronavirüs kurallarına uyularak kılındı. 24 Temmuz 2020 tarihinde yeniden ibadete açılan Ayasofya Camii'nde ilk Ramazan Bayramı namazını kılmak isteyen vatandaşlar camiye akın etti. Koronavirüs salgını nedeniyle bayram namazı sosyal mesafe ve maske kuralına uyularak kılındı.

ŞENTOP VE ERBAŞ AYASOFYA'DA
Yıllar sonra Ayasofya Camii'nde Ramazan Bayramı kılmak isteyenlerin akın etmesi sonucunda hem caminin içi hem de çevresi tamamen doldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da binlerce vatandaşla birlikte Ramazan Bayramı namazını Ayasofya Camii'nde kıldı.

RAMAZAN BAYRAMI HUTBESİNİN KONUSU NEDİR?
Ramazan Bayramı yarın yani 13 Mayıs Perşembe günü başlıyor ve 15 Mayıs Cumartesi günü sona erecek. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bayram hutbesi resmi internet sitesi üzerinden yayımlandı. Bayram namazı yarın maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyularak camilerde kılınabilecek. İşte Ramazan Bayramı hutbesinin konusu...

RAMAZAN BAYRAMI HUTBESİ

Muhterem Müslümanlar!

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da salgın hastalığın gölgesinde buruk bir bayram sevinci yaşıyoruz. Ancak bu bayram sabahında ulu mabetlerin altında buluştuk elhamdülillah. Rabbimizden dileğimiz odur ki tedbirlere riayet ederek geçireceğimiz bu bayram, coşkulu bayramlarımızın müjdecisi olsun. O'nun nusret ve inayet kapılarının ardına kadar açılmasına vesile olsun. 'Şüphesiz zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.'[1] ayet-i kerimesi, Müslümanlar ve tüm insanlık için tecelli etsin.

AZİZ MÜMİNLER!

Bayramlar, yıkılan gönülleri tamir etme, ülfet, ünsiyet ve muhabbet köprüleri kurma günleridir. Öyleyse, hastalığın yayılmasına sebep olmamak ve kul hakkına girmemek için bu bayram da ziyaretlerimizi erteleyelim. Ancak iletişim imkânlarımızı kullanarak ana babamızla, dost, akraba ve komşularımızla bayramlaşıp hallerini ve hatırlarını soralım. Bir arada olamasak da manen yanlarında olduğumuzu hissettirelim. Bayram günlerini küskünlükleri ve dargınlıkları sonlandırmak için fırsat bilelim. Ramazan-ı şerifte kazandığımız güzel alışkanlıklarımızı kaybetmemeye özen gösterelim.

KIYMETLİ MÜSLÜMANLAR!

Bu bayram, mahzunuz; çünkü ismiyle mukaddes, çevresiyle mübarek kılınmış Kudüs yaralıdır. Mescid-i Aksâ'ya ve Filistinli kardeşlerimize karşı azgın ve zorba bir topluluğun barbarca saldırılarına şahit oluyoruz. Bu bayram hüzünlüyüz; zira hukuku, ahlakı, kutsal değerleri hiçe sayan işgalciler, Kudüs'ün kutsiyetini ve insanlık için değerini ihlal etmektedir.

Çocuk, yaşlı, kadın demeden masum canları şehit etmekte, Müslümanların Kudüs'e giriş ve çıkışlarını, Mescid-i Aksâ'da ibadet etme hürriyetlerini engellemektedir. Hâlbuki Rabbimizin buyruğu son derece açıktır: 'Allah'ın mescitlerinde O'nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olması için çalışandan daha zalim kim olabilir? Aslında bunların oralara ancak korka korka girmeleri gerekir. Böyleleri için dünyada zillet, ahirette ise büyük azap vardır.'

DEĞERLİ MÜMİNLER!

İnsanlığın en köklü mirasına şahitlik eden Kudüs, bir İslam yurdudur. İslam'ın ilk kıblesi olan Mescid-i Aksâ, Müslümanlara aittir. Kudüs meselesi, sadece Filistinlilerin değil bütün Müslümanların ortak meselesidir. Dün olduğu gibi bugün de desteğimiz ve duamız, Filistinli kardeşlerimizin yanındadır.

Yüce Rabbim, bu bayram sabahının hürmetine bütün mazlumlara, evlerinden ve yurtlarından çıkarılmış mağdurlara kurtuluş nasip eylesin. Ümmet bilincimizi ve iman kardeşliğimizi pekiştirmeyi bizlere lütfeylesin. Kudüs, Mescid-i Aksâ ve işgal altındaki bütün İslam beldelerinin özgürce kutlayacağı gerçek bayramlara bizleri kavuştursun. Bayramımız mübarek olsun.

Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in şu hadis-i şerifiyle bitiriyorum: 'Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir beden gibidir.'