Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Darbe Girişimi Davasının Görülmesine Devam Edildi
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor'un da bulunduğu 521 sanıklı davanın görülmesine tanık beyanlarının alınmasıyla devam edildi.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsünde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri altında yapılan duruşmada, sanıklar ve tarafların avukatları hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Salih G, darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığında görev yaptığını söyledi.
TRT'nin işgal edildiği bilgisini televizyondan öğrendikten yarım saat sonra aynı şubede görev yaptığı arkadaşlarıyla bölgeye gittiklerini belirten Salih G, oradaki askerlere bunun kanunsuz bir eylem olduğunu, kanunsuz emirleri yerine getirmemelerini söylediklerini aktardı.
Nizamiyenin önünde askerlerin sıraya girdiğini, başlarındaki yarbay ve albay rütbeli kişiler tarafından yönlendirildiklerini ifade eden Salih G, "Engin Dinç müdürümle birlikte sürekli polis aracından 'Yaptığınız eylem kanunsuzdur. Bu yurt dışından komuta edilen bir eylemdir. Türk askeri Türk milletine sıkmaz.' şeklinde anons yaptık." diye konuştu.
Başlarındaki albay Tanju Poshor'un emriyle sıraya giren askerlerin ateş açmaya başladığını anlatan Salih G, 30 yaşlarında bir vatandaşın vurulduğunu, bu olaydan sonra oradaki vatandaşların geri çekilmek yerine daha çok nizamiyeye doğru gittiklerini gördüğünü dile getirdi.
Oradaki polis aracından sürekli anons yaptıklarını belirten Salih G, şöyle dedi:
"Anonslardan yarım saat sonra Tanju Poshor'un yanına gittik. Poshor, 'Yaklaşmayın sizi vururum.' dedi. 'Sizin yaptığınız kanuna aykırı eylemdir.' diyince bizi tehdit etti. Nizamiye önündeki 20'ye yakın askerin önüne geldik. 1,5 saat onları ikna etmeye çalıştık. Gözlerinin içine baka baka 'Devlet size neyi vermedi, neye ihtiyaç duydunuz da bu işe kalkıştınız.' dedik. Başlarındakiler devamlı alt rütbeli personele ateş emri verdiler. Sürekli havaya ateş ettiler. Hepimizin silahı vardı. Oradaki polisler kimseye bir tek mermi bile sıkmadı. Bize geri adım attırmak için sürekli ateş ettiler.
O arada helikopter geldi ve ateş açtı. Bir süre sonra asker, alt rütbedekiler bizi dinlemeye başladı. Ben ve etrafımdaki birkaç kişi öndeki askerleri aldık. Ben arkamı dönerken bir arkadaşımız vuruldu. Bir süre sonra Bakan Süleyman Soylu geldi. TRT kontrol altına alındı."
Tanığa, sanıklar ve avukatlar tarafından soru sorulduğu sırada sanık avukatlarından Ayten İzmirli'nin Salih G'ye karşı suçlayıcı ifadeler kullanması üzerine Mahkeme Başkanı Murat İlhan, avukatı uyardı. Avukatın üslubunu düzeltmemesi üzerine İlhan'ın talimatıyla avukat salondan çıkarıldı.
Başkan İlhan, dosyanın aydınlatılması ve eksik hiç bir hususun kalmaması adına uğraştıklarını belirterek, "Tanıklar burada bir kamu görevi yerine getiriyor. Avukat hanımda şunu gördük; sürekli gelenlere hakaret ediyor. Tanıklara hakaretvari kim konuşursa dışarı alacağız." dedi.
Tanık Uğur Y. de darbe girişimi sırasında Emniyet İstihbarat Daire Başkanı olan Engin Dinç'in yakın koruması olarak görev yaptığını söyledi.
Dinç ile birlikteyken kalkışma haberini aldıklarını ve TRT'nin işgal edildiğini öğrenmeleri üzerine bölgeye geçtiklerini belirten Uğur Y, "İlk bölgeye gittiğimizde çevik kuvvet ekipleri oradaydı. Biz aracımızı çevik kuvvetin yanına bıraktık. Ön nizamiyeye yaklaştığımızda uyarı ateşi açtılar." ifadelerini kullandı.
Sürekli anons geçtiklerini ve yapılanların yanlış olduğunu oradaki askerlere anlatmaya çalıştıklarını dile getiren Uğur Y, müzakere için nizamiyeye yaklaştıkları sırada askerler tarafından doğrudan hedef alınarak ateş edildiğini ve iki vatandaşın yaralandığını gördüğünü anlattı.
Duruşmaya yarın devam edilecek.