'Burada Görecekleri Eşyalar Üstadın İklimini Göstermek Bakımından Önemli'
Türk düşünce hayatında, fikirleri ve eserleriyle derin izler bırakan Necip Fazıl Kısakürek'in kişisel eşyalarının sergilendiği müzenin de içinde olduğu, Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı, yeni yerine taşındı Kısakürek'in torunu Emrah Kısakürek: 'Burada görecekleri eşyalar Üstadın iklimini göstermek bakımından önemli. Mesela Üstadın müzik zevki hakkında çok bilgisi olmayanlar için plakları (Beethoven, Çaykovski, Puccini, Verdi) var burada' Necip Fazıl'ın torunu Şeyma Kısakürek Sönmezocak: 'Üstad bir eser yaparken nasıl çalışmış. Bütün eskizleri, şablonlarının hepsi burada mevcut. Müdafaları, kendi ailesinin ya da annesinin yazdığı el yazısı notlar, ithaflar hepsi burada' Büyük Doğu Yayınları Editörü Suat Ak: 'Üstad hapishanede 'Çöle İnen Nur' kitabının içerisinde bir bölüm olan 'Hazreti Fatıma Bahsi'ni yazarken, yaşadığı hissiyatı ve döktüğü göz yaşlarını bu mendilde zapt etmiş ve bunu bu şekilde tespit etmiş'
Türk düşünce hayatında, fikirleri ve eserleriyle derin izler bırakan usta edebiyatçının eşyalarından günümüze ulaşan hatıraları, ailesi tarafından hayata geçirilen sergiyle de gün yüzüne çıkıyor.
Büyük Doğu Yayınları Yayın Koordinatörü ve aynı zamanda Kısakürek'in torunu olan Emrah Kısakürek, vakfın, dedesiyle ilgili bir müze hazırlamak amacıyla kurulduğunu dile getirdi.
Emrah Kısakürek, dedesinin adı söylendiğinde ilk akla gelenlerden birinin de Büyük Doğu Yayınları olduğuna işaret ederek, artık vakıfla yayınevinin aynı binada olacağını ve bugün düzenlenecek anma etkinliğiyle birlikte binanın ziyarete açılacağını aktardı.
Binanın ikinci katını dedesine ait özel eşyalarından oluşan kalıcı sergiyle vakfa ayırdıklarının altını çizen Emrah Kısakürek, "Üstad'ın hayatından kesitleri gelen ziyaretçilere anlatacağız. Ayrıca araştırma kısmında araştırmacılar istedikleri gibi gelip Necip Fazıl hakkında bilgiler alabilecek." dedi.
- "Buradaki eşyalar Üstad'ın yaşamını gösteriyor"
Kalıcı müzede yer alan eşyaların özelliklerine de değinen Emrah Kısakürek, şu bilgileri verdi:
"Üstadın eşyaları zaten kendi evimizdeydi yani içinde yaşadığımız evimizde. Dolayısıyla o eşyalarımızı, kendi eşyalarımızı gayet güzel koruduk. (Bugüne kadarki) Tamiratlarını, bakımlarını yaptık. Burada görecekleri eşyalar Üstadın iklimini göstermek bakımından önemli. Mesela Üstadın müzik zevki hakkında çok bilgisi olmayanlar için plakları (Beethoven, Çaykovski, Puccini, Verdi) var burada. Üstad çok radyo dinlediğinden, radyoları var. Ayrıca at zevkine ait kamçısı var. Biyografik belgeler var. Buradaki göstereceğimiz iklimin haricinde zaten koca bir araştırma merkezi var. Orada da hususen araştırma yapacakları büyük bir zenginlik var. Zaten aileden fertler genelde her gün burada oluyor. Üstadın sevenleri, onun mirasları gibi bizi de görmek isterlerse gelebilir. Zaten eşyalarıyla, anılarıyla burada baş başa kalacaklar."
Usta fotoğraf sanatçısı Ara Güler tarafından çekilen orijinal fotoğrafının da sergide yer aldığına dikkati çeken Emrah Kısakürek, "1990 senesinde Cağaloğlu'nda büyük bir sergi yaptık. O sergi için amcam Ara Bey ile görüştü ve bana talimat verdi. Ben gittim. Galatasaray'daki ofisinde, kendisi basıp bu fotoğrafı vermişti. O bakımdan da bir kıymeti var." ifadelerini kullandı.
Emrah Kısakürek, dedesinin el yazması "O ve Ben" kitabından bir bölümün de sergide olduğunu kaydederek, "Buraya gelenler, tam imanla tam inkar arasında gidip geldiği bir akşamda, bir anda sobaya attığı ve sonra geri alıp alevlerini söndürdüğü kitabı görebilecekler. Bu kitabı anlatırken, 'İnşallah ben öldükten sonra da saklayan olur' diye vasiyet niteliğinde bir cümle yazmış kitaba. Biz de Allah ömür verirse o kitabı saklamaya devam edeceğiz." diye konuştu.
- "Onunla Büyük Doğu'ya gitmek büyük bir heyecandı"
Necip Fazıl Kısakürek vefat ettiğinde 11 yaşında olduğunu aktaran Emrah Kısakürek, birlikte geçirdikleri zamanlara da değinerek, "Yedi, sekiz sene, kendimi hatırladığım kadarıyla, onunla birlikteydim. Onunla birlikte Büyük Doğu'ya inmek büyük bir heyecandı. O zaman İstanbul'a iniliyordu. Büyük Doğu Yayınları, Cağaloğlu'nda Alayköşkü Caddesi'nin girişindeydi." dedi.
Yayınevinin ziyaretçilerinin kendisi gibi küçük bir çocuk için çok heyecan verici olduğunu söyleyen Emrah Kısakürek, Erenköy'de yaşadıkları köşke de sık sık misafirlerin geldiğini kaydederek, bu insanlara "Dede Dostu" dediklerini anlattı.
Emrah Kısakürek, dönemin önemli siyasilerinin dedesini ziyaret ettiğinin altını çizerek, şunları aktardı:
"Çeşitli siyasilerin geldiği bir yerdi orası. Küçük çocuk nereden bilecek ama ben bazı günler mesela (Alparslan) Türkeş'in geleceğini bilirdim. Türkeş'in geleceği zaman herhalde partili gençler bunu haber alırdı. Onu karşılamak için bizim evin karşısında dolaşmaya başlarlardı. Ben de anlardım ki o gün Türkeş gelecek. Babaanneme derdim ki, 'Babaannecim bugün galiba benim arkadaşım geliyor. Onun için ben kravat takabilir miyim?' Babaannem bana o gün kravat taktırırdı çünkü arkadaşım da kravatla gelirdi. (Turgut) Özal da rahmetli bizim evi ziyaret etmişti, partiyi kurmadan önce."
Amcası Mehmed Kısakürek'in, hayatını dedesinin eserlerinin yayını için adadığına dikkati çeken Emrah Kısakürek, birçok kitabının kapağını da amcasının yaptığını kaydetti.
- "Bu dolaplar içerisinde çok gizli bir hazine var"
Necip Fazıl'ın torunu Şeyma Kısakürek Sönmezocak da vakıf bünyesinde açılan sergi ve araştırma merkezi için 4 sene uğraş verdiklerini ifade etti.
Dedesinin sağlığından itibaren bugüne kadar onunla ilgili yazılmış tüm haberler, dergilerdeki makaleler, dedesinin kaleme aldığı yazılar, araştırmalar, kitaplar ve çeviri eserlerden oluşan arşivin okurun ve araştırmacıların hizmetine sunulacağını kaydeden Sönmezocak, şunları söyledi:
"Mesela 1939 senesi Yeni Mecmua burada. Orijinal evraklar üzerinden tarihi inceleyebilir okuyucularımız, araştırmacılarımız. Yahut Büyük Doğu dergilerinin orijinallerine bakıp inceleyebilirler. İstedikleri dökümanları almaları konusunda da yardımcı oluyoruz. Araştırmacılar, Kafa Kağıdı'nın tefrikalarını, 1984 baskısı gazete örneklerini, 'Bir Adam Yaratmak' tiyatro oyunuyla ilgili çıkan tiyatro tanıtım makalesinin orijinal nüshasını, Üstadın kendi el yazısıyla yazışmaları, mektupları ve fotoğraflarının hepsine ulaşabilir. Üstad bir eser yaparken nasıl çalışmış. Bütün eskizleri, şablonlarının hepsi burada mevcut. Müdafaları, kendi ailesinin ya da annesinin yazdığı el yazısı notlar, ithaflar hepsi burada. Dolayısıyla Üstada dair merak edilen ne varsa hepsine burada ulaşabilir araştırmacılar. Burada dolaplar içerisinde çok gizli bir hazine var aslında. Dokunmak isteyen herkesi buraya bekliyoruz."
Sönmezocak, gelmek isteyip de gelemeyen araştırmacıların kendileriyle iletişime geçerek istedikleri belge ve bilgiye ulaşabileceğinin de altını çizerek, "Neye ihtiyaçları olduğunu söylerlerse biz buradan yardımcı olabiliriz. Vakitleri darsa biz önceden hazırlık yapıp dokümanları paylaşabiliriz. Olabildiğince araştırmacılara yardımcı olmak niyetindeyiz." diye konuştu.
- Müzede Necip Fazıl'ın gözyaşı mendili var
Büyük Doğu Yayınları Editörü Suat Ak ise merkezin açılışının Necip Fazıl'ın vefatının 36. yılı dolayısıyla bugün yapılacağını aktardı.
Kısakürek'in özel eşyalarının yer aldığı serginin hazırlanmasında eşi Neslihan Hanım'ın da mutlaka hatırlanması gerektiğini belirten Ak, "Neslihan Hanım, müzede yer alan özel eşyaların özellikle arşivde bulunan dokümanların bir çoğunu seneler içerisinde derleyip toplamış. Üstada ait yayınlanmış her ne varsa, gazete kupürleri ve mektuplar dahil. Hepsini büyük bir titizlik içerisinde kolilere doldurup muhafaza etmiş." değerlendirmesinde bulundu.
Müzede yer alan belgelere de değinen Ak, şu bilgileri verdi:
"Burada sergilediğimiz iki önemli belge var. Bunlardan bir tanesi mendil. Mendilin üzerinde Üstadın notu var. Bu mendile Topbaşı cezaevinde 1957'de hapisteyken not düşmüş. 'Tarih 24 Temmuz 1957 çarşamba. Hazreti Fatıma bahsi yazılırken göz yaşım' ifadesi var. Yani Üstad hapishanede 'Çöle İnen Nur' kitabının içerisinde bir bölüm olan 'Hazreti Fatıma Bahsi'ni yazarken yaşadığı hissiyatı ve döktüğü göz yaşlarını bu mendilde zapt etmiş ve bunu bu şekilde tespit etmiş. Altında da bir not var: 'İnşallah hapishanede son gecem."
Suat Ak, zarf içerisinde saklamış olduğu Manzara isimli köşe yazısına da değinerek, "Bu yazı zannediyorum 1939'lu yıllarda, Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlamış. Yazı, 'Tanrı Kulundan Dinlediklerim' kitabının içerisinde olan bir yazı. Ama ilk yayınlandığı zaman Üstadımızın hocası olan Seyyid Abdülhakim Arvasi'nin bu yazı üzerine düşmüş olduğu, 'Altın ile yazılacak yazı' diye bir ifadesi var. Üstad da bunu bir zarf içerisinde muhafaza etmiş ve biz de bunları teşhir etmiş oluyoruz." dedi.
Yapılacak hatim duasıyla açılışı gerçekleştirilecek Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı, hafta içi 10:00-17:00 saatleri arasında hizmet verecek.