İşte keneden korunmanın en etkili yöntemleri!
Yaz aylarında gündeme gelen ve ölümlere yol açabilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına sebep olan kenelerden basit ama etkili yöntemlerle korunulabileceği belirtildi.
Özellikle yaz aylarında gündeme gelen ve kimi zaman ölümlere yol açan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına yol açan kenelerden basit ama etkili yöntemlerle korunabilineceği bildirildi.
Dünyada KKKA vakalarına müdahalede ilk sıralarda yer alan Cumhuriyet Üniversitesinde (CÜ) kene üzerine çalışmalar yapan Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Bakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2002-2003 yıllarında daha önce karşılaşmadıkları vakalar görmeye başladıklarını ve bunun üzerine inceleme yaptıklarını belirtti.
İncelemeler sonunda 'hyalomma marginatum marginatum' adlı kenenin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını taşıdığını tespit ettiklerini anlatan Bakır, 'Muhtemelen daha önceden de bu vakalar vardı ama daha az sayıda olduğu için dikkati çekmemiş ve gözden kaçmış olabilir ama son 15 yıldır bu vakalarla karşılaşıyoruz.' diye konuştu.
Bakır, 900'e yakın kene türü olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:
'Bunların çok azı bu virüsü taşıyabiliyor. En sık karşılaşılan da hyalomma marginatum marginatum'dur. Çok az olsa da diğer kene türlerinde de bu virüs bulunuyor. Daha önce bu kenelerle Kelkit Vadisi dediğimiz bölgede karşılaşıyorduk. İlk yıllarda öyleydi ama şu anda Türkiye'nin hemen her tarafında vaka bildirimi az ya da çok var. Onun için yaz aylarında ülkemizin herhangi bir alanında KKKA tanımına uyan vakalar geldiğinde düşünmek gerekiyor.'
Kenenin daha çok kırsal alanda hayvancılıkla uğraşan insanları tehdit ettiğine dikkati çeken Bakır, hayvanlardaki keneleri temizleme alışkanlığının yanlış olduğunu aktardı. Bakır, kenelerin temizlenirken parçalandığını, vücut sıvılarının insan tenine temasıyla virüsün bulaşabildiğini vurguladı.
Korunmak için yapılması gerekenler
Prof. Dr. Bakır, kenelerden korunma yöntemlerine de değinerek şunları söyledi:
'Aşı ve ilaç henüz yok. Çalışmalar var ama kitlesel korunmayı sağlayacağımız bir yöntem henüz yok. İlk olarak eğitim önemli. Kenelerin bulunduğu yerleri bilmek gerekiyor. Evde büyükbaş, küçükbaş hayvanlarda kene mevcutsa bunları temizlemek yerine veteriner hekimden yardım alınmalı. Özellikle yaz aylarında hayvanlar üzerilerindeki keneyi otluk ve çalılık alanlara bırakabiliyor. Mümkünse çalılık alanlardan uzak durmalı, çizme giyilmeli, uzun kollu giyilerek gövdede açık yer bırakılmamalı. Araziden döndükten sonra vücutta kene taraması yapılmalı, insanların yoğun olduğu yerler ilaçlanmalı. İlaçlama yüzde 100 çözüm olmaz ve genelde risk bulunur ama ilaçlamak keneden arındırmak için çözümlerden biri olabilir.'
Kene tutunduğunda yapılması ve yapılmaması gerekenleri de anlatan Bakır, 'Vücuda tutunan kenenin penset ya da cımbız yardımıyla ezilmeden tek seferde çıkarılması gerekiyor. Keneyi öldürmek için kimyasal kullanmamak gerekiyor çünkü eter benzeri gibi kimyasallar kullanıldığında kene kusuyor ve vücut sıvısını insana verebiliyor.' tavsiyelerinde bulundu.
Bakır, kene tutunan kişilerin en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini de kaydetti.
Kaynak: AA
Dünyada KKKA vakalarına müdahalede ilk sıralarda yer alan Cumhuriyet Üniversitesinde (CÜ) kene üzerine çalışmalar yapan Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Bakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2002-2003 yıllarında daha önce karşılaşmadıkları vakalar görmeye başladıklarını ve bunun üzerine inceleme yaptıklarını belirtti.
İncelemeler sonunda 'hyalomma marginatum marginatum' adlı kenenin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını taşıdığını tespit ettiklerini anlatan Bakır, 'Muhtemelen daha önceden de bu vakalar vardı ama daha az sayıda olduğu için dikkati çekmemiş ve gözden kaçmış olabilir ama son 15 yıldır bu vakalarla karşılaşıyoruz.' diye konuştu.
Bakır, 900'e yakın kene türü olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:
'Bunların çok azı bu virüsü taşıyabiliyor. En sık karşılaşılan da hyalomma marginatum marginatum'dur. Çok az olsa da diğer kene türlerinde de bu virüs bulunuyor. Daha önce bu kenelerle Kelkit Vadisi dediğimiz bölgede karşılaşıyorduk. İlk yıllarda öyleydi ama şu anda Türkiye'nin hemen her tarafında vaka bildirimi az ya da çok var. Onun için yaz aylarında ülkemizin herhangi bir alanında KKKA tanımına uyan vakalar geldiğinde düşünmek gerekiyor.'
Kenenin daha çok kırsal alanda hayvancılıkla uğraşan insanları tehdit ettiğine dikkati çeken Bakır, hayvanlardaki keneleri temizleme alışkanlığının yanlış olduğunu aktardı. Bakır, kenelerin temizlenirken parçalandığını, vücut sıvılarının insan tenine temasıyla virüsün bulaşabildiğini vurguladı.
Korunmak için yapılması gerekenler
Prof. Dr. Bakır, kenelerden korunma yöntemlerine de değinerek şunları söyledi:
'Aşı ve ilaç henüz yok. Çalışmalar var ama kitlesel korunmayı sağlayacağımız bir yöntem henüz yok. İlk olarak eğitim önemli. Kenelerin bulunduğu yerleri bilmek gerekiyor. Evde büyükbaş, küçükbaş hayvanlarda kene mevcutsa bunları temizlemek yerine veteriner hekimden yardım alınmalı. Özellikle yaz aylarında hayvanlar üzerilerindeki keneyi otluk ve çalılık alanlara bırakabiliyor. Mümkünse çalılık alanlardan uzak durmalı, çizme giyilmeli, uzun kollu giyilerek gövdede açık yer bırakılmamalı. Araziden döndükten sonra vücutta kene taraması yapılmalı, insanların yoğun olduğu yerler ilaçlanmalı. İlaçlama yüzde 100 çözüm olmaz ve genelde risk bulunur ama ilaçlamak keneden arındırmak için çözümlerden biri olabilir.'
Kene tutunduğunda yapılması ve yapılmaması gerekenleri de anlatan Bakır, 'Vücuda tutunan kenenin penset ya da cımbız yardımıyla ezilmeden tek seferde çıkarılması gerekiyor. Keneyi öldürmek için kimyasal kullanmamak gerekiyor çünkü eter benzeri gibi kimyasallar kullanıldığında kene kusuyor ve vücut sıvısını insana verebiliyor.' tavsiyelerinde bulundu.
Bakır, kene tutunan kişilerin en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini de kaydetti.