Cesedi bulunan çiftçinin eşi serbest, eşinin 'sevgilisi' tutuklandı!
Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesinde önceki gün yanan samanlıkta zincirle beton kolona bağlanmış halde bulunan erkek cesedinin ardından cinayet şüphesiyle gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen şahsın eşi adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken diğer kati zanlısı halasının oğlu Halil İbrahim Karataş ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Şuhut ilçesine bağlı Mahmut Köy'de dün yaşanan dehşet verici olayda Ali Çaputçu (30) genç adam kendisine ait samanlıkta çıkan yangının ardından beton kolona zincirle bağlanmış halde ölü olarak bulunmuştu.
Olayın ardından soruşturmayı genişleten jandarma ekipleri ilk etapta maktulün eşi E.Ç., ve köyde yaşayan Halil İbrahim Karataş gözaltına alarak adliyeye sevk etmişlerdi.
Olayın ardından Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Özel bir açıklama yaparak, olayın şüphelilerin TCK'nın 82. maddesinde yer alan “canavarca hisle veya eziyet çektirerek ve yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama yada nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle kasten adam öldürmek suçlarından” mahkemeye sevk edildikleri ve E.Ç.'nin adli kontrol şartı ile serbest bırakıldığını Halil İbrahim Karataş'ın ise tutuklanarak ceza evine gönderildiğini ifade etti.
Özel ayrıca Ali Çaputçu'nun yapılan otopsisinden çıkan sonuçla ilgili olarak ise, “Kişinin ölümünün bağla boğma ile birlikte tüm vücutta ikinci derece ve yer yer üçüncü derece karbonizasyon yanıkları ile karakterli mekanik asfiksi ve ısı etkisi ile meydana geldiği tespit edilmiştir” ifadelerine yer verdi.
"EŞİM, BİZİ KİLERDE GÖRDÜ"
Emine Ç., sulh ceza hakimliğinde verdiği ifadede, eşinin pazartesi gecesi kahveye gittiğini, kendisinin de çocuklarıyla evde kaldığını söyledi. Bu sırada cama taş atıldığını anlatan Emine Ç., şunları söyledi:
"Aşağı inip, baktığımda Halil İbrahim Karataş'ı gördüm. Niye geldiğini sorduğumda ise, bana sarılıp, öpmeye çalıştı. Beni kucaklayarak, samanlığın yanında kiler olarak kullandığımız odaya götürdü. O sıra eşim geldi. Bizi öyle görünce 'Allah belanızı versin' diyerek, dışarı çıktı. Halil İbrahim Karataş, arkasından giderek, eşimle boğuştu. İple boğdu ve samanlıktaki direğe bağladı. Ben de yukarı çocuklarımın yanına çıktım. Bir süre sonra uyumuşum. Sabah samanlığın yandığını gördüm. Komşular ve gelenler, yangını söndürdü."
Halil İbrahim Karataş ise ifadesinde Emine Ç.'nin anlattıklarının yalan olduğunu, kendisinin ailenin evine gitmediğini, olayın geçtiği ileri sürülen saatlerde evinde olduğunu öne sürdü.
Kaynak: İHA
Olayın ardından soruşturmayı genişleten jandarma ekipleri ilk etapta maktulün eşi E.Ç., ve köyde yaşayan Halil İbrahim Karataş gözaltına alarak adliyeye sevk etmişlerdi.
Olayın ardından Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Özel bir açıklama yaparak, olayın şüphelilerin TCK'nın 82. maddesinde yer alan “canavarca hisle veya eziyet çektirerek ve yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama yada nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle kasten adam öldürmek suçlarından” mahkemeye sevk edildikleri ve E.Ç.'nin adli kontrol şartı ile serbest bırakıldığını Halil İbrahim Karataş'ın ise tutuklanarak ceza evine gönderildiğini ifade etti.
Özel ayrıca Ali Çaputçu'nun yapılan otopsisinden çıkan sonuçla ilgili olarak ise, “Kişinin ölümünün bağla boğma ile birlikte tüm vücutta ikinci derece ve yer yer üçüncü derece karbonizasyon yanıkları ile karakterli mekanik asfiksi ve ısı etkisi ile meydana geldiği tespit edilmiştir” ifadelerine yer verdi.
"EŞİM, BİZİ KİLERDE GÖRDÜ"
Emine Ç., sulh ceza hakimliğinde verdiği ifadede, eşinin pazartesi gecesi kahveye gittiğini, kendisinin de çocuklarıyla evde kaldığını söyledi. Bu sırada cama taş atıldığını anlatan Emine Ç., şunları söyledi:
"Aşağı inip, baktığımda Halil İbrahim Karataş'ı gördüm. Niye geldiğini sorduğumda ise, bana sarılıp, öpmeye çalıştı. Beni kucaklayarak, samanlığın yanında kiler olarak kullandığımız odaya götürdü. O sıra eşim geldi. Bizi öyle görünce 'Allah belanızı versin' diyerek, dışarı çıktı. Halil İbrahim Karataş, arkasından giderek, eşimle boğuştu. İple boğdu ve samanlıktaki direğe bağladı. Ben de yukarı çocuklarımın yanına çıktım. Bir süre sonra uyumuşum. Sabah samanlığın yandığını gördüm. Komşular ve gelenler, yangını söndürdü."
Halil İbrahim Karataş ise ifadesinde Emine Ç.'nin anlattıklarının yalan olduğunu, kendisinin ailenin evine gitmediğini, olayın geçtiği ileri sürülen saatlerde evinde olduğunu öne sürdü.