Belediyeden Çobanlık Geleneğini Sürdürenlere Kepenek
UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alan 'Sudan Koyun Geçirme' geleneğini devam ettiren çobanlara, Çal Belediyesi tarafından kepenek dağıtıldı Çal Belediye Başkanı Akcan: 'Orta Asya göçer kültürlerinde keçe ve kepenek yaşamsal önem taşır. Göçlerle Anadolu'ya gelen Türk kavimleri beraberlerinde keçe yapımını da kültürlerinin bir parçası olarak taşımışlar ve yerel kültürlerle birleştirmişlerdir'
UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alan ve 8 asırdır sürdürülen 'Sudan Koyun Geçirme' yarışmasına katılan çobanlara, Çal Belediyesi tarafından kepenek hediye edildi.
Çal ilçesi Aşağıseyit Mahallesi'nde çobanlar arasında 8 asırdır sürdürülen ve UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alan 'Sudan Koyun Geçirme' yarışmasına Çal, Baklan ve Çivril ilçelerinden katılan 38 çobana, Süller Mahallesi'nde düzenlenen etkinlikte kepenek dağıtıldı.
Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan, çobanlara kepenek sözü verdiğini ve Denizli'de bir ustaya özel siparişle kepenekleri hazırlattıklarını söyledi.
Yörük çobanların soğuk havalarda üzerlerine kalın, geniş ve başlığı olan adına 'kepenek' denen kalınca bir palto giydiklerini dile getiren Akcan, 'Bu paltonun düğmeleri ve ilikleri olmaz. Kepenek, çobanlarımızı kar, soğuk ve yağmurdan koruyor. Yörüklerin dünyasında kepeneğin Orta Asya'dan bu yana önemi büyüktür. Orta Asya göçer kültürlerinde keçe ve kepenek yaşamsal önem taşır. Göçlerle Anadolu'ya gelen Türk kavimleri beraberlerinde keçe yapımını da kültürlerinin bir parçası olarak taşımışlar ve yerel kültürlerle birleştirmişlerdir. 8 asırdır, Sudan Koyun Geçirme Yarışması'nın düzenlendiği Çal, çok önemli değeri devam ettirmenin gururunu yaşıyor.' dedi.
Belediye Başkan Yardımcısı Adnan Tatar da teknolojik gelişme ve besihaneler nedeniyle dağlarda, ovalarda çoban sayısının iyice azaldığına dikkat çekerek, 'Oysa çobanlık, bu toplumun en önemli yerel mesleklerindendir. Çal Belediyesi olarak, çobanlık mesleğinin devam etmesi, Türk kültürünün yaşatılması için elimizden geleni yapıyoruz.' diye konuştu.
- Sudan koyun geçirme geleneği
Karakoyunlu aşiretinden bir çoban, Çal yöresine yerleşerek Oğuz beylerinden biri için çalışmaya başlar. Çoban ile beyin kızı birbirlerine aşık olur. Evlenebilmesi için gerçekleştirilmesinin imkansız olduğu düşünülen 'koyunlara 3 gün boyunca tuz yedirip Büyük Menderes Nehri'nden su içirmeden karşıya geçirme' şartını kabul eden çoban, koyunları su içirmeden karşıya geçirir. Çobanın istenileni başarmasına karşın bey, yine de kızını kendisine vermez. Kızının aşkından hastalanıp ölmesi üzerine bey tarafından kovulan çoban, ömrünü kaval çalarak dağlarda geçirir. Yöre halkı, bu aşktan etkilenerek her yıl Sudan Koyun Geçirme Yarışması düzenler.
Kaynak: AA
Çal ilçesi Aşağıseyit Mahallesi'nde çobanlar arasında 8 asırdır sürdürülen ve UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alan 'Sudan Koyun Geçirme' yarışmasına Çal, Baklan ve Çivril ilçelerinden katılan 38 çobana, Süller Mahallesi'nde düzenlenen etkinlikte kepenek dağıtıldı.
Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan, çobanlara kepenek sözü verdiğini ve Denizli'de bir ustaya özel siparişle kepenekleri hazırlattıklarını söyledi.
Yörük çobanların soğuk havalarda üzerlerine kalın, geniş ve başlığı olan adına 'kepenek' denen kalınca bir palto giydiklerini dile getiren Akcan, 'Bu paltonun düğmeleri ve ilikleri olmaz. Kepenek, çobanlarımızı kar, soğuk ve yağmurdan koruyor. Yörüklerin dünyasında kepeneğin Orta Asya'dan bu yana önemi büyüktür. Orta Asya göçer kültürlerinde keçe ve kepenek yaşamsal önem taşır. Göçlerle Anadolu'ya gelen Türk kavimleri beraberlerinde keçe yapımını da kültürlerinin bir parçası olarak taşımışlar ve yerel kültürlerle birleştirmişlerdir. 8 asırdır, Sudan Koyun Geçirme Yarışması'nın düzenlendiği Çal, çok önemli değeri devam ettirmenin gururunu yaşıyor.' dedi.
Belediye Başkan Yardımcısı Adnan Tatar da teknolojik gelişme ve besihaneler nedeniyle dağlarda, ovalarda çoban sayısının iyice azaldığına dikkat çekerek, 'Oysa çobanlık, bu toplumun en önemli yerel mesleklerindendir. Çal Belediyesi olarak, çobanlık mesleğinin devam etmesi, Türk kültürünün yaşatılması için elimizden geleni yapıyoruz.' diye konuştu.
- Sudan koyun geçirme geleneği
Karakoyunlu aşiretinden bir çoban, Çal yöresine yerleşerek Oğuz beylerinden biri için çalışmaya başlar. Çoban ile beyin kızı birbirlerine aşık olur. Evlenebilmesi için gerçekleştirilmesinin imkansız olduğu düşünülen 'koyunlara 3 gün boyunca tuz yedirip Büyük Menderes Nehri'nden su içirmeden karşıya geçirme' şartını kabul eden çoban, koyunları su içirmeden karşıya geçirir. Çobanın istenileni başarmasına karşın bey, yine de kızını kendisine vermez. Kızının aşkından hastalanıp ölmesi üzerine bey tarafından kovulan çoban, ömrünü kaval çalarak dağlarda geçirir. Yöre halkı, bu aşktan etkilenerek her yıl Sudan Koyun Geçirme Yarışması düzenler.