Kayseri'de Şehit Komiser Yardımcısının Adını Taşıyan Park Açıldı
TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi Erdoğan: '(FETÖ'nün darbe girişimi) Bu kahpelerin, alçak teröristlerin karşısında şairin dediği gibi, iman dolu göğsümüzle durduk ve onların hayasızca akınları un ufak oldu, toz oldu' 'Biz bu duruşu koruduğumuz müddetçe, Cennet'in (şehit komiser yardımcısı) hatırasına layık hayatlar sürdürebilirsek, inançla, gayretle, samimiyetle geleceği kurabilirsek, inanın bu dünyada gelecek bugünden çok daha aydınlık ve adaletli olacak'.
Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına düzenlenen saldırıda şehit düşen Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit'in adını taşıyan Kayseri'deki parkın açılışına katıldı.
Bünyan ilçesindeki açılış töreninde konuşan Erdoğan, sadece parkın açılışı için gelmediğini, önceki ziyaretinde şehidin ailesine verdiği sözü yerine getirmek ve şehit Yiğit'in hatırasına saygı duyduğu için ilçeye geldiğini söyledi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
'Şehidimiz adıyla müsamma oldu. Yiğidimiz cennette olmuş oldu. Adı Cennet, soyadı Yiğit. İnşallah o şimdi cennet bahçelerinde. Bizler de eğer şehitlerimizin yolunda gidebilirsek, hayatlarımızı onların fedakarlıklarına layık olmak gayretiyle geçirebilirsek, inşallah biz de onlarla cennette kavuşuruz. Bütün ailesi inşallah cennette Cennet kızımızla buluşurlar. Şehidimiz Ankara'ya son gidişinde anneannesine 'Pamuk anneanne, sen merak etme, ben şehit olacağım, hepinizi kurtaracağım.' demişti. O, sözünü tuttu. İnşallah hepiniz bu sabrınızla, imtihanınızla cennetle ödüllendirilirsiniz.
Sizler makamların en yücesinde yiğit kızımızla cennette Peygamberimizin sancağı altında birlikte sohbet etme fırsatı yakalarsınız.'
- 'Onlar bıkmayacak, millet yılmayacak'
Bilal Erdoğan,15 Temmuz'un bu milletin bağımsızlık mücadelesinin son ve büyük dönüm noktası olduğunu dile getirdi.
100 yıl önce bu topraklar üzerinde benzer planlar yapıldığını anımsatan Erdoğan, 'Nasıl o zamanın en büyük silahlarıyla, gemileriyle Anadolu'yu kuşattılarsa bu zamanın egemenleri de en büyük planlarını yaptılar. Ellerindeki en büyük silahları kullandılar. Artık savaşlar eskisi gibi yapılmıyor, daha sinsice yapılıyor. Medya üzerinden yapılıyor, teknoloji üzerinden yapılıyor. Birçok grubun kendi amaçlarına hizmet edecek şekilde kullanılmasıyla yapılıyor.' diye konuştu.
Erdoğan, Suriye ve Irak'ta yaşananların arkasında dünyadaki egemen güçlerin bulunduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bunlar, dünyadaki güç dengeleriyle ilgili meseleler. Ve sanıyor musunuz Türkiye'de son üç yılı aşkın süredir yaşadığımız sıkıntılar sadece bizim kendi dinamiklerimizle ilgili, elbette değil. Bu ülke bundan önce nasıl dünyada adaletin savunucusu olmuş, nasıl ki dünyada zulme karşı duruşun sembolü olmuş, nasıl ki mazlumların, Müslümanların hukukunu korumuş, gelecekte de bunu yapmaya aday diye, bunu yapacak potansiyeli, bunu yapacak birikimi, müktesebatı, halkında bunu yapacak iman var ki bu adamlar, dünyada bu egemenler, 'Türkiye, onların zulümlerine karşı durmasın' diye Türkiye üzerinde bu oyunları maalesef oynadılar, oynuyorlar. Onlar bıkmayacak, millet yılmayacak.
Allah'ın izniyle 15 Temmuz'da ortaya konulan, 'bağımsızlığımız için tankların önüne dahi çıkarız, hayatlarımızı seve seve feda ederiz' anlayışı, işte bu topraklarda bu milletin bağımsızlığını da bu ümmetin huzur ve refahının müjdeleyicisi, numunesi, köşe taşıdır.'
Halkın 15 Temmuz günü canı pahasına tankların altına yattığını anımsatan Erdoğan, Suriyeli ve Iraklıların Türkiye'ye sığındığını ancak Türk halkının gidecek hiçbir yeri olmadığını vurguladı.
15 Temmuz'daki duruşun korunması gerektiğini ifade eden Erdoğan, şu görüşleri paylaştı:
'Burası işgal edilirse ne Suriye'ye, Irak'a, ne Rusya'ya, ne Yunan'a, Bulgar'a gidebiliriz. Milletimiz bağımsızlığımız için, çocuklarımızın geleceği için 15 Temmuz gecesi hayatları pahasına sokaklara, meydanlara indi. Bu kahpelerin, alçak teröristlerin karşısında şairin dediği gibi, iman dolu göğsümüzle durduk ve onların hayasızca akınları un ufak oldu, toz oldu. Biz bu duruşu koruduğumuz müddetçe, Cennet'in hatırasına layık hayatlar sürdürebilirsek, inançla, gayretle, samimiyetle geleceği kurabilirsek, inanın bu dünyada yarın bugünden, gelecek bugünden çok daha aydınlık ve adaletli olacak.
Bu milletin, bu ümmetin geleceği çok daha müreffeh olacak. Onun için Allah bizi şehitlerin yollarından ayırmasın, onların hatırasını bize unutturmasın. 15 Temmuz'u da unutmayacağız, şehitlerimizi de bu alçak kahpeleri de unutmayacağız. Çocuklarımızı bunlarla yoğuralım, bunlarla yetiştirelim. Sadece ülkemizde değil, bütün coğrafyada dünyanın dört bir yanında adaleti temsil etsinler.'
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM'deki konuşması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletlerdeki (BM) konuşmasına da değinen TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, bazılarının bu yıl bu toplantıya Türkiye'nin katılamayacağı gözüyle baktıklarını ancak Allah'ın izniyle katıldıklarını dile getirdi.
Erdoğan, 'Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımız, orada hepsinin yüzlerine 'Bu düzeniniz adaletsiz, bunu düzeltmemiz lazım. Dünya, beşten büyük.' dedi. Bundan hoşnut olmaları mümkün mü? Elbette değil. Bunu böylesine haykıran başka bir lider var mı? Maalesef yok. O zaman biz de Cumhurbaşkanımızın, liderimizin arkasında aynı onun yedi düvele karşı durduğu gibi, sapasağlam, dimdik ayakta duracağız, millet olarak. Türkiye'nin önü açık, gerçek anlamda aydınlık yarınlarımız inşa edilecek.' ifadelerini kullandı.
Şehidin babası Yahya Kemal Yiğit de kızının Allah'ın şehadetine kavuştuğunu söyledi.
Allah'a şükrettiğini belirten Yiğit, 'Değil bir, değil bin Cennetim olsa bu vatan uğruna feda olsun. Allah'a ne kadar şükretsek az. Allah şahit olsun ki o kadar şükrediyorum ki ya bu namertler bu darbeyi gerçekleştirseydi, halimiz ne olurdu. Allah korusun, bizim çocuklarımız vatan haini, bizler de vatan haininin babası olurduk. Bu yüzden Allah'a ne kadar şükretsem az.' diye konuştu.
Konuşmaların ardından Erdoğan'ın yanı sıra Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, ilçe belediye başkanları ve şehit Yiğit'in yakınlarının katıldığı törenle parkın açılışı yapıldı.
Kaynak: AA
Bünyan ilçesindeki açılış töreninde konuşan Erdoğan, sadece parkın açılışı için gelmediğini, önceki ziyaretinde şehidin ailesine verdiği sözü yerine getirmek ve şehit Yiğit'in hatırasına saygı duyduğu için ilçeye geldiğini söyledi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
'Şehidimiz adıyla müsamma oldu. Yiğidimiz cennette olmuş oldu. Adı Cennet, soyadı Yiğit. İnşallah o şimdi cennet bahçelerinde. Bizler de eğer şehitlerimizin yolunda gidebilirsek, hayatlarımızı onların fedakarlıklarına layık olmak gayretiyle geçirebilirsek, inşallah biz de onlarla cennette kavuşuruz. Bütün ailesi inşallah cennette Cennet kızımızla buluşurlar. Şehidimiz Ankara'ya son gidişinde anneannesine 'Pamuk anneanne, sen merak etme, ben şehit olacağım, hepinizi kurtaracağım.' demişti. O, sözünü tuttu. İnşallah hepiniz bu sabrınızla, imtihanınızla cennetle ödüllendirilirsiniz.
Sizler makamların en yücesinde yiğit kızımızla cennette Peygamberimizin sancağı altında birlikte sohbet etme fırsatı yakalarsınız.'
- 'Onlar bıkmayacak, millet yılmayacak'
Bilal Erdoğan,15 Temmuz'un bu milletin bağımsızlık mücadelesinin son ve büyük dönüm noktası olduğunu dile getirdi.
100 yıl önce bu topraklar üzerinde benzer planlar yapıldığını anımsatan Erdoğan, 'Nasıl o zamanın en büyük silahlarıyla, gemileriyle Anadolu'yu kuşattılarsa bu zamanın egemenleri de en büyük planlarını yaptılar. Ellerindeki en büyük silahları kullandılar. Artık savaşlar eskisi gibi yapılmıyor, daha sinsice yapılıyor. Medya üzerinden yapılıyor, teknoloji üzerinden yapılıyor. Birçok grubun kendi amaçlarına hizmet edecek şekilde kullanılmasıyla yapılıyor.' diye konuştu.
Erdoğan, Suriye ve Irak'ta yaşananların arkasında dünyadaki egemen güçlerin bulunduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bunlar, dünyadaki güç dengeleriyle ilgili meseleler. Ve sanıyor musunuz Türkiye'de son üç yılı aşkın süredir yaşadığımız sıkıntılar sadece bizim kendi dinamiklerimizle ilgili, elbette değil. Bu ülke bundan önce nasıl dünyada adaletin savunucusu olmuş, nasıl ki dünyada zulme karşı duruşun sembolü olmuş, nasıl ki mazlumların, Müslümanların hukukunu korumuş, gelecekte de bunu yapmaya aday diye, bunu yapacak potansiyeli, bunu yapacak birikimi, müktesebatı, halkında bunu yapacak iman var ki bu adamlar, dünyada bu egemenler, 'Türkiye, onların zulümlerine karşı durmasın' diye Türkiye üzerinde bu oyunları maalesef oynadılar, oynuyorlar. Onlar bıkmayacak, millet yılmayacak.
Allah'ın izniyle 15 Temmuz'da ortaya konulan, 'bağımsızlığımız için tankların önüne dahi çıkarız, hayatlarımızı seve seve feda ederiz' anlayışı, işte bu topraklarda bu milletin bağımsızlığını da bu ümmetin huzur ve refahının müjdeleyicisi, numunesi, köşe taşıdır.'
Halkın 15 Temmuz günü canı pahasına tankların altına yattığını anımsatan Erdoğan, Suriyeli ve Iraklıların Türkiye'ye sığındığını ancak Türk halkının gidecek hiçbir yeri olmadığını vurguladı.
15 Temmuz'daki duruşun korunması gerektiğini ifade eden Erdoğan, şu görüşleri paylaştı:
'Burası işgal edilirse ne Suriye'ye, Irak'a, ne Rusya'ya, ne Yunan'a, Bulgar'a gidebiliriz. Milletimiz bağımsızlığımız için, çocuklarımızın geleceği için 15 Temmuz gecesi hayatları pahasına sokaklara, meydanlara indi. Bu kahpelerin, alçak teröristlerin karşısında şairin dediği gibi, iman dolu göğsümüzle durduk ve onların hayasızca akınları un ufak oldu, toz oldu. Biz bu duruşu koruduğumuz müddetçe, Cennet'in hatırasına layık hayatlar sürdürebilirsek, inançla, gayretle, samimiyetle geleceği kurabilirsek, inanın bu dünyada yarın bugünden, gelecek bugünden çok daha aydınlık ve adaletli olacak.
Bu milletin, bu ümmetin geleceği çok daha müreffeh olacak. Onun için Allah bizi şehitlerin yollarından ayırmasın, onların hatırasını bize unutturmasın. 15 Temmuz'u da unutmayacağız, şehitlerimizi de bu alçak kahpeleri de unutmayacağız. Çocuklarımızı bunlarla yoğuralım, bunlarla yetiştirelim. Sadece ülkemizde değil, bütün coğrafyada dünyanın dört bir yanında adaleti temsil etsinler.'
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM'deki konuşması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletlerdeki (BM) konuşmasına da değinen TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, bazılarının bu yıl bu toplantıya Türkiye'nin katılamayacağı gözüyle baktıklarını ancak Allah'ın izniyle katıldıklarını dile getirdi.
Erdoğan, 'Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımız, orada hepsinin yüzlerine 'Bu düzeniniz adaletsiz, bunu düzeltmemiz lazım. Dünya, beşten büyük.' dedi. Bundan hoşnut olmaları mümkün mü? Elbette değil. Bunu böylesine haykıran başka bir lider var mı? Maalesef yok. O zaman biz de Cumhurbaşkanımızın, liderimizin arkasında aynı onun yedi düvele karşı durduğu gibi, sapasağlam, dimdik ayakta duracağız, millet olarak. Türkiye'nin önü açık, gerçek anlamda aydınlık yarınlarımız inşa edilecek.' ifadelerini kullandı.
Şehidin babası Yahya Kemal Yiğit de kızının Allah'ın şehadetine kavuştuğunu söyledi.
Allah'a şükrettiğini belirten Yiğit, 'Değil bir, değil bin Cennetim olsa bu vatan uğruna feda olsun. Allah'a ne kadar şükretsek az. Allah şahit olsun ki o kadar şükrediyorum ki ya bu namertler bu darbeyi gerçekleştirseydi, halimiz ne olurdu. Allah korusun, bizim çocuklarımız vatan haini, bizler de vatan haininin babası olurduk. Bu yüzden Allah'a ne kadar şükretsem az.' diye konuştu.
Konuşmaların ardından Erdoğan'ın yanı sıra Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, ilçe belediye başkanları ve şehit Yiğit'in yakınlarının katıldığı törenle parkın açılışı yapıldı.