(Özel) Çakal Carlos Heykeli Venezuella Yolunda Kayboldu
İstihbarat örgütleri tarafından dünyanın en çok aranan adamı olarak ilan edilen ve yaptığı eylemle hayatı filmlere konu olan Çakal Carlos’un 200 bin TL değerindeki büstü, Türkiye’den Venezuella’ya giderken yolda kayboldu.
1980’li yıllarda yaptığı eylemle adını duyuran ve hayatı filmlere, kitaplara konu olan Çakal Carlos lakaplı Ilich Ramirez Sanche’in, Türk sanatçı tarafından yapılan büstü, kargo şirketi tarafından Venezuella’ya gönderilirken kayboldu. Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği Kurucu Başkanı, Şair ve Heykeltraş Dr. Ümit Yaşar Işıkhan 2014 yılının Haziran ayında Venezuella Devrim Müzesi’nde sergilenmek üzere yaptığı Çakal Carlos heykelini devletin kargo kuruluşuna teslim etti. İddiaya göre aradan uzun bir süre geçmesine rağmen kargo şirketi 16 kilogram ağırlığında olan büstü Venezuella’ya ulaştıramadı. Uzun bir süre resmi kargo kurumu ile yazışmalar yaparak heykelinin geri gelmesini bekleyen Işıkhan, hiçbir sonuç alamayınca konuyu yargıya taşıdı.
DÜNYA LİDERLERİNDEN CHAVEZ DE HEYKELİ İSTEDİ
Manevi abim dediği Çakal Carlos’a sürpriz yaparak heykel yaptığını ve Carlos’un heykeli görünce kendisine mektup yazdığını belirten Işıkhan, dünyanın sıra dışı liderlerinden Venezuella Devlet Başkanı Hugo Chavez’in de Çakal Carlos büstünü Devrim Müzesinde sergilenmesini istediğini belirtti.
İlk defa bir Türk heykelinin dünyanın renkli liderlerinden Chavez’in de mezarının yer aldığı müzede sergilenecek iken kaybolduğunu dile getiren Ümit Yaşar Işıkhan, “8 ay boyunca uğraştım. Gerçek anlamda dünya çapında tanınan bir insanın heykelini yapmak kolay değil, en küçük farklı bir mimik bile o ifadeyi bozuyor. Üzerinde çok çalıştım, daha sağlıklı olsun, daha uzun yıllar korunsun diye bronz olarak döktürdüm heykeli ve gönderdim” dedi.
“BU BASİT BİR OBJE DEĞİL BİR SANAT ESERİ”
Heykeli gönderdikten sonra ulaşıp ulaşmadığının takibini internetten yapan ve kargonun ulaşmadığını gören Işıkhan, kargo şirketine giderek ürünün akıbetini öğrenme amacıyla reklamasyon uygulamasını talep ettiğini söyledi.
Reklamasyon sonucunda kendisine 5-6 ay cevap verildiğini öne süren Işıkhan, “Gelen yanıtta söz konusu eserin İstanbul’dan çıktığı ve ondan sonra akıbetinin bilinmediğini söyledi.
Ben hem şaşırdım hem üzüldüm. Çünkü sonuçta basit bir obje değil. O benim 8 ay boyunca yaptığım bir eser, bir sanat eseri. Onun tekrarını yapmanız mümkün değil. Aynı tabloyu tekrar yapamazsınız, aynı şeyi tekrar yazamazsınız. Aynı heykeli tekrar yapamazsınız. Hakikaten çok üzüldüm, kendi üzüntüme mi yanayım, Carlos’a verilen sözü tutamadık, ona mı yanayım? Devrim Müzesinde Türkiye’den bir heykeltıraşın objesi yer alacaktı ona mı yanayım? Böyle çok yönlü mağduriyetler söz konusu oldu” diye konuştu.
“O BENİM ÇOCUĞUMDU, 16 KİLOLUK KARGO NASIL KAYBOLUR”
Kargo şirketinin kendisine para teklif ettiğini öne süren ve hiçbir sonuç alamayınca hukuki süreci başlattığını anlatan Işıkhan, şunları söyledi: “Ben para peşinde değilim, tazminat istemiyorum. Ben heykelimi geri istiyorum. Çünkü sizin vereceğiniz para ile o heykeli ben tekrar üretemem, yapamam. O ruhu veremem. Ben istemiyorum, sadece eserimin geri verilmesini istiyorum. O benim çocuğum, benim ürettiğim bir obje. Düşünsenize bir metreye bir metre büyük bir koli. İçinde 16 kiloluk bronz bir heykel ve üzerinde Kültür Bakanlığının resmi yazısı var. Heykelle ilgili bütün teknik bilgi yer almasına rağmen kayboldu. Şaşırdım. 16 kilogramlık bir kargo nasıl kaybolur. Hele bu çağda. Artık insanların uzaya gittiği bir çağda, 16 kiloluk bir kargo ve en çok güvenilir dediğiniz devletin bir kargo kuruluşunda kaybolmasına şaşırdım.”
İLK DEFA TÜRKİYE’DEN BİR ESER YER ALACAKTI
Dünyanın sıra dışı liderlerinden olan Hugo Chavez’in de eserin sergilenmesi için onay verdiğini ve ilk defa bir Türk heykelinin dünyanın devrim müzesinde sergileneceğine işaret eden Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son yüzyılın en önemli devrimci şahsiyetlerinden biridir Hugo Chavez. Onun Carlos ile ilişkileri çok daha farklı, ikisi aynı devrim karargahında büyümüş insanlar. Rahmetli Chavez’in mezarı Devrim Müzesinde. Devrimde emeği geçen şahsiyetlerin, objelerin hepsi orada. Bir devrim müzesinde Türkiye’den bir şair bir heykeltraş olarak yer almak hem benim için hem de ülkem içinde bir gurur ve ilk defa olacaktı.”
HEYKELİ BULANA HEYKEL ÖDÜLÜ
Çocuğum dediği eserin yerini hiçbir paranın dolduramayacağını belirten Işıkhan "Biz Carlos’u istiyoruz. Carlos’un bulunması halinde o büstü önce Paris’e Carlos’u ziyaret edip kendisine takdim etmeye ve oradan Devrim Müzesine konulmak üzere biz Venezuella’ya gideceğiz” ifadelerini kullandı.
Türk şair ve heykeltraş Ümit Yaşar Işıkhan, eserinin geri getirilmesine vesile olan ya da bulan kişinin heykelini de yaparak ödül vereceğini söyledi.
200 BİN TL DEĞERİNDE
Işıkhan, hiçbir sanat eserinin para ile ölçülemeyeceğini, ancak dünyaca ünlü bir kişiyi çizdiği heykelinin değerinin yaklaşık 200 bin TL değerinde olduğunu anlattı.
“HUKUKİ MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK”
Ümit Yaşar Işıkhan’ın Avukatı Seval Karabay da, kargo şirketinin İstanbul’a kadar takip ettiğini ancak daha sonra akıbetinin ne olduğunu bilmediklerini ifade ettiğini öne sürerek, “Müvekkilim uzun mücadele sonucu eserini yapmış ve kendince güvenilir olarak düşündüğü bir kargo şirketine teslim etmiştir. Ama her nasılsa 16 kiloluk bu büst heykel yerine ulaştırılamadığı gibi kaybolmuştur. Tüketici Mahkemesinde kargo şirketine maddi ve manevi tazminat davası açarak mücadeleye başladık. Bunu biz basit bir tazminat davası olarak görmüyoruz. Müvekkilimin çocuğu gibi gördüğü eserini kaybetmiş olan şirketin bu zararı tazmini mümkün değil. Bir ülkenin, bir sanatçının tanıtımı çok kolay değil. Dünya çapında bir devrim müzesinde sergilenecek bir eserin hem ülkemize hem sanatçımıza katkısı çok daha büyük olacaktı. Bu sebeple bizim hukuk mücadelemiz bu yönde de devam edecek.”
Kaynak: İHA
DÜNYA LİDERLERİNDEN CHAVEZ DE HEYKELİ İSTEDİ
Manevi abim dediği Çakal Carlos’a sürpriz yaparak heykel yaptığını ve Carlos’un heykeli görünce kendisine mektup yazdığını belirten Işıkhan, dünyanın sıra dışı liderlerinden Venezuella Devlet Başkanı Hugo Chavez’in de Çakal Carlos büstünü Devrim Müzesinde sergilenmesini istediğini belirtti.
İlk defa bir Türk heykelinin dünyanın renkli liderlerinden Chavez’in de mezarının yer aldığı müzede sergilenecek iken kaybolduğunu dile getiren Ümit Yaşar Işıkhan, “8 ay boyunca uğraştım. Gerçek anlamda dünya çapında tanınan bir insanın heykelini yapmak kolay değil, en küçük farklı bir mimik bile o ifadeyi bozuyor. Üzerinde çok çalıştım, daha sağlıklı olsun, daha uzun yıllar korunsun diye bronz olarak döktürdüm heykeli ve gönderdim” dedi.
“BU BASİT BİR OBJE DEĞİL BİR SANAT ESERİ”
Heykeli gönderdikten sonra ulaşıp ulaşmadığının takibini internetten yapan ve kargonun ulaşmadığını gören Işıkhan, kargo şirketine giderek ürünün akıbetini öğrenme amacıyla reklamasyon uygulamasını talep ettiğini söyledi.
Reklamasyon sonucunda kendisine 5-6 ay cevap verildiğini öne süren Işıkhan, “Gelen yanıtta söz konusu eserin İstanbul’dan çıktığı ve ondan sonra akıbetinin bilinmediğini söyledi.
Ben hem şaşırdım hem üzüldüm. Çünkü sonuçta basit bir obje değil. O benim 8 ay boyunca yaptığım bir eser, bir sanat eseri. Onun tekrarını yapmanız mümkün değil. Aynı tabloyu tekrar yapamazsınız, aynı şeyi tekrar yazamazsınız. Aynı heykeli tekrar yapamazsınız. Hakikaten çok üzüldüm, kendi üzüntüme mi yanayım, Carlos’a verilen sözü tutamadık, ona mı yanayım? Devrim Müzesinde Türkiye’den bir heykeltıraşın objesi yer alacaktı ona mı yanayım? Böyle çok yönlü mağduriyetler söz konusu oldu” diye konuştu.
“O BENİM ÇOCUĞUMDU, 16 KİLOLUK KARGO NASIL KAYBOLUR”
Kargo şirketinin kendisine para teklif ettiğini öne süren ve hiçbir sonuç alamayınca hukuki süreci başlattığını anlatan Işıkhan, şunları söyledi: “Ben para peşinde değilim, tazminat istemiyorum. Ben heykelimi geri istiyorum. Çünkü sizin vereceğiniz para ile o heykeli ben tekrar üretemem, yapamam. O ruhu veremem. Ben istemiyorum, sadece eserimin geri verilmesini istiyorum. O benim çocuğum, benim ürettiğim bir obje. Düşünsenize bir metreye bir metre büyük bir koli. İçinde 16 kiloluk bronz bir heykel ve üzerinde Kültür Bakanlığının resmi yazısı var. Heykelle ilgili bütün teknik bilgi yer almasına rağmen kayboldu. Şaşırdım. 16 kilogramlık bir kargo nasıl kaybolur. Hele bu çağda. Artık insanların uzaya gittiği bir çağda, 16 kiloluk bir kargo ve en çok güvenilir dediğiniz devletin bir kargo kuruluşunda kaybolmasına şaşırdım.”
İLK DEFA TÜRKİYE’DEN BİR ESER YER ALACAKTI
Dünyanın sıra dışı liderlerinden olan Hugo Chavez’in de eserin sergilenmesi için onay verdiğini ve ilk defa bir Türk heykelinin dünyanın devrim müzesinde sergileneceğine işaret eden Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son yüzyılın en önemli devrimci şahsiyetlerinden biridir Hugo Chavez. Onun Carlos ile ilişkileri çok daha farklı, ikisi aynı devrim karargahında büyümüş insanlar. Rahmetli Chavez’in mezarı Devrim Müzesinde. Devrimde emeği geçen şahsiyetlerin, objelerin hepsi orada. Bir devrim müzesinde Türkiye’den bir şair bir heykeltraş olarak yer almak hem benim için hem de ülkem içinde bir gurur ve ilk defa olacaktı.”
HEYKELİ BULANA HEYKEL ÖDÜLÜ
Çocuğum dediği eserin yerini hiçbir paranın dolduramayacağını belirten Işıkhan "Biz Carlos’u istiyoruz. Carlos’un bulunması halinde o büstü önce Paris’e Carlos’u ziyaret edip kendisine takdim etmeye ve oradan Devrim Müzesine konulmak üzere biz Venezuella’ya gideceğiz” ifadelerini kullandı.
Türk şair ve heykeltraş Ümit Yaşar Işıkhan, eserinin geri getirilmesine vesile olan ya da bulan kişinin heykelini de yaparak ödül vereceğini söyledi.
200 BİN TL DEĞERİNDE
Işıkhan, hiçbir sanat eserinin para ile ölçülemeyeceğini, ancak dünyaca ünlü bir kişiyi çizdiği heykelinin değerinin yaklaşık 200 bin TL değerinde olduğunu anlattı.
“HUKUKİ MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK”
Ümit Yaşar Işıkhan’ın Avukatı Seval Karabay da, kargo şirketinin İstanbul’a kadar takip ettiğini ancak daha sonra akıbetinin ne olduğunu bilmediklerini ifade ettiğini öne sürerek, “Müvekkilim uzun mücadele sonucu eserini yapmış ve kendince güvenilir olarak düşündüğü bir kargo şirketine teslim etmiştir. Ama her nasılsa 16 kiloluk bu büst heykel yerine ulaştırılamadığı gibi kaybolmuştur. Tüketici Mahkemesinde kargo şirketine maddi ve manevi tazminat davası açarak mücadeleye başladık. Bunu biz basit bir tazminat davası olarak görmüyoruz. Müvekkilimin çocuğu gibi gördüğü eserini kaybetmiş olan şirketin bu zararı tazmini mümkün değil. Bir ülkenin, bir sanatçının tanıtımı çok kolay değil. Dünya çapında bir devrim müzesinde sergilenecek bir eserin hem ülkemize hem sanatçımıza katkısı çok daha büyük olacaktı. Bu sebeple bizim hukuk mücadelemiz bu yönde de devam edecek.”