'G20 Dönem Başkanlığında Gelecek Dünya, Gelecek Türkiye Konferansı'
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, yeni dünyaya ayak uydurmak ve "yeni Türkiye" için bürokrasinin değişmesi gerektiğini belirterek, "İnanılmaz şekilde ayaklarımızda bazen prangalar hissediyoruz bunlarla" dedi.
Gebze Belediyesinin ev sahipliğinde, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Şehir Üniversitesi ile Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının (SETA) desteğiyle Gebze Kültür Merkezi'nde düzenlenen G20 Dönem Başkanlığında Gelecek Dünya, Gelecek Türkiye Konferansı'nın "Dünya, Nereye Gidiyor" başlıklı ilk oturumunda konuşan Vardan, Türkiye'nin geçmiş 10-15 yılda farklı noktaya ulaştığını söyledi.
Rahmetli Turgut Özal'ın, Türk iş dünyasını yurt dışına çıkarmak, ihracatı öğretmek ve ilişki kurabilmek üzere 1986'da DEİK'in kurulmasını istediğini anlatan Vardan, Türkiye'nin, iş adamlarının ve Türk özel sektörünün yurt dışına açılmasına gayret ettiklerini dile getirdi.
Türkiye'nin 59 yılda 16 ekonomik kriz geçirdiğini, 2001 krizinin "sopasını" yediğini belirten Vardan, "Birisi deseydi, 'sen üzme tatlı canını. 10-12 sene sonra Türkiye olarak her şeyiyle farklı bir noktada olacağız. Milli gelirimiz 2-3 bin dolarlardan 10 bin dolarlara gelecek. Ümit vadeden bir ülkemiz olacak deseydi', şahsen inanmazdım. O, 2001 krizinin psikolojisiyle buna inanmamız mümkün değildi" şeklinde konuştu.
Vardan, şöyle dedi:
"Bir noktadan bir noktaya hakikaten çok hızlı ilerledik. Kaynaklarımızı iyi kullandık, biraz döküntülerimizi toparladık, havuzdaki delikleri kapattık, su toplamaya başladık. Ondan sonra durduk. Şimdi geldiğimiz noktada yeni atak yapacak alana, başarı hikayesi yazacak noktaya ihtiyacımız olduğunu görüyoruz. Bunları 2001'de düşünmedik ancak 2010'lara geldiğimizde farklı düşünmek zorunda olduğumuzu anladık."
- Bürokrasi, yargı ve eğitimde reform talebi
Yatırım yapmak ve büyümek için bürokraside, yargıda ve eğitim sisteminde reform yapılması gerektiğini savunan Vardan, şu değerlendirmede bulundu:
"Bürokrasideki değişim, reform süreci... İhtiyacımız var mı? Eğer yeni dünyaya ayak uyduracaksak, 'yeni bir Türkiye' diyorsak, mutlaka kendi bürokrasimizi değiştirmemiz lazım. İnanılmaz şekilde bizim ayaklarımızda bazen prangalar hissediyoruz bunlarla. Yargı sistemi... Eğer düzenli gelişmeyi sağlamak ve Türkiye'ye yatırım çekmek istiyorsak, mutlaka bu yargının herkese güven vermesi lazım. Ben buraya geleyim, yatırımımı yapayım, hiç endişe etmeyeyim. 'Sıkıntı olursa bu sistem bunu zaten çözer' demesi lazım. Yurt dışına yatırım yaptığımız zaman öncelikle bunları aramıyor muyuz?
Eğitim sisteminde ciddi anlamda reforma ihtiyacımız var. Bunu yapabildiğimiz ölçüde o zaman hızlı şekilde bu açığı da kapatabiliriz."
Dünyanın medeni ülkelerinin çok önceden elde ettikleri imkanlarla bu değişimi sağladıklarını, ilerlemeye devam ettiklerine dikkati çeken Vardan, Türkiye gibi gelişmekte olan bazı ülkelerin de bu ülkeleri yakalama gayreti nde olduğunu sözlerine ekledi.
- Kocaeli Valisi Güzeloğlu
Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu da küreselleşen ama 5'ten büyük olan dünyada Türkiye'nin, G-20 dönem başkanlığı ile hem küresel ölçekte yaşanan ve aşılması gereken sorunlara tarihinden aldığı dinamik ve derinlikle katkı sunduğunu hem de dünyanın değişim sürecini anlayarak, kendi değişimiyle buluşturmak amacında olduğunu vurguladı.
Çin'den İtalya'ya kadar, Avrasya'nın en önemli üretim ve üretici gücü Türkiye'nin daha ötesini istediğini ancak bunu hakça ve insanlığın geleceğine katkı sunulacak vicdan ölçüsünde beklediğini anlatan Güzeloğlu, "Sadece kalkınmayı ekonomik göstergeler anlamında değil, insani ve vicdani değerler olarak bütün halinde düşünmek ve bunu dünyaya anlatmak sorumluluğu içindedir" dedi.
Kocaeli'nin, ülkenin her güzelliğini, insan zenginliğini bulunduran, barış içinde yaşatan kent olduğuna işaret eden Güzeloğlu, "Bunun yanı sıra Türkiye'nin büyük hedeflerine doğru, kararlı ve emin yürüyüşüne çok önemli zenginlik katan büyük şehirdir. Gebze de bu zenginliğin en önemli katkı veren merkezidir" ifadesini kullandı.
Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker de önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptıkları için mutlu olduğunu belirterek, etkinliğin G-20 dönem başkanı Türkiye ve dünya için katkı sağlayacağını umduğunu dile getirdi.
Kaynak: AA
Rahmetli Turgut Özal'ın, Türk iş dünyasını yurt dışına çıkarmak, ihracatı öğretmek ve ilişki kurabilmek üzere 1986'da DEİK'in kurulmasını istediğini anlatan Vardan, Türkiye'nin, iş adamlarının ve Türk özel sektörünün yurt dışına açılmasına gayret ettiklerini dile getirdi.
Türkiye'nin 59 yılda 16 ekonomik kriz geçirdiğini, 2001 krizinin "sopasını" yediğini belirten Vardan, "Birisi deseydi, 'sen üzme tatlı canını. 10-12 sene sonra Türkiye olarak her şeyiyle farklı bir noktada olacağız. Milli gelirimiz 2-3 bin dolarlardan 10 bin dolarlara gelecek. Ümit vadeden bir ülkemiz olacak deseydi', şahsen inanmazdım. O, 2001 krizinin psikolojisiyle buna inanmamız mümkün değildi" şeklinde konuştu.
Vardan, şöyle dedi:
"Bir noktadan bir noktaya hakikaten çok hızlı ilerledik. Kaynaklarımızı iyi kullandık, biraz döküntülerimizi toparladık, havuzdaki delikleri kapattık, su toplamaya başladık. Ondan sonra durduk. Şimdi geldiğimiz noktada yeni atak yapacak alana, başarı hikayesi yazacak noktaya ihtiyacımız olduğunu görüyoruz. Bunları 2001'de düşünmedik ancak 2010'lara geldiğimizde farklı düşünmek zorunda olduğumuzu anladık."
- Bürokrasi, yargı ve eğitimde reform talebi
Yatırım yapmak ve büyümek için bürokraside, yargıda ve eğitim sisteminde reform yapılması gerektiğini savunan Vardan, şu değerlendirmede bulundu:
"Bürokrasideki değişim, reform süreci... İhtiyacımız var mı? Eğer yeni dünyaya ayak uyduracaksak, 'yeni bir Türkiye' diyorsak, mutlaka kendi bürokrasimizi değiştirmemiz lazım. İnanılmaz şekilde bizim ayaklarımızda bazen prangalar hissediyoruz bunlarla. Yargı sistemi... Eğer düzenli gelişmeyi sağlamak ve Türkiye'ye yatırım çekmek istiyorsak, mutlaka bu yargının herkese güven vermesi lazım. Ben buraya geleyim, yatırımımı yapayım, hiç endişe etmeyeyim. 'Sıkıntı olursa bu sistem bunu zaten çözer' demesi lazım. Yurt dışına yatırım yaptığımız zaman öncelikle bunları aramıyor muyuz?
Eğitim sisteminde ciddi anlamda reforma ihtiyacımız var. Bunu yapabildiğimiz ölçüde o zaman hızlı şekilde bu açığı da kapatabiliriz."
Dünyanın medeni ülkelerinin çok önceden elde ettikleri imkanlarla bu değişimi sağladıklarını, ilerlemeye devam ettiklerine dikkati çeken Vardan, Türkiye gibi gelişmekte olan bazı ülkelerin de bu ülkeleri yakalama gayreti nde olduğunu sözlerine ekledi.
- Kocaeli Valisi Güzeloğlu
Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu da küreselleşen ama 5'ten büyük olan dünyada Türkiye'nin, G-20 dönem başkanlığı ile hem küresel ölçekte yaşanan ve aşılması gereken sorunlara tarihinden aldığı dinamik ve derinlikle katkı sunduğunu hem de dünyanın değişim sürecini anlayarak, kendi değişimiyle buluşturmak amacında olduğunu vurguladı.
Çin'den İtalya'ya kadar, Avrasya'nın en önemli üretim ve üretici gücü Türkiye'nin daha ötesini istediğini ancak bunu hakça ve insanlığın geleceğine katkı sunulacak vicdan ölçüsünde beklediğini anlatan Güzeloğlu, "Sadece kalkınmayı ekonomik göstergeler anlamında değil, insani ve vicdani değerler olarak bütün halinde düşünmek ve bunu dünyaya anlatmak sorumluluğu içindedir" dedi.
Kocaeli'nin, ülkenin her güzelliğini, insan zenginliğini bulunduran, barış içinde yaşatan kent olduğuna işaret eden Güzeloğlu, "Bunun yanı sıra Türkiye'nin büyük hedeflerine doğru, kararlı ve emin yürüyüşüne çok önemli zenginlik katan büyük şehirdir. Gebze de bu zenginliğin en önemli katkı veren merkezidir" ifadesini kullandı.
Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker de önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptıkları için mutlu olduğunu belirterek, etkinliğin G-20 dönem başkanı Türkiye ve dünya için katkı sağlayacağını umduğunu dile getirdi.