Eski Bakan Yazıcı Hakkındaki Soruşturma Önergesi
CHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün, eski Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı hakkındaki soruşturma önergesinin görüşmelerinde, "Türk Bayrağı'nın önünde Rıza'yı kahraman ilan etmeye kalktınız. O bayrak rengini dolar yeşilinden almaz, bu ülkenin şehitlerinin kanının kırmızısından alır. Yaptığınız kirli işlere Türk Bayrağı'nı alet etmeyin" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda CHP'nin, eski Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı hakkında, Gana'dan Türkiye'ye gelen 1,5 ton altın yüklü uçağın Dubai'ye gönderilmesinde altın kaçakçılığıyla ilgili suç delillerini ortadan kaldırarak, görevini kötüye kullandığı iddiasıyla Yazıcı hakkında verdiği soruşturma önergesi görüşüldü.
CHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün, Rıza Sarraf'ın altın yüklü uçağının Atatürk Havalimanı'na indiğinde içindeki altınla ilgili fatura ve konşimento ibraz edilmemesi üzerine mühürlenmesiyle başlayan süreci anlattı.
Yazıcı'nın, uçağın Dubai'ye gitmesinden 29 gün sonra müfettiş görevlendirdiğini belirten Düzgün, müfettiş raporunda altınların Türkiye'ye sokulmak istendiğinin belirtilmesine rağmen hiç kimse hakkında suç duyurusunda bulunmadığını ve kaçakçılık suçundan işlem yapılmadığını söyledi.
Düzgün, Meclis'te de Kaçakçılık Kanunu'nda değişiklik yapılarak, fiilin suç olmaktan çıkarıldığını ifade etti.
Altının transferi yapanların işlemlerini yürüttüğü New York'taki Ziraat Bankası'nın Amerikan Merkez Bankası tarafından incelemeye alındığını ve bankanın bireysel faaliyetlerinin durdurulduğunu anlatan Düzgün, "Söylenen o ki bankaya verilecek olan ceza Ziraat Bankası'nı da batıracak büyüklükte. Yani bu kafayla gidersek Ziraat Bankası'nı Rıza'ya feda etmiş olacağız" diye konuştu.
Sarraf'ın katıldığı bir televizyon programına da değinen Düzgün, "Türk Bayrağı'nın önünde Rıza'yı kahraman ilan etmeye kalktınız. O bayrak rengini dolar yeşilinden almaz, bu ülkenin şehitlerinin kanının kırmızısından alır. Yaptığınız kirli işlere Türk Bayrağı'nı alet etmeyin" dedi.
- "Türkiye suç örgütünün hakimiyeti altında"
HDP İçel Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, önergenin reddedileceğini söyleyerek, "Bugün AKP'ye yol gösteren ilke, ne pahasına olursa olsun iktidar, ne pahasına olursa olsun servet ve güç. İki yıl önce bir bahar günü Roboski katliamını yok saymıştınız, bu yılbaşında tarihin en büyük yolsuzluğunu yok saydınız. Katliamla açtığınız parantezi hırsızlıkla kapattınız" diye konuştu.
Yönetimin her suçu başka bir suçla örtmek için Anayasa'ya, yasayı, idari kuralları, mali mevzuatı yerle bir ettiğini savunan Kürkçü, "Boğazına kadar suça batmış bir iktidarla karşı karşıyayız. Türkiye'nin, uluslararası bağlantılarıyla birlikte bir suç örgütünün hakimiyeti altına girdiğini söylemek mübalağa sayılmaz" dedi.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da altın yüklü uçağın, Atatürk Havalimanı'nda 17 gün bekletildikten sonra, sahte belgeler düzenlenerek Dubai'ye gönderildiğini öne sürdü.
Yazıcı'nın göstermelik olarak alt düzey görevliler hakkında soruşturma yaptırdığını, asıl suçu işleyen üst düzey bürokratları hakkındaki dosyaları kapattığını iddia eden Bal, "Altın kaçakçılığı yapıldığı görüntüler, tapeler ve inkar edilemeyecek belgelerle sabittir. Bunu Türk milleti gördü, biz gördük, siz gördünüz, hepimiz gördük, en önemlisi Cenab-ı Allah gördü. Bakan Yazıcı'nın bu suçu işlediği, bu delillerle sabittir ve hakkında soruşturma açılması gerekmektedir" diye konuştu.
Bal, yolsuzluğun dinen günah, ahlaken ayıp, kanunen suç olduğunu dile getirerek, "Bundan kurtuluş vardır. Dinen tövbe edeceksin, ahlaken istifa edeceksin ve hukuken de mahkemede hesap vereceksin. Bunun yerine, yargıyı tanımayan AKP'nin postmodern diktatörlüğünün ilanı hayra alamet değildir" ifadelerini kullandı.
AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan ise altının ithalat vergisine tabi olmaması ve KDV'den istisna olması nedeniyle kaçakçılık olarak değerlendirilemeyeceğini belirtti.
Kaçakçılığın vergiden kaçırmak için yapıldığını dile getiren Aslan, söz konusu olayda gümrük memurlarının diğer usulsüzlüklerle ilgili işlem yaptığını ve idari para cezası uyguladığını kaydetti.
Aslan, 17 Aralık operasyonunu yürüten eski İstanbul Cumhuriyet Savcısı Celal Kara'nın bu dosyaya baktığını, istediği bilirkişi raporunda suç unsuru bulunmadığının belirtildiğini ifade ederek, "Savcılık dosyasında hem suç olmadığı belirtilecek, hem bakan suçlanacak. Bunu anlamak mümkün değil. Bu önergenin, 17 Aralık'ta başlayan ve Türkiye'nin itibarını sarsmaya çalışan 'algı operasyonuna katkı verebilir miyiz'in dışında altyapısı olmadığını düşünüyorum" dedi.
- Sultanahmet'teki saldırıya kınama
Bu arada Genel Kurul'da, CHP ve MHP grupları Sultanahmet'teki terör saldırısını kınadı.
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, nereden gelirse gelsin terör faaliyetine asla müsamaha gösterilmemesi ve ülke gündeminden çıkarılması gerektiğini belirterek, saldırıyı kınadı. Saldırıda şehit olan polis memuru Kenan Kumaş'ın ailesi ve emniyet camiasına başsağlığı dileyen Gök, yaralı polis memuru Taner Şenel'e de acil şifalar diledi.
İstanbul gibi hassasiyetle korunan yerlerde dahi saldırı olabildiğini ifade eden Gök, "Emniyetin kendi karakolunu koruyamadığı ortama sürükleniyorsak Türkiye açısından talihsizlik olur" dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da polis memuru Kumaş'a Allah'tan rahmet, yaralı polis Şenel'e acil şifa diledi. Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadele edecek gücü olduğunu vurgulayan Vural, hükümeti terörle mücadelede daha duyarlı olmaya davet etti.
Kaynak: AA
CHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün, Rıza Sarraf'ın altın yüklü uçağının Atatürk Havalimanı'na indiğinde içindeki altınla ilgili fatura ve konşimento ibraz edilmemesi üzerine mühürlenmesiyle başlayan süreci anlattı.
Yazıcı'nın, uçağın Dubai'ye gitmesinden 29 gün sonra müfettiş görevlendirdiğini belirten Düzgün, müfettiş raporunda altınların Türkiye'ye sokulmak istendiğinin belirtilmesine rağmen hiç kimse hakkında suç duyurusunda bulunmadığını ve kaçakçılık suçundan işlem yapılmadığını söyledi.
Düzgün, Meclis'te de Kaçakçılık Kanunu'nda değişiklik yapılarak, fiilin suç olmaktan çıkarıldığını ifade etti.
Altının transferi yapanların işlemlerini yürüttüğü New York'taki Ziraat Bankası'nın Amerikan Merkez Bankası tarafından incelemeye alındığını ve bankanın bireysel faaliyetlerinin durdurulduğunu anlatan Düzgün, "Söylenen o ki bankaya verilecek olan ceza Ziraat Bankası'nı da batıracak büyüklükte. Yani bu kafayla gidersek Ziraat Bankası'nı Rıza'ya feda etmiş olacağız" diye konuştu.
Sarraf'ın katıldığı bir televizyon programına da değinen Düzgün, "Türk Bayrağı'nın önünde Rıza'yı kahraman ilan etmeye kalktınız. O bayrak rengini dolar yeşilinden almaz, bu ülkenin şehitlerinin kanının kırmızısından alır. Yaptığınız kirli işlere Türk Bayrağı'nı alet etmeyin" dedi.
- "Türkiye suç örgütünün hakimiyeti altında"
HDP İçel Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, önergenin reddedileceğini söyleyerek, "Bugün AKP'ye yol gösteren ilke, ne pahasına olursa olsun iktidar, ne pahasına olursa olsun servet ve güç. İki yıl önce bir bahar günü Roboski katliamını yok saymıştınız, bu yılbaşında tarihin en büyük yolsuzluğunu yok saydınız. Katliamla açtığınız parantezi hırsızlıkla kapattınız" diye konuştu.
Yönetimin her suçu başka bir suçla örtmek için Anayasa'ya, yasayı, idari kuralları, mali mevzuatı yerle bir ettiğini savunan Kürkçü, "Boğazına kadar suça batmış bir iktidarla karşı karşıyayız. Türkiye'nin, uluslararası bağlantılarıyla birlikte bir suç örgütünün hakimiyeti altına girdiğini söylemek mübalağa sayılmaz" dedi.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da altın yüklü uçağın, Atatürk Havalimanı'nda 17 gün bekletildikten sonra, sahte belgeler düzenlenerek Dubai'ye gönderildiğini öne sürdü.
Yazıcı'nın göstermelik olarak alt düzey görevliler hakkında soruşturma yaptırdığını, asıl suçu işleyen üst düzey bürokratları hakkındaki dosyaları kapattığını iddia eden Bal, "Altın kaçakçılığı yapıldığı görüntüler, tapeler ve inkar edilemeyecek belgelerle sabittir. Bunu Türk milleti gördü, biz gördük, siz gördünüz, hepimiz gördük, en önemlisi Cenab-ı Allah gördü. Bakan Yazıcı'nın bu suçu işlediği, bu delillerle sabittir ve hakkında soruşturma açılması gerekmektedir" diye konuştu.
Bal, yolsuzluğun dinen günah, ahlaken ayıp, kanunen suç olduğunu dile getirerek, "Bundan kurtuluş vardır. Dinen tövbe edeceksin, ahlaken istifa edeceksin ve hukuken de mahkemede hesap vereceksin. Bunun yerine, yargıyı tanımayan AKP'nin postmodern diktatörlüğünün ilanı hayra alamet değildir" ifadelerini kullandı.
AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan ise altının ithalat vergisine tabi olmaması ve KDV'den istisna olması nedeniyle kaçakçılık olarak değerlendirilemeyeceğini belirtti.
Kaçakçılığın vergiden kaçırmak için yapıldığını dile getiren Aslan, söz konusu olayda gümrük memurlarının diğer usulsüzlüklerle ilgili işlem yaptığını ve idari para cezası uyguladığını kaydetti.
Aslan, 17 Aralık operasyonunu yürüten eski İstanbul Cumhuriyet Savcısı Celal Kara'nın bu dosyaya baktığını, istediği bilirkişi raporunda suç unsuru bulunmadığının belirtildiğini ifade ederek, "Savcılık dosyasında hem suç olmadığı belirtilecek, hem bakan suçlanacak. Bunu anlamak mümkün değil. Bu önergenin, 17 Aralık'ta başlayan ve Türkiye'nin itibarını sarsmaya çalışan 'algı operasyonuna katkı verebilir miyiz'in dışında altyapısı olmadığını düşünüyorum" dedi.
- Sultanahmet'teki saldırıya kınama
Bu arada Genel Kurul'da, CHP ve MHP grupları Sultanahmet'teki terör saldırısını kınadı.
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, nereden gelirse gelsin terör faaliyetine asla müsamaha gösterilmemesi ve ülke gündeminden çıkarılması gerektiğini belirterek, saldırıyı kınadı. Saldırıda şehit olan polis memuru Kenan Kumaş'ın ailesi ve emniyet camiasına başsağlığı dileyen Gök, yaralı polis memuru Taner Şenel'e de acil şifalar diledi.
İstanbul gibi hassasiyetle korunan yerlerde dahi saldırı olabildiğini ifade eden Gök, "Emniyetin kendi karakolunu koruyamadığı ortama sürükleniyorsak Türkiye açısından talihsizlik olur" dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da polis memuru Kumaş'a Allah'tan rahmet, yaralı polis Şenel'e acil şifa diledi. Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadele edecek gücü olduğunu vurgulayan Vural, hükümeti terörle mücadelede daha duyarlı olmaya davet etti.