Madde Bağımlılarını Mobil Sosyologlar İkna Ediyor
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Oya Bahadır Yüksel Gençlik Merkezi'nde görevli mobil sosyologlar, ulaştıkları madde bağımlısı çocuk ve ergenlerin tedavi edilmelerini sağlıyor.
Merkezde, madde kullanmadan yaşamayı, öfkelerini kontrol etmeyi, iletişim kurmayı öğrenen 18 yaş altı hastalar, tedavileri bittikten sonra da psikologlar tarafından bir süre daha takip ediliyor.
Merkezin müdürü Cenk Yancar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2008'de faaliyete geçen merkezde, madde bağımlısı 13-18 yaş grubundaki çocuk ve gençlerin tedavi gördüğünü söyledi.
Hastalara barınma, tedavi, rehabilitasyon, eğitim, aile ve sosyal yaşama geri dönüşe hazırlık gibi konularda destek verdiklerini vurgulayan Yancar, uygulanan programın ise Uluslararası Madde Bağımlılığı Araştırmaları Merkezi kurucusu ve Yale Üniversitesi Psikiyatri Kliniği'nde görevli Prof. Dr. David Powell ve ekibi tarafından oluşturulduğunu anımsattı.
Yancar, suça eğilimli çocuk ve ergenleri topluma kazandırmayı amaçladıklarını dile getirdi.
Çeşitli nedenlerle hayal kırıklığına uğrayan çocuk ve ergenlere, başarılı olabilecekleri alanların olabileceğini göstermeye çalıştıklarını anlatan Yancar, "Kimi zaman cezalandırılan kimi zaman başarısız olan hastalara, ceza yerine değişimi vurgulayan bir program uyguluyoruz" dedi.
Yancar, Sağlık Bakanlığı ve üniversitelerde çocuk-ergen bağımlılara hizmet verilen toplam yatak kapasitesinin 31 olduğunu ancak kendilerinin şu anda merkezde 50 kişiye hizmet verdiğini anımsattı.
- Ailelere de eğitim veriliyor
Hastalara, yüzde 70 oranında mobil ekiplerin ulaştığını anlatan Yancar, şöyle konuştu:
"Sosyologlardan oluşan mobil ekibimiz öncelikle madde kullanan çocukların bulunduğu yerleri tespit ediyor. Daha sonra bunlarla iletişime geçip tedavi olmaları konusunda ikna ediyor. Türkiye'de tek olduğunu düşündüğümüz bu yöntem sayesinde hastalar bize değil, biz hastalara ulaşıyoruz. Tek şartımız var o da ailelerinin de eğitim alması. Hastalarımızın 6 aylık tedavileri boyunca aileleri de eğitim alıyor. Çünkü ailelere eğitim verilmezse maalesef tedavinin başarı şansı olmuyor."
- Merkezden bin kişi faydalandı
Yancar, Oya Bahadır Yüksek Gençlik Merkezi'nde uyguladıkları sistemin farklılıklarından birinin de "takip" olduğuna işaret etti.
Sisteme giren hastaları tedavileri bittikten sonra da izlediklerini vurgulayan Yancar, "Şimdiye kadar yaklaşık bin kişi merkezden faydalandı. Ayrıca arkadaşlarımız tedavisi biten 700 kişiyi de takip ediyor" diye konuştu.
Yancar, yetişkin ve ergenlerin madde kullanımı arasında farklılık bulunduğunu ifade etti.
- Ergenlik dönemine özel program
Maddeye başlayan ergenlerin çoğunda "çoklu kullanım" olduğunun altını çizen Yancar, şunları kaydetti:
"Hastalarımızın büyük bölümünün 3 veya daha fazla madde kullandıklarını tespit ettik. Yani ne bulurlarsa onu kullanıyorlar. Yetişkinde böyle bir popülasyon yok. Bu nedenle ergenlik dönemindeki madde bağımlılarına özel bir tedavi yöntemi uygulanması gerektiğini düşünüyoruz."
Yancar, bağımlılık tedavisinde başarıya ulaşma şansının, dünya standartlarında oldukça düşük olduğunu belirtti.
- Her hastaya özel tedavi
Bağımlılıkta ilaç tedavisinin başarının sadece yüzde 20'lik kısmını kapsadığını anlatan Yancar, "Bağımlılıkta başarı 1 yıl temiz kalmayla ölçülüyor. Dünyadaki başarı oranı yüzde 13-15. Bizde ise bu oran yaklaşık yüzde 52 civarında. Tedaviyi tamamladıktan sonra 1 yıl boyunca temiz kalan hasta sayımız ise yüzde 65. Yani kuruma ilk yattığı günden sonra hastalarımızın yüzde 25'inden fazlası temiz kalıyor. Bu dünya standartlarının üstünde bir rakam. Çünkü her hastaya özel tedavi uyguluyoruz."
Yancar, özellikle son 2 yılda sentetik uyuşturucunun çok yaygın olarak kullanıldığını gözlemlediklerini anlattı.
Bağımlılık açısından en riskli dönemin ergenlik olduğuna dikkati çeken Yancar, ailelerin, çocuklarının davranış değişiklikleri yakından takip etmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Merkezin müdürü Cenk Yancar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2008'de faaliyete geçen merkezde, madde bağımlısı 13-18 yaş grubundaki çocuk ve gençlerin tedavi gördüğünü söyledi.
Hastalara barınma, tedavi, rehabilitasyon, eğitim, aile ve sosyal yaşama geri dönüşe hazırlık gibi konularda destek verdiklerini vurgulayan Yancar, uygulanan programın ise Uluslararası Madde Bağımlılığı Araştırmaları Merkezi kurucusu ve Yale Üniversitesi Psikiyatri Kliniği'nde görevli Prof. Dr. David Powell ve ekibi tarafından oluşturulduğunu anımsattı.
Yancar, suça eğilimli çocuk ve ergenleri topluma kazandırmayı amaçladıklarını dile getirdi.
Çeşitli nedenlerle hayal kırıklığına uğrayan çocuk ve ergenlere, başarılı olabilecekleri alanların olabileceğini göstermeye çalıştıklarını anlatan Yancar, "Kimi zaman cezalandırılan kimi zaman başarısız olan hastalara, ceza yerine değişimi vurgulayan bir program uyguluyoruz" dedi.
Yancar, Sağlık Bakanlığı ve üniversitelerde çocuk-ergen bağımlılara hizmet verilen toplam yatak kapasitesinin 31 olduğunu ancak kendilerinin şu anda merkezde 50 kişiye hizmet verdiğini anımsattı.
- Ailelere de eğitim veriliyor
Hastalara, yüzde 70 oranında mobil ekiplerin ulaştığını anlatan Yancar, şöyle konuştu:
"Sosyologlardan oluşan mobil ekibimiz öncelikle madde kullanan çocukların bulunduğu yerleri tespit ediyor. Daha sonra bunlarla iletişime geçip tedavi olmaları konusunda ikna ediyor. Türkiye'de tek olduğunu düşündüğümüz bu yöntem sayesinde hastalar bize değil, biz hastalara ulaşıyoruz. Tek şartımız var o da ailelerinin de eğitim alması. Hastalarımızın 6 aylık tedavileri boyunca aileleri de eğitim alıyor. Çünkü ailelere eğitim verilmezse maalesef tedavinin başarı şansı olmuyor."
- Merkezden bin kişi faydalandı
Yancar, Oya Bahadır Yüksek Gençlik Merkezi'nde uyguladıkları sistemin farklılıklarından birinin de "takip" olduğuna işaret etti.
Sisteme giren hastaları tedavileri bittikten sonra da izlediklerini vurgulayan Yancar, "Şimdiye kadar yaklaşık bin kişi merkezden faydalandı. Ayrıca arkadaşlarımız tedavisi biten 700 kişiyi de takip ediyor" diye konuştu.
Yancar, yetişkin ve ergenlerin madde kullanımı arasında farklılık bulunduğunu ifade etti.
- Ergenlik dönemine özel program
Maddeye başlayan ergenlerin çoğunda "çoklu kullanım" olduğunun altını çizen Yancar, şunları kaydetti:
"Hastalarımızın büyük bölümünün 3 veya daha fazla madde kullandıklarını tespit ettik. Yani ne bulurlarsa onu kullanıyorlar. Yetişkinde böyle bir popülasyon yok. Bu nedenle ergenlik dönemindeki madde bağımlılarına özel bir tedavi yöntemi uygulanması gerektiğini düşünüyoruz."
Yancar, bağımlılık tedavisinde başarıya ulaşma şansının, dünya standartlarında oldukça düşük olduğunu belirtti.
- Her hastaya özel tedavi
Bağımlılıkta ilaç tedavisinin başarının sadece yüzde 20'lik kısmını kapsadığını anlatan Yancar, "Bağımlılıkta başarı 1 yıl temiz kalmayla ölçülüyor. Dünyadaki başarı oranı yüzde 13-15. Bizde ise bu oran yaklaşık yüzde 52 civarında. Tedaviyi tamamladıktan sonra 1 yıl boyunca temiz kalan hasta sayımız ise yüzde 65. Yani kuruma ilk yattığı günden sonra hastalarımızın yüzde 25'inden fazlası temiz kalıyor. Bu dünya standartlarının üstünde bir rakam. Çünkü her hastaya özel tedavi uyguluyoruz."
Yancar, özellikle son 2 yılda sentetik uyuşturucunun çok yaygın olarak kullanıldığını gözlemlediklerini anlattı.
Bağımlılık açısından en riskli dönemin ergenlik olduğuna dikkati çeken Yancar, ailelerin, çocuklarının davranış değişiklikleri yakından takip etmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.