215 Kiloluk Mermiyi Kaldırdı, Bu Ayıbı Kaldıramaz
Tek başına kaldırdığı 215 kiloluk top mermisiyle Ocean zırhlısını batırıp Çanakkale Savaşı’nın seyrini değiştiren Seyit Onbaşı, hazırlanan hediyelik eşyalarda kılıktan kılığa sokuldu.
Çoğunluğu Çin malı olan hediyelik eşyalarda, Seyit Onbaşı'nın şapkalı, papyonlu ve çeşitli kıyafetlerde olması, hediyelik eşya satıcılarını da isyan ettirdi.
Düşük maliyetli ve her biri birbirinden farklı olan bu biblolar, Çanakkale'de ve savaşların yaşandığı Gelibolu Yarımadası'nda hediyelik eşya satan dükkanların vitrinlerinde yer alıyor. Oldukça basit bir kalıplama yöntemiyle yapılan bibloların şapkaları da farklılık gösteriyor. Kalıplama yöntemiyle yapılan bibloların suratlarında da deformeler görünüyor. Satıcılar bu durumu ilk başlarda pek fazla önemsemese de heykellerin şekli bozuldukça alıcılardan tepkiler de gelmeye başladı.
Bu tepkiler üzerine hediyelik eşya tasarımcısı Oktay Tarahan, bu ürünlerin Çanakkale imajına zarar verdiğini söyleyerek eylem başlattı.
Çanakkale Feribot İskelesi önünde tek başına bir eylem yapan Tarahan, “Yöremizin, tarih ve kültür turizm açısından vitrini olan hatıra niteliğindeki hediyelik eşyalar, işinin ehli olmayan kişi ve korsan üreticiler tarafından imal ediliyor. Ortaya boy boy çirkinlikler çıkıyor. Modelleme, kalıplama yöntemleri, boya teknikleri konusunda uzman olmayan kişiler ve donanımsız atölyeler hediyelik eşya sektörünü ele geçirmiş durumda. Kayıt dışı, denetimsiz bu kesim kendine geniş bir pazar olanağı bulmakta. İlimize gelen 12-17 yaş arası öğrenciler ağırlıkta. Dar gelirli halkımızın ucuz olana yönelmesi, korsan üretimi besliyor. Çin mallarıyla istila edilen, korsan ürünle dolup taşan tezgahlar şehitlikler ve tabyaları pazar yerine dönüştürmüş durumda” dedi.
Önümüzdeki yıl Çanakkale Savaşlarının 100’ncü yılı olacağını da hatırlatan Tarahan, bu durum için bir an önce önlem alınması gerektiğini, Çanakkale Valiliği ve belediye ile ortak atılacak bir adımla ve gerekli önlemlerin alınmasıyla bu çirkinliğin önüne geçilebileceğini söyledi.
Kaynak: İHA
Düşük maliyetli ve her biri birbirinden farklı olan bu biblolar, Çanakkale'de ve savaşların yaşandığı Gelibolu Yarımadası'nda hediyelik eşya satan dükkanların vitrinlerinde yer alıyor. Oldukça basit bir kalıplama yöntemiyle yapılan bibloların şapkaları da farklılık gösteriyor. Kalıplama yöntemiyle yapılan bibloların suratlarında da deformeler görünüyor. Satıcılar bu durumu ilk başlarda pek fazla önemsemese de heykellerin şekli bozuldukça alıcılardan tepkiler de gelmeye başladı.
Bu tepkiler üzerine hediyelik eşya tasarımcısı Oktay Tarahan, bu ürünlerin Çanakkale imajına zarar verdiğini söyleyerek eylem başlattı.
Çanakkale Feribot İskelesi önünde tek başına bir eylem yapan Tarahan, “Yöremizin, tarih ve kültür turizm açısından vitrini olan hatıra niteliğindeki hediyelik eşyalar, işinin ehli olmayan kişi ve korsan üreticiler tarafından imal ediliyor. Ortaya boy boy çirkinlikler çıkıyor. Modelleme, kalıplama yöntemleri, boya teknikleri konusunda uzman olmayan kişiler ve donanımsız atölyeler hediyelik eşya sektörünü ele geçirmiş durumda. Kayıt dışı, denetimsiz bu kesim kendine geniş bir pazar olanağı bulmakta. İlimize gelen 12-17 yaş arası öğrenciler ağırlıkta. Dar gelirli halkımızın ucuz olana yönelmesi, korsan üretimi besliyor. Çin mallarıyla istila edilen, korsan ürünle dolup taşan tezgahlar şehitlikler ve tabyaları pazar yerine dönüştürmüş durumda” dedi.
Önümüzdeki yıl Çanakkale Savaşlarının 100’ncü yılı olacağını da hatırlatan Tarahan, bu durum için bir an önce önlem alınması gerektiğini, Çanakkale Valiliği ve belediye ile ortak atılacak bir adımla ve gerekli önlemlerin alınmasıyla bu çirkinliğin önüne geçilebileceğini söyledi.