Kastamonu'da Köy Sakinleri, Ayı Korkusuyla Yaşıyor
Kastamonu'nun İnebolu, Doğanyurt, Şenpazar ve Ağlı ilçelerine bağlı köylerde yaşayanlar, mezarlardaki cenazeleri çıkarıp parçalayan, arı kovanlarına zarar veren ayılar nedeniyle saldırıya uğrama endişesiyle yaşıyor.
Ağlı ilçesinde 26 Ekim'de 52 gün önce defnedilen Halil Ünivar'ın cenazesinin mezarının yakınında parçalanmış halde bulunması ve bölgede ayı izlerine rastlanmasının yankıları sürüyor. Bazı köy sakinleri, yakınlarının cenazelerini defnettikten sonra mezarların üzerine çalı ve diken koyarak ayıların tahribatını önlemeye çalışıyor.
Arıcılıkla uğraşan köylüler de kovanların bulunduğu bahçeleri dikenli tel, çit ve ses çıkaran aygıtlarla korumaya alıyor.
Koru köyü muhtarı Muammer Yapıcıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şehrin zengin orman varlığına sahip bulunduğunu, bu nedenle ayıların bölgenin gerçeği olduğunu söyledi.
Kastamonu'da son zamanlardaki vakalar nedeniyle insanların hayatının olumsuz etkilendiğine dikkati çeken Yapıcı, şöyle konuştu:
"Ayıların şehir çöplüğüne kadar indiği duyumunu alıyoruz. Bu çöplük de köyümüzün yakınında. O yüzden vatandaşlarda tedirginlik söz konusu. Geçen Sada köyünde cenazeye gittim. Cenaze gömüldükten sonra mezarın üstüne bir o kadar da çalı atıldı. Neden? 'Ayı gelir, çıkartır' mantığı artık aldı, yürüdü. Geçenlerde Çerçi köyünün muhtarı arkadaşımla ve civar köylerdeki muhtarlarla görüştük. Sık sık istişare ederek resmi makamlara dilekçe verdiklerinden bahsediyorlar. 'Orman Bölge Müdürlüğünün vatandaşları bilgilendirmesi gerekir' diye düşünüyorum. Orman köyündeki vatandaşlar ayıyı vurmanın yasak olduğunu biliyor ama bizim gibi ova köylerinin vatandaşları bunu bilmiyor. Köyümüzde arıcılık yapan da var, 'o da tedirgindir' diye düşünüyorum çünkü kovanları açıkta."
- "Bu sene gördüğüm ayı 20'den aşağı değildir"
Köy sakinlerinden Nail Tokmakoğlu (48) da çiftçilik ve ticaretle uğraştığını dile getirerek, köy sakinlerinin mantar toplayamadıklarını ve hayvanlarını dışarı çıkarmakta endişe ettiklerini anlattı.
"Kastamonu'nun bütün ilçelerine ve köylerine gidiyorum işim gereği. Bu sene gördüğüm ayı, 20'den aşağı değildir" diyen Tokmakoğlu, "Önüme de çıktı, arabayla burun buruna da geldik. Hepsi başımıza geldi. Ayıları en çok Karaçomak ve Selalmaz mıntıkalarında gördüm. Bir gün, bir köye 100 metre uzaklıkta kuşburnu toplayan bir kadının az ilerisinden ayı geçerken gördüm. Bir gün sonra da aynı köylüler yaralı ayıya denk geldi. Biz de tedirgin oluyoruz çünkü hayvan bu" şeklinde konuştu.
- Arıcılar da tedirgin
Köyde arıcılık yapan 62 yaşındaki Emin Eğri de 19 kovanı bulunduğunu dile getirdi.
Son zamanlarda arıların en büyük düşmanının ayı olduğunu aktaran Eğri, şunları söyledi:
"Zaten onların gelmesine mani gücümüz yok. Dikenli tel ve gürültüyle engellenmeye çalışılsa da o bile kar etmiyor artık. Arıların bulunduğu bahçem 4 sıra tel örgüyle çevrili ama ne derece etkilidir, bilemiyoruz. Arıları zarar gören köylülerimizin mağduriyetleri de kısa zamanda gider inşallah."
Ayının güçlü bir hayvan olduğuna dikkati çeken Eğri, vurulmalarının yasak olması sebebiyle ayı popülasyonunun çoğaldığını düşündüğünü sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Arıcılıkla uğraşan köylüler de kovanların bulunduğu bahçeleri dikenli tel, çit ve ses çıkaran aygıtlarla korumaya alıyor.
Koru köyü muhtarı Muammer Yapıcıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şehrin zengin orman varlığına sahip bulunduğunu, bu nedenle ayıların bölgenin gerçeği olduğunu söyledi.
Kastamonu'da son zamanlardaki vakalar nedeniyle insanların hayatının olumsuz etkilendiğine dikkati çeken Yapıcı, şöyle konuştu:
"Ayıların şehir çöplüğüne kadar indiği duyumunu alıyoruz. Bu çöplük de köyümüzün yakınında. O yüzden vatandaşlarda tedirginlik söz konusu. Geçen Sada köyünde cenazeye gittim. Cenaze gömüldükten sonra mezarın üstüne bir o kadar da çalı atıldı. Neden? 'Ayı gelir, çıkartır' mantığı artık aldı, yürüdü. Geçenlerde Çerçi köyünün muhtarı arkadaşımla ve civar köylerdeki muhtarlarla görüştük. Sık sık istişare ederek resmi makamlara dilekçe verdiklerinden bahsediyorlar. 'Orman Bölge Müdürlüğünün vatandaşları bilgilendirmesi gerekir' diye düşünüyorum. Orman köyündeki vatandaşlar ayıyı vurmanın yasak olduğunu biliyor ama bizim gibi ova köylerinin vatandaşları bunu bilmiyor. Köyümüzde arıcılık yapan da var, 'o da tedirgindir' diye düşünüyorum çünkü kovanları açıkta."
- "Bu sene gördüğüm ayı 20'den aşağı değildir"
Köy sakinlerinden Nail Tokmakoğlu (48) da çiftçilik ve ticaretle uğraştığını dile getirerek, köy sakinlerinin mantar toplayamadıklarını ve hayvanlarını dışarı çıkarmakta endişe ettiklerini anlattı.
"Kastamonu'nun bütün ilçelerine ve köylerine gidiyorum işim gereği. Bu sene gördüğüm ayı, 20'den aşağı değildir" diyen Tokmakoğlu, "Önüme de çıktı, arabayla burun buruna da geldik. Hepsi başımıza geldi. Ayıları en çok Karaçomak ve Selalmaz mıntıkalarında gördüm. Bir gün, bir köye 100 metre uzaklıkta kuşburnu toplayan bir kadının az ilerisinden ayı geçerken gördüm. Bir gün sonra da aynı köylüler yaralı ayıya denk geldi. Biz de tedirgin oluyoruz çünkü hayvan bu" şeklinde konuştu.
- Arıcılar da tedirgin
Köyde arıcılık yapan 62 yaşındaki Emin Eğri de 19 kovanı bulunduğunu dile getirdi.
Son zamanlarda arıların en büyük düşmanının ayı olduğunu aktaran Eğri, şunları söyledi:
"Zaten onların gelmesine mani gücümüz yok. Dikenli tel ve gürültüyle engellenmeye çalışılsa da o bile kar etmiyor artık. Arıların bulunduğu bahçem 4 sıra tel örgüyle çevrili ama ne derece etkilidir, bilemiyoruz. Arıları zarar gören köylülerimizin mağduriyetleri de kısa zamanda gider inşallah."
Ayının güçlü bir hayvan olduğuna dikkati çeken Eğri, vurulmalarının yasak olması sebebiyle ayı popülasyonunun çoğaldığını düşündüğünü sözlerine ekledi.