Genel Başkan Kılıçdaroğlu: Kimse anayasadan 'Türk' sözcüğünü çıkaramaz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Başkanlık hayalleri kuran Recep Tayyip Erdoğan asla bunu gerçekleştiremeyecek ve CHP olduğu sürece başkanlık sistemi Parlamentodan asla geçmeyecektir" dedi.

Kılıçdaroğlu, Aydın İstasyon Meydanı'nda partisinin il başkanlığınca düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin özgürlükçü, demokratik bir anayasaya ihtiyacı olduğunu söylediklerini ve sözlerinin arkasında durduklarını, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda yer alarak AK Parti'nin maskesini düşürdüklerini savundu.

Anayasa konusunda CHP'nin tavrının açık olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Hiçbir güç, Recep Tayyip Erdoğan'da dahil, anayasadan 'Türk' sözcüğünü çıkaramaz. Bir tek CHP'li Parlamento'da olsa bile buna izin vermeyeceğiz. Hiçbir güç anayasadan 'Türk Milleti' kavramını çıkaramayacak. Mustafa Kemal Atatürk'ün kurucu ve önder rolü, anayasanın başlangıç bölümünde yer alacaktır. Recep Tayip Erdoğan ve arkadaşlarının gücü bunu kaldırmaya yetmeyecektir. 4. Anayasa'nın ilk üç maddesi asla değiştirilemez. Buna izin vermeyeceğiz. Türkiye Devleti bir cumhuriyettir, kimsenin gücü bunu değiştiremeyecektir. Başkanlık hayalleri kuran Recep Tayyip Erdoğan asla bunu gerçekleştiremeyecek ve CHP olduğu sürece başkanlık sistemi Parlamentodan asla geçmeyecektir. Bizim ölülerimizi, bedenlerimizi çiğnemeden Türkiye'de bir rejim değişikliğine asla izin vermeyeceğiz."

Anayasanın ilk üç maddesine yönelik AK Parti'nin değişiklik teklifleri bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bunların nesinden rahatsız AKP Hükümeti- Bayraktan mı rahatsız, devletten mi, cumhuriyetten mi rahatsız- Neden rahatsız olduklarını çok iyi biliyorum. Asla ve asla 'Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanıyım' diyemiyor. Niye diyemiyorsun- Türkiye Cumhuriyeti ile senin alıp veremediğin ne-" diye konuştu.

-"Demokrat denmez, diktatör denir"-

İktidar tarafından kurulan mahkemelerin adalet dağıtmadığını savunan Kılıçdaroğlu, Silivri'nin "1940'larda Hitler'in Almanyası'nda oluşturulan toplama kamplarının 21. yüzyıl versiyonu" haline geldiğini iddia etti.

Türkiye'nin yarı açık cezaevine döndüğünü ve medyanın özgür olmadığını öne süren Kemal Kılıçdaroğlu, tek parti rejimine doğru gidişin söz konusu olduğunu belirtti.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer bir ülkede gencecik üniversite öğrencileri hapse atılıyor ve yargıcın önüne aylar geçtiği halde çıkarılmıyorsa bunu savunan adama demokrat denmez, o rejimi, yapıyı sağlayan adama diktatör denir. 'Yasama ve yargı benim için ayak bağıdır' diyen adam demokrat olmaz, ona dense dense diktatör denir. 'Ben Silivri davalarının savcısıyım' diyen demokrat olamaz, olsa olsa diktatör olur. Özel yetkili mahkemeleri, düşüncesini özgürce dile getirenlerin toplanıp hapse atılmasını sağlayan mahkemeleri, eski 12 Eylül ürünü mahkemeleri savunanlara demokrat denmez, onu savunanlar olsa olsa diktatör olur. 1 mayıs, 19 Mayıs, 23 Nisan ve 29 Ekim'i ne yaptılar- Yasakladılar. Kendi milli bayramlarını yasaklayanlara demokrat denmez, diktatör denir. Tutuklandıktan sonra yıllarca hakimin karşısına çıkmayan, dosyasına gizlilik kararı konduğu için avukatı tarafından dahi neyle suçlandığını bilmeyen bir sistemi getirene demokrat denmez, dense dense diktatör denir. Anayasal hak olan grev yapan işçinin grev kırıcılığını özendiren, sendika kurmak istediği için kapının önüne bırakılan işçinin hakkını savunmayan adama demokrat denmez, diktatör denir."

-Akil İnsanlar Heyetinin çalışmaları

Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelere her fırsatta operasyon yapılan bir düzen getirildiğini, Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun yürekli bir kadın olduğunu, ayrım yapmadan hizmet verdiğini ancak onlarca kez savcılığa çağrıldığını belirterek, "Aydın'dan sesleniyorum ister Aydın, ister Antalya ister İzmir ister Eskişehir... Nerede bir CHP'li belediye varsa üzerine gitmezsen namertsin. Çünkü bizim verilemeyecek hesabımız yok, kul hakkı yemeyiz, 5 kuruşun hesabını veririz. Siyasete yırtık ayakkabıyla girip dünyanın en zengin başbakanlarından biri olmadık. Namusuyla çalışıp alın teriyle kazanıp halka hizmet etmeyi hakka hizmet etmek olarak bildik ve öyle kabul ediyoruz" dedi.

Konuşmasında Akil İnsanlar Heyetinin çalışmalarına da da değinen Kılıçdaroğlu, akil adamların kişiler tarafından değil, toplum tarafından seçilebileceğini, "aklını siyasi otoriteye kiralayan" adamlara akil adam denemeyeceğini iddia etti.

Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyetin partisi, halkın partisi CHP olduğu sürece hiç endişe etmeyin demokrasiyi, anayasayı, özgürlüğümüzü, kavramlar ve kişiler ne olursa olsun korumanın mücadelesini vereceğiz, endişe etmeyin bize güvenin" dedi.

Miting sonunda kürsüden iki beyaz güvercin uçuran ve karanfil dağıtan Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra parti otobüsüne bindi ve halkı selamladı.

Muhabir: Tolga Albay-Efsun Yılmaz

Yayıncı: Mehmet Güldaş
Kaynak: AA