Tanrıkulu: Başbakan'ın Nefret Suçuyla İlgili Söylemleri Önemli Ama Samimi Değil

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın nefret suçları konusundaki açıklamalarının önemli olduğunu fakat, samimi bulmadıklarını belirterek, “CHP olarak, nefret suçlarının ve ayrımcılığın önüne geçilmesi için daha öncede kanun teklifi verdik.

Fakat bu tekliften desteğini esirgedi." dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirdiği nefret suçları için özel düzenleme söylemi, CHP’yi de harekete geçirdi. CHP, ‘Nefret suçlarının ve ayrımcılığın önüne geçilmesi için kanun teklifini TBMM’ne verdi. Konuya ilişkin bir basın açıklaması yapan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, “Geçtiğimiz iki hafta zarfında ‘Müslümanlarım Masumiyeti’ isimli film çevresinde yaşanan gelişmeler ilginç açıklamalar duymamıza vesile oldu. Filme ilişkin yükselen tepki dalgası çerçevesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ulusal ve uluslararası düzeyde inançlara saldırı içeren fiillerin nefret söylemi için kabulü maksadıyla çalışacaklarını ilan etti. Nefret söylemi tartışmasını siyasetin gündemine taşıyan ve bu konuda somut adımlar atan Cumhuriyet Halk Partisi olarak Başbakan’ın bu vesileyle nefret söylemi üzerine düşünmeye başlamasını olumlu bir gelişme olarak görmekle beraber, maalesef, kendisini inandırıcı ve samimi bulamıyoruz.” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın bazı söylemlerini hatırlatan Tanrıkulu, CHP’nin nefret söylemi konusunda 2012 yılı başında gerekli yasal değişiklikleri içeren bir kanun teklifi verdiğini, fakat AK Parti’nin bu tekliften desteğini esirgediğini ileri sürdü. Tanrıkulu, sözlerine şöyle devam etti: “Birçoğunuzun malumu olduğu üzere, din, dil, ırk, etnik köken, mezhep, renk, siyasi görüş, cinsiyet veya cinsel yönelim farklılığına dayanan bir ön yargı ve, veya nefret saikıyla gerçekleştirilen ve ceza kanunlarına göre suç olarak tanımlanan bir fiil nefret suçu olarak adlandırılmaktadır. Nefret suçu eylemleri çoğunlukla fiziksel saldırı, şiddet ya da saldırı tehditleri, taciz, mülke zarar verme, ırkçı, nefret içerikli e-postalar, duvar ve gazete yazıları, kundaklama, ayrımcı nitelikli, saldırgan, broşür veya afişler şeklinde eylemlerle ortaya çıkmaktadır. Nefret suçunun oluşmasına neden olan yaygın ön yargılar etnik veya ulusal aidiyete, din veya inanca, cinsel yönelime, engellilik durumuna yönelik olanlar olduğu gibi zenginlere, yoksullara, içki içenlere, küpe takanlara, saçı uzun olanlara, gey, lezbiyen, transseksüel gibi cinsel yönelim farklılığı olanlara karşı da söz konusudur. Bu tanımlar ışığında bir değerlendirme yapıldığında AKP döneminde de birçok nefret suçunun işlendiği çok açık şekilde ortadadır. AKP Hükümeti, geçtiğimiz on yıllık iktidarı boyunca, bu suçlara engel olacak hiçbir girişimde bulunmadığı gibi, en yüksek yetkilileri vasıtasıyla kendisi nefret suçlarına imza atmış; toplumsal fay hatlarını daha da derinleştirecek eylemlerde bulunmuştur. İşte bu nedenle Başbakan’ın son açıklamalarının samimiyetine inanmak mümkün değildir.”'Başbakan her inanca saygılı olsaydı, nefret söylemi konusunda ciddi olsaydı, Alevi yurttaşlarımızın ibadet yerine ‘ucube’ der miydi?' diye soran Tanrıkulu şöyle konuştu: “Sivas’ta faillerin yargıdan kaçırılmasını ‘hayırlı olsun’ diyerek kutlar mıydı? Gidip Maraş’ta herhangi bir yerde değil özellikle Maraş’ta, CHP liderinin Alevi kimliğine vurgu yapıp yuhalatma sakilliğini gösterir miydi? İnançlara saygısı olan bir Başbakan ‘bize Ermeni, affedersiniz 'Rum' bile dediler’ der miydi? Aklınca en ağır hakaret olarak ‘Zerdüştlük’ sıfatını kullanır mıydı? Halkının barış içinde yaşamasını isteyen, nefreti bitirmek isteyen bir Başbakan çıkıp ‘Kininizin davacısı gençlik olun’ der mi? Kindar bir gençlik ister mi? Bu kindar gençlik ‘kadın da olsa çocuk da olsa gerekeni’ yapmak üzere mi yetiştirilmektedir? Kindar gençlik ile mi gidilecektir nefret suçlarının üzerine? Belagat sanatı olarak öfke ile vatandaşlarını 'öz evlatlar ve üvey evlatlar' diye ikiye bölen nefret dolu söylem arasındaki ince çizgi nereden geçmektedir? Başbakan bu çizginin neresindedir?”CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba tarafından verilen bu yasa teklifinin arkasında olduklarını vurgulayan Tanrıkulu, “Ama çok iyi biliyoruz ki, bizler milletvekilleri olarak en iyi kanunları da çıkarsak sonuçta gerçek hayatta bu kanunların bir etki gösterebilmesi bu kanunların yürütme ve yargı erki tarafından doğru yorumlanıp, uygulanmasına bağlıdır.” ifadelerini kullandı.