Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik'in Açıklaması

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Eskişehir Oto Tamirciler Sitesi'ndeki bir imalathanede 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan patlamayla ilgili olarak, ''Müfettişleri gönderdik, araştırdılar. İlk bulgulara göre, makine imali için açılan bir iş yeri, patlayıcı imal ediyor. Resmiyette bildiriyor, diyor ki 'Ben burada makine imal edeceğim' ama ürettiği şeye bakıyorsunuz patlayıcılar'' dedi.

Bakan Çelik, Mustafakemalpaşa ilçesinde kurulan Maden Şehitleri Aileleri Dayanışma Derneği'nin açılışında yaptığı konuşmada, çok anlamlı bir günde bir araya geldiklerini söyledi.

Direkt insan yaşamını ilgilendiren iş sağlığı ve güvenliğinin çalışma hayatında en önemli konu başlıklarından olduğunu ifade eden Çelik, ''Ufak bir ihmal olursa ocaklar sönüyor. Efendim '1 kişi öldü, 1 kişi öldü' demek kolay da 1 kişi ölmekle kalmıyor ki evde çocukları, hanımı, annesi, akrabaları ölüyor. Çok kişi geleceğe dair umutlarını kaybediyor'' diye konuştu.

Çelik, Eskişehir'de patlama olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:

''Müfettişleri gönderdik, araştırdılar. Araştırmada ilk bulgulara göre, makine imali için açılan bir iş yeri, patlayıcı imal ediyor. Resmiyette bildiriyor, diyor ki 'Ben burada makine imal edeceğim' ama ürettiği şeye bakıyorsunuz patlayıcılar ve neticede 4 arkadaşımız dün hayatını kaybetti. 4 kişi ölmedi dün Eskişehir'de, onlarca ailenin geleceğe dönük ümitleri yok oldu.''

-''Türkiye'de iş kazalarında halen yüksek düzeydeyiz''-

Bazı mesleklerde emeğin karşılığını maddi olarak vermenin mümkün olmadığını ifade eden Çelik, bunların başında madencilik sektörünün geldiğine dikkati çekti.

Madenciliğin ekmeğini taştan çıkarma mesleği olduğunu ifade eden Çelik, ''Madenci kardeşlerimizin yüzlerinin kara olması ekmek parasından kaynaklanıyor. Bunun için onlara büyük saygımız var, sevgimiz var. Binbir çileyle hayatlarını ve ekmeklerini kazanmaktadırlar'' dedi.

Çelik, Türkiye'deki iş kazalarının durumuna da değinerek, şunları kaydetti:

''Türkiye'de iş kazalarında halen yüksek düzeydeyiz. 1990'dan bugüne çok ciddi düşüşler olmaya başladı.

Mesela 1990'da 547 madencimiz hayatını kaybederken 2010'da 131 kardeşimiz hayatını kaybetti. Düşüyor ama bir kişinin bile hayatını kaybetmesi büyük bir olay. Bir kişi bile çok büyük sarsıntı meydana getiriyor. Hedefimiz bir kişinin bile hayatını kaybetmemesidir.''

-''Güvenli ortam yoksa bakanlığa iletsinler''-

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nı geçen hafta meclisten geçirdiklerini hatırlatan Çelik, şunları kaydetti:

''Nihayet geçirdik diyorum. Birçok tartışmalar, değerlendirmeler oldu. Uzlaşmazlıklar yaşandı ve neticesinde mecliste bunu kabul ettik. Bu yasanın iki özelliği var. İki risk değerlendirmesi var. Yani sorumlu iş sağlığı güvenliği uzmanı maden ocağına girecek, eksiklik varsa maden ocağı çalıştırılmayacak. Bir iş yerine geldi baktı, şartların uygun olmadığını gördü, diyecek ki 'bunu tamamla'. Ondan sonra buraya çivi çakılacak. 'Bunları tamamlamadan çalışma izni yok' diyecek. Bu düzenlemeyi içeren güzel bir yasayı meclisten geçirdik. Şimdi bu işin üç sac ayağı var: Bir, devlet kurallarını koyacak ve denetimini yapacak. İki, işveren her türlü önlemi alacak. Üç, çalışan kardeşimiz de bu tedbirlere uyacak. Bunlardan birisi yerine gelmedi mi 'kaza geliyorum' diyor işte. Üçünden birini devlet denetimini yapmazsa kurallarını sağlıklı koymaz, işveren tedbirlerini almaz, çalışan kardeşim de kurallara uymazsa 'kaza geliyorum' diyor.''

Bakan Çelik, bunlardan kurtulmanın yolunun herkesin üzerine düşeni yapmasından geçtiğini belirterek, 'İnşallah bundan sonra kazaların çok daha az olduğu Türkiye'nin oluşturulması konusunda büyük bir çalışma içerisinde olduğumuzu bilmenizi istiyorum. Çalışan kardeşlerimize güvenli bir ortam yoksa çalışmama haklarını kullanmalarını ve bakanlığa şikayet etmelerini, mutlaka bakanlığa iletmelerini bir kez daha belirtiyorum, kazasız bir çalışma hayatı diliyorum'' dedi.

Çelik, daha sonra, derneğin açılışını yaptı.

Muhabir: Halil İbrahim Başer / Haluk Yüksel

Yayıncı: Hande Cankar
Kaynak: AA