Davutoğlu, Konya'da, Mevlana Kültür Merkezi'nde Düzenlenen Törene Katıldı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 97. yıl dönümü dolayısıyla Konya'da, Mevlana Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene katıldı.

Davutoğlu, Konya'da, Mevlana Kültür Merkezi'nde Düzenlenen Törene Katıldı
Davutoğlu, programın açılışında yaptığı konuşmada, Azerbaycan'dan Mısır'a, Libya'ya kadar çok değişik bir coğrafyada, Türkiye'nin her bir toprak parçasından her bir köyünden, vilayetinden binlerce, on binlerce şehidin olduğunu söyledi.

Yozgat'tan, Konya'dan, Diyarbakır'dan, Edirne'den olduğu kadar, Saraybosna'dan, Kudüs'ten, Bağdat'tan ve Şam'dan Türk şehitlerin olduğunu anımsatan Davutoğlu, ''Bir bugünkü sınırlarımız var, bir de şehitlerimizin kanlarıyla çizdiği o tarihi topraklar var'' dedi.

Böyle bir tarihe sahip olmanın, en büyük kudret kaynağı olduğunu, milletlerin kudret kaynaklarını kaybetmedikleri taktirde geleceklerini de kaybetmeyeceğini vurgulayan Davutoğlu, devletlerin güç aldıkları kudret kaynaklarından yoksun kalmaları halinde geleceklerini de özgürlüklerini de onurlarını da kaybedeceğini belirtti.

Bütün büyükelçilere göreve başlamadan önce, gittiği bölgedeki şehitliğe giderek, oradaki şehitlerden izin almaları talimatında bulunduklarını ifade eden Davutoğlu, nerede olursa olsun şehitlere sahip çıkılması gerektiğinin altını çizdi.

Türk milletinin son ferdi şehit edilene kadar bu aziz toprakların alınamayacağını vurgulayan Davutoğlu, ''Bu milletin son can damarı kesilmeden, bu milletin tarihindeki büyük olma kudreti yok edilemez. Bazı savaşlar vardır ki, sadece askerler, ordular savaşır. Ama bazı savaşlar vardır ki, 7'den 70'e bir millet savaşır'' diye konuştu.

Türkiye'nin, sadece savaşarak değil, barış yaparak büyük bir millet olduğunu gösterdiğini de söyleyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
''Bir savaştan dostluk çıkaran bir milletiz. O savaşta büyük kahramanlık gösteren büyük Atatürk'ün daha sonra, o savaşta karşı cephede savaşan Anzaklar, Avusturyalılar için söylediği muhteşem söz ve onların bizim evlatlarımız olduğunu söyleyen o büyük çağrı, aslında savaştan nasıl bir barış çıktığının insanlığa verilmiş bir dersidir.''

-''Beni baban kabul eder misin-''
Sabah Konya Şehitliği'nde düzenlenen törende, babasını hiç görmeyen küçük bir şehit kızına, ''Beni baban kabul eder misin-'' dediğini anımsatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
''Şundan bütün şehit aileleri emin olsunlar, şehitlerimizin çocukları bizim kendi çocuklarımızdan daha büyük bir emanettir. Onların gözlerinde bir damla yaş görmektense, bütün bir enerjimizi kaybetmeyi yeğ tutarız. Çok büyük acılar yaşadık, geçmişte olduğu gibi şimdi de yaşıyoruz. Bu görevi yaparken, Dışişleri Bakanlığı görevi... Çok zor anlar yaşadığım zamanlar oldu. Günlerce dolaştığımız, saatlerce müzakereler yaptığımız... Ama bir şehit haberi geldiğinde, bir şehit ailesini kucakladığımızda, şehit çocuğunu bağrımıza bastığımızda duyduğumuz ızdırap, duyduğumuz yorgunluk hiçbir şeyle ölçülmüyor. Her şehit cenazesinde, sanki bütün ailemizi kaybetmiş gibi, sanki bütün hayatımız kararmışcasına o şehit ailesinin acısını yaşıyoruz. Onun için bugün bu salonda bulunan şehit ailelerimize bunu bir kez daha ifade etmek istiyorum.''

-''Afganistan'da ata yurdunu savunmak için bulunuyorlar''-

Afganistan'daki 12 Türk askerinin şehit olduğu haberi ilk geldiğinde oradaki komutanlıkla temasa geçtiklerini, şehitlerin isimlerini öğrendiklerini anlatan Davutoğlu, şehit askerlerin yüzlerinin gözleri önüne geldiğini, Afganistan'daki ziyaretlerinde bu askerlerle karşılaştığını belirtti.
Afganistan'ın Türkiye için yabancı bir diyar olmadığını ifade eden Davutoğlu, Türk askerlerinin orada uluslararası bir gücün parçası olarak değil, Afganistan'da ata yurdunu savunmak için bulunduklarını belirtti.

-''Babam cennette olmasaydı, bu madalyayı o alacaktı''-
Konuşmaların ardından şehit ulaştırma er Muhammet Erkesikbaşı'ın kızı Rumeysa Erkesikbaş'a, şehit piyade uzman çavuş Yunus Berber'in kızı Esila Nur Berber'e, şehit piyade üsteğmen Mustafa Çuhadar'ın kızı Mehlika Nur Çuhadar'a, şehit piyade komando uzman çavuş Bilal Gülcan'ın babası Recep Gülcan'a, gazi piyade er Mehmet Yücel'e ve malul üsteğmen Adnan Kalafat'a Devlet Övünç Madalyaları, Davutoğlu tarafından verildi.

Madalya töreninin ardından Davutoğlu'nun kucağına alarak sevdiği şehit piyade üsteğmen Mustafa Çuhadar'ın 3 yaşındaki kızı Mehlika Nur Çuhadar'ın, ''Babam cennette olmasaydı bu madalyayı o alacaktı'' sözleri üzerine salonda duygu dolu anlar yaşandı.
Kaynak: AA