Arınç: Üniversite, Türkiye’De Neredeyse Açık Hava Hapishanesine Dönüşmüştü

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye’de bir dönem üniversitelerin açık hava hapishanesine dönüştürüldüğünü söyledi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye’de bir dönem üniversitelerin açık hava hapishanesine dönüştürüldüğünü söyledi.

Bülent Arınç, Uludağ Üniversite öğrencileri ile Holiday Inn Otel’de kahvaltıda bir araya geldi. Burada öğrencilere seslenen Arınç, Türkiye‘de başörtüsünün bir ayrımcılık konusu haline geldiğini kaydetti. Arınç, şöyle konuştu: “Bu bir baskı haline geldi. Eğitim ve öğretimin önünde engele dönüştü. Bu, çok çirkin. Kadınlarımızı kategorize etmek çok çirkin bir şeydir. İsterse başı açık olabilecek, isteyen beğendiği bir kıyafeti istediği gibi giyebilecek. Bu kıyafeti ona başkasının dayatması, bu engeli önüne Çin Seddi gibi koyamazsınız. Üniversitede kıyafet özgürlüğü esastır. Üniversite özgür bir yerdir. Üniversite eğitimi Türkiye‘de neredeyse açık hava hapishanesine dönüşmüştü. Çocuklarımıza çok ağır muameleler gösterildi. Sağlığını kaybeden, psikolojisi bozulan, üniversiteye pencerelerden girerken arkadaşlarınca alay edilen, sınıflarda arkadaşlarının hakaretlerine uğrayan arkadaşlarınızı hatırlıyorum. Biz hiç kimsenin kıyafetine karışacak değiliz. Başı açık olana duyduğumuz saygıyı lütfen herkes başını örterek kendini topluma takdim edenlere de göstersin.”

Türkiye‘nin gelişip büyüyeceğini ve ayırımcılık kokan yasaklardan mutlaka uzaklaşacağını dile getiren Arınç, “İktidara gelmeden önce 3 Y ile mücadele edeceğiz demiştik. Bunlar yoksulluk, yasaklar ve yolsuzluk. Anayasayı defalarca değiştirdik. 12 Eylül‘de en son değişiklik oldu. 12 Eylül‘den sonra anayasadaki darbenin tüm izlerini sildik. Milletimiz referandumla ‘artık darbe mahsulü bir anayasa istemiyorum, provokasyonları istemiyorum’ dedi ve Anayasayı değiştirdi.” diye konuştu.

Türkiye‘de 5 yıldızlı otel kalitesinde yurtlar yaptıklarını ifade eden Arınç, 68 kuşağı döneminde yurtların işgal edildiğini, boykotların, baskıların yaşandığını ve bir çok öğrencinin okuyamadığını vurguladı. Arınç, şöyle devam etti: “Bir insanı var kılan şey ifade özgürlüğüdür. Düşüncesi ne olursa olsun rahatça konuşabilmeli yazabilmeli, karikatüre dökebilmeli. İfade özgürlüğü sizin hoşunuza gitmeyene tahammül edebilmenizdir. Şiddet ve terörden uzak olacak. Konuşacak ama dayatma ve baskı ile ben bunları zorla yaparım demeyecek. Bu anlama gelecek bir davranışta bulunmayacak. Sadece doğru bildiğini söyleyecek, tercihi karşısındakine bırakacak.”

1950 öncesi oyların açık atıldığını, gizli tasnif yapıldığını hatırlatan Arınç, şunları kaydetti:

“1950‘de ilk defa gizli oy açık tasnif yapıldı. Böyle olunca sihir bozuldu. Tek parti iktidarı yıkıldı. Din ve vicdan özgürlüğü kutsaldır. Bu, bütün dünyada kabul görmüş bir kıstastır. İnanıyorum diyorsa gereklerini serbestçe yerine getirebilecektir. Bunlardan kaçı Türkiye‘de var bir düşünün. Ama sessiz düşünün, şimdi bunu tartışmanın zamanı değil. Gerçek laikliğin din ve vicdan özgürlüğü olduğu bizim anayasamızda da yazıyor. ‘Demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir’ denilen ki bunları paylaşıyoruz. Sorun yok ama ne kadar laik, ne kadar hukuk, ne kadar sosyal olduğunu tartışabiliriz. Laikliğin 4 tane vasfının uygulandığı günler inşallah olacak. Fikri ve düşünce özgürlüğü mutlaka korunmalıdır. Yumruklarımızı konuşturarak değil, düşüncelerimiz birbirine aktararak daha iyi bir iş yapacağımızı biliyoruz.”

HAL ESNAFIYLA BİRARAYA GELDİ

Bu arada, Arınç, sabah erken saatlerde de Bursa Kent Hali‘ni ziyaret ederek, esnafın sorunlarını dinledi. Hal esnafının iki önemli sorunu bulunduğunu vurgulayan Arınç, “Bunlardan bir tanesi, süper marketler ve uluslararası büyük şirketlerin marketlerinin tedarikçiler konusunda bazı sıkıntıları ve pazarcılara verdiği zararla ilgili sıkıntıları var. İkincisi de hale girmeden, kayıp kaçaklı, dışarılarda işlem gören, bu şekilde meyve sebze getirenlerin engellenmesi. Burada Büyükşehir Belediyesi‘nin zararı olmakla beraber hal esnafının da şüphesiz zararı oluyor. İnşallah Hal Kanunu yürürlükte. Bazı maddelerin, geleceğe ait bırakılan konuları var. Büyükşehir Belediyesi kontrol noktalarını kuruyor. Önümüzdeki günlerde polisiyle maliye memuruyla hale girmeden işlem yapılmasını engelleyecek tedbirler de alınıyor. Tabii büyük marketlerin de pazarcı esnafına, perakendeciye zarar vermeden faaliyetlerini sürdürmesi lazım. Arkadaşlarımızın pek çoğunun ortak şikayetleri bu oldu.” şeklinde konuştu.