Uğurluel: Eğitim Gönüllüleri Sahip Ata İle Hacı Ata'yı Hiç Unutmayacak

Tarihçi yazar Talha Uğurluel, Anadolu`da tarihi eserlerin gerçek anlamda kıymetinin bilinemediğini söyledi.


Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı eserleri araştırmacısı Uğurluel, Antalya`nın Manavgat ilçesinde Manavgat Çevre ve Diyalog Derneği (MAÇED)`nin Kaplan Düğün Salonu`nda düzenlediği `Sahip Atadan, Hacı Ataya-Anadolu`nun Eğitimi, Fethi ve Selçuklular` konulu konferans verdi.

Anadolu`nun, çok zengin Anadolu Selçuklu eserlerine sahip olduğunu belirten Uğurluel; Erzurum, Aksaray, Kayseri, Erzincan, Elazığ, Kayseri, Ahlat, Bitlis, Ağrı, Niğde, Malatya, Konya ve Antalya illerinde bulunan çok sayıda eserin gerçek anlamda kıymetinin bilinmediğini söyledi. Uğurluel, 8 yıl önce hayatını kaybeden ünlü Alman Türkolog Annemarie Schimmel`in, Anadolu`daki Anadolu Selçuklu eserleri zenginliğine dikkat çekmek ve Türklerin bunun farkına varması için `hazine üzerine oturan dilenciler` ifadesini kullandığını ifade etti. Mimari şaheseri olan Anadolu`daki Selçuklu eserlerinin, bugün halen gerçek anlamda dünya kamuoyuna duyurulamadığını belirten Uğurluel; sultanların, değişik illerde bulunan eserlerin kitabeleri okunduğunda, Selçukluların kendi dönemlerinde eğitim ve öğretime ne kadar önem verdiğinin görüleceğini kaydetti.
Uğurluel, "Ülkemiz, çok muhteşem Anadolu Selçuklu eserleri zenginliğine sahip. Bu zenginliğin farkında değiliz. Bu farkında olmadığımızı Alman Türkog Annemarie Schimmel, `hazine üzerine oturan dilenciler` ifadesini kullanarak hatırlatıyor. Anadolu Selçuklu`nun en fazla eser bıraktığı illerden biri de Antalya`dır. Bunun için Alanya`ya ve Antalya Yivli Minaresi`ne bakmamız yeter. Selçuklu sultanları Anadolu`nun değişik illerine yaptıkları medrese, kervansaray, köprü, çeşme, han, külliye, hastane ve imarethanelerle isimlerini ölümsüzleştirmişlerdir. Bunlarından biri de Konya ve Antalya bölgesinde çok sayıda eseri bulunan Sultan Alaaddin Keykubat." diye konuştu.
Anadolu Selçuklu Devleti Büyük Veziri Fahreddin Ali Sahip Ata`nın dönemin gerçek bir eğitim gönüllüsü olduğunu belirten Uğurluel, Moğollar, yaptıkları istilada tarihi eserleri yıkarken, Sahip Ata`nın yıkım acısını Selçukluların hükümranlığı olan yerlere medrese, han, hamam, imarethane, hastane ve köprü yaparak dindirmeye çalıştığını kaydetti. Uğurluel, günümüz eğitim gönüllülerinin Sahip Ata ve Tacikistanlıların Hacı Ata ismini verdiği ve Anadolu insanının gönlüne taht kuran Hacı Kemal Erimez`den öğreneceği ders bulunduğunu kaydetti. Uğurluel, "Zamanlar farklı olsa da Sahip Ata da Hacı Ata da ömrünü eğitime vakfetmiş kutlu insanlar. Anadolu insanının bu 2 büyük insana vefa borcu var. Dünya döndükçe eğitim gönüllüleri bu büyük 2 insanı hiç bir zaman unutmayacak." dedi.
Uğurluel, ülkede maalesef Osmanlı`da Harem konusunun bilinçli bir şekilde çarptırıldığını söyledi. Tarihi film ve dizi yapmanın zor ve mesuliyet gerektirdiğini belirten Uğurluel, tarihi şahsiyet ve kahramanların hayatlarını anlatan film ve diziler yaparak, senaristin bunlar bir kuru demesinin çok komik bir durum olduğunu kaydetti. Bir televizyon kanalında yayınlanan ve Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman`ın hayatının anlatıldığı dizinin tarihi gerçeklerle bağdaşmadığını belirten Uğurluel, saray entrikacısı gibi gösterilen Hürrem Sultan`ın kendi döneminde başta İstanbul olmak üzere çok sayıda yaptırdığı eser bulunduğunu söyledi. Osmanlı`da Harem`le ilgili önümüzdeki günlerde Topkapı Sarayı`nda çekim yapacağını belirten Uğurluel, gerekli izinleri aldığını ve haremin Osmanlı`da eğlencelik bir yer değil; bir okul olduğunu ifade etti.

Konferansın sonunda, Reha Yeprem de okuduğu şiirlerle unutulmaz dakikalar yaşadığını söyledi. Çocuğun yetişmesinde anne ve babanın fonksiyonunun büyük olduğunu belirten Yeprem, kendisinin ilk öğretmeninin annesi, ikincinin de babası Prof. Dr. Saim Yeprem olduğunu söyledi.