Baskan Ay, 'Tekstil Sektöründe Markalasma Sorunumuz Var'

Öz Iplik Genel Baskani Rafi Ay, Türkiye’nin tekstil sektöründe dünyanin en iyisi oldugunu belirterek, sektörde markalasma sorunu yasandigini dile getirdi.

Baskan Ay, 'Tekstil Sektöründe Markalasma Sorunumuz Var'
Öz Iplik Genel Baskani Rafi Ay, bir dizi ziyaretler için Karabük’e geldi. Kahvalti programinda gazetecilerle bir araya gelen Ay, "Bugün ülkemizde agir bir ekonomik sartlar yasaniyor. Maalesef ki bunlar en çok biz emekçileri etkiliyor. Iste yüksek enflasyonla bogusuyoruz. Aldigimiz ücretler maalesef yilsonuna kadar eriyerek devam ediyor. O yüzden bu sikintilarin birçogu maalesef bir sabit gelirli emekçileri etkilemektedir. Tabii ki bunlarin içerisinde mücadele ederken bu süreçlerin içerisinde iki yildir biliyorsunuz asgari ücrete alti aylik dilimler halinde zamlar yapiliyordu. Maalesef bu yil zam yapilmadi. Sizler vasitasiyla buradan tekrar seslenmek istiyoruz. Bu agir ekonomik sartlarda gerçekten aldigimiz ücretler yetmiyor. Biran önce asgari ücrete zam degerlendirilmeli ve uygulanmalidir” dedi.

Asgari ücrete zam uygulanmasinin yeterli olmayacagini ifade eden Ay, “Bir de bildiginiz gibi agir bir vergi yükü altinda emekçiler. Direkt vergiyi de ödeyen bizleriz. Dolayli vergiyi de ödeyen bizleriz. Önceden vergi dilimleri arasindaki makas asgari ücret zammiyla endeksli bir sekilde dengeleniyordu. Ama son özellikle 7-8 yildir bu denge maalesef emekçi aleyhine açilarak devam ediyor” diye konustu.

“Ekonomik sartlarla mücadele ederken bir de sendikal anlamda örgütlenmeyle ilgili sikintilar var” diyen Ay, “Bir tanesi iste sahaya indigimiz zaman isverenlerle mücadele ediyoruz. Bir digeri de hukuk anlaminda kanunlarla mücadele ediyoruz. Bir yerde yetki aldiginiz zaman isveren gidiyor, itiraz ediyor. Inanin ki 4.5 sene devam eden bir yetki davalarimiz var. 4.5 senenin sonunda davayi kazanip döndügünüzde ya isçi olmuyor ya da is yeri olmuyor. Kapanip gidiyor. Çünkü tekstil sektörü dinamik bir sektör. Degisim orani çok yüksek bir sektör. O yüzden hem örgütlenmeyle ilgili hem hukuki sorunlar ayni zamanda bu alanda uygulama sorunlariyla ilgili biran önce kanunsal düzenlemelerin yapilmasini sizler vasitasiyla tekrar buradan talep etmis olalim” ifadelerin yer verdi.

"Tekstil sektöründe bir Misir furyasi basladi"

Tekstil sektörünün zor durumda oldugunu aktaran Ay, sunlari söyledi: “Bunun ilgili çalisma yapilmasi gerektigiyle ilgili bir çagri yapmistim. Bununla ilgili bir rapor hazirladik. Bu raporu hükümet temsilcilerine, muhalefet partilerine gönderdik. Sesimizin duyulmasini istedik. Tabii hiçbir önlem alinmadi. Bugün geldigimiz itibariyle tekstil sektörü geçen yil söylediklerimizin malumun ilani oldu. Tekstil sektöründe biliyorsunuz bir Misir furyasi basladi.

130’a yakin Türk firmasi su anda Misir’da üretim yapiyorlar. Tabii bunun birçok sebebi var. Gerek iste kurla alakali, döviz kuruyla alakali, gerek enerji maliyetleriyle, gerek bizi yönetenlerin genel bakisiyla alakali birçok sebebi var. Ama ona ragmen tekstil sektörü üretime devam ediyor. En azindan elimizde kalanlarla ilgili muhakkak oturup konusmak lazim. Çözüm için önce bir araya gelmek gerekir. geçen yil yaptigim çagriyi tekrar yeniliyorum. Isçiler, isverenler ve bizi yönetenler oturup bir masada konusmamiz lazim. Çünkü tekstil sektörü gerçekten Türkiye’nin ihracatta üçüncü sirada. 22 milyar dolara yakin ihracat yapan bir sektör.”

“Sektörümüzde bir markalasamama sorunu var”

Tekstil sektöründe markalasma sorunu olduguna dikkat çeken Ay, “Sektörümüzde bir markalasamama sorunu var. Yani biz fason üretimi seviyoruz. Maalesef bizim markalasmamiz lazim. Tabii markalasma uzun ve mali bir süreç. Kimse bu topa girmek istemiyor. Olimpiyatlari seyrediyoruz degil mi? Bir tane Türk markasi görüyor musunuz global anlamda? Maalesef göremiyoruz. Tekstilde çok iyiyiz. Bakin isçilerimiz, emekçilerimiz dünyanin en iyi tekstil ürünlerini üretiyorlar. Kalifikasyonlari çok yüksek ama baktiginiz zaman maalesef bir marka yatirimi olmadigi için Türk bir global markayi maalesef kimsenin üzerinde göremiyorsunuz” ifadelerini kullandi.

Bati Karadeniz’de de birçok yerde örgütlenme çalismalarina devam ettiklerini anlatan Ay, “Tekstil emekçilerinin yuvasi öz sendikasidir. Sendikasi reel, gerçek sadece isçilerin kurdugu bir sendikadir. 1978 yilinda Gaziantep’te bes tane tekstil isçisinin kurdugu 48 yillik koca bir çinardir Öz Iplik Is Sendikasi. Tüm tekstil emekçilerini Öz Iplik Is Sendikasinda örgütlenmeye davet ediyorum. Çünkü örgütlü bir toplumu çözemeyecegi hiçbir sey yok. Örgütsüzseniz ya isverenin eline bakarsiniz yada maalesef zalimse bir sürü sikintiyla karsilasirsiniz. Özellikle ekonomik sikintilari asmanin yöntemlerinden bir örgütlü olarak hareket etmektir” seklinde konustu.

“Hiçbir fabrikanin kapanmasi, zarar görmesi için mücadele edemeyiz”

Organize Sanayi Bölgesinde bulunan bir tekstil firmasinda yasanan soruna da deginen Ay, “Bizim de hiç alisik olmadigimiz bir durum bu. Normalde isverenler tabii ki sendikalarla mücadele ederler. Bu gayet normaldir. Niye mücadele ederler? Sonuçta sendika geldiginde isçinin cebine daha fazla para girecektir veya ve isverenin cebinden daha fazla çikacaktir. Bu gayet dogaldir. Ama burada maalesef hiç alisik olmadigimiz isveren de demek istemiyorum. Çünkü biz yüzlerce isverenle sözlesme yapiyoruz. Iste bu süreç içerisinde görüsüyoruz. Bazen örgütlenmeler sert oluyor ama günün sonunda oturup konusabiliyoruz. Biz hiçbir fabrikanin kapanmasi, zarar görmesi için mücadele edemeyiz. Çünkü fabrika olacak. Emekçiler olacak. Sendikada Olacak. Orada hak mücadelesini verecegiz ama burada sendikal mücadelenin disina baska bir zemine bu isi çekmek istiyor maalesef ki bu beyefendi” dedi.

Kaynak: İHA