Narin Güran davasında karar günü mü? Amca Salim Güran: Bu vahşiden neden şüphelenmiyorsunuz
Diyarbakır'da vahşice katledilen 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin davada dün baba Arif Güran ile tutuklu 4 sanık savunma yaptı. Güran ailesi üyeleri yine itirafçı Nevzat'ı suçladı. Savcı ise açıkladığı mütalaada 4 sanığın da suça ortak olduğunu belirtip ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Mütalaa sonrası salonda tansiyon yükseldi ve dava bugüne ertelendi. Bugünkü duruşmada amca Salim ifade verdi. Nevzat'ı suçlayan Salim Güran, "Bu vahşiden neden şüphelenmiyorsunuz" dedi. Cinayet gününden ise şu sözlerle bahsetti.
:Narin Güran davasının 2. duruşmasının ilk gününde tanıklar Ramazan Atasoy, çoban Ahmet Akgün ve amca Erhan Güran dinlenirken, baba Arif Güran da mahkemeye ifade verdi. Savcı, açıkladığı mütalaasında dört sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Bugünkü duruşmada sanık avukatları ve sanıkların ifadeleri dinlenecek. Mahkemenin, yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşen duruşma sonunda kararını açıklaması bekleniyor. Sabah saatlerinde tüm sanıklar yoğun güvenlik önlemleri altında mahkeme salonuna getirildi. Sanık kürsüsüne ilk olaram amca Salim Güran çıktı. Salim Güran, savcının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemi sonrası savunma yapıyor.
Sanık Salim Güran: 'Bu vahşiden neden şüphelenmiyorsunuz' dedi.
Mahkeme Başkanı ise 'Son savunmanı alalım Salim, savcının talebine ne diyeceksin?' sorusunu yöneltti.
Salim Güran şunları söyledi: Her sabah olduğu gibi tarlaya gittim. Mehmet Selim ve oğlu Ramazan ile birlikte. Ardından Bağlar tarafındaki sağlık ocağına gittim. Hükümet Konağı'nın karşısında bulunan bankadan 4 bin lira para çektim ve çocuklara verdim. Daha sonra iki oğlumla çay ocağında oturdum. Ardından aynı istikametten köye döndüm.
Petrolden benzin aldım ve eve geldim. Hava sıcaktı, klimanın önünde eşim ve iki oğlumla oturdum, yemek yedik ve dinlendim. Daha sonra yukarı tarlaya gittim, işlerime baktım.
O sırada elektrikçiler geldi ve Mehmet Şerif'in arızasına bakmak için geldiklerini söylediler. Onların arabasıyla birlikte gittik. Pamukların kurtlandığını gördüm.
Elektrikçiler ücret konusunu söyledi, ben de amcamın oğlu ile konuşmalarını istedim. Ramazan aradı, tarla işleriyle uğraşıyordu, yanına gittim. Orada bir süre oturduk. Narin'in kaybolduğu saatlerde kızım beni arayıp durumu söyledi.
Mehmet Selim gelmişti, onunla birlikte olay yerine gittik. Kalabalığı görünce herkesin ağladığını fark ettim. Komutanı aradım ve 'Abimin kızı kayıp, ekip gönderin' dedim.
Ancak komutan izinde olduğunu söyledi. Bunun üzerine Sabri'ye söyledim, 'Okulun kamerasına bakalım, jandarma gelecek' dedim. Samet Hoca duydu. Sabri anahtarı getirdi, jandarmadan bir arkadaş geldi. Kamerayı inceledik, amcamın çocuklarının Narin ile yürüdüğünü ve patikadan yukarı çıktıklarını gördük.
O bölgeye gittik, koyunların olduğu yere baktık, ama bir iz bulamadık. Gün doğmadan önce Barış kardeşimin evine gittik. Barış'ın eşi Yasemin bağırarak, 'Sabahleyin bu vahşiyi gördüm!' dedi. (Nevzat Bahtiyar'ı işaret ederek.) Bunun üzerine, 'Neden bundan şüphelenmiyorsunuz?' dedim.
Dünkü duruşmada ise çok Narin Güran cinayetine dair çok çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar'ın yargılandığı davanın duruşmasında, 1'i tutuklu 3 kişinin tanık olarak dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti başkanı, 'müşteki' sıfatıyla baba Arif Güran'a, 'Geçen celse sormadığınız ve araştırmasını istediğiniz bir delil ve husus var mı?' diye sordu.
Bunun üzerine baba Arif Güran, 'Ahmet Akgün'nün kamera görüntüsündeki açıda ben de vardım. Herhangi bir toplantıya gitmedik. Akşam vaktiydi yemeğe gittik. Ahmet'in konusu açıldı. Belki bir şey biliyordur diye çağırdık. Kızımın ise saat 18.00'e kadar köyün sınırları içinde olduğu sabittir. Ahmet ise o saatlere kadar hayvanların yanında olur. Biz de belki bilir diye çağırdık. Kızı görmüş olabilir' dedi.
Mahkeme heyeti başkanının, 'Toplantıda Enes neden yoktu?' sorusunu Arif Güran, şöyle cevap verdi:
'Özellikle aile toplanacak denilmedi ki. O gün birçok kişi yoktu. Camiden çıktıktan sonra yeğenim yemek hazırlandığını söylediği için oraya gittik. Özellikle planlanmış bir durum değil. Benim kızım, ruhum gitmiş. En küçük bir iğne ucu kadar biri bir şey söylese 'Hele çağırın gelsinler, soralım' deriz. 300 kişi var o köyde ama maalesef kimse görmüyor. Dara-2 görüntüleri çıkmadı. Diğer yerlerden de kamera görüntüleri çıkmadı. Bütün tesadüfler, her şey benim kızıma denk geldi. Kızımın dosyası Türkiye'nin dosyası oldu. İlk günden beridir kamerayı hep sorduk. Böyle bir dosyada nasıl kamera olmaz.'
'BİR ARA CESEDİ ORADAN ALMAYI DÜŞÜNDÜM'
Mahkeme heyeti başkanının tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar'a, 'Eklemek istediğiniz bir şey var mı?' diye sorması üzerine Bahtiyar, ilk duruşmada her şeyi söylediğini, eklenmesini istediği bir şey olmadığını söyledi. Bahtiyar, 'Narin'i ben öldürmedim. Narin'i ahırın arkasında açılan küçük bir pencereden içeri bıraktım. Bunu ifadelerimde daha önce söylemiştim. Narin'in bulunduğu gün Tavşantepe'ye gitmedim. İşteydim ve çalışıyordum' ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Barosu adına avukat Nahit Eren'in, 'Narin'in cansız bedenini Salim ile nasıl taşıdınız, Salim nereye gitti?' sorusuna cevap veren Nevzat Bahtiyar, 'Narin'in cansız bedenini aldım. Araca bıraktım. Salim geldi battaniyeyi benden aldı. Aşağıyı doğru gitti hangi tarafa gittiğini bilmiyorum. Köyün içinden çıkıp çıkmadığını bilmiyorum' şeklinde konuştu.
Avukat Eren'in, 'Narin'in çantasını açtınız mı?' sorusu üzerine Nevzat Bahtiyar, 'Kemerini aldım. Ne çantayı açtım ne de çantaya baktım' dedi.
Tutuklu sanık Yüksel Güran'ın avukatı Yılmaz Demiroğlu'nun, 'Dara-2 görüntülerini inceledik. 'Salim cami yolunu kullanarak geldi battaniyeyi benden aldı' dediniz. Hangi yoldan geldiniz?' sorusunu Bahtiyar, şöyle yanıtladı:
'Cami yolundan geldik. Caddenin üzerinde buluştuk. Salim'in aşağıya gittiğini biliyorum ama hangi tarafa gitti bilmiyorum. Hatırlamıyorum. Daha önce verdiğim ifadelerim doğrudur. Benim üzerime iftira ediyorlar.'
Avukat Demiroğlu'nun, 'Adımsayar uygulamasında 15.00 ile 16.00 arasında Salim 45 adım atmış sizce telefonu yanında mıydı?' sorusuna Bahtiyar, 'Hatırlamıyorum' dedi.
Demiroğlu'nun 'Raporda Narin kızımızın iç çamaşırının üzerinde sperm öncesi bir bulgu PSA bulunmuş' demesi üzerine Bahtiyar, 'Düşündüğünüz şeyi biliyorum. Kesinlikle öyle bir şey yok, olmadı. Böyle bir şey yapmadım' ifadesini kullandı.
Avukat Demiroğlu'nun, 'Eğertutmaz Deresi'nde 38 dakika kalmışsınız. Neler yaptınız? Torbanın içinde kanca bıraktınız mı?' sorusuna Bahtiyar, 'Ben sadece bir taş koydum. Kanca koymadım. Beni takip etmiş olabilir. Salim koymuş olabilir. Ben sonra pişman oldum. Bir ara cesedi oradan almayı düşündüm. Keşke yolun üzerine bıraksaydım biri gelip alırdı' karşılığını verdi.
Sanık avukatlarından Mustafa Demir'in, 'Yüksel Güran, Narin'in cansız bedenini alırken gördü mü?' sorusunu Bahtiyar, 'Evet gördü' şeklinde cevapladı.
Salim Güran'ın avukatı Onur Akdağ'ın, 'Telefonunda adımsayar var mı veya telefonuna format attın mı?' şeklindeki sorusuna karşılık Bahtiyar, 'Hayır' dedi.
Mahkeme heyeti başkanının, 'Eklemek istediğiniz bir şey var mı?' diye sorması üzerine tutuklu sanık amca Salim Güran da şu beyanda bulundu:
'Özellikle Dara-2 görüntülerini bekliyorduk. Muhtarım, o karakolu biliyorum. Onların kamerası deliği bile görür. Nevzat'ın kayınbiraderi orada nöbet tutuyor. Olayın akşamı neden orada nöbet tutuyor. Korucudur, yeri ayrıdır. Köy koruyucusu görüntülerle oynamış olabilir. Benim arabam aşağı inmişse bu vahşinin, katilin yanında görürseniz beni burada asın. Bu kolluk kuvvetlerinin bize karşı tutanaklarını da kabul etmiyoruz.'
Mahkeme heyeti başkanının, 'Stratejik bir konumu olan yere benim bile gitmem mümkün değilken görüntülere müdahale edildiğini mi düşünüyorsun?' sorusu üzerine Salim Güran, 'Olabilir' ifadesini kullandı.
Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz'ın, 'Telefonu üzerinde nerede taşırsın?' sorusu üzerine Salim Güran, 'Bu avukatın eşi, katil Nevzat'ın eşi ile fotoğraf çektirmiş. Ben bu avukatın hiçbir sorusuna cevap vermek istemiyorum' diye konuştu.
Duruşmada, mahkeme heyeti başkanı, tutuklu sanık Yüksel Güran'a da 'Eklemek istediğiniz bir şey var mı?' diye sordu. Bunun üzerine sanık Yüksel Güran, 'Sadece Narin'in katilinin bulunmasını istiyorum. Başka bir şey istemiyorum' şeklinde beyanda bulundu.
Mahkeme heyeti başkanının, 'Eklemek istediğiniz bir şey var mı?' sorusuna karşılık tutuklu sanık Enes Güran ise söyleyecek bir şeyi olmadığını belirtti.
Avukat Nahit Eren'in, 'Malatya'dan geldikten sonra Narin'in herhangi bir kıyafetine dokundun mu?' sorusuna Enes Güran, 'Hayır.' dedi.
Sanık Salim Güran: 'Bu vahşiden neden şüphelenmiyorsunuz' dedi.
Mahkeme Başkanı ise 'Son savunmanı alalım Salim, savcının talebine ne diyeceksin?' sorusunu yöneltti.
Salim Güran şunları söyledi: Her sabah olduğu gibi tarlaya gittim. Mehmet Selim ve oğlu Ramazan ile birlikte. Ardından Bağlar tarafındaki sağlık ocağına gittim. Hükümet Konağı'nın karşısında bulunan bankadan 4 bin lira para çektim ve çocuklara verdim. Daha sonra iki oğlumla çay ocağında oturdum. Ardından aynı istikametten köye döndüm.
Petrolden benzin aldım ve eve geldim. Hava sıcaktı, klimanın önünde eşim ve iki oğlumla oturdum, yemek yedik ve dinlendim. Daha sonra yukarı tarlaya gittim, işlerime baktım.
O sırada elektrikçiler geldi ve Mehmet Şerif'in arızasına bakmak için geldiklerini söylediler. Onların arabasıyla birlikte gittik. Pamukların kurtlandığını gördüm.
Elektrikçiler ücret konusunu söyledi, ben de amcamın oğlu ile konuşmalarını istedim. Ramazan aradı, tarla işleriyle uğraşıyordu, yanına gittim. Orada bir süre oturduk. Narin'in kaybolduğu saatlerde kızım beni arayıp durumu söyledi.
Mehmet Selim gelmişti, onunla birlikte olay yerine gittik. Kalabalığı görünce herkesin ağladığını fark ettim. Komutanı aradım ve 'Abimin kızı kayıp, ekip gönderin' dedim.
Ancak komutan izinde olduğunu söyledi. Bunun üzerine Sabri'ye söyledim, 'Okulun kamerasına bakalım, jandarma gelecek' dedim. Samet Hoca duydu. Sabri anahtarı getirdi, jandarmadan bir arkadaş geldi. Kamerayı inceledik, amcamın çocuklarının Narin ile yürüdüğünü ve patikadan yukarı çıktıklarını gördük.
O bölgeye gittik, koyunların olduğu yere baktık, ama bir iz bulamadık. Gün doğmadan önce Barış kardeşimin evine gittik. Barış'ın eşi Yasemin bağırarak, 'Sabahleyin bu vahşiyi gördüm!' dedi. (Nevzat Bahtiyar'ı işaret ederek.) Bunun üzerine, 'Neden bundan şüphelenmiyorsunuz?' dedim.
Dünkü duruşmada ise çok Narin Güran cinayetine dair çok çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar'ın yargılandığı davanın duruşmasında, 1'i tutuklu 3 kişinin tanık olarak dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti başkanı, 'müşteki' sıfatıyla baba Arif Güran'a, 'Geçen celse sormadığınız ve araştırmasını istediğiniz bir delil ve husus var mı?' diye sordu.
Bunun üzerine baba Arif Güran, 'Ahmet Akgün'nün kamera görüntüsündeki açıda ben de vardım. Herhangi bir toplantıya gitmedik. Akşam vaktiydi yemeğe gittik. Ahmet'in konusu açıldı. Belki bir şey biliyordur diye çağırdık. Kızımın ise saat 18.00'e kadar köyün sınırları içinde olduğu sabittir. Ahmet ise o saatlere kadar hayvanların yanında olur. Biz de belki bilir diye çağırdık. Kızı görmüş olabilir' dedi.
Mahkeme heyeti başkanının, 'Toplantıda Enes neden yoktu?' sorusunu Arif Güran, şöyle cevap verdi:
'Özellikle aile toplanacak denilmedi ki. O gün birçok kişi yoktu. Camiden çıktıktan sonra yeğenim yemek hazırlandığını söylediği için oraya gittik. Özellikle planlanmış bir durum değil. Benim kızım, ruhum gitmiş. En küçük bir iğne ucu kadar biri bir şey söylese 'Hele çağırın gelsinler, soralım' deriz. 300 kişi var o köyde ama maalesef kimse görmüyor. Dara-2 görüntüleri çıkmadı. Diğer yerlerden de kamera görüntüleri çıkmadı. Bütün tesadüfler, her şey benim kızıma denk geldi. Kızımın dosyası Türkiye'nin dosyası oldu. İlk günden beridir kamerayı hep sorduk. Böyle bir dosyada nasıl kamera olmaz.'
'BİR ARA CESEDİ ORADAN ALMAYI DÜŞÜNDÜM'
Mahkeme heyeti başkanının tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar'a, 'Eklemek istediğiniz bir şey var mı?' diye sorması üzerine Bahtiyar, ilk duruşmada her şeyi söylediğini, eklenmesini istediği bir şey olmadığını söyledi. Bahtiyar, 'Narin'i ben öldürmedim. Narin'i ahırın arkasında açılan küçük bir pencereden içeri bıraktım. Bunu ifadelerimde daha önce söylemiştim. Narin'in bulunduğu gün Tavşantepe'ye gitmedim. İşteydim ve çalışıyordum' ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Barosu adına avukat Nahit Eren'in, 'Narin'in cansız bedenini Salim ile nasıl taşıdınız, Salim nereye gitti?' sorusuna cevap veren Nevzat Bahtiyar, 'Narin'in cansız bedenini aldım. Araca bıraktım. Salim geldi battaniyeyi benden aldı. Aşağıyı doğru gitti hangi tarafa gittiğini bilmiyorum. Köyün içinden çıkıp çıkmadığını bilmiyorum' şeklinde konuştu.
Avukat Eren'in, 'Narin'in çantasını açtınız mı?' sorusu üzerine Nevzat Bahtiyar, 'Kemerini aldım. Ne çantayı açtım ne de çantaya baktım' dedi.
Tutuklu sanık Yüksel Güran'ın avukatı Yılmaz Demiroğlu'nun, 'Dara-2 görüntülerini inceledik. 'Salim cami yolunu kullanarak geldi battaniyeyi benden aldı' dediniz. Hangi yoldan geldiniz?' sorusunu Bahtiyar, şöyle yanıtladı:
'Cami yolundan geldik. Caddenin üzerinde buluştuk. Salim'in aşağıya gittiğini biliyorum ama hangi tarafa gitti bilmiyorum. Hatırlamıyorum. Daha önce verdiğim ifadelerim doğrudur. Benim üzerime iftira ediyorlar.'
Avukat Demiroğlu'nun, 'Adımsayar uygulamasında 15.00 ile 16.00 arasında Salim 45 adım atmış sizce telefonu yanında mıydı?' sorusuna Bahtiyar, 'Hatırlamıyorum' dedi.
Demiroğlu'nun 'Raporda Narin kızımızın iç çamaşırının üzerinde sperm öncesi bir bulgu PSA bulunmuş' demesi üzerine Bahtiyar, 'Düşündüğünüz şeyi biliyorum. Kesinlikle öyle bir şey yok, olmadı. Böyle bir şey yapmadım' ifadesini kullandı.
Avukat Demiroğlu'nun, 'Eğertutmaz Deresi'nde 38 dakika kalmışsınız. Neler yaptınız? Torbanın içinde kanca bıraktınız mı?' sorusuna Bahtiyar, 'Ben sadece bir taş koydum. Kanca koymadım. Beni takip etmiş olabilir. Salim koymuş olabilir. Ben sonra pişman oldum. Bir ara cesedi oradan almayı düşündüm. Keşke yolun üzerine bıraksaydım biri gelip alırdı' karşılığını verdi.
Sanık avukatlarından Mustafa Demir'in, 'Yüksel Güran, Narin'in cansız bedenini alırken gördü mü?' sorusunu Bahtiyar, 'Evet gördü' şeklinde cevapladı.
Salim Güran'ın avukatı Onur Akdağ'ın, 'Telefonunda adımsayar var mı veya telefonuna format attın mı?' şeklindeki sorusuna karşılık Bahtiyar, 'Hayır' dedi.
Mahkeme heyeti başkanının, 'Eklemek istediğiniz bir şey var mı?' diye sorması üzerine tutuklu sanık amca Salim Güran da şu beyanda bulundu:
'Özellikle Dara-2 görüntülerini bekliyorduk. Muhtarım, o karakolu biliyorum. Onların kamerası deliği bile görür. Nevzat'ın kayınbiraderi orada nöbet tutuyor. Olayın akşamı neden orada nöbet tutuyor. Korucudur, yeri ayrıdır. Köy koruyucusu görüntülerle oynamış olabilir. Benim arabam aşağı inmişse bu vahşinin, katilin yanında görürseniz beni burada asın. Bu kolluk kuvvetlerinin bize karşı tutanaklarını da kabul etmiyoruz.'
Mahkeme heyeti başkanının, 'Stratejik bir konumu olan yere benim bile gitmem mümkün değilken görüntülere müdahale edildiğini mi düşünüyorsun?' sorusu üzerine Salim Güran, 'Olabilir' ifadesini kullandı.
Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz'ın, 'Telefonu üzerinde nerede taşırsın?' sorusu üzerine Salim Güran, 'Bu avukatın eşi, katil Nevzat'ın eşi ile fotoğraf çektirmiş. Ben bu avukatın hiçbir sorusuna cevap vermek istemiyorum' diye konuştu.
Duruşmada, mahkeme heyeti başkanı, tutuklu sanık Yüksel Güran'a da 'Eklemek istediğiniz bir şey var mı?' diye sordu. Bunun üzerine sanık Yüksel Güran, 'Sadece Narin'in katilinin bulunmasını istiyorum. Başka bir şey istemiyorum' şeklinde beyanda bulundu.
Mahkeme heyeti başkanının, 'Eklemek istediğiniz bir şey var mı?' sorusuna karşılık tutuklu sanık Enes Güran ise söyleyecek bir şeyi olmadığını belirtti.
Avukat Nahit Eren'in, 'Malatya'dan geldikten sonra Narin'in herhangi bir kıyafetine dokundun mu?' sorusuna Enes Güran, 'Hayır.' dedi.