Bakan Yanik Açiklamasi 'Magdurlar Üzerinden Bir Siyaset Çatismasina Gerek Yok'

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakani Derya Yanik, magdurlar üzerinden bir siyaset çatismasina gerek olmadigini belirterek, “Siyasetin her bir ferdinin, her bir gurubunun siyasi parti gözetmeksizin söylüyorum bir araya gelelim ve bu meseleleri çözmeye odaklanalim” dedi.

Bakan Yanik Açiklamasi 'Magdurlar Üzerinden Bir Siyaset Çatismasina Gerek Yok'


10 Aralik 1919 Ilk Türk Kadin Mitingi’nin 103. yil etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen toplantiya katilmak üzere Kastamonu’ya gelen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakani Derya Yanik, Hiranur Vakfi kurucusu Yusuf Ziya Gümüsel’in 6 yasinda kizi H.K.G.’yi 29 yasindaki Kadir Istekli ile dini nikahla evlendirdigi iddiasi ile ilgili açiklama yapti. Bakanlik olarak açilan kamu davasina müdahil olduklarini ifade eden Bakan Yanik, “Son günlerde basinda yer alan bizimde Bakanlik olarak açilan kamu davasinda müdahil oldugumuzu ifade etmek isteriz. H.K.G. konusunda kisa bir açiklama yapmak istedim. Bir televizyon kanalinda yaptigim degerlendirmenin farkli biçimde çarpitildigini ve farkli bir takim degerlendirmelere konu edildigini ögrendim. Sunun altini çok kalin çizgilerle ifade etmek istiyorum. Bizim için Bakanlik olarak ya da hükümet olarak 20 yildir hiç degismeyen bir biçimde tek önemli olan konu çocugun üstün yararidir. Çocuksa, magdurun korunmasidir. Herhangi bir bireysel hak ihlali varsa çocuk söz konusu oldugunda çocuklardan baska koruyacagimiz hiçbir üstün yarar yoktur arkadaslar. Bu temel hareket noktasindan yola çikarak biz bugüne kadar çocuklarin söz konusu oldugu cinsel istismar olabilir, ihmal olabilir, siddet olabilir, herhangi bir eylemde bizim tek gayemiz çocugun korunmasi, güvence altina alinmasi, rehabilite edilmesi, iyilik halinin korunmasidir. Dolayisiyla bu meselede de tek hareket noktamiz, magdurun magduriyetinin giderilmesi, dava sürecinde hukuki destegin saglanmasi, sonrasinda eger ihtiyaci var ise ve talep ederse sosyal destegin, psikososyal destegin, ekonomik destegin, barinma ihtiyaci var ise bunun saglanmasidir. Kisaca devlet olarak biz, magdurun neye ihtiyaci var ise bunu temin etmekle yükümlüyüz ve biz bu davada zaten su an itibariyle tarafiz. Tarafiz Bakanlik olarak, bundan daha ötesi yok. Dolayisiyla burada herhangi bir sekilde bir takim tartismalara mahal vermeyecek sekilde meseleyi dikkatle ve ciddiyetle takip ettigimizi, daha öncesinden itibaren magdurun kurumlarimiza müracaati ile en üst düzeyde destek saglanmis, gizliligi saglanmis, korumasi saglanmistir. Bu yeni bir vaka degil bizim için. Biz, Bakanlik olarak bu olayin basindan beri, magdurun bize geldigi ilk günden itibaren içindeyiz zaten. Bunu bir defa ifade edeyim. Bu tür konular çocugun istismari, kadina siddet siyaset üstü bir meseledir. Siyasetin malzemesi yapmayalim sözünü yeniliyorum. Siyaset konusmasin degildir bunun anlami. Siyaset olarak hepimiz farkli görüsler olabilir, farkli düsünceler olabilir, önemli degil, hepimiz konusalim. Ama bunun üzerinden siyasi bir rant pesinde kosmayalim. Çünkü bu maalesef insana iliskin bir konudur. Insanin oldugu yerlerde de bu tür çirkinliklerle karsilasiyoruz” dedi.



Magdurlar üzerinden bir siyaset çatismasina gerek olmadigini belirten Bakan Yanik, “Hiçbir sosyal gurubu, hiçbir egitim gurubunu, hiçbir egitim gurubunu ayirip da burada siddet olmaz, burada çocuk istismari olmaz diyemiyoruz. O yüzden mesele çok komplike, bir kez daha altini çizerek söyleyeyim, mesele çok komplike, mesele çok katmanli, herkesin magdur olabilecegi bir meseleden bahsediyoruz. O yüzden hepimizin elbirligi ile meseleye sahip çikmasi gerekiyor. O yüzden siyasetin malzemesi olmamasi gerekiyor. O yüzden herkesin bu meseleyi can yakici bir mesele olarak ele alinip ortak çikmasi gerekiyor. Ama bunu siyaseten muhataplarimizi, muarizlarimiza ates etmenin bir araci kilarsak bu meseleleri çözemeyiz. Bu meselelerin magdurlari ikincil bir kez daha magdur olmustur. Buna kimsenin hakki yoktur. Biz de Bakanlik olarak bu magdurlarin bir kez daha siyasetin aparati olarak kullanilmasina müsaade edemeyiz. Bunun altini çiziyorum, kim üzerine aliniyorsa alinsin. Bunun altini çizerek söylüyorum. Biz Bakanlik olarak bu noktada bu magdurlarin haklarini koruyabilmek için magduriyetlerini giderebilmek için can güvenliklerini saglayabilmek için barinma ihtiyaçlarini karsilayabilmek için elimizden gelen her türlü hizmeti saglamaya çalisiyoruz. Bundan sonrada saglayacagiz. Bunu toplumsal bir mesele haline, toplumsal farkindalik diyoruz. Farkindalik buradan baslayacak. Yetkililerden baslayacak. Yetkililerden baslatmadiginiz toplumsal farkindaligi kamuoyuna yansitabilir misiniz? Toplam katmanlarina indirebilir misiniz, hayir. O zaman bizden baslamasi lazim. Lütfen, magdurlar üzerinden bir siyaset çatismasina gerek yok. Siyasetin her bir ferdinin, her bir gurubunun siyasi parti gözetmeksizin söylüyorum bir araya gelelim ve bu meseleleri çözmeye odaklanalim. Bu meseleler çünkü hiç kimseyi istisna tutmuyor. Hiçbirimizi, hiçbir sosyal gurup böyle bir konudan maalesef istisna tutulamiyor. O yüzden bizim için önemli, bizim için can yakici ve bizim için en basindan itibaren çok hassasiyetle, çok dikkatli bir biçimde takip ettigimiz bir konu. Bundan sonrada takip etmeye devam edecegiz” diye konustu.

Kaynak: İHA