CHP Sözcüsü Öztrak, MYK Toplantisina Iliskin Açiklama Yapti Açiklamasi
'Emekli bayram ikramiyesini bekliyor. Hiç olmazsa bu sefer emekliyi enflasyona ezdirmeyin. 2 bin lira ikramiye verin de emekli de kurban kessin aileleriyle bayramda bir kap et yemegi yesin' 'TÜIK'in makyajli rakamlariyla, tüketici enflasyonu yüzde 1,94 oldu. Yilin ilk alti ayinda, TÜIK'e göre enflasyon yüzde 8,45' 'Yurt disinda yakalanan ya da sifiri tüketen her suçlu Türkiye'ye dönmek istiyor. Bu ülkede mali suçlar, suçtan sayilmiyor'
CHP Genel Baskan Yardimcisi ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Emekli bayram ikramiyesini bekliyor. Hiç olmazsa bu sefer emekliyi enflasyona ezdirmeyin. 2 bin lira ikramiye verin de emekli de kurban kessin aileleriyle bayramda bir kap et yemegi yesin." dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Baskan Kemal Kiliçdaroglu baskanliginda toplandi.
Toplantiya iliskin açiklamada bulunan Öztrak, 5 Temmuz 1993'te Erzincan'in Kemaliye ilçesi Basbaglar köyünde terör örgütü PKK tarafindan katledilen 33 vatandasi rahmetle andi.
Hükümetin elektrige, dogal gaza ve LPG'ye zam yaptigini, ailelerin, esnafin, çiftçinin, sanayicinin perisan oldugunu belirten Öztrak, "Sadece bu üç zammin, TÜIK'in makyajli enflasyonuna dogrudan katkisi, 0,8 puan. Dolayli etkileriyle birlikte katki 1,5 puani buluyor. Zamlarin zamanlamasindaki hinlik de dikkatimizden kaçmiyor. TÜIK'in makyajladigi enflasyona bir de zaman ayari yaptilar." diye konustu.
Öztrak, zamlarin temmuz ayina kaydirildigini ve 11 milyon SSK ve Bag-Kur emeklisine yilin ikinci yarisinda verilecek aylik zammin törpülendigini ifade etti. 5,5 milyon memur ve memur emeklisinin ilk alti ay için alacagi enflasyon farkinin düsürüldügünü savunan Öztrak, "Bu zamlari, temmuz ayina öteleyerek her bir memurun aylik 70 lirasini her bir memur emeklisinin de aylik 49 lirasini kestiler. Yilin ikinci yarisinda, sadece memur ve memur emeklisinin evine girecek toplam 2 milyar 63 milyon lira Erdogan sahsim hükümeti tarafindan ince isçilikle gasbedildi." seklinde konustu.
Bugün haziran enflasyonunun açiklandigini ifade eden Öztrak, "TÜIK'in makyajli rakamlariyla, tüketici enflasyonu yüzde 1,94 oldu. Yilin ilk alti ayinda, TÜIK'e göre enflasyon yüzde 8,45." dedi.
Öztrak, bagimsiz iktisatçilardan olusan Enflasyon Arastirma Grubuna göre ise 6 aylik enflasyonun yüzde 19,16 oldugunu, arada 2 kattan fazla fark bulundugunu söyledi.
TÜIK'e göre yillik enflasyonun 2019 Mayis ayindan bu yana en yüksek seviyesine çiktigini dile getiren Öztrak, son bir yilda benzinli otomobil fiyatinin yüzde 107, televizyon fiyatinin yüzde 100, bulasik makinesi fiyatinin yüzde 74 zam gördügünü belirtti.
Kurban Bayrami'nin geldigini hatirlatan Öztrak, küçükbas kurbanligin 1500 lira, büyük basta payin 2 bin lira oldugunu kaydetti.
Öztrak, "Emekli bayram ikramiyesini bekliyor. Hiç olmazsa bu sefer emekliyi enflasyona ezdirmeyin. 2 bin lira ikramiye verin de emekli de kurban kessin aileleriyle bayramda bir kap et yemegi yesin." dedi.
Haziranda üretici ve tüketici enflasyonu arasindaki farkin 25 puanla tüm zamanlarin rekorunu kirdigini aktaran Öztrak, çekirdek enflasyon göstergelerinin de tüketici enflasyonun üzerinde oldugunu, bütün bunlarin enflasyonun daha da artacaginin isaretlerini verdigini savundu.
Öztrak, "Erdogan sahsim hükümeti, Genel Baskanimiz dogrulari söyledi, milletin hakkini, hukukunu savundu, zulme karsi sessiz kalmadi diye damda 4 yil yatirmakla tehdit ediyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. 'Hak, hukuk, adalet' diyerek, adalet yürüyüsünü yapan, dünya demokrasi tarihine geçen kisidir. Biz demirden korksak trene binmeyiz. Bizler zulmü alkislayan, zalimi seven olmayiz." seklinde konustu.
Bogaziçi Üniversitesinde "zulüm yapildigini" öne süren Öztrak, bunu görmezden gelemeyeceklerini söyledi. Öztrak, "Kayyum Rektör, 'Eylemler en fazla alti ay sürer' diyordu. Ama hem ögrenciler hem de Bogaziçili akademisyenler, üniversitelerine sahip çikmaya devam ediyorlar." dedi.
- "Millete atilan kaziklar görmezden geliniyor"
Adiyamanli tütün üreticisinin feryat ettigini, sarmalik tütün üretenlerin hapis cezasiyla karsi karsiya kaldigini ifade eden Öztrak, "Yapilmasi gereken bellidir. Tütün ticaretine iliskin hapis cezasinin yürürlük tarihinin en azindan bir yil süreyle ertelenmesi gerek. Üreticinin kooperatiflesmesi için gereken zamanin taninmasi gerekiyor." diye konustu.
Türkiye'nin kanun devleti olmaktan uzaklastigini ileri süren Öztrak, ülkede dogru söyleyenin dokuz köyden kovuldugunu, hirsizlar, dolandiricilar, rüsvetçiler için Türkiye'den daha güvenli liman bulunmadigini iddia etti. Öztrak, "Yurt disinda yakalanan ya da sifiri tüketen her suçlu Türkiye'ye dönmek istiyor. Bu ülkede mali suçlar, suçtan sayilmiyor. Mali suçlular, suçludan sayilmiyor. Millete atilan kaziklar görmezden geliniyor." ifadesini kullandi.
19 yilda 6 kez Varlik Barisi çikarildigini, bu düzenlemenin 6 ay daha uzatildigini anlatan Öztrak, Türkiye'nin dünyanin en büyük kara para aklama makinesine çevrildigini ileri sürdü.
Öztrak, "Çiftlik Bank tezgahinin mucidi, binlerce kisiyi dolandiran Tosuncuk, yurt disinda paralar suyunu çekince Türkiye'ye döndü. Dönerken de Brezilya'dan Türkiye'ye uçak biletini bile Türk vergi mükelleflerine ödetti. Umariz en azindan uçak parasini devlet kendisinden geri alabilir." dedi.
Cumhurbaskani Erdogan'in Içisleri Bakani Süleyman Soylu'yu toplantilara davet etmedigi iddiasinda bulunan Öztrak, sunlari kaydetti:
"Neden? Beraber resim vermek istemiyormus. Içisleri Bakani, 'Ben dünyanin en kötü adamiyim degil mi' diyerek, basin mensuplarinin önünde kendini acindiriyor. Erdogan da anlasilan, 'Küstüm, konusmuyorum' diyerek, bu isten siyrilirim zannediyor. Oysa ne demisti firari suç örgütünün basi, 'Biz hepimiz aileyiz, her suçta beraberiz.' Ortaliga dökülen tüm bu rezaletlerde müteselsilsen sorumluluk vardir. Öyle küserek, konusmayarak bu isler temizlenmez."
- "Enerji üretim ve dagitimini daha önce özellestirildiler"
Öztrak, devletin hazinesinin çökertildigini, 19 yilda 62 milyar dolarlik kamu varliginin satildigini öne sürdü.
Hafta sonu yeni bir özellestirme karari yayimladigini, Türkiye Elektrik Iletim A.S'nin özellestirme kapsamina alindigini belirten Öztrak, tüm dünyada dogal tekel kabul edilen elektrik iletim isini yapan TEIAS'in satilacagini söyledi.
Öztrak, sözlerini söyle sürdürdü:
"Dogal tekel olan bir isletmenin devletten alinip sahislara verilmesinin yaratacagi, çok ciddi rekabet sorunlari ve bunun sonunda millet için ciddi bir refah kaybi vardir. Bunu yapanlar bir degil birkaç kez düsünmelidir. Verdiginiz özel sektör 'Ben istedigimi alamadim, su olmadi, bu olmadi, ben bu iletim haklarini kapatiyorum' dese ülke felç olur. Bunu yaparsaniz zaten arsa yükselmis elektrik fiyatlari daha da artar. Milletin cebindeki, evindeki yangin büyür. Bu yangini söndürecek Rekabet Kurumu, EPDK gibi kurumlar zaten siyasetin araci olmus durumda.
Enerji üretim ve dagitimini daha önce özellestirildiler. Sonuçlari ortada. Yatirim yok. Özellikle dagitim sirketleri, kur farkindan ciddi zararlar yazdilar. Simdi bu zararlari tüketiciye yansitmaya çalisiyorlar. Elektrige yapilan son yüzde 15'lik zam da bunun bir sonucu. Simdi iletimi de versinler bakalim ne olacak."
- "Asilamadaki gecikmelerde sorumlu ortada yok"
Öztrak, ekonomide mülkiyetin el degisiminin hizlanmaya basladigini, sehir hastanelerini isleten grubun hisselerini Danimarkalilara devrettigini, savunma sanayinde faaliyet gösteren BMC'nin sahiplik yapisinin "sessiz, sedasiz" degistirildigini ifade etti.
Faik Öztrak, Savunma Sanayii Baskani Ismail Demir'in tweetini göstererek "BMC ile Altay tankinin üretimi projesi sözlesmesi imzalandi. Ilk Altay tanki, 18 ay sonra Kara Kuvvetleri Komutanligina teslim edilecek." açiklamasini 9 Kasim 2018'de yaptigini söyledi.
Bu tarihin üstüne 18 ay eklendiginde, 9 Mayis 2020 oldugunu dile getiren Öztrak, "Geçen yil ordumuza teslim edilmesi gereken tanklar nerede?" sorusunu yöneltti.
Cumhurbaskani Erdogan'in "Altay Tanki 2023 basinda orduya teslim edilecek" ifadesini kullandigini aktaran Öztrak, teslimatta gecikmenin 3 yili buldugunu kaydetti.
Asilamadaki gecikme oldugunu, sorumlunun ortada bulunmadigini savunan Öztrak, Türkiye'de dün itibariyla, birinci doz asi olan vatandaslarin sayisinin 35,6 milyon, iki doz asi uygulanan vatandaslarin sayisinin ise sadece 15,6 milyon kisi oldugunu söyledi.
Nüfusun ancak yüzde 19'una iki doz asi yapilabildigini, bunlarin önemli bir kisminin da Çin asisi oldugunu ifade eden Öztrak, sunlari kaydetti:
"Saglik Bakani isin basinda, Çin asisini güvenilir asi ilan etti, Alman asisini karaladi. 'Orta ve uzun vadede etkisi ne olur bilmiyoruz' dedi. Asida çesitlenme yapmadi, Çin asilarinin tedarikinde sikintilar baslayinca BionTech asisina yöneldik. Sanslari yaver gitti. Bir Avrupa ülkesinin vazgeçtigi asilari biz aldik. Simdi iki Sinovac yaptirana bir de BionTech vuruyorlar. Yapilan dogru mu? Dogru. Erdogan sahsim hükümeti salginin basinda Çin asisi için neden bu kadar israrci oldugunu, neden yeterince asida kaynak çesitlendirmesi yapmadigini, asilamada 6 ayin neden kaybedildigini millete açiklamak zorundadir."
Cumhurbaskani Erdogan'in yurt disinda Kovid-19 asilarinin ücretli yapildigina iliskin açiklamalari oldugunu belirten Öztrak, "Acaba Erdogan simdi de bu asilardan para almaya mi hazirlaniyor? Milletten para mi alacak?" sorusunu yöneltti.
- "Millet Ittifaki'nin genislemesi mevcut ortaklarinin karariyla olabilir"
Öztrak, açiklamalarinin ardindan basin mensuplarinin sorularini yanitladi.
"Istanbul Milletvekili Gürsel Tekin'in bazi açiklamalari oldu. Ittifakin güçlendirilecegini, parti sayisinin da 6-7'ye ulastirilacagini söyledi. Millet Ittifaki'nda böyle bir çalisma var mi?" sorusuna Öztrak, "Millet Ittifaki'nin ortaklari belli ve Millet Ittifaki'nin genislemesi de ancak mevcut ortaklarinin karariyla olabilir." yanitini verdi.
"200 siyasi parti ve kurumun bir araya gelmesi ile yapilan Demokrasi Konferansi'nin ilk toplantisinda bir bildiri yayinlandi. Sizin bu bildiriye ve toplantiya iliskin degerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Öztrak, toplantiyi düzenleyenin sivil bir girisim oldugunu, CHP'nin orada resmi bir temsilcinin bulunmadigini, oradaki görüslerin kendilerini baglamadigini belirtti.
"HDP'li Gergerlioglu Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararina ragmen hala tahliye edilmedi. Bu durumu nasil degerlendiriyorsunuz?" sorusuna Öztrak, "Anayasa Mahkemesi kararlarinin geregi bir an evvel yerine getirilmelidir yoksa hukuk devleti olmaktan çikiyoruz." cevabini verdi.
"TBMM Baskani Mustafa Sentop Içisleri Bakani'nin dile getirdigi Sedat Peker'den ayda 10 bin dolar alan siyasetçi ile ilgili CHP'nin yazdigi mektuba yanit verdi. Özetle 'Meclis Baskanliginin hukuki sorumlulugu yok, konu yarginin isi' dedi. Siz bu yaniti nasil degerlendiriyorsunuz?" sorusuna karsilik Öztrak, bu iddialar içinde ismi geçen siyasetçinin eski milletvekili oldugunu, eski milletvekillerinin itibarinin da Meclisi bagladigini söyledi.
TBMM iç tüzügüne göre eski vekillerin Genel Kurula katilma disinda milletvekillerine taninan bütün haklardan yararlandigini belirten Öztrak, söyle konustu:
"Dolayisiyla vekile 'eski' diyerek bu isin içinden siyrilinmaz. Diyelim ki bu is Meclisin isi degil o zaman bu isin hukuken sorumlusu bellidir. Türk mahkemeleri. Meclis Baskani'nin en azindan eski Meclis Baskani Cemil Çiçek kadar cesur olup eger kendisini hukuken sorumlu görmüyorsa bu isten sorumlu olan savcilari göreve çagirmasi gerekir. Ama bu da yok ortada. Kaldi ki bu kadar pisligin ortaya saçildigi bir dönemde millet iradesinin tecelligahi olan, milletin tek güvendigi Meclisin Baskani'nin 'Hukuki sorumlumuz yok' diyerek TBMM'yi bu isin disina çikarmaya kalkmasi Türkiye Büyük Millet Meclisinin itibarini da zedeler, hukukuna da aykiridir. Yeni anayasayla ne kadar zorlastirilirsa zorlastirilsin TBMM'nin yürütmeyi denetleme görevi de vardir."
Kaynak: AA
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Baskan Kemal Kiliçdaroglu baskanliginda toplandi.
Toplantiya iliskin açiklamada bulunan Öztrak, 5 Temmuz 1993'te Erzincan'in Kemaliye ilçesi Basbaglar köyünde terör örgütü PKK tarafindan katledilen 33 vatandasi rahmetle andi.
Hükümetin elektrige, dogal gaza ve LPG'ye zam yaptigini, ailelerin, esnafin, çiftçinin, sanayicinin perisan oldugunu belirten Öztrak, "Sadece bu üç zammin, TÜIK'in makyajli enflasyonuna dogrudan katkisi, 0,8 puan. Dolayli etkileriyle birlikte katki 1,5 puani buluyor. Zamlarin zamanlamasindaki hinlik de dikkatimizden kaçmiyor. TÜIK'in makyajladigi enflasyona bir de zaman ayari yaptilar." diye konustu.
Öztrak, zamlarin temmuz ayina kaydirildigini ve 11 milyon SSK ve Bag-Kur emeklisine yilin ikinci yarisinda verilecek aylik zammin törpülendigini ifade etti. 5,5 milyon memur ve memur emeklisinin ilk alti ay için alacagi enflasyon farkinin düsürüldügünü savunan Öztrak, "Bu zamlari, temmuz ayina öteleyerek her bir memurun aylik 70 lirasini her bir memur emeklisinin de aylik 49 lirasini kestiler. Yilin ikinci yarisinda, sadece memur ve memur emeklisinin evine girecek toplam 2 milyar 63 milyon lira Erdogan sahsim hükümeti tarafindan ince isçilikle gasbedildi." seklinde konustu.
Bugün haziran enflasyonunun açiklandigini ifade eden Öztrak, "TÜIK'in makyajli rakamlariyla, tüketici enflasyonu yüzde 1,94 oldu. Yilin ilk alti ayinda, TÜIK'e göre enflasyon yüzde 8,45." dedi.
Öztrak, bagimsiz iktisatçilardan olusan Enflasyon Arastirma Grubuna göre ise 6 aylik enflasyonun yüzde 19,16 oldugunu, arada 2 kattan fazla fark bulundugunu söyledi.
TÜIK'e göre yillik enflasyonun 2019 Mayis ayindan bu yana en yüksek seviyesine çiktigini dile getiren Öztrak, son bir yilda benzinli otomobil fiyatinin yüzde 107, televizyon fiyatinin yüzde 100, bulasik makinesi fiyatinin yüzde 74 zam gördügünü belirtti.
Kurban Bayrami'nin geldigini hatirlatan Öztrak, küçükbas kurbanligin 1500 lira, büyük basta payin 2 bin lira oldugunu kaydetti.
Öztrak, "Emekli bayram ikramiyesini bekliyor. Hiç olmazsa bu sefer emekliyi enflasyona ezdirmeyin. 2 bin lira ikramiye verin de emekli de kurban kessin aileleriyle bayramda bir kap et yemegi yesin." dedi.
Haziranda üretici ve tüketici enflasyonu arasindaki farkin 25 puanla tüm zamanlarin rekorunu kirdigini aktaran Öztrak, çekirdek enflasyon göstergelerinin de tüketici enflasyonun üzerinde oldugunu, bütün bunlarin enflasyonun daha da artacaginin isaretlerini verdigini savundu.
Öztrak, "Erdogan sahsim hükümeti, Genel Baskanimiz dogrulari söyledi, milletin hakkini, hukukunu savundu, zulme karsi sessiz kalmadi diye damda 4 yil yatirmakla tehdit ediyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. 'Hak, hukuk, adalet' diyerek, adalet yürüyüsünü yapan, dünya demokrasi tarihine geçen kisidir. Biz demirden korksak trene binmeyiz. Bizler zulmü alkislayan, zalimi seven olmayiz." seklinde konustu.
Bogaziçi Üniversitesinde "zulüm yapildigini" öne süren Öztrak, bunu görmezden gelemeyeceklerini söyledi. Öztrak, "Kayyum Rektör, 'Eylemler en fazla alti ay sürer' diyordu. Ama hem ögrenciler hem de Bogaziçili akademisyenler, üniversitelerine sahip çikmaya devam ediyorlar." dedi.
- "Millete atilan kaziklar görmezden geliniyor"
Adiyamanli tütün üreticisinin feryat ettigini, sarmalik tütün üretenlerin hapis cezasiyla karsi karsiya kaldigini ifade eden Öztrak, "Yapilmasi gereken bellidir. Tütün ticaretine iliskin hapis cezasinin yürürlük tarihinin en azindan bir yil süreyle ertelenmesi gerek. Üreticinin kooperatiflesmesi için gereken zamanin taninmasi gerekiyor." diye konustu.
Türkiye'nin kanun devleti olmaktan uzaklastigini ileri süren Öztrak, ülkede dogru söyleyenin dokuz köyden kovuldugunu, hirsizlar, dolandiricilar, rüsvetçiler için Türkiye'den daha güvenli liman bulunmadigini iddia etti. Öztrak, "Yurt disinda yakalanan ya da sifiri tüketen her suçlu Türkiye'ye dönmek istiyor. Bu ülkede mali suçlar, suçtan sayilmiyor. Mali suçlular, suçludan sayilmiyor. Millete atilan kaziklar görmezden geliniyor." ifadesini kullandi.
19 yilda 6 kez Varlik Barisi çikarildigini, bu düzenlemenin 6 ay daha uzatildigini anlatan Öztrak, Türkiye'nin dünyanin en büyük kara para aklama makinesine çevrildigini ileri sürdü.
Öztrak, "Çiftlik Bank tezgahinin mucidi, binlerce kisiyi dolandiran Tosuncuk, yurt disinda paralar suyunu çekince Türkiye'ye döndü. Dönerken de Brezilya'dan Türkiye'ye uçak biletini bile Türk vergi mükelleflerine ödetti. Umariz en azindan uçak parasini devlet kendisinden geri alabilir." dedi.
Cumhurbaskani Erdogan'in Içisleri Bakani Süleyman Soylu'yu toplantilara davet etmedigi iddiasinda bulunan Öztrak, sunlari kaydetti:
"Neden? Beraber resim vermek istemiyormus. Içisleri Bakani, 'Ben dünyanin en kötü adamiyim degil mi' diyerek, basin mensuplarinin önünde kendini acindiriyor. Erdogan da anlasilan, 'Küstüm, konusmuyorum' diyerek, bu isten siyrilirim zannediyor. Oysa ne demisti firari suç örgütünün basi, 'Biz hepimiz aileyiz, her suçta beraberiz.' Ortaliga dökülen tüm bu rezaletlerde müteselsilsen sorumluluk vardir. Öyle küserek, konusmayarak bu isler temizlenmez."
- "Enerji üretim ve dagitimini daha önce özellestirildiler"
Öztrak, devletin hazinesinin çökertildigini, 19 yilda 62 milyar dolarlik kamu varliginin satildigini öne sürdü.
Hafta sonu yeni bir özellestirme karari yayimladigini, Türkiye Elektrik Iletim A.S'nin özellestirme kapsamina alindigini belirten Öztrak, tüm dünyada dogal tekel kabul edilen elektrik iletim isini yapan TEIAS'in satilacagini söyledi.
Öztrak, sözlerini söyle sürdürdü:
"Dogal tekel olan bir isletmenin devletten alinip sahislara verilmesinin yaratacagi, çok ciddi rekabet sorunlari ve bunun sonunda millet için ciddi bir refah kaybi vardir. Bunu yapanlar bir degil birkaç kez düsünmelidir. Verdiginiz özel sektör 'Ben istedigimi alamadim, su olmadi, bu olmadi, ben bu iletim haklarini kapatiyorum' dese ülke felç olur. Bunu yaparsaniz zaten arsa yükselmis elektrik fiyatlari daha da artar. Milletin cebindeki, evindeki yangin büyür. Bu yangini söndürecek Rekabet Kurumu, EPDK gibi kurumlar zaten siyasetin araci olmus durumda.
Enerji üretim ve dagitimini daha önce özellestirildiler. Sonuçlari ortada. Yatirim yok. Özellikle dagitim sirketleri, kur farkindan ciddi zararlar yazdilar. Simdi bu zararlari tüketiciye yansitmaya çalisiyorlar. Elektrige yapilan son yüzde 15'lik zam da bunun bir sonucu. Simdi iletimi de versinler bakalim ne olacak."
- "Asilamadaki gecikmelerde sorumlu ortada yok"
Öztrak, ekonomide mülkiyetin el degisiminin hizlanmaya basladigini, sehir hastanelerini isleten grubun hisselerini Danimarkalilara devrettigini, savunma sanayinde faaliyet gösteren BMC'nin sahiplik yapisinin "sessiz, sedasiz" degistirildigini ifade etti.
Faik Öztrak, Savunma Sanayii Baskani Ismail Demir'in tweetini göstererek "BMC ile Altay tankinin üretimi projesi sözlesmesi imzalandi. Ilk Altay tanki, 18 ay sonra Kara Kuvvetleri Komutanligina teslim edilecek." açiklamasini 9 Kasim 2018'de yaptigini söyledi.
Bu tarihin üstüne 18 ay eklendiginde, 9 Mayis 2020 oldugunu dile getiren Öztrak, "Geçen yil ordumuza teslim edilmesi gereken tanklar nerede?" sorusunu yöneltti.
Cumhurbaskani Erdogan'in "Altay Tanki 2023 basinda orduya teslim edilecek" ifadesini kullandigini aktaran Öztrak, teslimatta gecikmenin 3 yili buldugunu kaydetti.
Asilamadaki gecikme oldugunu, sorumlunun ortada bulunmadigini savunan Öztrak, Türkiye'de dün itibariyla, birinci doz asi olan vatandaslarin sayisinin 35,6 milyon, iki doz asi uygulanan vatandaslarin sayisinin ise sadece 15,6 milyon kisi oldugunu söyledi.
Nüfusun ancak yüzde 19'una iki doz asi yapilabildigini, bunlarin önemli bir kisminin da Çin asisi oldugunu ifade eden Öztrak, sunlari kaydetti:
"Saglik Bakani isin basinda, Çin asisini güvenilir asi ilan etti, Alman asisini karaladi. 'Orta ve uzun vadede etkisi ne olur bilmiyoruz' dedi. Asida çesitlenme yapmadi, Çin asilarinin tedarikinde sikintilar baslayinca BionTech asisina yöneldik. Sanslari yaver gitti. Bir Avrupa ülkesinin vazgeçtigi asilari biz aldik. Simdi iki Sinovac yaptirana bir de BionTech vuruyorlar. Yapilan dogru mu? Dogru. Erdogan sahsim hükümeti salginin basinda Çin asisi için neden bu kadar israrci oldugunu, neden yeterince asida kaynak çesitlendirmesi yapmadigini, asilamada 6 ayin neden kaybedildigini millete açiklamak zorundadir."
Cumhurbaskani Erdogan'in yurt disinda Kovid-19 asilarinin ücretli yapildigina iliskin açiklamalari oldugunu belirten Öztrak, "Acaba Erdogan simdi de bu asilardan para almaya mi hazirlaniyor? Milletten para mi alacak?" sorusunu yöneltti.
- "Millet Ittifaki'nin genislemesi mevcut ortaklarinin karariyla olabilir"
Öztrak, açiklamalarinin ardindan basin mensuplarinin sorularini yanitladi.
"Istanbul Milletvekili Gürsel Tekin'in bazi açiklamalari oldu. Ittifakin güçlendirilecegini, parti sayisinin da 6-7'ye ulastirilacagini söyledi. Millet Ittifaki'nda böyle bir çalisma var mi?" sorusuna Öztrak, "Millet Ittifaki'nin ortaklari belli ve Millet Ittifaki'nin genislemesi de ancak mevcut ortaklarinin karariyla olabilir." yanitini verdi.
"200 siyasi parti ve kurumun bir araya gelmesi ile yapilan Demokrasi Konferansi'nin ilk toplantisinda bir bildiri yayinlandi. Sizin bu bildiriye ve toplantiya iliskin degerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Öztrak, toplantiyi düzenleyenin sivil bir girisim oldugunu, CHP'nin orada resmi bir temsilcinin bulunmadigini, oradaki görüslerin kendilerini baglamadigini belirtti.
"HDP'li Gergerlioglu Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararina ragmen hala tahliye edilmedi. Bu durumu nasil degerlendiriyorsunuz?" sorusuna Öztrak, "Anayasa Mahkemesi kararlarinin geregi bir an evvel yerine getirilmelidir yoksa hukuk devleti olmaktan çikiyoruz." cevabini verdi.
"TBMM Baskani Mustafa Sentop Içisleri Bakani'nin dile getirdigi Sedat Peker'den ayda 10 bin dolar alan siyasetçi ile ilgili CHP'nin yazdigi mektuba yanit verdi. Özetle 'Meclis Baskanliginin hukuki sorumlulugu yok, konu yarginin isi' dedi. Siz bu yaniti nasil degerlendiriyorsunuz?" sorusuna karsilik Öztrak, bu iddialar içinde ismi geçen siyasetçinin eski milletvekili oldugunu, eski milletvekillerinin itibarinin da Meclisi bagladigini söyledi.
TBMM iç tüzügüne göre eski vekillerin Genel Kurula katilma disinda milletvekillerine taninan bütün haklardan yararlandigini belirten Öztrak, söyle konustu:
"Dolayisiyla vekile 'eski' diyerek bu isin içinden siyrilinmaz. Diyelim ki bu is Meclisin isi degil o zaman bu isin hukuken sorumlusu bellidir. Türk mahkemeleri. Meclis Baskani'nin en azindan eski Meclis Baskani Cemil Çiçek kadar cesur olup eger kendisini hukuken sorumlu görmüyorsa bu isten sorumlu olan savcilari göreve çagirmasi gerekir. Ama bu da yok ortada. Kaldi ki bu kadar pisligin ortaya saçildigi bir dönemde millet iradesinin tecelligahi olan, milletin tek güvendigi Meclisin Baskani'nin 'Hukuki sorumlumuz yok' diyerek TBMM'yi bu isin disina çikarmaya kalkmasi Türkiye Büyük Millet Meclisinin itibarini da zedeler, hukukuna da aykiridir. Yeni anayasayla ne kadar zorlastirilirsa zorlastirilsin TBMM'nin yürütmeyi denetleme görevi de vardir."