Her 40 Kişiden 1'İnde Görülen Hastalık Açıklaması Panik Atak
Panik atak hastalığı hakkında açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, panik atak hastalığının aslında kişilerin endişe duymasından kaynaklandığını belirtti.
Psikiyatrist Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, "Bu durumda hepimizin yaptığı gibi kişide korkma, kaçma duyguları oluşur. Korkma kaçma duygularıyla kişide nefes darlığı, ölecekmiş hissi, kontrolü kaybedecekmiş hissi, çarpıntı, terleme, titreme duyguları gelişir biz buna panik atak diyoruz. Panik atak kişide bir anda başlar on dakikada zirveye ulaşır ve yarım saat içinde de ortadan kalkar bir saate kadar uzayan panik atak vakaları da olabilmektedir. Panik atak herhangi bir sağlık bozukluğu yaşamayan kişilerde de meydana gelebilir. Aşırı endişeli olduğumuz ortamlarda, kapalı ortamlarda meydana gelebilir. Örnek olarak uçaklar verilebilir. Uçakta kişi kendini çaresiz hisseder dışarı çıkması imkansızdır, kapılar kapanmıştır, ortam geniş değildir bu tip durumlar endişe seviyesinin en üst düzeye çıkmasına neden olabilir. Bir de kişide yükseklik veya uçuş korkusu da varsa bu endişe durumunu daha da arttırır. Bu durumda da kişiler panik atak geçirebilir. Havada birçok kişi panik atak geçiriyor ve bu sebeple uçaklar zorunlu inişler yapmak durumunda kalıyorlar" dedi.
Panik atak geçiren kişinin öncelikle yanında kalınması gerektiğini Dr. Üney, “Neye ihtiyacı olduğu sorulmalı, kullandığı bir ilaç olup olmadığını varsa yanında olup olmadığı sorulmalıdır. Sakin kalınmalıdır bu moral motivasyon açısından önemlidir. Eğer uçakta doktor varsa yardım istenebilir. Kişiye kısa basit cümlelerle durum özetlenmeli, anlaşılır sorular sorulmalıdır. Tahminde bulunulmamalıdır. Herhangi bir psikolojik rahatsızlığı olup olmadığı sorulmalı ve kişiye nefes egzersizleri yaptırılmalıdır. Nefes egzersizleri çoğunlukla yanlış yapılıyor. Sadece kişiye önermek yerine ona eşlik ederek yapılırsa atak geçiren kişi daha kolay sakinleşebiliyor. Bunun yanında kasma gevşeme egzersizleri, kese kağıdına üfleme egzersizleri gibi egzersizler var. Bu şekilde uçaklarda panik atakların basit bir şekilde ortadan kalkması sağlanabilir" şeklinde konuştu.
Panik atak ve kalp krizinin birbirine çok karıştırıldığını kaydeden Dr. Üney, “Gençlerde öncelikle kalp krizi beklemeyiz panik atak bekleriz. Daha önce panik atak geçiren kişilerde de öncelikle kalp krizi beklemeyiz. Nabız ve solunumunu sayan, konuşup kendini ifade eden kişilerde panik atak lehine değerlendirilebilir. Cisim yutulma durumunda da panik atak geçiriyor gibi gözükebilirler. Sorular sorularak kişiye yardımcı olunabilir" ifadelerini kullandı.
Dr. Üney, "Panik atak toplumda çok sık görülen bir rahatsızlık her kırk kişiden birinde görülüyor. Kadınlarda daha sık ortaya çıkıyor erken yaşlarda ortaya çıkıyor özellikle 20li yaşlarda Panik atak geçiren kişiler ilk olarak acil servise gidiyor doktor doktor dolaşıyorlar. Sorunun psikolojik olmadığını başka bir problem olduğunu düşünüyorlar. Doktorların tahlillerle rahatsızlıklarını bulamadığını düşünerek internete başvuruyorlar. İnternetten edindikleri bilgilerle çoğunlukla kalp krizi ya da beyin kanaması geçirdiğini düşünüyorlar. Panik atak hastalarında sıklıkla doktor doktor gezme görüyoruz" diye konuştu.
Panik atak pek çok ortamda ortaya çıkabilir. Hiçbir sağlık sorunu olmayan kişiler bile zor durumda kaldığında panik atak geçirebilir. Hepimiz panik atak adayıyız ancak daha heyecanlı kişilerde bu durum daha fazla beklenir. Kapalı alanlar, yüksek alanlar yani kişi çaresiz hissettirecek alanlar panik atak için risk faktörü oluşturabilir" açıklamalarında bulundu.
Kaynak: İHA
Panik atak geçiren kişinin öncelikle yanında kalınması gerektiğini Dr. Üney, “Neye ihtiyacı olduğu sorulmalı, kullandığı bir ilaç olup olmadığını varsa yanında olup olmadığı sorulmalıdır. Sakin kalınmalıdır bu moral motivasyon açısından önemlidir. Eğer uçakta doktor varsa yardım istenebilir. Kişiye kısa basit cümlelerle durum özetlenmeli, anlaşılır sorular sorulmalıdır. Tahminde bulunulmamalıdır. Herhangi bir psikolojik rahatsızlığı olup olmadığı sorulmalı ve kişiye nefes egzersizleri yaptırılmalıdır. Nefes egzersizleri çoğunlukla yanlış yapılıyor. Sadece kişiye önermek yerine ona eşlik ederek yapılırsa atak geçiren kişi daha kolay sakinleşebiliyor. Bunun yanında kasma gevşeme egzersizleri, kese kağıdına üfleme egzersizleri gibi egzersizler var. Bu şekilde uçaklarda panik atakların basit bir şekilde ortadan kalkması sağlanabilir" şeklinde konuştu.
Panik atak ve kalp krizinin birbirine çok karıştırıldığını kaydeden Dr. Üney, “Gençlerde öncelikle kalp krizi beklemeyiz panik atak bekleriz. Daha önce panik atak geçiren kişilerde de öncelikle kalp krizi beklemeyiz. Nabız ve solunumunu sayan, konuşup kendini ifade eden kişilerde panik atak lehine değerlendirilebilir. Cisim yutulma durumunda da panik atak geçiriyor gibi gözükebilirler. Sorular sorularak kişiye yardımcı olunabilir" ifadelerini kullandı.
Dr. Üney, "Panik atak toplumda çok sık görülen bir rahatsızlık her kırk kişiden birinde görülüyor. Kadınlarda daha sık ortaya çıkıyor erken yaşlarda ortaya çıkıyor özellikle 20li yaşlarda Panik atak geçiren kişiler ilk olarak acil servise gidiyor doktor doktor dolaşıyorlar. Sorunun psikolojik olmadığını başka bir problem olduğunu düşünüyorlar. Doktorların tahlillerle rahatsızlıklarını bulamadığını düşünerek internete başvuruyorlar. İnternetten edindikleri bilgilerle çoğunlukla kalp krizi ya da beyin kanaması geçirdiğini düşünüyorlar. Panik atak hastalarında sıklıkla doktor doktor gezme görüyoruz" diye konuştu.
Panik atak pek çok ortamda ortaya çıkabilir. Hiçbir sağlık sorunu olmayan kişiler bile zor durumda kaldığında panik atak geçirebilir. Hepimiz panik atak adayıyız ancak daha heyecanlı kişilerde bu durum daha fazla beklenir. Kapalı alanlar, yüksek alanlar yani kişi çaresiz hissettirecek alanlar panik atak için risk faktörü oluşturabilir" açıklamalarında bulundu.