Ninesi 'Hakkımı Helal Etmem' Dedi, Çeçenistan'dan Sivas'a Kadar İz Sürdü
Çeçenistan’da yaşayan Tamarra Aliyeva, ninesinin; "Kardeşimi bulmazsan sana hakkımı helal etmem" demesi üzerine Sivas’a gelerek 25 yıldır aradığı akrabalarını buldu.
Çeçenistan’da yaşayan Tamarra Aliyeva, ölen ninesinin; “Kardeşimi bulmazsan sana hakkımı helal etmem” sözleri üzerine yaklaşık 150 yıl önce Çerkez Sürgünüyle Türkiye’ye göç eden akrabalarını buldu. Aliyeva’nın ninesinin kardeşi olan ve ailenin tek erkek çocuğu İbrahim Göktaş, yaklaşık 150 yıl önce Çerkez Sürgünü esnasında ailesinden ayırtılarak Türkiye’ye sürüldü. Çeçenistan’da yaşamını sürdüren aile Türkiye’ye sürülen çocuklarını bulmak için uğraşlar vermesine rağmen çocuklarına ulaşamadı. Aliyeva’nın ninesi, torununa vasiyet olarak kardeşini bulmasını istediğini söyledi.
Aliyeva, Çeçenistan savaşının sona ermesiyle ninesinin vasiyetini yerine getirebilmek için Göktaş ailesini aramaya başladı.
Aliyeva, 25 yıl boyunca aralıklarla Türkiye’ye gelerek aradığı Göktaş ailesini bir tanıdığının aracılığıyla Sivas’ta buldu. Sivas’a gelen Aliyeva, ninesinin kardeşi olan İbrahim Göktaş’ın torunlarıyla bir araya gelerek akrabalarıyla hasret giderdi. Buluşmada Aliyeva ve Göktaş ailesi duygu dolu anlar yaşadı.
Akrabalarıyla bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Nizamettin Göktaş, “Hanımefendi İbrahim dedemizin bacısının torunu olduğunu söylüyor. İbrahim bizim dedemizin babasının ismi, onun bacısının kızı olduğunu iddia ediyor. Bizleri duymuş, Çeçenistan’da oturuyor, oradan çıkıp buraya geliyor. Bu resmi kendisine teyzesi vermiş. Bizim dedemizin kayıp olduğunu ve sürgünde Türkiye’ye geldiğini biliyorlar. Dedemizi arıyorlar. Diğer arkadaş beni tanıdığı için hanımefendiyi Sivas’a kadar getiriyor ve bizim ile buluşturuyor. Hanımefendiye annesi vasiyet emiş, benim kardeşimi bulmadan durma demiş. Yoksa hakkımı helal etmem demiş. Annesinin vasiyetini yerine getirebilmek için bize kadar ulaşmış. Çeçenistan ile ulaşım probleminin sona ermesiyle yaklaşık 25 yıldır bizleri aramaya başlamış. Son 5 yıldır bizim izimi bulabilmiş. Hanımefendiye annesi benim kardeşimi bulmazsan sana hakkımı helal etmem diye vasiyette bulunmuş. Hanımefendi de annesinin vasiyeti yerde kalmasın diye işi ciddiye alarak Sivas’a kadar gelip, bizleri buldular. Dedem vefat edeli çok oldu, bizleri buldu. Bu duygu anlatmakla ifade edilmiyor. Yaşamak lazım. Dedemizin resmi hanımefendinin annesinde varmış, biz de dedemizin resmini görmüş olduk" dedi.
“Teyzelerimin yanına onurlu gideceğim”
Ninesinin vasiyetini yerine getirdiği için mutlu olduğunu belirten Tamarra Aliyeva, “Ninem kardeşini bulmazsam bana hakkımı helal etmeyeceğini söyledi.
Ninemin vasiyeti üzerine elimden gelen çabalarla yola çıktım. Çeçenistan savaşından sonra yolların açılmasıyla aramaya başladık. Arama çabalarımız başlayalı 25 yıl olmuştur. Nuran isminde bir bayan gelmişti Çeçenistan’a onu duydum. Ehişbatoy sülalesinden olduğunu duyunca onu araştırdım. Onu araştırırken Adem’i buldum. Adem vasıtasıyla da Sivas’a kadar geldim. Çok sevinçliyim, annemin vasiyetini yerine getirdiğim için. Teyzelerimin yanına onurlu gideceğim” dedi.
Kaynak: İHA
Aliyeva, Çeçenistan savaşının sona ermesiyle ninesinin vasiyetini yerine getirebilmek için Göktaş ailesini aramaya başladı.
Aliyeva, 25 yıl boyunca aralıklarla Türkiye’ye gelerek aradığı Göktaş ailesini bir tanıdığının aracılığıyla Sivas’ta buldu. Sivas’a gelen Aliyeva, ninesinin kardeşi olan İbrahim Göktaş’ın torunlarıyla bir araya gelerek akrabalarıyla hasret giderdi. Buluşmada Aliyeva ve Göktaş ailesi duygu dolu anlar yaşadı.
Akrabalarıyla bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Nizamettin Göktaş, “Hanımefendi İbrahim dedemizin bacısının torunu olduğunu söylüyor. İbrahim bizim dedemizin babasının ismi, onun bacısının kızı olduğunu iddia ediyor. Bizleri duymuş, Çeçenistan’da oturuyor, oradan çıkıp buraya geliyor. Bu resmi kendisine teyzesi vermiş. Bizim dedemizin kayıp olduğunu ve sürgünde Türkiye’ye geldiğini biliyorlar. Dedemizi arıyorlar. Diğer arkadaş beni tanıdığı için hanımefendiyi Sivas’a kadar getiriyor ve bizim ile buluşturuyor. Hanımefendiye annesi vasiyet emiş, benim kardeşimi bulmadan durma demiş. Yoksa hakkımı helal etmem demiş. Annesinin vasiyetini yerine getirebilmek için bize kadar ulaşmış. Çeçenistan ile ulaşım probleminin sona ermesiyle yaklaşık 25 yıldır bizleri aramaya başlamış. Son 5 yıldır bizim izimi bulabilmiş. Hanımefendiye annesi benim kardeşimi bulmazsan sana hakkımı helal etmem diye vasiyette bulunmuş. Hanımefendi de annesinin vasiyeti yerde kalmasın diye işi ciddiye alarak Sivas’a kadar gelip, bizleri buldular. Dedem vefat edeli çok oldu, bizleri buldu. Bu duygu anlatmakla ifade edilmiyor. Yaşamak lazım. Dedemizin resmi hanımefendinin annesinde varmış, biz de dedemizin resmini görmüş olduk" dedi.
“Teyzelerimin yanına onurlu gideceğim”
Ninesinin vasiyetini yerine getirdiği için mutlu olduğunu belirten Tamarra Aliyeva, “Ninem kardeşini bulmazsam bana hakkımı helal etmeyeceğini söyledi.
Ninemin vasiyeti üzerine elimden gelen çabalarla yola çıktım. Çeçenistan savaşından sonra yolların açılmasıyla aramaya başladık. Arama çabalarımız başlayalı 25 yıl olmuştur. Nuran isminde bir bayan gelmişti Çeçenistan’a onu duydum. Ehişbatoy sülalesinden olduğunu duyunca onu araştırdım. Onu araştırırken Adem’i buldum. Adem vasıtasıyla da Sivas’a kadar geldim. Çok sevinçliyim, annemin vasiyetini yerine getirdiğim için. Teyzelerimin yanına onurlu gideceğim” dedi.