Bebeği Ölen Türk Aileden Hastaneye İhmalkarlık Suçlaması
Hamburg’daki bir hastanede doğum yapan Neslihan Kasap, doktor ve hemşirelerin ihmali nedeniyle bebeğinin öldüğünü iddia ederek, hastaneye dava açtıklarını söyledi. Almanya’daki hastanelerde doğum yapan bazı anneler de personel sayısının yetersiz olduğunu, bu nedenle ihmalkarlık yaşandığını öne sürdü.
Almanya’nın Hamburg kentinde Akın (32) ve Neslihan (30) Kasap çiftinin Cumartesi günü bir oğulları oldu. Doğumdan yaklaşık 5 dakika sonra bebeğin öldüğü söylendi. Aile, olayda “ihmal var“ diyerek hastaneye dava açtı. Olayı anlatan anne Neslihan Kasap, hastaneden doğum için 5 ay önceden 20 Eylül tarihine randevu aldıklarını belirterek, “Verilen tarihte saat 10.00’da hastaneye gittik. Kontrol ettiler ve ‘Şu anda bebek iyi, herhangi bir tehlike yok. Sizi yatıracak boş yerimiz yok. Yarın 10.00’da gelin’ diyerek bizi eve gönderdiler. Sabaha karşı 04.00’de sancılarım arttı ve 10.00’u beklemeden eşim beni hemen hastaneye götürdü. İlk kontrolleri yapıp beni hemen doğumhaneye aldılar. 3 saat burada beklettiler. 9.00’da tekrar gelip Kardiyotokografi’ye bağlayıp 1 saat muayene ettiler. Saat 10.00’dan sonra sadece iki defa hemşire serum takmaya geldi. Bir daha uğramadı. Saat 14.00 gibi sancılarım artınca hemşireleri çağırdık. İyi değilim dememe rağmen vardiya değişimi olduğu için ilgilenemeyeceklerini söyleyerek odadan çıktılar. 14.45’te yeni göreve başlayan hemşire geldi ve acil bir doğum başladı diyerek beni doğumhaneden çıkardı. Ben iyi değilim, başım dönüyor dememe rağmen ‘Biraz yürüyüş yap, kahve iç, iyi gelir’ diyerek beni doğumhaneden çıkardılar” dedi.
"Doktorlar ihmali kabul etti"
Sancılı bir şekilde koridorlarda gezerken diğer hemşirenin kendisini gördüğünü belirten acılı anne, “Hemşire bana ‘sen niye buradasın, doğumhanede olman lazım’ dedi.
Beni oradan çıkardıklarını söyledim. O hemşire bana ‘Senin sancın var. Doğumhanede olman lazım. Ben orayı arayacağım. Seni, çocuğun kalp ritmi için kardiyotokografiye bağlasınlar’ dedi.
Saat 15.00 gibi gittik ve bizi odadan kovan hemşire ‘burası dolu’ diyerek doğumhaneye yine almadı. Saat 16.00 civarlarında beni doğumhaneye çağırdılar. Alete bağladılar ve bebeğin kalp atışını duyamadıklarını söylediler. Panik yaparak doktorları çağırdılar. Çocuk kanala geldi diyerek beni acilen ameliyathaneye soktular. Bir anda 20-25 doktor ve hemşire başıma toplandı. ‘Çocuk kanalda ama kalp atışını alamıyoruz’ diyen başhekim, hemen keserek sezaryenle çocuğun alınmasına karar verdi. Ben normal doğum yapacaktım ama bu olaylardan sonra sezaryenle doğuma aldılar. Beni uyuttular ve doğum gerçekleşti. Uyandığımda çocuğumun öldüğünü öğrendim. Olaydan bir gün sonra başhekim, ‘Çocuk doğumda yaşıyordu ama kurtarılmadı’ dedi.
Doktor bile ihmal ettiklerini kabul etti. Bizden sonra bir çocuğun daha boğazına kordon dolandığından dolayı vefat ettiğini duyduk” dedi.
"Biz yandık, başkası yanmasın"
Acılı baba Akın Kasap ise daha önce de iki çocuklarını düşük nedeniyle kaybettiklerini belirterek, “Her türlü tedbiri aldık ve 9 ay güzel giden süreç sonunda doktor ve hemşirelerin ihmali sonucu çocuğumuzu kaybettik” dedi.
Doğuma girmek için önceden izin almasına rağmen karısının doğumhaneye alınmadığını söyleyen Akın Kasap, “Ameliyattan sonra çocuğunun kalp fonksiyonlarının çok az olduğunu ve 4 doktorun başında uğraştığını söylediler. Eşimin iyi olduğunu söylediler ve sadece 10 dakika sonra havlunun içinde ölü bebeğimi alabildim kucağıma. Burada ihmal söz konusu. Biz de doğuma geldik ama bizi neden çıkardılar. Diğerleri acil de biz acil değil miyiz? Onların işini doğru yapmamasının cezasını benim doğmamış çocuğum ödedi.
Benim çocuğumun ölümünü onların ihmaline bağlıyorum. Benim içim yandı. Başkasının içi yanmasın. Tedbirler alınsın. 9 ay karnında taşıdığı çocuğu, ölü olarak kucağına almayı hiçbir anne haketmiyor” diyerek Almanya’da sağlık sektörünün kötüye gittiğinden yakındı.
Cenaze Türkiye’ye getirilecek
Olay sırasında kızı Neslihan’ı yalnız bırakmayan baba İmdat ve anne Melek Yılmaz da kızlarını ve damadını teselli etmeye çalıştı. Aras Yaman adı verilen bebeğin vefat haberinden sonra kulağına “Ömer” adıyla ezan okunduğunu belirten İmdat Yılmaz, “Bu ihmalin affedilecek bir yanı yok” dedi.
Olay sonrası ailenin Hamburg, Hollanda ve Almanya’nın başka şehirlerindeki yakınları hastaneye akın ederek, Kasap ailesini teselli etmeye çalıştı. Pazartesi günü polise suç duyurusunda bulunan Akın Kasap, avukata giderek hastaneden davacı oldu. Ölen bebek ise Kasap ailesinin memleketi Trabzon Akçaabat’ta toprağa verilecek.
Hastalar şikayetçi
Almanya’daki hastanelerde son yıllarda şikayetler de artmaya başladı.
Hastanelerde personellerin yetersiz olduğunu belirten bazı Türkler, ihmalden dolayı vefat haberlerinin arttığına dikkat çekti. Daha önce 13 düşüğü olduğunu söyleyen 1 çocuk annesi Güner Soyuer, “Eski ve yeniyi kıyaslarsak hastanelerde değişen pek bir şey yok, hep aynı. Eskiden bunlar gün yüzüne çıkmıyordu. Şimdi insanlar daha bilinçli hareket ediyorlar” dedi.
Doktor ve hemşirelerin ihmali yüzünden, geçmişte biri üçüz olmak üzere 4 çocuğunun can çekişerek kollarında vefat ettiğini söyleyen Soyuer, “Benim çocuğum can çekişerek hayata veda etti. Doktor ve hemşirelerin ihmali yüzünden. 13-14 tane doğumum da düşük oldu. Acıları yeniden yaşamamak için de davacı olmadım. Sadece doğumlarda değil, apandisit, göz gibi başka hastalıklarda da ihmal oluyor. Uzman doktor ve personel yetersizliğinden dolayı bu ihmaller artıyor. Personel az olunca işleri stajyerlere yaptırıyorlar. Hastanelerde doktor ve hemşire eksikliği var. Bir hemşire 8 yerine 16 saat çalıştırılınca, ona da kızamıyoruz” dedi.
3 hafta önce doğum yapan Özlem Güler de normal doğum yapması gerekirken sezaryenle doğum yaptığını belirterek, “24 saat sancı çektim. Hastanelerde genel olarak personeller yetersiz. Personel sıkıntısı olduğu için gecikmeler oluyor. 3 ameliyathane olmasına rağmen, personel olmadığı için sadece birini kullanıyorlar” dedi.
Eşi Murat Güler de "Sezeryanı kabul ettiğimizde 3-5 dakikada ameliyata alınacağımızı söylediler. Buna rağmen 2 saat sonra aldılar. Yaşadığımız problemleri başhekime iletince işlemler biraz hızlanıyor. Bize oda vermediklerinde de şef doktora problemi anlatınca 20 dakika içinde bize özel oda ayarladılar. Oda yoksa nasıl ayarladılar? Bu tür sıkıntılar çok oluyor. Başka tanıdıklarımız da hastanelerde sorun yaşadılar” dedi.
Kaynak: İHA
"Doktorlar ihmali kabul etti"
Sancılı bir şekilde koridorlarda gezerken diğer hemşirenin kendisini gördüğünü belirten acılı anne, “Hemşire bana ‘sen niye buradasın, doğumhanede olman lazım’ dedi.
Beni oradan çıkardıklarını söyledim. O hemşire bana ‘Senin sancın var. Doğumhanede olman lazım. Ben orayı arayacağım. Seni, çocuğun kalp ritmi için kardiyotokografiye bağlasınlar’ dedi.
Saat 15.00 gibi gittik ve bizi odadan kovan hemşire ‘burası dolu’ diyerek doğumhaneye yine almadı. Saat 16.00 civarlarında beni doğumhaneye çağırdılar. Alete bağladılar ve bebeğin kalp atışını duyamadıklarını söylediler. Panik yaparak doktorları çağırdılar. Çocuk kanala geldi diyerek beni acilen ameliyathaneye soktular. Bir anda 20-25 doktor ve hemşire başıma toplandı. ‘Çocuk kanalda ama kalp atışını alamıyoruz’ diyen başhekim, hemen keserek sezaryenle çocuğun alınmasına karar verdi. Ben normal doğum yapacaktım ama bu olaylardan sonra sezaryenle doğuma aldılar. Beni uyuttular ve doğum gerçekleşti. Uyandığımda çocuğumun öldüğünü öğrendim. Olaydan bir gün sonra başhekim, ‘Çocuk doğumda yaşıyordu ama kurtarılmadı’ dedi.
Doktor bile ihmal ettiklerini kabul etti. Bizden sonra bir çocuğun daha boğazına kordon dolandığından dolayı vefat ettiğini duyduk” dedi.
"Biz yandık, başkası yanmasın"
Acılı baba Akın Kasap ise daha önce de iki çocuklarını düşük nedeniyle kaybettiklerini belirterek, “Her türlü tedbiri aldık ve 9 ay güzel giden süreç sonunda doktor ve hemşirelerin ihmali sonucu çocuğumuzu kaybettik” dedi.
Doğuma girmek için önceden izin almasına rağmen karısının doğumhaneye alınmadığını söyleyen Akın Kasap, “Ameliyattan sonra çocuğunun kalp fonksiyonlarının çok az olduğunu ve 4 doktorun başında uğraştığını söylediler. Eşimin iyi olduğunu söylediler ve sadece 10 dakika sonra havlunun içinde ölü bebeğimi alabildim kucağıma. Burada ihmal söz konusu. Biz de doğuma geldik ama bizi neden çıkardılar. Diğerleri acil de biz acil değil miyiz? Onların işini doğru yapmamasının cezasını benim doğmamış çocuğum ödedi.
Benim çocuğumun ölümünü onların ihmaline bağlıyorum. Benim içim yandı. Başkasının içi yanmasın. Tedbirler alınsın. 9 ay karnında taşıdığı çocuğu, ölü olarak kucağına almayı hiçbir anne haketmiyor” diyerek Almanya’da sağlık sektörünün kötüye gittiğinden yakındı.
Cenaze Türkiye’ye getirilecek
Olay sırasında kızı Neslihan’ı yalnız bırakmayan baba İmdat ve anne Melek Yılmaz da kızlarını ve damadını teselli etmeye çalıştı. Aras Yaman adı verilen bebeğin vefat haberinden sonra kulağına “Ömer” adıyla ezan okunduğunu belirten İmdat Yılmaz, “Bu ihmalin affedilecek bir yanı yok” dedi.
Olay sonrası ailenin Hamburg, Hollanda ve Almanya’nın başka şehirlerindeki yakınları hastaneye akın ederek, Kasap ailesini teselli etmeye çalıştı. Pazartesi günü polise suç duyurusunda bulunan Akın Kasap, avukata giderek hastaneden davacı oldu. Ölen bebek ise Kasap ailesinin memleketi Trabzon Akçaabat’ta toprağa verilecek.
Hastalar şikayetçi
Almanya’daki hastanelerde son yıllarda şikayetler de artmaya başladı.
Hastanelerde personellerin yetersiz olduğunu belirten bazı Türkler, ihmalden dolayı vefat haberlerinin arttığına dikkat çekti. Daha önce 13 düşüğü olduğunu söyleyen 1 çocuk annesi Güner Soyuer, “Eski ve yeniyi kıyaslarsak hastanelerde değişen pek bir şey yok, hep aynı. Eskiden bunlar gün yüzüne çıkmıyordu. Şimdi insanlar daha bilinçli hareket ediyorlar” dedi.
Doktor ve hemşirelerin ihmali yüzünden, geçmişte biri üçüz olmak üzere 4 çocuğunun can çekişerek kollarında vefat ettiğini söyleyen Soyuer, “Benim çocuğum can çekişerek hayata veda etti. Doktor ve hemşirelerin ihmali yüzünden. 13-14 tane doğumum da düşük oldu. Acıları yeniden yaşamamak için de davacı olmadım. Sadece doğumlarda değil, apandisit, göz gibi başka hastalıklarda da ihmal oluyor. Uzman doktor ve personel yetersizliğinden dolayı bu ihmaller artıyor. Personel az olunca işleri stajyerlere yaptırıyorlar. Hastanelerde doktor ve hemşire eksikliği var. Bir hemşire 8 yerine 16 saat çalıştırılınca, ona da kızamıyoruz” dedi.
3 hafta önce doğum yapan Özlem Güler de normal doğum yapması gerekirken sezaryenle doğum yaptığını belirterek, “24 saat sancı çektim. Hastanelerde genel olarak personeller yetersiz. Personel sıkıntısı olduğu için gecikmeler oluyor. 3 ameliyathane olmasına rağmen, personel olmadığı için sadece birini kullanıyorlar” dedi.
Eşi Murat Güler de "Sezeryanı kabul ettiğimizde 3-5 dakikada ameliyata alınacağımızı söylediler. Buna rağmen 2 saat sonra aldılar. Yaşadığımız problemleri başhekime iletince işlemler biraz hızlanıyor. Bize oda vermediklerinde de şef doktora problemi anlatınca 20 dakika içinde bize özel oda ayarladılar. Oda yoksa nasıl ayarladılar? Bu tür sıkıntılar çok oluyor. Başka tanıdıklarımız da hastanelerde sorun yaşadılar” dedi.