FETÖ'nün Karanlık Yüzü Washington'da Anlatıldı
Emekli Orgeneral Ergin Saygun: 'O (Fetullah Gülen) asla bir din adamı değildir, Amerika'da böyle değerlendirilmesi tamamen yanlıştır, onun yandaşları da asla merhameti olmayan kişilerdir' 'S400 meselesinde geri adım atsak yeni bir talep gelecek, sonra İran gündeme gelecek, Kıbrıs gündeme gelecek, vesaire. Problem, F35'leri Türkiye'ye vermemektir. Bunu istemiyorlar. Asıl mesele, İsrail'in ve bölgedeki enerji kaynaklarının güvenliği meselesidir' Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç: 'Türkiye'nin, elebaşının halen Pensilvanya'da rahat bir şekilde oturuyor olmasını kabul etmesi mümkün değildir'
ABD'de katıldığı programda Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) karanlık yüzünü anlatan emekli Orgeneral Ergin Saygun, "O (Fetullah Gülen) asla bir din adamı değildir, Amerika'da böyle değerlendirilmesi tamamen yanlıştır, onun yandaşları da asla merhameti olmayan kişilerdir." dedi.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Türk Miras Vakfınca (THO) organize edilen "15 Temmuz Darbe Girişiminin 3. Yıl Dönümünde Türk-Amerikan İlişkileri" başlıklı panele emekli Orgeneral Saygun ve eski Kongre üyesi Ed Whitfield konuşmacı olarak katıldı.
Panelin moderatörlüğünü FETÖ'nün ABD'deki okullarıyla ilgili "Killing Ed" adlı belgeseli hazırlayan Mark Hall yaptı.
Oturumun başında açılış konuşmasını yapan THO Başkanı Ali Çınar, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin 3. yıl dönümünde gelinen süreci ve Türk-Amerikan ilişkilerinin son durumunu değerlendirmek amacıyla paneli düzenlediklerini anlattı.
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç da Türk halkının 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını asla unutmayacağını söyledi.
- "Pensilvanya'da rahat şekilde oturuyor olması kabul edilemez"
Büyükelçi Kılıç, NATO müttefiki olarak ABD'nin özellikle elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi konusundaki isteksiz tutumunu eleştirerek, "Türkiye'nin, elebaşının halen Pensilvanya'da rahat bir şekilde oturuyor olmasını kabul etmesi mümkün değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Emekli Orgeneral Saygun da FETÖ'nün özellikle Balyoz Davası ve benzeri davalarla kendisini ve kendisi gibi isimleri nasıl hedef aldığını anlattı.
- "ABD'de Gülen'in kim neden koruyor?"
Saygun, FETÖ'nün yargı ve emniyetteki uzantılarının kendisi gibi çok sayıda ismi hukuksuz yere hapse attığını belirterek, "En basit tedavi olma hakkımızı dahi bize çok gördüler. Bize karşı o kadar merhametsizdiler." dedi.
1999'da ABD'ye gelen Gülen'in 20 yıldır bu ülkede yasal şekilde kimlerin korumasıyla yaşadığını merak ettiğini kaydeden Saygun, "Kimler, neden Gülen'i bu ülkede koruyorlar? Bunu bilmeye hakkımız var." dedi.
- "Gülen asla bir din adamı değildir"
ABD'de Gülen'in "ılımlı bir din" adamı olarak resmedilmesine dayanamadığını ifade eden Saygun, "O (Gülen) asla bir din adamı değildir, Amerika'da böyle değerlendirilmesi tamamen yanlıştır, onun yandaşları da asla merhameti olmayan kişilerdir." şeklinde konuştu.
Türk-Amerikan ilişkilerindeki güncel meselelere de değinen Saygun, ABD'nin son yıllarda Türkiye'ye yönelik kabul edilemez adımlar attığını söyledi.
- "Geri adım atarsak yeni talepler gelecek"
Türkiye'nin F-35'leri alması durumunda bölgesel denklemlerin etkileneceğini ve İsrail'in hava üstünlüğünü kaybedeceğini savunan Saygun, "Eğer biz S-400 meselesinde geri adım atsak yeni bir talep gelecek, sonra İran gündeme gelecek, Kıbrıs gündeme gelecek, vesaire. Problem, F-35'leri Türkiye'ye vermemektir. Bunu istemiyorlar. Asıl mesele, İsrail'in ve bölgedeki enerji kaynaklarının güvenliği meselesidir." görüşünü paylaştı.
Saygun, ABD'nin S-400 meselesinden dolayı Türkiye'ye muhtemel bir ekonomik yaptırım uygulaması konusunda, "Türkiye'yi NATO'ya ihanetle kimse suçlamasın, ekonomik yaptırım olursa önce siz dönüp aynaya bakmalısınız. ABD, Türkiye'ye karşı yaptırım dilinden vazgeçmeli." yorumunu yaptı.
"Türkiye'nin bağımsız bir dış politika gütmesinden ABD mutlu değil." diyen emekli Orgeneral, ABD'nin, Türkiye'nin bölgesel güç olmasını istemediğini anlattı.
- "Diyalog ve diplomasi yolları açık olmalı"
Eski Kongre üyesi Ed Whitfield da iki ülke arasındaki tüm diyalog ve diplomasi yollarının her zaman açık olması gerektiğini dile getirdi.
"İlişkilerimizdeki sorunları gidermenin tek yolu diplomasi kanallarımızın daima açık olmasıdır." diyen Whitfield, bu bakımdan ilgili kurum ve liderlere büyük iş düştüğünü anlattı.
Gülen'in iadesi konusunda bugüne kadar Türkiye'nin birçok belgeyi sunduğunu kaydeden eski Kongre üyesi, buna karşın sürecin çok yavaş ilerlediğini söyledi.
Oturum başkanı Mark Hall da FETÖ'nün özellikle ABD'deki sözleşmeli okullarından kazandığı parayla siyasi etki satın alabilmek için tüm yolları denediğini vurguladı.
Kaynak: AA
Washington merkezli düşünce kuruluşu Türk Miras Vakfınca (THO) organize edilen "15 Temmuz Darbe Girişiminin 3. Yıl Dönümünde Türk-Amerikan İlişkileri" başlıklı panele emekli Orgeneral Saygun ve eski Kongre üyesi Ed Whitfield konuşmacı olarak katıldı.
Panelin moderatörlüğünü FETÖ'nün ABD'deki okullarıyla ilgili "Killing Ed" adlı belgeseli hazırlayan Mark Hall yaptı.
Oturumun başında açılış konuşmasını yapan THO Başkanı Ali Çınar, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin 3. yıl dönümünde gelinen süreci ve Türk-Amerikan ilişkilerinin son durumunu değerlendirmek amacıyla paneli düzenlediklerini anlattı.
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç da Türk halkının 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını asla unutmayacağını söyledi.
- "Pensilvanya'da rahat şekilde oturuyor olması kabul edilemez"
Büyükelçi Kılıç, NATO müttefiki olarak ABD'nin özellikle elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi konusundaki isteksiz tutumunu eleştirerek, "Türkiye'nin, elebaşının halen Pensilvanya'da rahat bir şekilde oturuyor olmasını kabul etmesi mümkün değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Emekli Orgeneral Saygun da FETÖ'nün özellikle Balyoz Davası ve benzeri davalarla kendisini ve kendisi gibi isimleri nasıl hedef aldığını anlattı.
- "ABD'de Gülen'in kim neden koruyor?"
Saygun, FETÖ'nün yargı ve emniyetteki uzantılarının kendisi gibi çok sayıda ismi hukuksuz yere hapse attığını belirterek, "En basit tedavi olma hakkımızı dahi bize çok gördüler. Bize karşı o kadar merhametsizdiler." dedi.
1999'da ABD'ye gelen Gülen'in 20 yıldır bu ülkede yasal şekilde kimlerin korumasıyla yaşadığını merak ettiğini kaydeden Saygun, "Kimler, neden Gülen'i bu ülkede koruyorlar? Bunu bilmeye hakkımız var." dedi.
- "Gülen asla bir din adamı değildir"
ABD'de Gülen'in "ılımlı bir din" adamı olarak resmedilmesine dayanamadığını ifade eden Saygun, "O (Gülen) asla bir din adamı değildir, Amerika'da böyle değerlendirilmesi tamamen yanlıştır, onun yandaşları da asla merhameti olmayan kişilerdir." şeklinde konuştu.
Türk-Amerikan ilişkilerindeki güncel meselelere de değinen Saygun, ABD'nin son yıllarda Türkiye'ye yönelik kabul edilemez adımlar attığını söyledi.
- "Geri adım atarsak yeni talepler gelecek"
Türkiye'nin F-35'leri alması durumunda bölgesel denklemlerin etkileneceğini ve İsrail'in hava üstünlüğünü kaybedeceğini savunan Saygun, "Eğer biz S-400 meselesinde geri adım atsak yeni bir talep gelecek, sonra İran gündeme gelecek, Kıbrıs gündeme gelecek, vesaire. Problem, F-35'leri Türkiye'ye vermemektir. Bunu istemiyorlar. Asıl mesele, İsrail'in ve bölgedeki enerji kaynaklarının güvenliği meselesidir." görüşünü paylaştı.
Saygun, ABD'nin S-400 meselesinden dolayı Türkiye'ye muhtemel bir ekonomik yaptırım uygulaması konusunda, "Türkiye'yi NATO'ya ihanetle kimse suçlamasın, ekonomik yaptırım olursa önce siz dönüp aynaya bakmalısınız. ABD, Türkiye'ye karşı yaptırım dilinden vazgeçmeli." yorumunu yaptı.
"Türkiye'nin bağımsız bir dış politika gütmesinden ABD mutlu değil." diyen emekli Orgeneral, ABD'nin, Türkiye'nin bölgesel güç olmasını istemediğini anlattı.
- "Diyalog ve diplomasi yolları açık olmalı"
Eski Kongre üyesi Ed Whitfield da iki ülke arasındaki tüm diyalog ve diplomasi yollarının her zaman açık olması gerektiğini dile getirdi.
"İlişkilerimizdeki sorunları gidermenin tek yolu diplomasi kanallarımızın daima açık olmasıdır." diyen Whitfield, bu bakımdan ilgili kurum ve liderlere büyük iş düştüğünü anlattı.
Gülen'in iadesi konusunda bugüne kadar Türkiye'nin birçok belgeyi sunduğunu kaydeden eski Kongre üyesi, buna karşın sürecin çok yavaş ilerlediğini söyledi.
Oturum başkanı Mark Hall da FETÖ'nün özellikle ABD'deki sözleşmeli okullarından kazandığı parayla siyasi etki satın alabilmek için tüm yolları denediğini vurguladı.