'Yunanistan Dışişleri Bakanı, Devlet Adamı Üslubundan Uzak Konuşmuştur'
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: 'Yunanistan Dışişleri Bakanı, bir devlet adamının konuşması gereken üsluptan son derece uzak bir üslupla konuşmuştur' 'Türkiye'nin dostluğu kıymetlidir, Türkiye'nin dostluğundan kimse zarar görmez, herkes fayda görür. Ama Yunanistan Dışişleri Bakanı bu üslupla başlamış oldu, bu son derece üzüntü vericidir. Bu şekilde üslupla devam edecekse bunun iyi sonuçları olmayacaktır' 'KKTC yetkililerinin açıklamalarını sonuna kadar destekliyoruz, sonuna kadar arkasındayız. Gerginliği çıkaran, hukuksuz eylemlerde bulunan Yunan tarafı ve Rum tarafıdır. Bu üslup aslında özür dilenmesi gereken bir üsluptur'
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Yunanistan Dışişleri Bakanı, bir devlet adamının konuşması gereken üsluptan son derece uzak bir üslupla konuşmuştur." dedi.
AK Parti Sözcüsü Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kahvaltıda AK Parti milletvekilleriyle bir araya geldiği toplantıya ilişkin, toplantı devam ederken basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Toplantıya AK Parti'nin Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Kilis, Konya, Kütahya, Sivas'tan 79 milletvekilinin katıldığını bildiren Çelik, yarın da bu toplantıların dördüncüsünü yaparak, bu süreci tamamlayacaklarını açıkladı.
Toplantıda, milletvekillerinin illerinin konularının, kış döneminde ve seçim döneminde yapılan çalışmaların gündeme alındığını kaydeden Çelik, seçim sonuçlarının değerlendirildiğini söyledi.
Milletvekillerinin illerine göre ve genel olarak bir değerlendirme yaptığını dile getiren Çelik, milletvekillerinin iç ve dış politikaya ilişkin soruları olduğunu aktardı.
Geniş kapsamlı bir toplantıyı tamamlamak üzere olduklarını belirten Çelik, en sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bütün bu değerlendirmeler ile ilgili kanaatlerini paylaştığını söyledi.
Gelecek dönemle ilgili ve Meclis gündemiyle ilgili yapılacak çalışmaların da konuşulduğunu aktaran Çelik, "Milletvekillerimiz yaz döneminde illerinde nasıl bir çalışma olduğunu, Türkiye genelinde nasıl çalışma yapılması gerektiğini geniş kapsamlı bir şekilde değerlendiriyorlar. Sahada seçim zamanında gördükleri doğru uygulamaları dile getirdikleri gibi eksiklikler varsa bunları da dile getiriyorlar. Bütün bunlar parti yönetimimiz ve grup yönetimimiz tarafından not alınıyor. Bu notlar çerçevesinde de ilgili birimlere neler yapılması gerektiği ile ilgili Genel Başkanımızın talimatları iletiliyor." diye konuştu.
Milletvekillerinin dış politikayla ilgili değerlendirmeleri olduğunu açıklayan Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Japonya ve Çin seyahatleri, G20 Zirvesi ve en son Güneydoğu Avrupa Balkan Zirvesi ile ilgili de milletvekillerine ayrıntılı bir bilgi verdiğini anlattı.
Çelik, yarın sabah milletvekilleriyle toplantının ardından MKYK toplantısını gerçekleştireceklerini açıkladı.
- "CHP, meşruiyet tartışmasına sokmaya çalışıyor"
Milletvekillerinin Meclisin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne uyarlanması kapsamında önerilerinin olduğunu ve bu önerilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından haklı görüldüğünün hatırlatılması üzerine Çelik şunları kaydetti:
"Şöyle bir tartışma yürüyor. Bizim bahsettiğimizin dışına çekilmeye çalışılsa da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi milletimizin onayıyla hayata geçmiş bir sistem. Bu bir yıl içerisinde uygulamaların çeşitli safhaları görüldü. Bürokraside bu sisteme uyum sağlayanlar, sağlayamayanlarla ilgili değerlendirmeler yapıldı. Tüm bunların geniş değerlendirmesi yapılıyor. Cumhuriyet Halk Partisi, bunu sistemle ilgili bir meşruiyet tartışmasına sokmaya çalışıyor. Bu tabii demokrasi dışı bir tutum. Buradaki mesele, milletin onayından geçmiştir ve tamamen meşrudur. Uygulanması konusunda biz, pratik ile ilgili konuları tabii ki tartışıyoruz. Bir yıl içerisinde bunlara bakılacak. Nitekim sayın Cumhurbaşkanımız, Balkan Zirvesi'nden dönerken de bu çalışmaların yapılacağını, önerisi olanların önerisine açık olduğunu ifade etti.
Bu çerçevede milletvekillerimizin tabii bu tip değerlendirmeleri önemlidir. Kendilerinin illeri ile merkezi hükümet arasındaki ilişkilerin verimliliği ve hızı açısından yaptıkları değerlendirmelerde ortaya koydukları notlar dikkate değerlendiriliyor. Burada bu sistemin en büyük özelliği vatandaşın devletten hızlı hizmet alabilmesi, devlet makamlarının, hükümet makamlarının hızlı bir dönüş yaparak pratik bir şekilde bu sorunları çözebilmesiydi. Sayın milletvekillerimizin zaman zaman ilettikleri bazı bürokratik makamlarda bu hızı göremedikleri, aksayan yerlerle ilgili tespitleri olduğu gibi hem süreçlerle ilgili hem de belli konularla ilgili değerlendirmeleri oluyor. Bunların notu alınıyor. Her bir milletvekilimiz pek çok görevinin yanı sıra milletimizin iradesini temsil etmenin yanı sıra kendi ili ile Ankara arasında temel bir köprü işlevi görüyor."
Notlar alarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda nerelerde aksaklık varsa onları tespit ederek, 1 yıllık değerlendirmenin parçası haline getireceklerini belirten Çelik, milletvekillerinin eleştirileri ve değerlendirmelerinin hassasiyetle not alındığını, tıkanıklık görülen yerlerin üzerine gidileceğini söyledi.
- "Bahçeli ile bunu değerlendirecekler"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni sistemle ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmesinin sorulması üzerine Çelik, şunları söyledi:
"Tabii bununla ilgili çalışma devam ediyor. O çalışma Fuat Oktay beyin başkanlığında böyle bir çalışma yapılıyor. Bu, bir yılın gözden geçirilmesiyle ilgili ve milletvekillerimizin burada ortaya koyduğu değerlendirmeler var. Nitekim parti yönetimimizin ortaya koyduğu değerlendirmeler var. Bütün bunlardan bir sonuç çıkacaktır, bu sonuçlar çıktığı zaman Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edilecektir. Tabii ki kendilerinin ifade ettiği gibi Sayın Bahçeli ile bunu değerlendirecekler. Ayrıca cümleyi geniş manada da kullandı biliyorsunuz diğerleri de bu şekildeki bir değerlendirme, yani burada bir sistemin meşruiyetiyle ilgili bir tartışma peşinde koşulması değil, sistemin verimliliği ile ilgili pozitif önerileri varsa bu tabii ki herkesle görüşülebilir diye de daha geniş manada bir ifade kullandı Sayın Cumhurbaşkanımız. Önemli olan şudur, sistem vatandaş için vardır ve vatandaşımızın daha kaliteli hizmet alması daha verimli hizmet alması için vardır. Aksayan yer varsa, tıkanıklık varsa o yerlere tabii ki müdahale edilecektir."
Çelik, sistemin güçlendirilmesiyle ilgili muhalefetin desteği sorusuna, "Bir şeyleri varsa buna kapalı değil hiç kimse. Sayın Cumhurbaşkanımız son derece orada geniş bir alan açarak, bununla ilgili bir değerlendirmeleri varsa, sistemin güçlendirilmesi, vatandaş odaklı hizmetin kalitesinin artırılması, vatandaşımızın memnuniyetinin atılması yönünde değerlendirmeler varsa tabii ki buna herkes gayet memnuniyetle yaklaşır. Ama tabii şimdiye kadar bu şekilde bir yaklaşım yerine daha çok bir meşruiyet tartışması üzerinden gittiği için sağlıksız buluyoruz biz o tartışmayı." yanıtını verdi.
- "AK Parti kendi gündemine hakimdir"
Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın AK Parti'den istifa etmesinin sorulması üzerine Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımızın Balkan Zirvesi'nden dönüşünde yaptığı değerlendirmeyi gördünüz, onun dışında herhangi bir gündem yok. AK Parti kendi gündemine hakimdir. Bahsettiğim çerçevede gidiyor. Kış dönemi çalışmalarının değerlendirilmesi, önümüzdeki dönem seçim sonuçlarının değerlendirilmesi, bundan sonrasında eksikliklerimizin giderilmesi, güçlü olan yanlarımızın daha da pekiştirilmesi yönünde. Yani diğer partiler ya da bahsettiğiniz tür oluşumlarla ilgili bir gündem söz konusu değil. Sayın Cumhurbaşkanımız zaten Balkan Zirvesi dönüşünde o konuyla ilgili değerlendirmesini söylemiş oldu." diye konuştu.
Çelik, Ali Babacan'ın parti kurması durumunda AK Parti'nin Meclisteki sandalye dağılımında etkisi olup olmayacağına dair soru üzerine, "AK Parti Türkiye'nin en güçlü siyasi partisidir. Kendi gündemine hakimdir. Dolayısıyla kendi işimize bakıyoruz, kendi meselemize odaklanıyoruz. Onun dışındaki değerlendirmeleri ilgili muhataplarına sormak gerekir. AK Parti'nin önünde Türkiye'deki reformların gerçekleştirilmesiyle ilgili önümüzdeki dönemdeki yapacağımız çalışmalarla ilgili çok geniş ve güçlü bir ajanda var. Odaklandığımız nokta orasıdır şu anda." dedi.
- "Devlet adamı üslubundan uzak konuşmuştur"
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın açıklamalarının sorulması üzerine Çelik, "Yeni hükümetin öncelikle tabii ki biz tebrik ettik. Cumhurbaşkanımız ilk arayan oldu. Zaten kendisi Sayın Başbakan Türkiye'de tanınan birisi, darbeye uğradığı zaman babası Türkiye'de misafir edilmiş bir aile, yakından Sayın Cumhurbaşkanımızın tanıdığı ve Cumhurbaşkanımızı yakından tanıyan bir aile. Yeni dönemde tabii bu tebrike ilk arayanın Türkiye olmasına uygun bir ruhla dış politika söyleminin başlamasını arzu ederdik. Yani yeni bir sayfa açılabilir, son zamanlarda Çipras hükümeti son derece gergin ve kışkırtıcı söylemlerde bulunuyordu. Fakat maalesef Yunanistan Dışişleri Bakanı bir dışişleri bakanının, bir devlet adamının konuşması gereken üsluptan son derece uzak bir üslupla konuşmuştur." diye konuştu. Çelik, şunları kaydetti:
"Kendisi daha önce çeşitli görevlerde bulunmuş birisi, bildiğim kadarıyla adalet bakanlığı yapmış, vatandaşlıktan sorumlu bakanlık yapmış birisi. Kullandığı üslup bir devlet adamı üslubu değil. İkincisi Biz Yunanistan'ın hukuk dışı eylemleri nasıl hukukun gereğiymiş gibi gösterdiğine, Türkiye'nin hukuk çerçevesinde ortaya koyduğu icraatları sürekli Avrupa Birliği'ne sağa sola şikayet etmek suretiyle iyi komşuluk ilişkilerine uymayan tavırlar içerisinde olduğunu görüyoruz. Tabii Rum kesimi ayrı bir problem kaynağı esasında Avrupa Birliği'nin içinde de sorarsanız Dışişleri bakanlarıyla çeşitli kurumlarla görüştüğünüzde, Rum kesiminin tek başına Avrupa Birliği'ne alınmasının Avrupa Birliği'nin başına ne kadar büyük bir sorun olduğunu, hepsi bunu teslim ederler ve bunu söylerler. Ama tabii bu kendi tabirini Rum kesimine ve Yunanistan'a iade ederek söylüyorum, Rum kesiminin bu haylaz çocuk olma durumu, bu şımarıklığı Avrupa Birliği içerisinde de gündemdir. Esasında bunu bir türlü çözemiyorlar. Bunun bedelini Kuzey Kıbrıs'taki Türk Cumhuriyeti'ne ve Türkiye'ye ödetmek istiyorlar. Biz Birleşik Milletler'e bildirdiğimiz kıta sahanlığıyla ilgili sahalarda Türkiye Cumhuriyeti'nin egemen bir devlet olarak çıkarlarını ne pahasına olursa olsun koruyacak iradeye sahibiz. Aynı şekilde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ruhsat verdiği alanlarda da bunu gerçekleştirebilecek güce sahibiz. Fatih gemisi Kıbrıs adasının batısında, Yavuz gemisi Karpaz'ın güneyinde faaliyetlerini sürdürüyor. Silahlı Kuvvetlerimiz ve Deniz Kuvvetlerimiz onları korumaya, onlara dönük her türlü provokasyona cevap vermeye muktedirdir."
Yunanistan'a ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığına Avrupa'daki aşırı sağcıların kullandığı şekilde bir üslup kullanmamasını tavsiye eden Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'nin dostluğu kıymetlidir, Türkiye'nin dostluğundan kimse zarar görmez, herkes fayda görür. Ama tabii Yunanistan Dışişleri Bakanı bu üslupla başlamış oldu. Bu son derece üzüntü vericidir. Bu şekilde üslupla devam edecekse bunun iyi sonuçları olmayacaktır. Biz de buna tabii cevap vermeye devam edeceğiz. Doğrusu şudur: Güney Rum Kesimi, Kıbrıs'taki hidrokarbon kaynaklarının paylaşımı konusunda mekanizmalarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yer verseydi ve gelir paylaşımını garanti altına alsaydı, bu sorunları yaşamayacaktık. Tek taraflı bir şımarıklık yaparak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklarını gasp etmeye çalışıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin kıta sahanlığı içerisinde hak iddia etmeye çalışıyorlar. Buna Türkiye Cumhuriyeti hiçbir şekilde müsaade etmeyecektir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yetkililerinin yaptıkları açıklamaları sonuna kadar destekliyoruz, sonuna kadar arkasındayız. Gerginliği çıkaran hukuksuz eylemlerde bulunan Yunan tarafı ve Rum tarafıdır. Bu üslup aslında özür dilenmesi gereken bir üsluptur. Bu şekilde göreve başlaması iyi olmadı."
Kaynak: AA
AK Parti Sözcüsü Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kahvaltıda AK Parti milletvekilleriyle bir araya geldiği toplantıya ilişkin, toplantı devam ederken basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Toplantıya AK Parti'nin Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Kilis, Konya, Kütahya, Sivas'tan 79 milletvekilinin katıldığını bildiren Çelik, yarın da bu toplantıların dördüncüsünü yaparak, bu süreci tamamlayacaklarını açıkladı.
Toplantıda, milletvekillerinin illerinin konularının, kış döneminde ve seçim döneminde yapılan çalışmaların gündeme alındığını kaydeden Çelik, seçim sonuçlarının değerlendirildiğini söyledi.
Milletvekillerinin illerine göre ve genel olarak bir değerlendirme yaptığını dile getiren Çelik, milletvekillerinin iç ve dış politikaya ilişkin soruları olduğunu aktardı.
Geniş kapsamlı bir toplantıyı tamamlamak üzere olduklarını belirten Çelik, en sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bütün bu değerlendirmeler ile ilgili kanaatlerini paylaştığını söyledi.
Gelecek dönemle ilgili ve Meclis gündemiyle ilgili yapılacak çalışmaların da konuşulduğunu aktaran Çelik, "Milletvekillerimiz yaz döneminde illerinde nasıl bir çalışma olduğunu, Türkiye genelinde nasıl çalışma yapılması gerektiğini geniş kapsamlı bir şekilde değerlendiriyorlar. Sahada seçim zamanında gördükleri doğru uygulamaları dile getirdikleri gibi eksiklikler varsa bunları da dile getiriyorlar. Bütün bunlar parti yönetimimiz ve grup yönetimimiz tarafından not alınıyor. Bu notlar çerçevesinde de ilgili birimlere neler yapılması gerektiği ile ilgili Genel Başkanımızın talimatları iletiliyor." diye konuştu.
Milletvekillerinin dış politikayla ilgili değerlendirmeleri olduğunu açıklayan Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Japonya ve Çin seyahatleri, G20 Zirvesi ve en son Güneydoğu Avrupa Balkan Zirvesi ile ilgili de milletvekillerine ayrıntılı bir bilgi verdiğini anlattı.
Çelik, yarın sabah milletvekilleriyle toplantının ardından MKYK toplantısını gerçekleştireceklerini açıkladı.
- "CHP, meşruiyet tartışmasına sokmaya çalışıyor"
Milletvekillerinin Meclisin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne uyarlanması kapsamında önerilerinin olduğunu ve bu önerilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından haklı görüldüğünün hatırlatılması üzerine Çelik şunları kaydetti:
"Şöyle bir tartışma yürüyor. Bizim bahsettiğimizin dışına çekilmeye çalışılsa da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi milletimizin onayıyla hayata geçmiş bir sistem. Bu bir yıl içerisinde uygulamaların çeşitli safhaları görüldü. Bürokraside bu sisteme uyum sağlayanlar, sağlayamayanlarla ilgili değerlendirmeler yapıldı. Tüm bunların geniş değerlendirmesi yapılıyor. Cumhuriyet Halk Partisi, bunu sistemle ilgili bir meşruiyet tartışmasına sokmaya çalışıyor. Bu tabii demokrasi dışı bir tutum. Buradaki mesele, milletin onayından geçmiştir ve tamamen meşrudur. Uygulanması konusunda biz, pratik ile ilgili konuları tabii ki tartışıyoruz. Bir yıl içerisinde bunlara bakılacak. Nitekim sayın Cumhurbaşkanımız, Balkan Zirvesi'nden dönerken de bu çalışmaların yapılacağını, önerisi olanların önerisine açık olduğunu ifade etti.
Bu çerçevede milletvekillerimizin tabii bu tip değerlendirmeleri önemlidir. Kendilerinin illeri ile merkezi hükümet arasındaki ilişkilerin verimliliği ve hızı açısından yaptıkları değerlendirmelerde ortaya koydukları notlar dikkate değerlendiriliyor. Burada bu sistemin en büyük özelliği vatandaşın devletten hızlı hizmet alabilmesi, devlet makamlarının, hükümet makamlarının hızlı bir dönüş yaparak pratik bir şekilde bu sorunları çözebilmesiydi. Sayın milletvekillerimizin zaman zaman ilettikleri bazı bürokratik makamlarda bu hızı göremedikleri, aksayan yerlerle ilgili tespitleri olduğu gibi hem süreçlerle ilgili hem de belli konularla ilgili değerlendirmeleri oluyor. Bunların notu alınıyor. Her bir milletvekilimiz pek çok görevinin yanı sıra milletimizin iradesini temsil etmenin yanı sıra kendi ili ile Ankara arasında temel bir köprü işlevi görüyor."
Notlar alarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda nerelerde aksaklık varsa onları tespit ederek, 1 yıllık değerlendirmenin parçası haline getireceklerini belirten Çelik, milletvekillerinin eleştirileri ve değerlendirmelerinin hassasiyetle not alındığını, tıkanıklık görülen yerlerin üzerine gidileceğini söyledi.
- "Bahçeli ile bunu değerlendirecekler"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni sistemle ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmesinin sorulması üzerine Çelik, şunları söyledi:
"Tabii bununla ilgili çalışma devam ediyor. O çalışma Fuat Oktay beyin başkanlığında böyle bir çalışma yapılıyor. Bu, bir yılın gözden geçirilmesiyle ilgili ve milletvekillerimizin burada ortaya koyduğu değerlendirmeler var. Nitekim parti yönetimimizin ortaya koyduğu değerlendirmeler var. Bütün bunlardan bir sonuç çıkacaktır, bu sonuçlar çıktığı zaman Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edilecektir. Tabii ki kendilerinin ifade ettiği gibi Sayın Bahçeli ile bunu değerlendirecekler. Ayrıca cümleyi geniş manada da kullandı biliyorsunuz diğerleri de bu şekildeki bir değerlendirme, yani burada bir sistemin meşruiyetiyle ilgili bir tartışma peşinde koşulması değil, sistemin verimliliği ile ilgili pozitif önerileri varsa bu tabii ki herkesle görüşülebilir diye de daha geniş manada bir ifade kullandı Sayın Cumhurbaşkanımız. Önemli olan şudur, sistem vatandaş için vardır ve vatandaşımızın daha kaliteli hizmet alması daha verimli hizmet alması için vardır. Aksayan yer varsa, tıkanıklık varsa o yerlere tabii ki müdahale edilecektir."
Çelik, sistemin güçlendirilmesiyle ilgili muhalefetin desteği sorusuna, "Bir şeyleri varsa buna kapalı değil hiç kimse. Sayın Cumhurbaşkanımız son derece orada geniş bir alan açarak, bununla ilgili bir değerlendirmeleri varsa, sistemin güçlendirilmesi, vatandaş odaklı hizmetin kalitesinin artırılması, vatandaşımızın memnuniyetinin atılması yönünde değerlendirmeler varsa tabii ki buna herkes gayet memnuniyetle yaklaşır. Ama tabii şimdiye kadar bu şekilde bir yaklaşım yerine daha çok bir meşruiyet tartışması üzerinden gittiği için sağlıksız buluyoruz biz o tartışmayı." yanıtını verdi.
- "AK Parti kendi gündemine hakimdir"
Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın AK Parti'den istifa etmesinin sorulması üzerine Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımızın Balkan Zirvesi'nden dönüşünde yaptığı değerlendirmeyi gördünüz, onun dışında herhangi bir gündem yok. AK Parti kendi gündemine hakimdir. Bahsettiğim çerçevede gidiyor. Kış dönemi çalışmalarının değerlendirilmesi, önümüzdeki dönem seçim sonuçlarının değerlendirilmesi, bundan sonrasında eksikliklerimizin giderilmesi, güçlü olan yanlarımızın daha da pekiştirilmesi yönünde. Yani diğer partiler ya da bahsettiğiniz tür oluşumlarla ilgili bir gündem söz konusu değil. Sayın Cumhurbaşkanımız zaten Balkan Zirvesi dönüşünde o konuyla ilgili değerlendirmesini söylemiş oldu." diye konuştu.
Çelik, Ali Babacan'ın parti kurması durumunda AK Parti'nin Meclisteki sandalye dağılımında etkisi olup olmayacağına dair soru üzerine, "AK Parti Türkiye'nin en güçlü siyasi partisidir. Kendi gündemine hakimdir. Dolayısıyla kendi işimize bakıyoruz, kendi meselemize odaklanıyoruz. Onun dışındaki değerlendirmeleri ilgili muhataplarına sormak gerekir. AK Parti'nin önünde Türkiye'deki reformların gerçekleştirilmesiyle ilgili önümüzdeki dönemdeki yapacağımız çalışmalarla ilgili çok geniş ve güçlü bir ajanda var. Odaklandığımız nokta orasıdır şu anda." dedi.
- "Devlet adamı üslubundan uzak konuşmuştur"
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın açıklamalarının sorulması üzerine Çelik, "Yeni hükümetin öncelikle tabii ki biz tebrik ettik. Cumhurbaşkanımız ilk arayan oldu. Zaten kendisi Sayın Başbakan Türkiye'de tanınan birisi, darbeye uğradığı zaman babası Türkiye'de misafir edilmiş bir aile, yakından Sayın Cumhurbaşkanımızın tanıdığı ve Cumhurbaşkanımızı yakından tanıyan bir aile. Yeni dönemde tabii bu tebrike ilk arayanın Türkiye olmasına uygun bir ruhla dış politika söyleminin başlamasını arzu ederdik. Yani yeni bir sayfa açılabilir, son zamanlarda Çipras hükümeti son derece gergin ve kışkırtıcı söylemlerde bulunuyordu. Fakat maalesef Yunanistan Dışişleri Bakanı bir dışişleri bakanının, bir devlet adamının konuşması gereken üsluptan son derece uzak bir üslupla konuşmuştur." diye konuştu. Çelik, şunları kaydetti:
"Kendisi daha önce çeşitli görevlerde bulunmuş birisi, bildiğim kadarıyla adalet bakanlığı yapmış, vatandaşlıktan sorumlu bakanlık yapmış birisi. Kullandığı üslup bir devlet adamı üslubu değil. İkincisi Biz Yunanistan'ın hukuk dışı eylemleri nasıl hukukun gereğiymiş gibi gösterdiğine, Türkiye'nin hukuk çerçevesinde ortaya koyduğu icraatları sürekli Avrupa Birliği'ne sağa sola şikayet etmek suretiyle iyi komşuluk ilişkilerine uymayan tavırlar içerisinde olduğunu görüyoruz. Tabii Rum kesimi ayrı bir problem kaynağı esasında Avrupa Birliği'nin içinde de sorarsanız Dışişleri bakanlarıyla çeşitli kurumlarla görüştüğünüzde, Rum kesiminin tek başına Avrupa Birliği'ne alınmasının Avrupa Birliği'nin başına ne kadar büyük bir sorun olduğunu, hepsi bunu teslim ederler ve bunu söylerler. Ama tabii bu kendi tabirini Rum kesimine ve Yunanistan'a iade ederek söylüyorum, Rum kesiminin bu haylaz çocuk olma durumu, bu şımarıklığı Avrupa Birliği içerisinde de gündemdir. Esasında bunu bir türlü çözemiyorlar. Bunun bedelini Kuzey Kıbrıs'taki Türk Cumhuriyeti'ne ve Türkiye'ye ödetmek istiyorlar. Biz Birleşik Milletler'e bildirdiğimiz kıta sahanlığıyla ilgili sahalarda Türkiye Cumhuriyeti'nin egemen bir devlet olarak çıkarlarını ne pahasına olursa olsun koruyacak iradeye sahibiz. Aynı şekilde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ruhsat verdiği alanlarda da bunu gerçekleştirebilecek güce sahibiz. Fatih gemisi Kıbrıs adasının batısında, Yavuz gemisi Karpaz'ın güneyinde faaliyetlerini sürdürüyor. Silahlı Kuvvetlerimiz ve Deniz Kuvvetlerimiz onları korumaya, onlara dönük her türlü provokasyona cevap vermeye muktedirdir."
Yunanistan'a ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığına Avrupa'daki aşırı sağcıların kullandığı şekilde bir üslup kullanmamasını tavsiye eden Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'nin dostluğu kıymetlidir, Türkiye'nin dostluğundan kimse zarar görmez, herkes fayda görür. Ama tabii Yunanistan Dışişleri Bakanı bu üslupla başlamış oldu. Bu son derece üzüntü vericidir. Bu şekilde üslupla devam edecekse bunun iyi sonuçları olmayacaktır. Biz de buna tabii cevap vermeye devam edeceğiz. Doğrusu şudur: Güney Rum Kesimi, Kıbrıs'taki hidrokarbon kaynaklarının paylaşımı konusunda mekanizmalarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yer verseydi ve gelir paylaşımını garanti altına alsaydı, bu sorunları yaşamayacaktık. Tek taraflı bir şımarıklık yaparak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklarını gasp etmeye çalışıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin kıta sahanlığı içerisinde hak iddia etmeye çalışıyorlar. Buna Türkiye Cumhuriyeti hiçbir şekilde müsaade etmeyecektir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yetkililerinin yaptıkları açıklamaları sonuna kadar destekliyoruz, sonuna kadar arkasındayız. Gerginliği çıkaran hukuksuz eylemlerde bulunan Yunan tarafı ve Rum tarafıdır. Bu üslup aslında özür dilenmesi gereken bir üsluptur. Bu şekilde göreve başlaması iyi olmadı."