'Angola'da Yatırım Fırsatlarının Kapısı THY İle Açılacak'
Türkiye'nin Luanda Büyükelçisi Alp Ay: 'Angola'da Türk yatırımcılar için tarımdan madenciliğe, inşaattan elektrik dağıtımına, balıkçılıktan tekstile, enerjiden yan sanayiye kadar ciddi fırsatlar bulunuyor' 'THY'nin yılın son çeyreğinde direkt uçuşlara başlaması ve 10'dan fazla alanda ikili anlaşmaların imzalanmasıyla Türkiye ile Angola arasındaki ticaret hacmi ve karşılıklı yatırımlar katlanarak artacaktır' 'İki ülke arasındaki ticaret hacmi 300 milyon dolara ulaştı. Türkiye'nin ihracatı daha fazla' 'Şu an direkt uçuşlar olmaması ve gelişgidişin çok uzun sürmesine karşın Türk yatırımcılar Angola'nın potansiyelini görüyor ve gelmeye başladı'
UĞUR ASLANHAN - Türkiye'nin Luanda Büyükelçisi Alp Ay, Angola'da Türk yatırımcılar için tarımdan madenciliğe, balıkçılıktan tekstile kadar ciddi fırsatlar bulunduğunu belirterek, "THY'nin yılın son çeyreğinde direkt uçuşlara başlaması ve 10'dan fazla alanda ikili anlaşmaların imzalanmasıyla Türkiye ile Angola arasındaki ticaret hacmi ve karşılıklı yatırımlar katlanarak artacaktır." dedi.
Ay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 300 milyon dolara ulaştığını kaydederek, burada Türkiye'nin daha fazla ihracat yaptığını söyledi.
Kutulu gıda, un, makarna, makine, tarım ürünleri, demir-çelik gibi alanlarda Angola'ya ihracat yapıldığını dile getiren Ay, bu rakamın potansiyelin çok altında olduğunu, ikili ilişkilerin geliştirilmesiyle daha yukarılara çekilebileceğini anlattı.
Alp Ay, Angola'nın Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ilişkilerin gelişmesi adına yürütülen süreçten bir miktar geride kaldığını, ilişkilerin henüz yeni geliştiğini belirterek, "Bu yüzden eğitimden ticarete, savunmadan tarıma ve çifte vergilendirmenin önlenmesine kadar 10'dan fazla farklı alanda çalışıyoruz. Bu alanlarda Angola Cumhurbaşkanı Joao Lourenço'nun yıl sonuna doğru Türkiye'ye gelmesi söz konusu. Bu ziyaretlerde anlaşmaları imzalayıp hukuki temeli atmış olacağız." diye konuştu.
Türkiye ile Angola arasında direkt uçuşların olmamasının da ilişkilerin gelişmesinin önünde duran engellerden biri olarak gösterilebileceğini aktaran Ay, şu ifadeleri kullandı:
"Halihazırda ülkeler arası uçmak aktarmalarla 20 saat sürebiliyor. THY'nin direkt uçuşlara başlaması hem siyasi hem ekonomik hem de kültürel ilişkileri önemli şekilde etkileyecek. Çünkü Angola, bu 3 alanı da etkileyebilecek bir ülke. Daha önce THY'nin direkt uçmasının önünde bazı sorunlar da oldu. Ancak yeni dönemde Angola Cumhurbaşkanı Lourenço ile bu sorunları aştığımızı düşünüyorum. THY, yılın son çeyreğinde direkt seferlere başlamayı düşünüyor. Haftalık kaç uçuşun olacağı, uçuşların hangi günler olacağı planlanıyor. Haftada karşılıklı 2 ya da 3 uçuş bekliyoruz."
- "Her yıl binlerce Angolalı bavul ticareti için Türkiye'ye gidiyor"
Büyükelçi Ay, direkt uçuşlar sayesinde iş insanlarının, yatırımcıların 7-8 saatte bir ülkeden diğerine ulaşabileceğini belirterek, bu durumun ciddi kolaylık getireceğini bildirdi.
Türkiye'yi ziyaret eden Angola vatandaşı sayısının her geçen gün arttığını ve halen direkt uçuş olmamasına rağmen yıllık 10 bin kişiye yaklaştığını dile getiren Ay, "Bu kişilerin yüzde 90'ının amacı ticari partner bulmak ve bavul ticareti. İnsanlar 24 saati göze alıp Türkiye'ye gidiyor ve tekstil ürünleri getiriyor. Önceden Portekiz'den getiriyorlardı. Bu uçuşlar her halükarda kar sağlayacak." dedi.
Ay, Angola'nın dünyanın 9. büyük petrol üreticisi olduğunu, ciddi elmas madeninin bulunduğunu kaydederek, ancak bu ülkenin kullandığı petrol ürünlerinin yüzde 80'ini ithal ettiğini, petrolü işleyemediğini anlattı.
Ekonomisi petrole bağımlı olduğu için petrol fiyatlarının düşmesi halinde ülkenin sıkıntıya girdiğini aktaran Ay, "Bu yüzden Angola, yeni Cumhurbaşkanı Lourenço ile kaynakları ve ekonomiyi çeşitlendirmek istiyor. Tarım, turizm, sanayi gibi alanlarda ciddi yatırım teşviki var. Bu teşvikler başta Türkler olmak üzere yabancı yatırımcılar için ciddi avantaj sağlıyor." diye konuştu.
Ay, "Mesela 2-3 yıl içinde bu dönüşüm sağlanırsa sonrasında buraya un satmak zor olacak ancak şimdiden burada bir Türk yatırımcının kuracağı un fabrikası ile ciddi kazanç sağlayabilecek." değerlendirmesinde bulundu.
- "Ticaret ve yatırımlar katlanarak artacak"
Alp Ay, Angola'da Türk yatırımcılar için tarımdan madenciliğe, inşaattan elektrik dağıtımına, balıkçılıktan tekstile, enerjiden yan sanayiye kadar ciddi fırsatlar bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Angola'da bu ve benzeri çok sayıda alanda sayısız fırsat mevcut. THY'nin direkt uçuşlara başlaması ve 10'dan fazla alanda ikili anlaşmaların imzalanmasıyla Türkiye ile Angola arasındaki ticaret hacmi ve karşılıklı yatırımlar katlanarak artacaktır. Madencilikte, turizmde, atık değerlendirmede, tarımda önemli firmalarımız şu anda Angola'da yatırım düşünüyor. Görüşmeler güzel gidiyor. Direkt uçuşlarla bu sayının artacağını, ticaret anlaşmalarıyla da daha hızlı somutlaşacağını düşünüyoruz. Ancak şunu da söylemek istiyorum şu an direkt uçuşlar olmaması ve geliş gidişin çok uzun sürmesine rağmen Türk yatırımcılar Angola'nın potansiyelini görüyor ve gelmeye başladılar."
Ay, karşılıklı ilişkilerin gelişmesiyle ileride Angolalı yatırımcıların da Türkiye'ye yatırım yapacağını, ülkeler arası kültürel ve dostane ilişkilerin gelişeceğini bildirdi.
Türk dizilerinin Angola'da önemli bir izleyici kitlesi tarafından takip edildiğini dile getiren Ay, İstanbul'a ve Türkiye'ye yönelik inanılmaz bir sempati olduğunu söyledi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Afrika ülkelerine yönelik kazan-kazan anlayışına dayalı dostane tavrının Angolalı liderler tarafından takdir edildiğini dile getiren Büyükelçi Ay, görüşmelerinde yetkililerin bu konuyu sürekli ifade ettiklerini anlattı.
Kaynak: AA
Ay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 300 milyon dolara ulaştığını kaydederek, burada Türkiye'nin daha fazla ihracat yaptığını söyledi.
Kutulu gıda, un, makarna, makine, tarım ürünleri, demir-çelik gibi alanlarda Angola'ya ihracat yapıldığını dile getiren Ay, bu rakamın potansiyelin çok altında olduğunu, ikili ilişkilerin geliştirilmesiyle daha yukarılara çekilebileceğini anlattı.
Alp Ay, Angola'nın Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ilişkilerin gelişmesi adına yürütülen süreçten bir miktar geride kaldığını, ilişkilerin henüz yeni geliştiğini belirterek, "Bu yüzden eğitimden ticarete, savunmadan tarıma ve çifte vergilendirmenin önlenmesine kadar 10'dan fazla farklı alanda çalışıyoruz. Bu alanlarda Angola Cumhurbaşkanı Joao Lourenço'nun yıl sonuna doğru Türkiye'ye gelmesi söz konusu. Bu ziyaretlerde anlaşmaları imzalayıp hukuki temeli atmış olacağız." diye konuştu.
Türkiye ile Angola arasında direkt uçuşların olmamasının da ilişkilerin gelişmesinin önünde duran engellerden biri olarak gösterilebileceğini aktaran Ay, şu ifadeleri kullandı:
"Halihazırda ülkeler arası uçmak aktarmalarla 20 saat sürebiliyor. THY'nin direkt uçuşlara başlaması hem siyasi hem ekonomik hem de kültürel ilişkileri önemli şekilde etkileyecek. Çünkü Angola, bu 3 alanı da etkileyebilecek bir ülke. Daha önce THY'nin direkt uçmasının önünde bazı sorunlar da oldu. Ancak yeni dönemde Angola Cumhurbaşkanı Lourenço ile bu sorunları aştığımızı düşünüyorum. THY, yılın son çeyreğinde direkt seferlere başlamayı düşünüyor. Haftalık kaç uçuşun olacağı, uçuşların hangi günler olacağı planlanıyor. Haftada karşılıklı 2 ya da 3 uçuş bekliyoruz."
- "Her yıl binlerce Angolalı bavul ticareti için Türkiye'ye gidiyor"
Büyükelçi Ay, direkt uçuşlar sayesinde iş insanlarının, yatırımcıların 7-8 saatte bir ülkeden diğerine ulaşabileceğini belirterek, bu durumun ciddi kolaylık getireceğini bildirdi.
Türkiye'yi ziyaret eden Angola vatandaşı sayısının her geçen gün arttığını ve halen direkt uçuş olmamasına rağmen yıllık 10 bin kişiye yaklaştığını dile getiren Ay, "Bu kişilerin yüzde 90'ının amacı ticari partner bulmak ve bavul ticareti. İnsanlar 24 saati göze alıp Türkiye'ye gidiyor ve tekstil ürünleri getiriyor. Önceden Portekiz'den getiriyorlardı. Bu uçuşlar her halükarda kar sağlayacak." dedi.
Ay, Angola'nın dünyanın 9. büyük petrol üreticisi olduğunu, ciddi elmas madeninin bulunduğunu kaydederek, ancak bu ülkenin kullandığı petrol ürünlerinin yüzde 80'ini ithal ettiğini, petrolü işleyemediğini anlattı.
Ekonomisi petrole bağımlı olduğu için petrol fiyatlarının düşmesi halinde ülkenin sıkıntıya girdiğini aktaran Ay, "Bu yüzden Angola, yeni Cumhurbaşkanı Lourenço ile kaynakları ve ekonomiyi çeşitlendirmek istiyor. Tarım, turizm, sanayi gibi alanlarda ciddi yatırım teşviki var. Bu teşvikler başta Türkler olmak üzere yabancı yatırımcılar için ciddi avantaj sağlıyor." diye konuştu.
Ay, "Mesela 2-3 yıl içinde bu dönüşüm sağlanırsa sonrasında buraya un satmak zor olacak ancak şimdiden burada bir Türk yatırımcının kuracağı un fabrikası ile ciddi kazanç sağlayabilecek." değerlendirmesinde bulundu.
- "Ticaret ve yatırımlar katlanarak artacak"
Alp Ay, Angola'da Türk yatırımcılar için tarımdan madenciliğe, inşaattan elektrik dağıtımına, balıkçılıktan tekstile, enerjiden yan sanayiye kadar ciddi fırsatlar bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Angola'da bu ve benzeri çok sayıda alanda sayısız fırsat mevcut. THY'nin direkt uçuşlara başlaması ve 10'dan fazla alanda ikili anlaşmaların imzalanmasıyla Türkiye ile Angola arasındaki ticaret hacmi ve karşılıklı yatırımlar katlanarak artacaktır. Madencilikte, turizmde, atık değerlendirmede, tarımda önemli firmalarımız şu anda Angola'da yatırım düşünüyor. Görüşmeler güzel gidiyor. Direkt uçuşlarla bu sayının artacağını, ticaret anlaşmalarıyla da daha hızlı somutlaşacağını düşünüyoruz. Ancak şunu da söylemek istiyorum şu an direkt uçuşlar olmaması ve geliş gidişin çok uzun sürmesine rağmen Türk yatırımcılar Angola'nın potansiyelini görüyor ve gelmeye başladılar."
Ay, karşılıklı ilişkilerin gelişmesiyle ileride Angolalı yatırımcıların da Türkiye'ye yatırım yapacağını, ülkeler arası kültürel ve dostane ilişkilerin gelişeceğini bildirdi.
Türk dizilerinin Angola'da önemli bir izleyici kitlesi tarafından takip edildiğini dile getiren Ay, İstanbul'a ve Türkiye'ye yönelik inanılmaz bir sempati olduğunu söyledi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Afrika ülkelerine yönelik kazan-kazan anlayışına dayalı dostane tavrının Angolalı liderler tarafından takdir edildiğini dile getiren Büyükelçi Ay, görüşmelerinde yetkililerin bu konuyu sürekli ifade ettiklerini anlattı.