Minik Serçe'nin 'Boza'sı Yaşama Tutunmaya Çalışıyor
Tarlada ölmüş annesini emmeye çalışırken bulunmasının ardından sanatçı Sezen Aksu tarafından da sahiplenilerek 'Boza' isminin verildiği prematüre sıpa, hayata tutunmaya çalışıyor Yük Hayvanlarını Koruma ve Kurtarma Derneği tarafından bulunduğu Kayseri'den alınarak İstanbul'a getirilen ve yaşayabilmesi için gayretle çalışılan Boza, yurt dışından getirilen özel bir karışımla besleniyor Yük Hayvanlarını Koruma ve Kurtarma Derneği Başkanı Okan Oflaz: 'Onu gördükten sonra bozayla bir aşk başladı aralarında. 'Benim çocuğum, benim çocuğum.' diye seviyor. Boza artık Sezen Aksu'nun evladı oldu' 'Boza'yı saatte bir yurt dışından getirdiğimiz özel karışımla besliyoruz. Bunun yanında yaşadığı tramvayı atlatabilmesi için de yüksek bir sevgi çemberinde. İnşallah sevgimizle hayatta kalmayı başaracak' 'Bizden çekiniyor. Kolay bir hikayesi yok. Doğar doğmaz birkaç saat gördüğü annesi yanında öldü. Bu kadar küçükken bu kadar şey yaşaması, tedirgin olması ve insanlara güvensiz olması normal. Bu zamanla geçecek'
Kayseri'nin Tomarza ilçesinde prematüre olarak doğan sıpa, dünyaya gözlerini açtığı ilk saatlerde annesine veda etmek zorunda kaldı. Ölen annesini emmeye çalışırken bulunan küçük sıpa, daha sonra Kayseri Hayvanları Koruma Derneğine teslim edildi.
Prematüre olması nedeniyle bakımı da zor olan sıpa, Yük Hayvanlarını Koruma ve Kurtarma Derneği tarafından İstanbul'a getirildi.
Bu sırada dernekte bulunan sanatçı Sezen Aksu tarafından sahiplenilen sıpaya "Boza" adı verildi. Minik Serçe'nin sözleri 'Boza'cım, Boza'cım, tatlı Boza'cım. Ben seni koynuma alır da yatarım. Vallahi billahi kafanı ısırırım'' şeklinde olan bir şarkı da bestelediği minik Boza, hayatta kalabilme mücadelesini sevgi çemberi içinde sürdürüyor.
Her saat başı yurt dışından getirilen özel bir karışımla beslenen 10 günlük "Boza", şimdilerde büyümeye çalışıyor.
- "Prematüre hayvanların bakımı tecrübe istiyor"
Boza'nın durumuna ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Yük Hayvanlarını Koruma ve Kurtarma Derneği Başkanı Okan Oflaz, sıpanın hayat hikayesinin annesinin ölmesi nedeniyle kötü başladığını söyledi.
Sıpanın, prematüre olması nedeniyle bakımının da çok zor olduğunu, bu nedenle İstanbul'a getirildiğini ifade eden Oflaz, Boza'yı yaşatarak, büyütmek için gayret gösterdiklerini dile getirdi.
Okan Oflaz, ''Boza'yı saatte bir yurt dışından getirdiğimiz özel karışımla besliyoruz. Bunun yanında yaşadığı tramvayı atlatabilmesi için de yüksek bir sevgi çemberinde. İnşallah sevgimizle hayatta kalmayı başaracak. Bizden çekiniyor. Kolay bir hikayesi yok. Doğar doğmaz birkaç saat gördüğü annesi yanında öldü. Bu kadar küçükken bu kadar şey yaşaması, tedirgin olması ve insanlara güvensiz olması normal. Bu zamanla geçecek. Burada onun gibi bir sürü hayvan var. Boza'ya bebek gibi bakıyoruz. Şimdi evin içerisinde mesela. Evin içerisinde, dışarısında nasıl isterse kendisi öyle yaşıyor.'' şeklinde konuştu.
- Minik Serçe Boza'yı "Benim çocuğum" diye sevdi
Sanatçı Sezen Aksu'nun derneğin kıymetli bir yol arkadaşı olduğunu ve her zaman destek verdiğini dile getiren Oflaz, sözlerini şöyle tamamladı:
''Boza'yı buraya getirdiğimizde oda buradaydı, ona da sürpriz oldu. Ben bilerek söylememiştim. Onu gördükten sonra Boza'yla bir aşk başladı aralarında. 'Benim çocuğum, benim çocuğum.' diye seviyor. Boza artık Sezen Aksu'nun evladı oldu. 'Onu ben sahiplenmek istiyorum.' dedi. Sahiplendi ve ismini de Boza koydu. Sezen Aksu, Boza'ya o anda bir şarkı besteledi. O anda çıkan bir şarkıydı bu şarkı. Çok tatlı, çok da duygulandıran bir durumdu. Boza da o sevgiyi aldı, oda çok şanslı.''