'Şeffaf Olmayan Örgütlenme Sahih İslami Örgütlenme Olamaz'
Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş: 'Bütün müminlere ve Müslümanlara açık olmayan hiçbir örgütlenme bizim anladığımız anlamda sahih bir İslami örgütlenme olamaz' 'Eğer herhangi bir dini örgütlenme Müslümanların genelinden kendini ayırarak alt, ayırıcı ve ötekileştirici bir kimlikle kendisine yer edinmeye çalışıyorsa kategorik olarak İslam'ın açıklık ve şeffaflık ilkesine karşıdır, irfan geleneğinin bu topraklarda oluşturduğu üç temel müessesenin hiçbirisiyle uyum sağlamaz'.
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, "Bütün müminlere ve Müslümanlara açık olmayan hiçbir örgütlenme bizim anladığımız anlamda sahih bir İslami örgütlenme olamaz." dedi.
Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı ve İl Kültür Turizm Müdürü Cemal Almaz ile Pasinler ilçesindeki Alvarlı Mahallesi'nde bulunan Alvarlı Efe Hazretlerinin türbesini ziyaret eden Bakan Kurtulmuş, daha sonra beraberindekilerle Diyanet İşleri Başkanlığınca Erzurum İl Müftülüğü Konferans Salonu'nda düzenlenen "Din İstismarı ile Mücadele Paneli"ne katıldı.
Bakan Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, Diyanet İşleri Başkanlığının, Türkiye'nin göz bebeği ve ülkenin toplumsal hayatını diri tutan en önemli kurumlardan biri olduğunu söyledi.
Türkiye'nin karşılaştığı en önemli sınamalardan birinin din olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"FETÖ meselesiyle yeni karşılaşmışız ama tarih boyunca, İslam tarihi boyunca dinin böyle birtakım sapkın kolları mutlaka her dönemde bir şekilde oldu. Dini mübini İslam'ın sahih şekliyle anlaşılmasını ve yaşanmasını önlemek, bunu bir şekilde saptırmak için çeşitli düşünce akımları ortaya çıktı. Sahte peygamberlere kadar çeşitli insanlar da ortaya çıktı. Kendilerini bir şekilde insan üstü ilan eden bazı zatlar ortaya çıktı, tarih boyunca hep bu oldu."
- "Dini sapkınlıklar ilerlerse nerede duracağı belli değil"
Dini sapmalara karşı milletin duyarlı olmasını isteyen, İslami yaşayış ve duygunun Türk toplumunu ayakta tutan ana eksen olduğunu belirten Bakan Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:
"FETÖ meselesi başımıza çıktıktan sonra çok somut olarak bir şey gördük ki gerçekten dini sapkınlıklar eğer bir şekilde ilerlerse, bunun nerede duracağı belli değil. Burada askeri, siyasi olarak önleyebilirsin ama bunların ortaya çıkmasını esas önleme vazifesi, din insanlarının, din adamlarının, din bilginlerinin, diyanet camiasının ve ilahiyat camiasınındır. Yani FETÖ ile ilgili herkes şimdi rahat konuşuyor, çuvaldızı batıralım da iğneyi de biraz kendimize batıralım. Şimdi bu adam kalktı, 'Cebrail gelse bana filanca partiye oy ver ve ya gir dese hadi oradan kimsin sen der kovarım.' dedi. Allah aşkına bir tane hoca efendi kalkıp da 'Sen kimsin ki sana Cebrail gelecek?' dedi mi?"
FETÖ elebaşının bu sözüyle ilhad sınırları içerisine girdiğini belirten Kurtulmuş, din camiasından kimsenin "Hazreti Peygamberden sonra hiçbir kimseye Cebrail görünmeyecektir" gibi çok basit bir bilgiyi hatırlatmadığını dile getirdi.
- "Şeffaf olmayan örgütlenme, sahih bir İslami örgütlenme olamaz"
Sahih itikadı, özellikle dinin kendi içerisinden çıkan birtakım fitne hareketlerine karşı korumak ve bunlarla ilgili ciddi bir şekilde mücadele edebilmek gerektiğini aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Eğer herhangi bir dini örgütlenme Müslümanların genelinden kendini ayırarak alt, ayırıcı ve ötekileştirici bir kimlikle kendisine yer edinmeye çalışıyorsa kategorik olarak İslam'ın açıklık ve şeffaflık ilkesine karşıdır, irfan geleneğinin bu topraklarda oluşturduğu üç temel müessesenin hiçbirisiyle uyum sağlamaz. Dolayısıyla bundan sonra FETÖ ve benzeri bütün örgütlenmelere karşı elimizdeki ölçülerden birisi bu olacak. Din adına ortaya çıkan ve söz söyleyen herhangi bir kurum ya da herhangi bir kişi gerçekten açık ve şeffaf mı? Sadece 81 milyon vatandaşımıza değil, bütün İslam ümmetine ve hatta daha geniş bir çerçevede bütün insanlığa açık mı, değil mi? Bütün müminlere ve Müslümanlara açık olmayan hiçbir örgütlenme bizim anladığımız anlamda sahih bir İslami örgütlenme olamaz."
Kurtulmuş, daha sonra eşi Sevgi Kurtulmuş ve beraberindekilerle Mardin'de çevre güvenliği kapsamında görevli bulunduğu binanın çatısından düşerek şehit olan ve bugün törenle toprağa verilen polis memuru Kubilay Karaman'ın Palandöken ilçesindeki baba ocağına giderek taziye ziyaretinde bulundu.
Zeytin Dalı Harekatı'nda şehit olan Piyade Teğmen Muhammed Kır'ın Çırçır Mahallesi'nde ikamet eden ailesini de ziyaret eden Kurtulmuş, aile fertleriyle bir süre sohbet etti, sorunlarını dinledi.
Kaynak: AA
Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı ve İl Kültür Turizm Müdürü Cemal Almaz ile Pasinler ilçesindeki Alvarlı Mahallesi'nde bulunan Alvarlı Efe Hazretlerinin türbesini ziyaret eden Bakan Kurtulmuş, daha sonra beraberindekilerle Diyanet İşleri Başkanlığınca Erzurum İl Müftülüğü Konferans Salonu'nda düzenlenen "Din İstismarı ile Mücadele Paneli"ne katıldı.
Bakan Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, Diyanet İşleri Başkanlığının, Türkiye'nin göz bebeği ve ülkenin toplumsal hayatını diri tutan en önemli kurumlardan biri olduğunu söyledi.
Türkiye'nin karşılaştığı en önemli sınamalardan birinin din olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"FETÖ meselesiyle yeni karşılaşmışız ama tarih boyunca, İslam tarihi boyunca dinin böyle birtakım sapkın kolları mutlaka her dönemde bir şekilde oldu. Dini mübini İslam'ın sahih şekliyle anlaşılmasını ve yaşanmasını önlemek, bunu bir şekilde saptırmak için çeşitli düşünce akımları ortaya çıktı. Sahte peygamberlere kadar çeşitli insanlar da ortaya çıktı. Kendilerini bir şekilde insan üstü ilan eden bazı zatlar ortaya çıktı, tarih boyunca hep bu oldu."
- "Dini sapkınlıklar ilerlerse nerede duracağı belli değil"
Dini sapmalara karşı milletin duyarlı olmasını isteyen, İslami yaşayış ve duygunun Türk toplumunu ayakta tutan ana eksen olduğunu belirten Bakan Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:
"FETÖ meselesi başımıza çıktıktan sonra çok somut olarak bir şey gördük ki gerçekten dini sapkınlıklar eğer bir şekilde ilerlerse, bunun nerede duracağı belli değil. Burada askeri, siyasi olarak önleyebilirsin ama bunların ortaya çıkmasını esas önleme vazifesi, din insanlarının, din adamlarının, din bilginlerinin, diyanet camiasının ve ilahiyat camiasınındır. Yani FETÖ ile ilgili herkes şimdi rahat konuşuyor, çuvaldızı batıralım da iğneyi de biraz kendimize batıralım. Şimdi bu adam kalktı, 'Cebrail gelse bana filanca partiye oy ver ve ya gir dese hadi oradan kimsin sen der kovarım.' dedi. Allah aşkına bir tane hoca efendi kalkıp da 'Sen kimsin ki sana Cebrail gelecek?' dedi mi?"
FETÖ elebaşının bu sözüyle ilhad sınırları içerisine girdiğini belirten Kurtulmuş, din camiasından kimsenin "Hazreti Peygamberden sonra hiçbir kimseye Cebrail görünmeyecektir" gibi çok basit bir bilgiyi hatırlatmadığını dile getirdi.
- "Şeffaf olmayan örgütlenme, sahih bir İslami örgütlenme olamaz"
Sahih itikadı, özellikle dinin kendi içerisinden çıkan birtakım fitne hareketlerine karşı korumak ve bunlarla ilgili ciddi bir şekilde mücadele edebilmek gerektiğini aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Eğer herhangi bir dini örgütlenme Müslümanların genelinden kendini ayırarak alt, ayırıcı ve ötekileştirici bir kimlikle kendisine yer edinmeye çalışıyorsa kategorik olarak İslam'ın açıklık ve şeffaflık ilkesine karşıdır, irfan geleneğinin bu topraklarda oluşturduğu üç temel müessesenin hiçbirisiyle uyum sağlamaz. Dolayısıyla bundan sonra FETÖ ve benzeri bütün örgütlenmelere karşı elimizdeki ölçülerden birisi bu olacak. Din adına ortaya çıkan ve söz söyleyen herhangi bir kurum ya da herhangi bir kişi gerçekten açık ve şeffaf mı? Sadece 81 milyon vatandaşımıza değil, bütün İslam ümmetine ve hatta daha geniş bir çerçevede bütün insanlığa açık mı, değil mi? Bütün müminlere ve Müslümanlara açık olmayan hiçbir örgütlenme bizim anladığımız anlamda sahih bir İslami örgütlenme olamaz."
Kurtulmuş, daha sonra eşi Sevgi Kurtulmuş ve beraberindekilerle Mardin'de çevre güvenliği kapsamında görevli bulunduğu binanın çatısından düşerek şehit olan ve bugün törenle toprağa verilen polis memuru Kubilay Karaman'ın Palandöken ilçesindeki baba ocağına giderek taziye ziyaretinde bulundu.
Zeytin Dalı Harekatı'nda şehit olan Piyade Teğmen Muhammed Kır'ın Çırçır Mahallesi'nde ikamet eden ailesini de ziyaret eden Kurtulmuş, aile fertleriyle bir süre sohbet etti, sorunlarını dinledi.