Batuhan Yaşar Açıklaması'deniz Yücel Olayının Perde Arkası'

İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesindeki köşesinde, "Almanya ile neden konuşamıyorduk?", "Türkiye’nin taleplerine karşı Almanya sürekli kimi öne çıkardı?", "Hitler gibi konuşan kim", "Ne aldık ne verdik", "Almanya ziyareti sırasındaki tesadüf ne?", "Mahkeme süreçlerinin uzaması ve iddianamelerle ilgili sıkıntı sadece Türkiye’ye mi ait?" sorularına cevap aradı.

Batuhan Yaşar’ın "Deniz Yücel olayının perde arkası" başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:

"Geçen hafta Başbakan Binali Yıldırım’la birlikte Berlin ve Münih’teydik..

Tegel Havaalanı’na iner inmez “Deniz” soruları başladı.

.

Angela Merkel kameraların başına geçer geçmez ‘Deniz Yücel’ dedi.

.

Konuşmasını Deniz’le bitirdi..

Basın toplantısında Türk ve Alman gazetecilerden ikişer soru alındı..

Almanların iki sorusu da Deniz Yücel’le ilgiliydi..

Sorunun içinde de bilmem kaç kere Deniz ismi geçti..

Almanya’da karşı karşıya kaldığımız durum noktasına virgülüne kadar böyle idi..

ALMANYA İLE KONUŞAMIYORDUK

Deniz Yücel’in tutuklanması ikili görüşmeleri de kilitlemişti..

Türkiye ‘FETÖ’ dedikçe Almanya ‘Deniz Yücel’ dedi.

.

‘PKK/PYD’ye karşılık yine aynı iki kelime çıktı ağızlarından: Deniz Yücel..

Vize..

AB fasılları..

Cümleye neyle başlarsanız başlayın Almanlar ‘Deniz Yücel’ dedi başka da bir şey demedi..

Bu arada yeri gelmişken Alman basın mensuplarını da takdir etmek gerekir.. Ne olursa olsun “adamlarının” arkasında kapı gibi durdular..

Bize de örnek olmalı..

HİTLER GİBİ KONUŞAN KİM?

Münih’te Cem Özdemir’in açıklamalarını seyrettim.. Çok dikkat çekiciydi..

Belli ki bırakılmasından rahatsız olmuş..

Ekmeği elinden alındı da o yüzden..

Türk-Alman ilişkileri ne kadar kötü, Cem Özdemir o kadar iyi..

Ama Almanca konuşurken çok önemli başka bir ayrıntıyı da yakaladık..

Hitler’i taklit etmeye, vurguları onun gibi yapmaya çalışıyordu..

Ertesi gün Almanya’da yerleşik basın mensupları ile bu durumu konuştuk..

İnternetten Adolf Hitler ve Cem Özdemir’in konuşmalarını birlikte dinledik..

“Evet dediler”

Cem Özdemir yarından tezi yok AfD’ye (Aşırı sağ parti) transfer olmalı..

NE ALDIK NE VERDİK

Ama bu işten rahatsız olan tabii ki sadece Cem Özdemir değildi..

Ses ta okyanus ötesinden de geldi..

FETÖ’nün de bas bas bağırmasının sebebi aynı..

Oyuncakları elinden alındı..

Olayı 4-5 gündür araştırıyoruz..

Bir defa ulaştığımız bilgileri hemen paylaşayım:

Deniz Yücel konusunda Almanya ile pazarlık yapılmadı..

Alman medyasına bakınca neyin alınıp neyin verildiği belliydi:

-FETÖ’cülerin iadesi,

-PKK gösterilerinin yasaklanması,

-Leopard tankları ve silah satışı..

Kirli pazarlıklardan bahsettiler..

Alman medyasında öne çıkartılan bir başka başlık da şu:

Almanlar Leopard tanklarının kullanılmasına izin verince Türkiye, Deniz Yücel’i bıraktı”

Hayır, öyle olmadı..

Türkiye Leopardları Fırat Kalkanında da kullandı.. Halen de kullanıyor..

Bu soru basın toplantısı sırasında Başbakan Yıldırım’a da soruldu..

Başbakan Yıldırım’dan önce soruyu cevaplamaya çalışan Şansölye Merkel’in huzursuzluğu dikkatlerden kaçmadı..

ZİYARET SIRASINDAKİ TESADÜFLER

Evet Başbakan henüz Almanya’da iken Deniz Yücel’in serbest bırakılması şık olmadı..

Ama olayın perde arkasında yaşananların bir tesadüften ibaret olduğunu öğrendik..

Duruşma tarihleri önceden belirleniyor..

FETÖ’CÜLER VE ALMAN MEDYASINDAKİ DOSTLARI

Peki bu haberler nasıl çıkıyor?..

Kaçak FETÖ’cüler Alman medyasındaki dostlarının kulaklarına üflüyor..

‘Yok şöyle oldu, yok böyle oldu’..

Almanlar da kandırılmaya dünden razı..

FETÖ’nün Almanya’da işleri tıkırında gidiyordu..

Deniz Yücel’in arkasına sığınıp işlerini görüyorlardı..

İstedikleri gibi at koşturuyorlardı..

Şimdi soru şu:

-FETÖ, Türkiye-Almanya ilişkilerinin normalleşmesini ister mi?

-Kesinlikle hayır..

FETÖ ile ilgili yeni ihbar ve deliller Berlin’e gönderilmeye devam ediyor..

Bundan sonra neler olacağını hep birlikte göreceğiz..

ALMANYA’DAKİ NEO-NAZİ VE FRANSA’DAKİ PKK CİNAYETLERİ

Mahkeme süreçlerinin uzaması ve iddianamelerle ilgili sıkıntı sadece Türkiye’ye mi ait?

Hayır..

İşte size iki yeni örnek..

Almanya’daki dönerci veya Neo-Nazi cinayetlerinin 400 bilmem kaçıncı duruşması yapıldı..

İddianame bilmem kaçıncı kez değişti..

6’ncı yıla geldik hâlâ sonuç yok..

Peki ya Fransa..

PKK’lı kadınların Paris’te öldürülmesi konusu..

Cinayet zanlısı hapiste öldürülüyor..

Resmiyette ölüyor.. Beyin tümörü varmış da falan filan..

ALMANYA İLE GERGİNLİĞİN BİTİRİLMESİ

Almanya’daki seçimlerin ardından Ankara-Berlin hattında esen sert rüzgârlar durdu..

Almanya hâlâ FETÖ’ye sığınma hakkı veriyor..

PKK’lıları da destekliyor..

Evet Köln’de PKK gösterilerinin yasaklanması dikkat çeken önemli bir adımdı..

Devam etmesi daha önemli..

-Peki bu, emniyet teşkilatının aldığı basit bir karar mıdır..

-Hayır..

-Birileri ‘PKK’nın ipini biraz sıkın’ demeden olabilir mi?

-Hayır..

Ankara, gerginliğin geride bırakılmasını istiyor..

Hangi ülke ile iyi, hangi ülke ile kötü geçineceğine Türkiye kendisi karar veriyor..

Onun bunun için değil, kendi çıkarları için..

Her mevzuda karşısına Deniz Yücel’in konulmasından hoşnut değildi..

Birileri de Deniz Yücel’i sonuna kadar kullanıyordu..

Tek bir kişi yüzünden Türk-Alman ilişkileri zehirleniyordu..

Türkiye yeni bir beyaz sayfa için iyi niyet mesajı vermiş olabilir.."
Kaynak: İHA