Uzmanlardan Hepatitin Bulaşma Yolları Ve Tedavi Uyarısı
Ülkemizde sık görülen ve önemli bir sağlık sorunu haline gelen hepatit hastalığı hakkında bilgiler veren Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Doğaç Uğurcan, hepatitin karaciğerin mikrobik, ilaç, diğer kimyasal maddeler ve diğer nedenlerle oluşan iltihabi reaksiyonu olduğunu söyledi.
Viral hepatitlerin, hepatit virüsleri veya daha nadir olarak diğer hastalıkların nedeni olan virüslerle meydana geldiğini belirten Medicana Konya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Uğurcan, “Bütün viral hepatitler bulaşıcıdır, ancak bulaşma yolları ve bulaşma kapasiteleri farklıdır. A ve E hepatitleri esas olarak yiyecek-içeceklerle; B, C, D ve G hepatitleri ise kan yolu ile kanla ve vücut sıvıları ile bulaşmış materyalle veya yakın temasla geçebilir. Kan nakli, kan ile yakın temas gerektiren işte çalışma (doktor, hemşire, laborant), iğne yaralanmaları, damar yolundan ilaç kullanımı (enjektör paylaşımı), uygun şekilde steril edilmeyen malzemelerle yapılan diş çekimi ve diş tedavisi girişimleri, uygun şekilde steril edilmeyen malzemelerle yapılan cerrahi girişimler, hemodiyaliz, cinsel temas, doğum esnasında anneden bulaşma en önemli geçiş yollarıdır" dedi.
Hepatitin mikrobunun tipinden çok hastalığın seyrine göre değişiklikler gösterdiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Uğurcan, “Hepatit bazı hastalarda hiçbir belirti vermeden ve sarılık oluşmadan geçirilebilir. Bazı hastalarda ise halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, eklem ağrıları, kaşıntı, göz aklarında ve ciltte sararma, ateş gibi belirtilerin tümü ya da bir kısmı görülebilir. Eğer sarılık meydana çıkmamışsa bu belirtiler kolaylıkla başka hastalıklarla karıştırılabilir” diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Uğurcan, hepatitin tanı ve tedavi yöntemlerinden de bahsederek, “Sarılıkların hangisi geçirilirse geçirilsin benzer bulgular oluşur ve kesin ayrım yani hangi tip hepatitin geçirildiği ancak kan tetkiki ile anlaşılır. Yapılan kan tetkikleri ile o sırada hangi tip sarılığın geçirildiği kolaylıkla ve genellikle aynı gün içinde saptanabilir. Hepatit etkeninin saptanmasında ELISA yöntemi denen test yöntemi sıklıkla kullanılmaktadır” şeklinde konuştu.
“Hepatitten koruma önlemlerini öncelikle eş ve çocuklarını aynı ev ortamında bulunan kişileri kapsayacak şekilde planlanmalıdır” diyen Yrd. Doç. Dr. Uğurcan, “İlk yapılması gereken bu kişilerin halen virüsle enfekte veya bağışık (enfeksiyonu geçirip iyileşmiş dolayısıyla bir kere daha bulaşmayacak olanlar) olup olmadıklarını tespitidir. Bundan sonraki aşamada aşı ve diğer koruma yöntemleri uygulanmalıdır. Hepatit virüsü takip ve tedavisi yapılmazsa ilerleyen yıllarda siroz (kronik, yaygın ve ilerleyici karaciğer iltihabı), karaciğer kanseri, karaciğer yetersizliği, fulminan hepatit denilen çok kısa sürede karaciğer yetersizliğine götüren ölümcül bir hastalık tipi gibi komplikasyonlar gelişebilir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Hepatitin mikrobunun tipinden çok hastalığın seyrine göre değişiklikler gösterdiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Uğurcan, “Hepatit bazı hastalarda hiçbir belirti vermeden ve sarılık oluşmadan geçirilebilir. Bazı hastalarda ise halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, eklem ağrıları, kaşıntı, göz aklarında ve ciltte sararma, ateş gibi belirtilerin tümü ya da bir kısmı görülebilir. Eğer sarılık meydana çıkmamışsa bu belirtiler kolaylıkla başka hastalıklarla karıştırılabilir” diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Uğurcan, hepatitin tanı ve tedavi yöntemlerinden de bahsederek, “Sarılıkların hangisi geçirilirse geçirilsin benzer bulgular oluşur ve kesin ayrım yani hangi tip hepatitin geçirildiği ancak kan tetkiki ile anlaşılır. Yapılan kan tetkikleri ile o sırada hangi tip sarılığın geçirildiği kolaylıkla ve genellikle aynı gün içinde saptanabilir. Hepatit etkeninin saptanmasında ELISA yöntemi denen test yöntemi sıklıkla kullanılmaktadır” şeklinde konuştu.
“Hepatitten koruma önlemlerini öncelikle eş ve çocuklarını aynı ev ortamında bulunan kişileri kapsayacak şekilde planlanmalıdır” diyen Yrd. Doç. Dr. Uğurcan, “İlk yapılması gereken bu kişilerin halen virüsle enfekte veya bağışık (enfeksiyonu geçirip iyileşmiş dolayısıyla bir kere daha bulaşmayacak olanlar) olup olmadıklarını tespitidir. Bundan sonraki aşamada aşı ve diğer koruma yöntemleri uygulanmalıdır. Hepatit virüsü takip ve tedavisi yapılmazsa ilerleyen yıllarda siroz (kronik, yaygın ve ilerleyici karaciğer iltihabı), karaciğer kanseri, karaciğer yetersizliği, fulminan hepatit denilen çok kısa sürede karaciğer yetersizliğine götüren ölümcül bir hastalık tipi gibi komplikasyonlar gelişebilir” ifadelerini kullandı.