Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci Açıklaması
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, "Siyasetçinin iktidar sahiplerinin iki dudağı arasına sıkıştırılmış bir memur istemiyoruz" dedi.
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Türk Sağlık-Sen Manisa Şubesi’nin ilçe ve iş yeri temsilcileriyle istişare toplantısına katıldı.
Taylan Plaza’da gerçekleştirilen toplantıya, Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci’nin yanı sıra, genel başkan yardımcılarından Mustafa Genç, Hasan Şirin, Yusuf Alan ve İsmail Türk, Manisa Şube Başkanı Rıtvan Mutlu ve sendikaya bağlı şube başkanları katıldı.
Genel Başkan Kahveci, "Yetkili bir sendikanın, yetkili konfederasyonun toplantısında 4 bin 5 bin kişinin katıldığı toplantıda Sayın Başbakan şunu söylüyor: ’İşçi - memur ayrımını kaldıracağız. Memurların iş güvencesi kaldırılacak’ diyor. Sendikacılarla beraber ayakta alkışlıyor. Yuh olsun böyle sendikacılara. Yazıklar olsun. Nerede görülmüş böyle bir sendikacılık. Sizin patronunun iş vereniniz sizin iş akdinizi fes etmek için sizi kolayca işten atabilmek için bir düzenleme yapmaya kalkışıyor, siz ayakta alkışlıyorsunuz. İşte onun için çalışanlar artık bir nefis muhasebesi yapmak zorundadır" dedi.
1963 yılında çıkarılan Devlet Memurları Kanununda değişikliğe gidilmesine işaret eden Kahveci, "Devlet Memurları Kanunu 1963 yılında çıkarılmış. Değişmesi gereken maddeleri var mı? Var. Kamudaki eşit işe eşit ücretin tesis edilmesi, gelir adaletinin bozukluğunun düzeltilmesi, çalışanlarının mesleki sorunlarının, çalışma şartlarının, iş sağlığı iş güvenliği olarak bir çok çalışmanın yapılması gerekir. Ama asıl amaç çalışanın lehine çalışanın taleplerini karşılayacak çağın gereklerine uygun bir kanun yapmak değil. Tek bir hedef konulmuş ortaya devlet memurlarının iş güvencesini kaldırma hedefi. Biz buna müsaade edemeyiz" dedi.
Kahveci, "Siyasetçinin iktidar sahiplerinin iki dudağı arasına sıkıştırılmış bir memur istemiyoruz. Yani şu olacak; iş güvencesi kalkacak, bugün geldiniz. Muhasebeye uğrayın, tazminatınızı alın. İş akdiniz feshedildi. Çalışma güvenliğinin olmadığı geleceğe güvenle bakılmadığı bir sistemin içerisinde nasıl görev yapılacak. Bugün yaşıyoruz sözleşmeli çalışanlarımızın zorluklarını. Aile hekimlerimizin, aile sağlığı çalışanlarının hatta sözleşmeli yöneticilerin. Hemen birileri sözleşmeyi feshet bitti. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Biz tam tersine bütün farklı istihdamın tekleştirilmesini istiyoruz. 4B’li, 4C’li veya diğer statülerin hepsine 4A kadrosunda iş güvenliği olan bir sistem getirilmesi gerekir" diye konuştu.
Kaynak: İHA
Taylan Plaza’da gerçekleştirilen toplantıya, Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci’nin yanı sıra, genel başkan yardımcılarından Mustafa Genç, Hasan Şirin, Yusuf Alan ve İsmail Türk, Manisa Şube Başkanı Rıtvan Mutlu ve sendikaya bağlı şube başkanları katıldı.
Genel Başkan Kahveci, "Yetkili bir sendikanın, yetkili konfederasyonun toplantısında 4 bin 5 bin kişinin katıldığı toplantıda Sayın Başbakan şunu söylüyor: ’İşçi - memur ayrımını kaldıracağız. Memurların iş güvencesi kaldırılacak’ diyor. Sendikacılarla beraber ayakta alkışlıyor. Yuh olsun böyle sendikacılara. Yazıklar olsun. Nerede görülmüş böyle bir sendikacılık. Sizin patronunun iş vereniniz sizin iş akdinizi fes etmek için sizi kolayca işten atabilmek için bir düzenleme yapmaya kalkışıyor, siz ayakta alkışlıyorsunuz. İşte onun için çalışanlar artık bir nefis muhasebesi yapmak zorundadır" dedi.
1963 yılında çıkarılan Devlet Memurları Kanununda değişikliğe gidilmesine işaret eden Kahveci, "Devlet Memurları Kanunu 1963 yılında çıkarılmış. Değişmesi gereken maddeleri var mı? Var. Kamudaki eşit işe eşit ücretin tesis edilmesi, gelir adaletinin bozukluğunun düzeltilmesi, çalışanlarının mesleki sorunlarının, çalışma şartlarının, iş sağlığı iş güvenliği olarak bir çok çalışmanın yapılması gerekir. Ama asıl amaç çalışanın lehine çalışanın taleplerini karşılayacak çağın gereklerine uygun bir kanun yapmak değil. Tek bir hedef konulmuş ortaya devlet memurlarının iş güvencesini kaldırma hedefi. Biz buna müsaade edemeyiz" dedi.
Kahveci, "Siyasetçinin iktidar sahiplerinin iki dudağı arasına sıkıştırılmış bir memur istemiyoruz. Yani şu olacak; iş güvencesi kalkacak, bugün geldiniz. Muhasebeye uğrayın, tazminatınızı alın. İş akdiniz feshedildi. Çalışma güvenliğinin olmadığı geleceğe güvenle bakılmadığı bir sistemin içerisinde nasıl görev yapılacak. Bugün yaşıyoruz sözleşmeli çalışanlarımızın zorluklarını. Aile hekimlerimizin, aile sağlığı çalışanlarının hatta sözleşmeli yöneticilerin. Hemen birileri sözleşmeyi feshet bitti. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Biz tam tersine bütün farklı istihdamın tekleştirilmesini istiyoruz. 4B’li, 4C’li veya diğer statülerin hepsine 4A kadrosunda iş güvenliği olan bir sistem getirilmesi gerekir" diye konuştu.