Van Kedileri Çiftleşme Dönemine Erken Girdi
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezindeki Van kedileri, çiftleşme dönemine erken girdi.
Dünya üzerinde saflığını koruyabilmiş, melezleşmemiş canlıların başında gelen Van Kedisi, farklı renkteki gözleri, cana yakınlığı, beyaz, ipeksi kürkü, aslan yürüyüşü, uzun, kabarık kuyruğu ve suya olan düşkünlüğüyle hem kentin hem de Türkiye'nin en önemli canlı kültür varlığını oluşturuyor.
Van Kedisi'nin neslini korumak amacıyla YYÜ bünyesinde kurulan Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi de 20 yılı aşkın süredir yaptığı araştırmalarla kentin en önemli canlı kültür varlığını yok olmaktan kurtarıyor.
Son yıllarda Van Kedisi'ni koruma, neslinin devamını sağlama ve saflaştırmaya yönelik başarılı çalışmalar yürüten merkez, özellikle mart ayı olarak bilinen kedilerin çiftleşme dönemini erken başlattı.
Kedilerdeki kızgınlık döneminin başlaması üzerine yürütülen hummalı çalışmalar kapsamında, merkezde minderlerle kaplı özel çiftleşme odaları hazırlanarak erkek ve dişi kediler bir araya getiriliyor.
Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Abdullah Kaya, Van Kedisi'nin neslini korumak amacıyla hizmet veren merkezde, kedilere çok özel bakım uyguladıklarını söyledi.
Mart ayı öncesinde de kedilerin kızgınlık göstermeye başladığını anlatan Kaya, "Normalde kedilerin çiftleşme dönemi mart ayıdır. Ama buradaki bakım çok daha düzenli ve kaliteli olduğu için hayvanlar daha erken kızgınlığa gelebiliyor" dedi.
Kaya, kızgınlık gösteren hayvanları çiftleştirmeye başladıklarını vurgulayarak, "Bu sene yaklaşık çiftleştirilecek 45 dolayında anne kedimiz var. Bunları peyderpey çiftleştireceğiz. Ondan sonra da doğum mevsimlerini bekleyeceğiz" diye konuştu.
Çiftleşme döneminde damızlık seçimine büyük özen gösterdiklerini ifade eden Kaya, erkek kedinin ırkına, kalitesine, genç oluşuna ve içerisinde yabancı gen bulunmamasına önem verdiklerini kaydetti.
Kaya, bu yöntemle Van Kedisi ırkını koruyup gelecek nesillere ulaştırmayı hedeflediklerine değinerek, "Bunun yanı sıra hayvanlar gebelik sürecinde proteine, vitamine ihtiyaç duydukları için beslenmelerini de o seviyede zenginleştiriyoruz. Dolayısıyla hem daha kaliteli yavru alıyoruz hem de doğduktan sonra yaşam şansı daha yüksek yavru elde edebiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Van Kedisi'nin neslini korumak amacıyla YYÜ bünyesinde kurulan Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi de 20 yılı aşkın süredir yaptığı araştırmalarla kentin en önemli canlı kültür varlığını yok olmaktan kurtarıyor.
Son yıllarda Van Kedisi'ni koruma, neslinin devamını sağlama ve saflaştırmaya yönelik başarılı çalışmalar yürüten merkez, özellikle mart ayı olarak bilinen kedilerin çiftleşme dönemini erken başlattı.
Kedilerdeki kızgınlık döneminin başlaması üzerine yürütülen hummalı çalışmalar kapsamında, merkezde minderlerle kaplı özel çiftleşme odaları hazırlanarak erkek ve dişi kediler bir araya getiriliyor.
Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Abdullah Kaya, Van Kedisi'nin neslini korumak amacıyla hizmet veren merkezde, kedilere çok özel bakım uyguladıklarını söyledi.
Mart ayı öncesinde de kedilerin kızgınlık göstermeye başladığını anlatan Kaya, "Normalde kedilerin çiftleşme dönemi mart ayıdır. Ama buradaki bakım çok daha düzenli ve kaliteli olduğu için hayvanlar daha erken kızgınlığa gelebiliyor" dedi.
Kaya, kızgınlık gösteren hayvanları çiftleştirmeye başladıklarını vurgulayarak, "Bu sene yaklaşık çiftleştirilecek 45 dolayında anne kedimiz var. Bunları peyderpey çiftleştireceğiz. Ondan sonra da doğum mevsimlerini bekleyeceğiz" diye konuştu.
Çiftleşme döneminde damızlık seçimine büyük özen gösterdiklerini ifade eden Kaya, erkek kedinin ırkına, kalitesine, genç oluşuna ve içerisinde yabancı gen bulunmamasına önem verdiklerini kaydetti.
Kaya, bu yöntemle Van Kedisi ırkını koruyup gelecek nesillere ulaştırmayı hedeflediklerine değinerek, "Bunun yanı sıra hayvanlar gebelik sürecinde proteine, vitamine ihtiyaç duydukları için beslenmelerini de o seviyede zenginleştiriyoruz. Dolayısıyla hem daha kaliteli yavru alıyoruz hem de doğduktan sonra yaşam şansı daha yüksek yavru elde edebiliyoruz" ifadelerini kullandı.