Çanakkale Destanına Yakışır Program

Başakşehir Belediyesi, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98. yıldönümünde unutulmaz bir etkinlik düzenliyor.

Çanakkale Destanına Yakışır Program
Programda, kardeşlik destanına adını yazdırmış etnik kültürleri temsilen sanatçılar onların dilinde Çanakkale türkülerini seslendirecek. Başakşehir Belediyesi, bir ulusun yok olduğunun herkes tarafından inanıldığı bir anda bütün ülkenin ortak bir şuur oluşturarak verdiği kahramanlık mücadelesinin yıldönümünü “Dilden Dile Çanakkale” programıyla yad edecek. Programda; Türk’ü, Boşnak’ı, Arnavut’u, Kürdü, Arap’ı ile omuz omuza, kahramanca mücadele eden Çanakkale şehitlerimizin torunları kendi dillerinde Çanakkale ezgileriyle seslerini tüm ülkeye duyuracak.

İnanç doğrultusunda kazanılan şuurla, mazlum milletlerin zalimlere karşı bağımsızlık mücadelesinde örnek olmuş olan Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98. Yıldönümü programında, kardeşlik destanına adını yazdırmış etnik kültürleri temsilen sanatçılar onların dilinde Çanakkale türkülerini seslendirecek.

Anma programında Uğur Işılak (Türkçe) ; Berdan Mardini (Kürtçe); Zeyt Soto (Boşnakça); Suzan Kardeş (Arnavutça); Ender Doğan (Arapça) olarak kardeşlik destanı türküleri seslendirecek.

Ev sahibi olarak Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın yer alacağı “Dilden Dile Çanakkale” programında ayrıca, Sanat Tarihçisi-Yazar Talha Uğurluel Çanakkale destanını bugüne dek konuşulmamış yönleriyle anlatacak. Beyazıt Camii İmam Hatibi Suat Gözütok’un sesinden Kur’an tilaveti yer alacağı program konserle son bulacak.

“ÇANAKKALE RUHU TÜM ÜLKEYE YAYILMALIDIR” Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, barış süreci için çok büyük adımlar atıldığını hatırlatarak, “Bizde bu topraklarda yaşayanların birbiriyle kardeş olduğunu gösteren bir projeyle karşınızdayız. Sadece bir milletin kendi tarihini değil, aynı zamanda medeniyetlerin akışını, insanlığın ufkunu da değiştiren Çanakkale şehitlerimizin aziz ruhunu yad etmek üzere gönüllerimizi birleştiriyoruz. Çanakkale, ulusumuzun ortak ruhunu, asıl karakterini göstermiştir. Şu günlerde en çok ihtiyacımız olan birlik ve beraberlik dersini Çanakkale'den alabiliriz. Biz Başakşehir Belediyesi olarak birçok Çanakkale anma programı yaptık ama bu günkü program içeriğiyle bir farkındalık oluşturmak istedik. Çanakkale ruhunun, meşalesinin ülkemizin her yanında yakılmasının, ülkemizin birlik ve beraberliğine büyük hizmet edeceğini düşünüyorum. Bu proje ülkemizde herkesin yüreğine umut serpen barış sürecine katkı sunacağına inanıyorum” dedi.

“PROJE BARIŞ SÜRECİNE KATKI SAĞLAYACAK” Kurtuluş mücadelesine katılan ulusların kültürel renklerini, tınılara aktarılacak program öncesi sanatçılar etkinliğin önemini şu sözlerle aktardı: "Uğur Işılak: Bu topraklarda yaşayan 72 milletin bir biriyle kardeş olduğunu gösteren her proje bu barış sürecine katkı sunacaktır. Çanakkale omuz omuza kahramanca çarpışarak bu topraklar için kan döken herkesin zaferidir. Çanakkale’deki bu birlik ve beraberlik ruhunu yaşatma gayretlerinden dolayı emeği geçen herkesi kutluyorum.

Berdan Mardini: Bu projeyi düşünen, emek veren ve tabi ki bu projede yer almamı düşünen, isteyen herkese sonsuz teşekkürler. Çanakkale savaşı, bu topraklarda bir destanın adıdır. Birlik ve beraberliğin en güzel şekliyle sembolize edildiği ruh halidir. Bu topraklar üzerinde yaşayan her dinden, her milletten, her dilden insanın omuz omuza vererek savaştığı, topraklarını ölümüne savunduğu bir destanın adıdır Çanakkale savaşı. Böylesi hassas ve önemli bir süreçte, ülkenin huzuru ve selameti için bu projenin düşünülmesi çok önemli ve anlamlı bir hamledir diye düşünüyorum. Ve ayrıca böylesi bir projenin bir parçası olduğum için inanılmaz mutluyum. Bu hassas ve önemli süreçte herkesin tıpkı Çanakkale destanında olduğu gibi omuz omuza vermesi gerekiyor. Ve bu yüzden bu projeye katılmayı çok istedim. Umarım en kısa zamanda güzelim ülkemin üzerindeki tüm kara bulutlar dağılır, yerini barış, kardeşlik ve huzura bırakır.

Zeyt Soto: Sizlerin de bildiği gibi Bosna-Hersek dün denecek kadar yakın geçmişinde çok ağır yaralar aldı. Buradaki savaş yıllarında ben de henüz 14-15 yaşında hem öğrenci hem çocuk hem de askerdim. Bugün bizlerde olduğu gibi dün de Çanakkale Savaşı'nda 'bir karış toprağı vatan yapan üstünde dökülmüş şehit kanıdır' duygusunda olan, yaşça küçük yürekçe çok büyük, delikanlı çağında din, millet ve vatan aşkıyla ellerine silah alıp kendisini korkusuzca düşmana siper eden genç bedenler şehit düşmüşler; arkalarında, düşündükçe insanın tüylerini ürperten bir Çanakkale ruhu bırakmışlardır. Çanakkale şehitliğinde yatan 'Mehmetler' arasında Bosna'dan, Arnavutluk'tan, Kosova'dan kardeşlerimizin yer alması, tıpkı Bosna-Hersek savaşında da Türkiye ve diğer Müslüman ülkelerden gönüllü olarak, adeta şehit düşmek üzere gelen kardeşlerimiz gibi ortak geçmişimiz ve ortak geleceğimiz üzerine atılmış en kuvvetli imzadır.

Ender Doğan: “Çanakkale, memleketimizdeki bütün unsurların ortak ruhunu ifade eden bir direnişin öyküsüdür bu necip millet tek ideal ve hedef doğrultusunda tek yürek olmuş Anadolu insanının asıl karakterini göstermişlerdir. Şu günlerde en çok ihtiyacımız olan birlik ve beraberlik dersini Çanakkale'den alabiliriz. Başakşehir Belediyesi’nin bu etkinliği topyekün toplum olarak Çanakkale’de ki dayanışma bilincini her kesimin dikkatine sunması takdire şayan bir iştir. Bir sanatçı olarak duyarlılığımı ve heyecanımı programa sunacağım katkıyla paylaşmak benim için mutluluk vesilesidir.

Suzan Kardeş: Bu proje tabi ki her Türk’ün gurur duyacağı bir proje ve ben de içine dahil olduğum için ayrıca teşekkürlerimi bildiririm. Çanakkale türküsünü doğal olarak her Türk bilir, ben bu türkünün Arnavutça versiyonunu çok geç fark edenlerdenim maalesef. Aslen Rumeliliyim Kosova doğumlu bir Türk’üm. Kosova’da doğup büyüdüğüm için yakınlarım ve akrabalarımın evlilikleri nedeniyle kendimi hep yakın hissetmişimdir Arnavutlara. Ama Çanakkale türküsünün Arnavutçasını duyunca çok gururlanmış ve Arnavutlarla akraba olduğum için onur duymuştum. Ve bana da bu türküyü söylemek nasip oldu. Bana bu davet geldiğinde çok mutlu oldum. Böylesi önemli ve anlamlı bir projede yer almak, benim için gurur verici, inanılmaz onur duydum” .
Kaynak: İHA