Tunus bayrağı beni heyecanlandırıyor

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tunus Ulusal Kurucu Meclisinde Tunus halkının temsilcilerine seslenen ilk konuk cumhurbaşkanı olmaktan büyük gurur ve heyecan duyduğunu belirterek, ''Heyecan duyuyorum; çünkü, sizler tarih yazmıyor, yapıyorsunuz'' dedi

Tunus bayrağı beni heyecanlandırıyor
Cumhurbaşkanı Gül, Tunus Ulusal Kurucu Meclis Başkanı Mustafa Bin Cafer ile görüştükten sonra Tunus Ulusal Kurucu Meclisine hitap etti.

Gül, kendisini Meclise takdim eden Bin Cafer'in konuşmasından mutluluk duyduğunu belirterek, ''Biz de bunlardan ziyadesiyle memnun olduk'' ifadesini kullandı.

Gül, konuşmasına, ''Kadim dostluk ve kardeşlik müktesebatıyla bağlı olduğumuz Tunus halkının milli iradesinin hakiki manada vücut bulduğu bu Mecliste sizlere hitap etmekten büyük onur duyuyorum'' sözleri ile başladı. Tunus'un, ''Arap Baharı'' ve ''Arap uyanışı''nın fitilini ateşleyen ülke olduğunu belirten Gül, Kurucu Meclis üyelerine ''Tunus'un geleceğini inşa eden sizlere hitap etmek şüphesiz büyük bir ayrıcalıktır'' diyerek seslendi.

-''Arap aleminin istikbaline ışık tutacak fener oldunuz''-

Gül, şöyle devam etti:

''Bu Mecliste Tunus halkının temsilcilerine seslenen ilk konuk Cumhurbaşkanı olmaktan, Türk milleti ve şahsım adına büyük gurur ve heyecan duyduğumu ifade etmek isterim. Heyecan duyuyorum; çünkü, sizler sadece Tunus'un değil tüm Arap aleminin istikbaline ışık tutacak bir fener oldunuz. Heyecan duyuyorum; çünkü, bu Meclis bölgemizde her türlü bedeli ödemek pahasına büyük bir özgürlük, hak, adalet ve onur mücadelesi veren tüm kardeş halkların yüzünü çevirdikleri bir demokrasi mabedi olmuştur. Heyecan duyuyorum; çünkü, sizler tarih yazmıyor, bugün aslında tarihi yapıyorsunuz.'' Arap ve İslam dünyası başta olmak üzere, tüm dünyada özgürlük, adalet, hak ve onur mücadelesi veren pek çok toplumun, akıllarını ve kalplerini Tunus'a çevirdiğini vurgulayan Gül, ''Tunus'un önemli merhale katettiği demokratikleşme sürecini başarıyla neticelendirmesi, Mısır'da, Libya'da, Yemen'de ve Suriye'de sizi izleyenlere ilham ve umut verecek, onlara rehberlik edecektir. Bu nedenle, sadece Tunus için değil, tüm Araplar, tüm Müslümanlar ve nihayet tüm insanlık için başarılı olmak mecburiyetindesiniz. İşte tarih yapmaktan kastım budur'' diye konuştu.

''Tarihi'' olarak nitelendirdiği geçiş sürecinde Tunus halkının tüm kesimlerinin kucaklanması ve eski ideolojik bölünmelerin arkada bırakılarak ilerlenmesi gerektiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:

''Rövanşist duygulara prim vermeden, geçmişte olduğu gibi 'sosyal mühendislik projeleri'ne girişmeden, tüm enerjinizi ekonomik kalkınma ve demokratik reformlara yoğunlaştırmanız başarının anahtarı olacaktır. Bu sürecin 'demokratik meşruiyet' ve 'toplumsal mutabakat' çerçevesinde yönetilmesi halinde, barış, güvenlik ve istikrarın sağlanması ve refahın yayılması yönünde büyük kazanımlar elde edilecektir. ​Böylece İslam ile demokrasinin, bölgenin sosyo-kültürel dokusu ile modernitenin bağdaşmaz olduğu yolundaki oryantalist hurafe de tamamen çürütülmüş olacaktır.'' Demokrasinin ''Statik bir mükemmeliyet rejimi'' değil, her zaman reform, değişim ve ilerlemeyi gerektiren bir yönetim şekli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, bu nedenle Türkiye'de de her daim reform çağrılarını tekrarladığını söyledi. Gül, Türkiye'nin reform süreci içinde yoluna devam ettiğini vurguladı.

Gül, ''Netice itibarıyla Yasemin devrimiyle getirdiğiniz demokrasi de tıpkı yasemin çiçeği gibi narin, özen gösterilmesi, emek verilmesi gereken bir değerdir. Buna sabırla sahip çıkmak, korumak, ilerletmek ve şüphesiz çok çalışmak tüm Tunus halkının ve siz yöneticilerin temel önceliği olmalıdır'' diye konuştu.

Türkiye ile Tunus bayraklarının benzerliğini atıfta bulunan Gül, şunları kaydetti: ''Beni, Türk bayrağına çok benzeyen Tunus bayrağı daima heyecanlandırmaktadır. Al rengiyle, hilal ve yıldızıyla adeta kadim kardeşliğimizin timsalidir bayraklarımız. Akdeniz'in iki yakasında bulunan Türkler ve Mağriplilerin ortak paydasıdır ay ve yıldız. İşte o da bugün bu salonda parlıyor. Bu benzerlik, halklarımızın geçmişteki kader birliğinin, sevgi ve muhabbetinin bir tezahürüdür. 400 yıllık ortak tarihimizin bir ifadesidir. Halklarımızın kader birliği, Tunus'un, Cezayir'in, Libya'nın, hatta Fas'ın Avrupalı sömürgeci güçlerin boyunduruğu altında Endülüs'ün akıbetine uğramasını engellemiştir.

Gül, ''Savaşı, kriz yönetimini finanse etmek için trilyonlarca dolar harcayan uluslararası camianın muktedir üyelerine, barışı, demokrasiyi ve istikrarı desteklemek için ellerine geçen bu altın fırsatı değerlendirmeleri çağrısında bulunmak istiyorum'' dedi. Tunus Ulusal Kurucu Meclisi Başkanı Mustafa Bin Cafer de Cumhurbaşkanı Gül'den önce yaptığı konuşmada, yeni anayasalarında Türkiye'yi örnek alacaklarını söyledi. Cafer, ticari, iktisadi ve eğitim alanında Türkiye'nin kendileri için güzel bir örnek olduğuna işaret etti. ''Türkiye'nin bölgede önemli bir rol üstlenmesini istiyoruz'' diyen Cafer, Suriye ve Filistin konusunun Tunus siyasetinin odağı olduğunu ve Türkiye ile bu konularda mutabakat halinde bulunduklarına dikkati çekerek, ''Türkiye'nin dış politikasını destekliyoruz'' ifadesini kullandı. Mustafa Bin Cafer, şunları kaydetti: ''Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bu ziyareti özellikle Tunus Ulusal Kurucu Meclisinin işleyişiyle ilgili bize moral kaynağı olmuş olup, Türkiye'nin Tunusla olan ilişkilerini taçlandırmıştır.''
Kaynak: AA