Ab Eğitim ve Gençlik Programları Başkanlığı Tarafından Desteklenen ''demo Caravan Açıklaması
Aykut Ünlüpınar - Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Başkanlığı tarafından desteklenen Almanya ortaklı ''Demo Caravan: Genç Demokrasi Her Yerde'' projesi kapsamında 3 İngilizce öğretmeni 2 dilde sergileyecekleri tiyatro oyunuyla kadına karşı şiddete dikkati çekecek.
Proje Koordinatörü Dilay Yatkın Özgentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, projelerinin Hatay ve Adana'da iki ayaklı olarak gerçekleştiğini, projeyi, Almanya'nın Berlin kentindeki tek Türk tiyatrosu olan ''Turkisches Theater Berlin'' ve Amateurtheater Phönix e.V dernekleri ile Hatay'dan Antakya Sanat Topluluğu ve Adana'dan Bilfen Ortaokulu AB Proje Kulübü'nün ortaklaşa yürüttüğünü belirtti.
Özgentürk, kadın sorunu üzerine odaklanan bir proje yürüttüklerini vurgulayarak, ''Bilindiği üzere Türkiye ve dünyada istatistiklere baktığınızda kadına yönelik şiddet çok çarpıcı boyutlarda. Haberlerde bu konuyla çok sık karşılaşıyoruz. Kadın olarak günlük hayatımızda da ezilmelere, şiddete, tacize maruz kalıyoruz. Aslında konuya bu nedenle tercih ettik'' dedi.
Kadın monologlarından oluşan bir tiyatro oyunu hazırlayarak, Berlin'de sahneleyeceklerini anlatan Özgentürk, yazar Dario Fo'nun Kadın Oyunları adlı eserindeki 3 parçayı sahneye koyacaklarını bildirdi.
Özgentürk, kendisi gibi İngilizce öğretmeni olan 2 arkadaşıyla sahneleyecekleri oyun için çalışmaları sürdürdüklerini, sanatsal anlamda da yeni bir şey deneyerek, monologların arasına dans tiyatrosu yerleştirmeye çalıştıklarını söyledi.
Daha fazla görselliğin ön plana çıkacağı oyunun ilk gösteriminin 27 Ocak'ta Berlin'de gerçekleşeceğini anlatan Özgentürk, ''Dünya çapında etki getirmeye çalışacağız. İki dilde sahneleyeceğimiz oyunla kadına karşı şiddeti, kadın demokrasisini gözler önüne sermeye çalışacağız'' dedi.
-Projenin çıkış noktası: Hatay-
Özgentürk, projenin esas çıkış noktasının Hatay kentinde yaşayan farklı milliyet ve kültürlerin barış içinde yaşaması ve bunun bir rol model haline gelmesi düşüncesi olduğunu vurguladı.
Coğrafi engellerden dolayı köyden dışarı çıkmayan vatandaşlar için bu projeyi gerçekleştirdiklerini anlatan Özgentürk, ''Köylerinden hiç çıkamadıkları için demokrasi, hak, hukuk sözcüklerine yabancı kalabilen gençler bulunuyor. Tam bu noktada projemiz, sanatın değiştirici dönüştürücü yönünü kullanarak bu köylere bizzat giderek çeşitli etkinliklerle gençlerin temsili demokrasi mekanizmalarına katılımını gerçekleştirecek'' diye konuştu.
Hatay'da kuracakları karavanın 4 köyü gezeceğini kaydeden Özgentürk, ''Her köyde demokrasiye dayalı sunumlar, tiyatro oyunları gerçekleştirilecek. En önemlisi halk hikayelerinden oluşan kısa filmler yapılacak'' dedi.
-Oyuncular-
Oyunculardan Vildan Bozgüney Şendur da daha önce aktif olarak tiyatro oyununda bulunmadıklarını, ancak, hep tiyatroda yer almayı istediğini belirterek, şunları kaydetti:
''Bu proje, karşıma çıktığında bunun iyi bir fırsat olduğunu düşündüm. Üstelik projenin en önemli noktası kadına karşı şiddete dikkati çekmeyi amaçlamasıdır. Dünyanın her yerinde her gün yüzlerce, binlerce kadın şiddete maruz kalıyor. Ben oyunun provalarında şiddeti hissediyorum. Oyunda bile ben bu kadar hissedebiliyorsam, gerçekten yaşayanlar ne durumda bunu hayal bile edemiyorum. Bu açıdan daha da mutluyum. Bir amaca ulaşabilirsem ne mutlu bana. Çalışmalar da keyifli geçiyor. Tabii ki zorlukları var ama, biz amacımıza ulaşabilirsek bu zorlukları unutacağız.''
Diğer oyuncu Fatma Şentürk ise projenin konusunun kendisine çok cazip geldiğini belirterek, ''Konu oldukça gündemde ve maalesef ülkemizde 3. sayfa haberlerinde çokça yer alan bir konu. Sahneye çıkmak ayrı bir keyif ve heyecan. Heyecanla 27 Ocak'ı bekliyoruz. Yaklaşık 2 aydır çalışmalar devam ediyor'' diye konuştu.
Bilfen Ortaokulu İngilizce Bölüm Başkanı Nihal Barut Pelin ise okul olarak kadının sorununa dikkatleri çekmeye çalışan bu projeye destek vermekten mutluluk duyduklarını, ayrıca öğretmenlerinin böyle bir projede yer almasının öğrencileri açısından da örnek alınması anlamında önemli olduğunu söyledi.
Oyunun yönetmeni Önder Özcan da, Dario Fo'nun yazdığı eserde İtalya'da yaşamış hem siyasi anlamda, hem de sadece kadın olduğu için fizyolojik, psikolojik işkence görmüş, taciz ve tecavüze uğramış kadınların sorunlarının ele alındığını vurguladı.
Özcan, 9 parçadan oluşan oyunun 3 parçasını sahneleyeceklerini belirterek, ''Profesyonel oyuncu olmayanlarla çalışmanın avantajları ve dezavantajları var. Amatör oyuncuların yüreğinde, bazı oyunculardaki gibi kalıplaşmış duygular yok. Ham, canlı, etkileyici duyguları var. Yeter ki iyi motive olsunlar, sahnede çok verimli olacaklarına inanıyorum'' dedi.
Yayıncı: İsa Sansar
Kaynak: AA
Özgentürk, kadın sorunu üzerine odaklanan bir proje yürüttüklerini vurgulayarak, ''Bilindiği üzere Türkiye ve dünyada istatistiklere baktığınızda kadına yönelik şiddet çok çarpıcı boyutlarda. Haberlerde bu konuyla çok sık karşılaşıyoruz. Kadın olarak günlük hayatımızda da ezilmelere, şiddete, tacize maruz kalıyoruz. Aslında konuya bu nedenle tercih ettik'' dedi.
Kadın monologlarından oluşan bir tiyatro oyunu hazırlayarak, Berlin'de sahneleyeceklerini anlatan Özgentürk, yazar Dario Fo'nun Kadın Oyunları adlı eserindeki 3 parçayı sahneye koyacaklarını bildirdi.
Özgentürk, kendisi gibi İngilizce öğretmeni olan 2 arkadaşıyla sahneleyecekleri oyun için çalışmaları sürdürdüklerini, sanatsal anlamda da yeni bir şey deneyerek, monologların arasına dans tiyatrosu yerleştirmeye çalıştıklarını söyledi.
Daha fazla görselliğin ön plana çıkacağı oyunun ilk gösteriminin 27 Ocak'ta Berlin'de gerçekleşeceğini anlatan Özgentürk, ''Dünya çapında etki getirmeye çalışacağız. İki dilde sahneleyeceğimiz oyunla kadına karşı şiddeti, kadın demokrasisini gözler önüne sermeye çalışacağız'' dedi.
-Projenin çıkış noktası: Hatay-
Özgentürk, projenin esas çıkış noktasının Hatay kentinde yaşayan farklı milliyet ve kültürlerin barış içinde yaşaması ve bunun bir rol model haline gelmesi düşüncesi olduğunu vurguladı.
Coğrafi engellerden dolayı köyden dışarı çıkmayan vatandaşlar için bu projeyi gerçekleştirdiklerini anlatan Özgentürk, ''Köylerinden hiç çıkamadıkları için demokrasi, hak, hukuk sözcüklerine yabancı kalabilen gençler bulunuyor. Tam bu noktada projemiz, sanatın değiştirici dönüştürücü yönünü kullanarak bu köylere bizzat giderek çeşitli etkinliklerle gençlerin temsili demokrasi mekanizmalarına katılımını gerçekleştirecek'' diye konuştu.
Hatay'da kuracakları karavanın 4 köyü gezeceğini kaydeden Özgentürk, ''Her köyde demokrasiye dayalı sunumlar, tiyatro oyunları gerçekleştirilecek. En önemlisi halk hikayelerinden oluşan kısa filmler yapılacak'' dedi.
-Oyuncular-
Oyunculardan Vildan Bozgüney Şendur da daha önce aktif olarak tiyatro oyununda bulunmadıklarını, ancak, hep tiyatroda yer almayı istediğini belirterek, şunları kaydetti:
''Bu proje, karşıma çıktığında bunun iyi bir fırsat olduğunu düşündüm. Üstelik projenin en önemli noktası kadına karşı şiddete dikkati çekmeyi amaçlamasıdır. Dünyanın her yerinde her gün yüzlerce, binlerce kadın şiddete maruz kalıyor. Ben oyunun provalarında şiddeti hissediyorum. Oyunda bile ben bu kadar hissedebiliyorsam, gerçekten yaşayanlar ne durumda bunu hayal bile edemiyorum. Bu açıdan daha da mutluyum. Bir amaca ulaşabilirsem ne mutlu bana. Çalışmalar da keyifli geçiyor. Tabii ki zorlukları var ama, biz amacımıza ulaşabilirsek bu zorlukları unutacağız.''
Diğer oyuncu Fatma Şentürk ise projenin konusunun kendisine çok cazip geldiğini belirterek, ''Konu oldukça gündemde ve maalesef ülkemizde 3. sayfa haberlerinde çokça yer alan bir konu. Sahneye çıkmak ayrı bir keyif ve heyecan. Heyecanla 27 Ocak'ı bekliyoruz. Yaklaşık 2 aydır çalışmalar devam ediyor'' diye konuştu.
Bilfen Ortaokulu İngilizce Bölüm Başkanı Nihal Barut Pelin ise okul olarak kadının sorununa dikkatleri çekmeye çalışan bu projeye destek vermekten mutluluk duyduklarını, ayrıca öğretmenlerinin böyle bir projede yer almasının öğrencileri açısından da örnek alınması anlamında önemli olduğunu söyledi.
Oyunun yönetmeni Önder Özcan da, Dario Fo'nun yazdığı eserde İtalya'da yaşamış hem siyasi anlamda, hem de sadece kadın olduğu için fizyolojik, psikolojik işkence görmüş, taciz ve tecavüze uğramış kadınların sorunlarının ele alındığını vurguladı.
Özcan, 9 parçadan oluşan oyunun 3 parçasını sahneleyeceklerini belirterek, ''Profesyonel oyuncu olmayanlarla çalışmanın avantajları ve dezavantajları var. Amatör oyuncuların yüreğinde, bazı oyunculardaki gibi kalıplaşmış duygular yok. Ham, canlı, etkileyici duyguları var. Yeter ki iyi motive olsunlar, sahnede çok verimli olacaklarına inanıyorum'' dedi.
Yayıncı: İsa Sansar