Kılıçdaroğlu: Darbe Hukukuyla Sağlıklı Ekonomik Büyüme Olmaz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, darbe hukukunun geçerli olduğu bir ortamda sağlıklı ekonomik büyümeden bahsedilemeyeceğini vurgularken, Anayasa değişikliği konusu gündeme geldiğinde, hükümete 12 Eylül’ün darbe hukukunu da değiştirmeyi teklif ettiklerini ancak hükümetin buna yanaşmadığını söyledi.
Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) Buluşmaları programına konuk olan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi.
Darbe hukukunun geçerli olduğu bir ortamda sağlıklı ekonomik büyümeden bahsedilemeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Biz AKP’ye şu teklifi yaptık. Anayasa’yı değiştirelim, güzel. Gelin 12 Eylül darbe hukukunu da değiştirelim. Yeterli milletvekiliniz var. Biz de destek verelim. Ülkeye gerçek demokrasi gelsin. Adalet ve Kalkınma Partisi, bizim bu teklifimizi elinin tersiyle itti. Darbe hukukunun geçerli olduğu bir ülkede sağlıklı ekonomik büyümeyi sağlayamazsınız.” şeklinde konuştu.
AK Parti Hükümeti’nin izlediği ekonomik politikanın bir dönem CHP’de milletvekilliği yapan Kemal Derviş ve ekibi tarafından hazırlandığını ileri süren Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“AKP’nin izlediği ekonomi politikası, kriz döneminde Kemal Derviş ve arkadaşlarının, ekonomiyi krizden çıkarmak için uyguladıkları politikadır. Aynı politika devam ediyor. O dönem finans kesiminde büyük sorunlar vardı. Bugün ekonominin en güçlü kesimi finans kesimi ama politika hiç değişmedi. Paradan para kazanma dönemi bütün hızıyla devam ediyor. Bu yılın başında bir yabancı 1 milyon dolar getirip İMKB’de banka senetlerine yatırırsa, 1 milyon 463 bin dolar oluyor. Bir masa sandalye bile atmanıza gerek yok. Dolar basında yüzde 46 kar. Böyle bir ekonominin ayağa kalkma imkanı yok.” CHP Lideri, kendi partisinde milletvekilliği yapan Derviş ve ekibinin hazırladığı ekonomi politikasına neden muhalefet ettiği yönündeki soruya ise “Kemal Derviş’in Türkiye’yi krizden çıkardığı programa bir şey demedik. Krizden çıktıktan sonra program yapmadılar. Bizim itirazımız buna.” şeklinde cevap verdi. Hükümetin, ‘Türkiye’yi 2023’e taşıyacak politikaları üretmekten aciz’ olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, “Bu hükümet Türkiye’yi 2023’te ilk 10 ülke arasına taşıyacak politikaları üretmekten acizdir. Tam tersine ilk 20 ekonominin dışına çıkabiliriz. 1987’de 14. büyük ekonomi idik, şimdi 17.yiz.” ifadelerini kullandı. "EKONOMİDEN HABERSİZ BİR BAŞBAKANIMIZ VAR"Başbakan Erdoğan’ı ‘ekonomiden habersiz’ olmakla eleştiren anamuhalefet partisinin lideri, eleştirilerine şöyle devam etti:
“Amerikan Merkez Bankası’nın trilyonlarca dolar basıp dünyayı dolara boğmasının temel nedeni, Amerikan ekonomisini, üreten ekonomi haline getirmektir. Ama ekonomiden o kadar habersiz bir başbakanımız var ki; Türk Lirası çok değerlendi diye neredeyse göbek atacak. Niye Amerikalılar, doların değerini düşüyor? Bu gerçeği kavrayamamış bir ekonomi yönetimi var.” CHP Lideri, 4+4+4 eğitim sistemini de eleştirdi.
Üretim için bilgi toplumunun büyük önem taşıdığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Türkiye 4+4+4 modeli ile bilgi toplumundan koparılmak istendi. Herhangi bir ülke, ben şu Türkiye’yi nasıl çağdaşlıktan koparabilirim, nasıl bir plan yapmalıyım diye düşünürse, aklına ilk gelecek olan 4+4+4’tür, eğitim sistemidir. Dünyanın en stratejik ürünü insan beynidir. Bunu körelten bir politika izleniyor.” diye konuştu.
Darbe hukukunun geçerli olduğu bir ortamda sağlıklı ekonomik büyümeden bahsedilemeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Biz AKP’ye şu teklifi yaptık. Anayasa’yı değiştirelim, güzel. Gelin 12 Eylül darbe hukukunu da değiştirelim. Yeterli milletvekiliniz var. Biz de destek verelim. Ülkeye gerçek demokrasi gelsin. Adalet ve Kalkınma Partisi, bizim bu teklifimizi elinin tersiyle itti. Darbe hukukunun geçerli olduğu bir ülkede sağlıklı ekonomik büyümeyi sağlayamazsınız.” şeklinde konuştu.
AK Parti Hükümeti’nin izlediği ekonomik politikanın bir dönem CHP’de milletvekilliği yapan Kemal Derviş ve ekibi tarafından hazırlandığını ileri süren Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“AKP’nin izlediği ekonomi politikası, kriz döneminde Kemal Derviş ve arkadaşlarının, ekonomiyi krizden çıkarmak için uyguladıkları politikadır. Aynı politika devam ediyor. O dönem finans kesiminde büyük sorunlar vardı. Bugün ekonominin en güçlü kesimi finans kesimi ama politika hiç değişmedi. Paradan para kazanma dönemi bütün hızıyla devam ediyor. Bu yılın başında bir yabancı 1 milyon dolar getirip İMKB’de banka senetlerine yatırırsa, 1 milyon 463 bin dolar oluyor. Bir masa sandalye bile atmanıza gerek yok. Dolar basında yüzde 46 kar. Böyle bir ekonominin ayağa kalkma imkanı yok.” CHP Lideri, kendi partisinde milletvekilliği yapan Derviş ve ekibinin hazırladığı ekonomi politikasına neden muhalefet ettiği yönündeki soruya ise “Kemal Derviş’in Türkiye’yi krizden çıkardığı programa bir şey demedik. Krizden çıktıktan sonra program yapmadılar. Bizim itirazımız buna.” şeklinde cevap verdi. Hükümetin, ‘Türkiye’yi 2023’e taşıyacak politikaları üretmekten aciz’ olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, “Bu hükümet Türkiye’yi 2023’te ilk 10 ülke arasına taşıyacak politikaları üretmekten acizdir. Tam tersine ilk 20 ekonominin dışına çıkabiliriz. 1987’de 14. büyük ekonomi idik, şimdi 17.yiz.” ifadelerini kullandı. "EKONOMİDEN HABERSİZ BİR BAŞBAKANIMIZ VAR"Başbakan Erdoğan’ı ‘ekonomiden habersiz’ olmakla eleştiren anamuhalefet partisinin lideri, eleştirilerine şöyle devam etti:
“Amerikan Merkez Bankası’nın trilyonlarca dolar basıp dünyayı dolara boğmasının temel nedeni, Amerikan ekonomisini, üreten ekonomi haline getirmektir. Ama ekonomiden o kadar habersiz bir başbakanımız var ki; Türk Lirası çok değerlendi diye neredeyse göbek atacak. Niye Amerikalılar, doların değerini düşüyor? Bu gerçeği kavrayamamış bir ekonomi yönetimi var.” CHP Lideri, 4+4+4 eğitim sistemini de eleştirdi.
Üretim için bilgi toplumunun büyük önem taşıdığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Türkiye 4+4+4 modeli ile bilgi toplumundan koparılmak istendi. Herhangi bir ülke, ben şu Türkiye’yi nasıl çağdaşlıktan koparabilirim, nasıl bir plan yapmalıyım diye düşünürse, aklına ilk gelecek olan 4+4+4’tür, eğitim sistemidir. Dünyanın en stratejik ürünü insan beynidir. Bunu körelten bir politika izleniyor.” diye konuştu.