Hak İş Başkanı Arslan: Darbe Döneminin Koşulları Ayıklandı
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile ilgili, “Süreç, işçi hareketinin istediği gibi olmasa da en azından darbe döneminin koşullarından arınmış bir biçimde tamamlanmıştır.
” dedi.
Hak-İş, 37. kuruluş yıl dönümü dolayısı ile ‘Türkiye Öncülüğünde Bağımsız Sendikal Hareket-Özgür Sivil Toplumun Gelişmesi’ konulu bir konferans düzenledi.
Konferansa, DSP Genel Başkanı Masum Türker, TBMM İdare Amiri Salim Uslu, TİKA Başkan Yardımcısı Mehmet Süreyya Er ile aralarında Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ITUC), Afrika Sendikaları Birliği (OATUU), Uluslararası Arap Sendikaları Konfederasyonu (ICATU)’nun da bulunduğu 33 ülkeden 80 sendikacı ve çok sayıda davetli katıldı.
Açılışta konuşan Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Yeni Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun tüm talepleri karşılamadığını belirterek, “Bazı düzenlemelere itirazlarımız sürmektedir. Sürecin hiçbir yerinde olmayan konfederasyon ve sendikaların bugünkü tepkileri de anlamsızdır. Biz masa başında müzakere ederken, birileri sokakta slogan attılar şimdi de bundan şikayet ediyorlar.” diye konuştu.
Çekinceler bulunmakla birlikte, tasarının yasalaşmasının tarihi bir dönüm noktası olduğunu kaydeden Arslan, “Süreç, işçi hareketinin istediği gibi olmasa da en azından darbe döneminin koşullarından arınmış bir biçimde tamamlanmıştır.” şeklinde konuştu.
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası ile ilgili mücadelelerinin henüz bitmediğini söyleyen Arslan, “Mesele, yasanın çıkması ile son bulmadı. Aslında bu, yeni bir sürecin başlangıcı oldu. Bu sürecin sendikalar ve emekçilerin haklarını daha ileri taşıyacak şekilde ilerlemesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz.” diye ifade etti.
Arslan, konuşmasında, dünyada ve Türkiye’de sendikal hareketin kan kaybettiğini ifade etti.
Arslan, şöyle devam etti: “Türk sendikal hareketi, kendisini yenileyebilecek, yeni değer üretebilecek, yeni alanlar açabilecek imkan ve potansiyele sahip iken, bunları değerlendirememek ve sürekli şikayet, itiraz ve tepki çevriminde takılı kalmak, sendikal hareketi kısırlaştırmaktadır.” DSP Genel Başkanı Masum Türker ise ekonomi, siyasi ve kültürel alanlarda küresel dayatmalara karşı gösterilecek örgütlü tepkilerin önemine dikkat çekti. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (sas) hakaret içeren filme yeterince tepki gösterilmediğini söyleyen Türker, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) benzeri yerlerde bu konunun gündeme getirilmediğini belirtti.
Türker, “Barack Obama’nın, BM’de (tepki olmadı) diye Sayın Başbakan’a yaptığı övgüleri ben hakaret olarak kabul ettim. Peygamberimiz'e (sas) sahip çıkmadığımızı içeren bir konuşma BM kayıtlarına girdi.” dedi.
Hak-İş, 37. kuruluş yıl dönümü dolayısı ile ‘Türkiye Öncülüğünde Bağımsız Sendikal Hareket-Özgür Sivil Toplumun Gelişmesi’ konulu bir konferans düzenledi.
Konferansa, DSP Genel Başkanı Masum Türker, TBMM İdare Amiri Salim Uslu, TİKA Başkan Yardımcısı Mehmet Süreyya Er ile aralarında Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ITUC), Afrika Sendikaları Birliği (OATUU), Uluslararası Arap Sendikaları Konfederasyonu (ICATU)’nun da bulunduğu 33 ülkeden 80 sendikacı ve çok sayıda davetli katıldı.
Açılışta konuşan Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Yeni Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun tüm talepleri karşılamadığını belirterek, “Bazı düzenlemelere itirazlarımız sürmektedir. Sürecin hiçbir yerinde olmayan konfederasyon ve sendikaların bugünkü tepkileri de anlamsızdır. Biz masa başında müzakere ederken, birileri sokakta slogan attılar şimdi de bundan şikayet ediyorlar.” diye konuştu.
Çekinceler bulunmakla birlikte, tasarının yasalaşmasının tarihi bir dönüm noktası olduğunu kaydeden Arslan, “Süreç, işçi hareketinin istediği gibi olmasa da en azından darbe döneminin koşullarından arınmış bir biçimde tamamlanmıştır.” şeklinde konuştu.
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası ile ilgili mücadelelerinin henüz bitmediğini söyleyen Arslan, “Mesele, yasanın çıkması ile son bulmadı. Aslında bu, yeni bir sürecin başlangıcı oldu. Bu sürecin sendikalar ve emekçilerin haklarını daha ileri taşıyacak şekilde ilerlemesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz.” diye ifade etti.
Arslan, konuşmasında, dünyada ve Türkiye’de sendikal hareketin kan kaybettiğini ifade etti.
Arslan, şöyle devam etti: “Türk sendikal hareketi, kendisini yenileyebilecek, yeni değer üretebilecek, yeni alanlar açabilecek imkan ve potansiyele sahip iken, bunları değerlendirememek ve sürekli şikayet, itiraz ve tepki çevriminde takılı kalmak, sendikal hareketi kısırlaştırmaktadır.” DSP Genel Başkanı Masum Türker ise ekonomi, siyasi ve kültürel alanlarda küresel dayatmalara karşı gösterilecek örgütlü tepkilerin önemine dikkat çekti. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (sas) hakaret içeren filme yeterince tepki gösterilmediğini söyleyen Türker, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) benzeri yerlerde bu konunun gündeme getirilmediğini belirtti.
Türker, “Barack Obama’nın, BM’de (tepki olmadı) diye Sayın Başbakan’a yaptığı övgüleri ben hakaret olarak kabul ettim. Peygamberimiz'e (sas) sahip çıkmadığımızı içeren bir konuşma BM kayıtlarına girdi.” dedi.