Suriyeliler İçin Şefkatin Yeni Adresi
Hatay'ın Altınözü ilçesine bağlı Hacıpaşa Beldesinde, her şeylerini bırakıp Mekke'den Medine'ye göç eden muhacirler ile onlara evlerini açan Ensar arasında yaşanan kardeşlik örneğinin bir benzeri yaşanıyor. Hacıpaşa'da birçok evde, canlarını kurtarmak için ülkelerinden kaçan Suriyeliler misafir ediliyor.
Beldenin karşısında bulunan Suriye sınırındaki İdlip ilçesine bağlı Azmarin kasabasında yaşayan çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu Suriyeliler, canlarını tehlikeye atarak bomba, top ve mermi atışlarının gölgesinde Türkiye tarafına sığınıyor.
Beldedeki akrabalarından ya da beldeye bağlı Cumhuriyet Mahallesi Muhtarlığı'na gelerek muhtar Mehmet Ziya Kırk'tan yardım isteyen Suriyeliler, akrabalarının ya da duyarlı mahalle sakinlerinin evlerine yerleştiriliyor.
Hemen hemen tüm evlerde Suriye sınırındaki Azmarin ve diğer kasabalardan gelenleri misafir eden belde halkı, Suriyelileri kendilerinden ayrı tutmuyor. Evlerine misafir ettikleri Suriyelilere adeta ''gözleri'' gibi bakan Türk halkı, bu durumun mutluluğunu yaşıyor.
-''En küçük misafirler''
Azmarin kasabasındaki çatışmanın ardından Türkiye tarafına sığınan Suriyeliler arasında henüz 20 gün önce dünyaya gelen Abdulkafi ve Velid adlı ikizler de bulunuyor.
Esed güçlerinden korktukları için fotoğraf ve görüntü alınmasından çekinen ikizlerin anne ve babası geçtiğimiz günlerde şiddetli çatışmaların yaşandığı Suriye'nin İdlip kentine bağlı Azmarin kasabasında tüm riskleri göz önüne alarak Asi Nehri'den tahtalarla yapılmış sallarla Türkiye tarafına geçti. Aile, Hacıpaşa beldesindeki akrabalarının yanına sığındı. Burada misafir edilen aileye, yakınları, gözleri gibi bakıyor.
Suriyeli aileyi evlerinde misafir eden Fatin Fansa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son günlerdeki şiddetli çatışmaların ardından Suriye tarafındaki insanların canlarını korumak adına memleketlerini, yuvalarını bırakarak kaçmak zorunda kaldığını söyledi.
Suriyeli çifti ve çocuklarını bu zor günlerinde evlerinde misafir ederek destek olduklarını belirten Fansa, ''Gördüğünüz gibi tane bebekleri var. Onları sokakta bırakamazdık. Yardımcı olmak zorundaydık, insanlığımızı yapıyoruz. Yemeklerini, giyimlerini biz kendi imkanlarımızla, insanların yardımıyla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Allah kimseyi bu durumlara düşürmesin'' dedi.
Fansa, ikizlerin bomba sesinden korktuklarını anlatarak, bebekleri doktora götürüp, tedavi ettirdiklerini, biraz daha rahat edebilmeleri için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
Fansa'nın eşi Melike Fansa ise sınırdan Türkiye'ye geçenleri gördükçe çok üzüldüğünü belirterek, ''İnsanları bu hale soktuğu için Allah o adamın belasını versin. Perişan durumdalar. İnsan, evinden, yurdundan, vatanından toprağından kendi büyüdüğü yerden gitmesi kadar kötü bir şey yok. Ne kadar rahat ettirmeye çalışsak bile hep korkuyorlar'' şeklinde konuştu.
-''Türk halkına teşekkür ediyoruz''-
Muhtar Kırk'ın misafir ettiği Suriyeli A.H. ise Suriye tarafında uçakların barındıkları yerleri bombalaması nedeniyle kaçarak Türkiye'ye sığındıklarını anlatarak, şunları kaydetti:
''Korkumuzdan evimizde yaşayamıyoruz. Hayat tatlıdır yaşamak istiyoruz. Orada zulüm var, orada insanlık yok. Korktuğumuzdan dolayı buraya geldik. Allah razı olsun buradakilerden bize yardımda bulunuyorlar, yemeklerini, evlerini paylaşıyorlar. Allah buradaki insanlardan razı olsun. Bizlere evlerini açtılar. Burada sağlıklı ve güvende yaşıyoruz. Türk halkına her şey için çok teşekkür ediyoruz.''
Türkiye'ye sığınan Suriyeli Hasan Bekru da çatışmaların ardından kaçarak Türkiye'ye sığındıklarını, Suriye'de hala akrabalarının olduğunu ve çıkış yapamadıklarını kaydetti.
Ortamın bir an önce sakinleşmesini beklediklerini anlatan Bekru, şöyle devam etti:
''Aklımız fikrimiz Suriye'de. Ara sıra telefon görüşmesi yapabiliyoruz. Savaş evlerimizi yıktı. Her tarafa bomba yağıyor. Allah Esed'in belasını versin, merhameti yok. Her tarafı yakıyorlar, camiyi dahi yaktılar, her tarafa bomba yağdırıyorlar. Muhalifler gelmeseydi beter oldurduk, ölürdük. Kendimizi zor kurtardık. Esed askerleri her tarafı darmadağın edip, yaktı.''
Türk halkına teşekkür eden Bekru, ''Her şey için teşekkür ederiz. Hiçbir eksiğimizi bırakmadılar. Türkiye hükümetinden Allah bin kere razı olsun. Belde halkından da Allah razı olsun her anlamda bize yardımcı oldular'' diye konuştu.
Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Mehmet Ziya Kırk da Suriye'de yaşananların savaş değil katliam olduğunu belirterek, ''Zulüm bu insanları çok kötü şekilde yıpratmış. Millet ölümden, zulümden korkarak komşularına sığınıyor. Biz burada insani görevimizi yapıyoruz'' dedi.
Muhtar Kırk, olayların ardından beldedeki her evde çok sayıda Suriyelinin kaldığını da kaydetti.
Yayıncı: İsa Sansar
Kaynak: AA
Beldedeki akrabalarından ya da beldeye bağlı Cumhuriyet Mahallesi Muhtarlığı'na gelerek muhtar Mehmet Ziya Kırk'tan yardım isteyen Suriyeliler, akrabalarının ya da duyarlı mahalle sakinlerinin evlerine yerleştiriliyor.
Hemen hemen tüm evlerde Suriye sınırındaki Azmarin ve diğer kasabalardan gelenleri misafir eden belde halkı, Suriyelileri kendilerinden ayrı tutmuyor. Evlerine misafir ettikleri Suriyelilere adeta ''gözleri'' gibi bakan Türk halkı, bu durumun mutluluğunu yaşıyor.
-''En küçük misafirler''
Azmarin kasabasındaki çatışmanın ardından Türkiye tarafına sığınan Suriyeliler arasında henüz 20 gün önce dünyaya gelen Abdulkafi ve Velid adlı ikizler de bulunuyor.
Esed güçlerinden korktukları için fotoğraf ve görüntü alınmasından çekinen ikizlerin anne ve babası geçtiğimiz günlerde şiddetli çatışmaların yaşandığı Suriye'nin İdlip kentine bağlı Azmarin kasabasında tüm riskleri göz önüne alarak Asi Nehri'den tahtalarla yapılmış sallarla Türkiye tarafına geçti. Aile, Hacıpaşa beldesindeki akrabalarının yanına sığındı. Burada misafir edilen aileye, yakınları, gözleri gibi bakıyor.
Suriyeli aileyi evlerinde misafir eden Fatin Fansa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son günlerdeki şiddetli çatışmaların ardından Suriye tarafındaki insanların canlarını korumak adına memleketlerini, yuvalarını bırakarak kaçmak zorunda kaldığını söyledi.
Suriyeli çifti ve çocuklarını bu zor günlerinde evlerinde misafir ederek destek olduklarını belirten Fansa, ''Gördüğünüz gibi tane bebekleri var. Onları sokakta bırakamazdık. Yardımcı olmak zorundaydık, insanlığımızı yapıyoruz. Yemeklerini, giyimlerini biz kendi imkanlarımızla, insanların yardımıyla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Allah kimseyi bu durumlara düşürmesin'' dedi.
Fansa, ikizlerin bomba sesinden korktuklarını anlatarak, bebekleri doktora götürüp, tedavi ettirdiklerini, biraz daha rahat edebilmeleri için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
Fansa'nın eşi Melike Fansa ise sınırdan Türkiye'ye geçenleri gördükçe çok üzüldüğünü belirterek, ''İnsanları bu hale soktuğu için Allah o adamın belasını versin. Perişan durumdalar. İnsan, evinden, yurdundan, vatanından toprağından kendi büyüdüğü yerden gitmesi kadar kötü bir şey yok. Ne kadar rahat ettirmeye çalışsak bile hep korkuyorlar'' şeklinde konuştu.
-''Türk halkına teşekkür ediyoruz''-
Muhtar Kırk'ın misafir ettiği Suriyeli A.H. ise Suriye tarafında uçakların barındıkları yerleri bombalaması nedeniyle kaçarak Türkiye'ye sığındıklarını anlatarak, şunları kaydetti:
''Korkumuzdan evimizde yaşayamıyoruz. Hayat tatlıdır yaşamak istiyoruz. Orada zulüm var, orada insanlık yok. Korktuğumuzdan dolayı buraya geldik. Allah razı olsun buradakilerden bize yardımda bulunuyorlar, yemeklerini, evlerini paylaşıyorlar. Allah buradaki insanlardan razı olsun. Bizlere evlerini açtılar. Burada sağlıklı ve güvende yaşıyoruz. Türk halkına her şey için çok teşekkür ediyoruz.''
Türkiye'ye sığınan Suriyeli Hasan Bekru da çatışmaların ardından kaçarak Türkiye'ye sığındıklarını, Suriye'de hala akrabalarının olduğunu ve çıkış yapamadıklarını kaydetti.
Ortamın bir an önce sakinleşmesini beklediklerini anlatan Bekru, şöyle devam etti:
''Aklımız fikrimiz Suriye'de. Ara sıra telefon görüşmesi yapabiliyoruz. Savaş evlerimizi yıktı. Her tarafa bomba yağıyor. Allah Esed'in belasını versin, merhameti yok. Her tarafı yakıyorlar, camiyi dahi yaktılar, her tarafa bomba yağdırıyorlar. Muhalifler gelmeseydi beter oldurduk, ölürdük. Kendimizi zor kurtardık. Esed askerleri her tarafı darmadağın edip, yaktı.''
Türk halkına teşekkür eden Bekru, ''Her şey için teşekkür ederiz. Hiçbir eksiğimizi bırakmadılar. Türkiye hükümetinden Allah bin kere razı olsun. Belde halkından da Allah razı olsun her anlamda bize yardımcı oldular'' diye konuştu.
Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Mehmet Ziya Kırk da Suriye'de yaşananların savaş değil katliam olduğunu belirterek, ''Zulüm bu insanları çok kötü şekilde yıpratmış. Millet ölümden, zulümden korkarak komşularına sığınıyor. Biz burada insani görevimizi yapıyoruz'' dedi.
Muhtar Kırk, olayların ardından beldedeki her evde çok sayıda Suriyelinin kaldığını da kaydetti.
Yayıncı: İsa Sansar