Kadınlar Da Horluyor
Uzmanlar, toplumda yaygın bir kanaat haline gelen ‘erkekler horlar’ anlayışını yıkarak kadınların da yüzde 24’ünün horladığını açıkladı.
Erkeklerde ise bu oran yüzde 44 . Yaşlandıkça horlamanın arttığını kaydeden uzmanlar , horlama oranının 60 yaşın üzerindeki kadınlarda yüzde 73’e , erkeklerde ise yüzde 84’e çıktığını belirtiyor .
Memorial Ataşehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Doç . Dr . Yezdan Fırat , horlama ve tedavisi hakkında bilgi verdi . Fırat , özellikle yetişkinlerde görülen horlamanın toplumda pek fazla önemsenmediğini , ancak mutlaka tedavi edilmesi gereken bir uyku bozukluğu olduğunun altını çizdi . “Horluyorsanız uyudum demeyin” diyen Fırat , “Sabahları yorgun uyanıyor , kendinizi hala uykulu hissediyorsunuz . Uyandığınızda odada kimsenin olmadığını fark ediyor , aile bireylerinizi onları uyutmadığınızdan şikayet ederken buluyorsunuz . Ama tüm bunlara rağmen halen horladığınızı kabul etmiyorsunuz . Bilmelisiniz ki ; horlama aslında bir kusur ya da utanılacak bir durum değildir . ” ifadelerini kullandı .
KADINLARIN YÜZDE 24’Ü , ERKEKLERİN YÜZDE 44’Ü HORLUYOR
Yaşın ilerlemesi ile birlikte horlamanın da görülme sıklığının arttığını kaydeden Doç . Dr . Yezdan Fırat , “Bu oran 60 yaşın üzerindeki kadınlarda yüzde 73 , erkeklerde yüzde 84’e kadar ulaşmaktadır . Uykuda solunum sıkıntısı ve horlama şeklinde kendini gösteren , uykuda solunum durmalarına neden olan klinik tabloya ‘tıkayıcı uyku apnesi hastalığı’ adı verilmektedir . Uyku laboratuvarında yapılan ‘olisomnografi’ denilen testle horlamanın tanısı konulmaktadır . Basit horlama , hastanın çevresindekilere rahatsızlık veren bir problem olmasına karşın , “uykuda solunum bozuklukları” denilen hastalık grubunda , hastalarda ciddi sağlık problemlerine , kalp ve akciğer hastalıklarına ve hatta ani ölüme neden olabilecek bir tablo ile karşı karşıyayız demektir . Bu nedenle horlamanın sıklığı , süresi ve hastanın uykudaki genel durumu mutlaka takip edilmelidir . ” bilgisini verdi .
HORLAMA HİKAYENİZİ BİR ÇEVRENİZDEKİLERDEN DİNLEYİN
“Horlama hikayeniz bir de çevrenizdekilerden dinlenilmeli” diyen Fırat , sözlerini şöyle sürdürdü : “Horlama yakınması olan hastadan yatak arkadaşı veya aile fertleri ile beraber ayrıntılı hikaye alınmalıdır . Yatma ve uyanma zamanı , uyku sırasında vücudun pozisyonu , horlamanın geçtiği bir pozisyon olup olmadığı , uykuda nefes kesilmesi veya apne varlığı ile abartılı horlama varlığı sorgulanmalıdır .
Uyku bozukluğu tanısında kullanılan belirleyici yöntemlerden biri olan ‘Epworth uykululuk skalası’na göre ; hastaya okurken , televizyon izlerken , topluma açık yerlerde otururken , arabada yolculuk yaparken , biri ile sohbet anında , öğle yemeği sonrası sakince otururken ve kırmızı ışıkta beklerken uyuklama veya uykuya dalma ihtimaliniz nedir?’ soruları sorularak cevapları alınır . Hastalık öyküsünde apne tespit edilenler , yukarıdaki bulgulardan bir veya birkaçını içerenler için kesin tanı yöntemi uyku testi ; yani ‘Polisomnografi’dir . ”
Bazı ilaçlarla horlamanın tedavisinin denenebileceğini kaydeden Fırat , bazı problemlerin varlığının araştırılması ve çözümünün planlaması gerektiğini ifade etti . Fırat , bu problemleri şöyle sıraladı : “Şişman , kısa boyun ve kas tonusu gevşekliği olması . Burunda tıkayıcı olabilecek burun eti büyümesi , burun orta bölmesinin eğriliği veya polip varlığı . Sarkmış yumuşak damak , uzun küçük dil . Büyük bademcik veya büyümüş bademcik çevresi doku varlığı . Büyük dil olması . Alt çenenin kemik yapısındaki değişiklikler . Dil kökü büyüklüğü . ”
Hafif ve orta düzeyde uyku apnesi olup , bölgesel darlık saptanan hastalarda esas tedaviyi tıkayıcı organın cerrahi tedavisinin oluşturduğunu söyleyen Fırat , “Bölgesel tıkanıklığın saptandığı patolojiye göre ; bademcik ameliyatı , burun orta bölmesinin düzeltilmesi , burun etlerinin küçültülmesi , yumuşak damağın gerginleştirilmesi , küçük dilin küçültülmesi , dil kökünün küçültülmesi gibi cerrahi işlemler yapılır . İleri düzeyde uyku apnesi olup üst hava yolunda bölgesel darlığı olmayan hastalarda esas tedaviyi CPAP ( Continue positive airway pressure ) denilen , temelde hastaya pozitif basınçlı hava solumasını sağlayan cihazlar oluşturur . Bu cihazı hastanın maske ile her uyku sırasında burun yoluyla tatbik edip kullanması gerekir . ” . ilgisini verdi .
Memorial Ataşehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Doç . Dr . Yezdan Fırat , horlama ve tedavisi hakkında bilgi verdi . Fırat , özellikle yetişkinlerde görülen horlamanın toplumda pek fazla önemsenmediğini , ancak mutlaka tedavi edilmesi gereken bir uyku bozukluğu olduğunun altını çizdi . “Horluyorsanız uyudum demeyin” diyen Fırat , “Sabahları yorgun uyanıyor , kendinizi hala uykulu hissediyorsunuz . Uyandığınızda odada kimsenin olmadığını fark ediyor , aile bireylerinizi onları uyutmadığınızdan şikayet ederken buluyorsunuz . Ama tüm bunlara rağmen halen horladığınızı kabul etmiyorsunuz . Bilmelisiniz ki ; horlama aslında bir kusur ya da utanılacak bir durum değildir . ” ifadelerini kullandı .
KADINLARIN YÜZDE 24’Ü , ERKEKLERİN YÜZDE 44’Ü HORLUYOR
Yaşın ilerlemesi ile birlikte horlamanın da görülme sıklığının arttığını kaydeden Doç . Dr . Yezdan Fırat , “Bu oran 60 yaşın üzerindeki kadınlarda yüzde 73 , erkeklerde yüzde 84’e kadar ulaşmaktadır . Uykuda solunum sıkıntısı ve horlama şeklinde kendini gösteren , uykuda solunum durmalarına neden olan klinik tabloya ‘tıkayıcı uyku apnesi hastalığı’ adı verilmektedir . Uyku laboratuvarında yapılan ‘olisomnografi’ denilen testle horlamanın tanısı konulmaktadır . Basit horlama , hastanın çevresindekilere rahatsızlık veren bir problem olmasına karşın , “uykuda solunum bozuklukları” denilen hastalık grubunda , hastalarda ciddi sağlık problemlerine , kalp ve akciğer hastalıklarına ve hatta ani ölüme neden olabilecek bir tablo ile karşı karşıyayız demektir . Bu nedenle horlamanın sıklığı , süresi ve hastanın uykudaki genel durumu mutlaka takip edilmelidir . ” bilgisini verdi .
HORLAMA HİKAYENİZİ BİR ÇEVRENİZDEKİLERDEN DİNLEYİN
“Horlama hikayeniz bir de çevrenizdekilerden dinlenilmeli” diyen Fırat , sözlerini şöyle sürdürdü : “Horlama yakınması olan hastadan yatak arkadaşı veya aile fertleri ile beraber ayrıntılı hikaye alınmalıdır . Yatma ve uyanma zamanı , uyku sırasında vücudun pozisyonu , horlamanın geçtiği bir pozisyon olup olmadığı , uykuda nefes kesilmesi veya apne varlığı ile abartılı horlama varlığı sorgulanmalıdır .
Uyku bozukluğu tanısında kullanılan belirleyici yöntemlerden biri olan ‘Epworth uykululuk skalası’na göre ; hastaya okurken , televizyon izlerken , topluma açık yerlerde otururken , arabada yolculuk yaparken , biri ile sohbet anında , öğle yemeği sonrası sakince otururken ve kırmızı ışıkta beklerken uyuklama veya uykuya dalma ihtimaliniz nedir?’ soruları sorularak cevapları alınır . Hastalık öyküsünde apne tespit edilenler , yukarıdaki bulgulardan bir veya birkaçını içerenler için kesin tanı yöntemi uyku testi ; yani ‘Polisomnografi’dir . ”
Bazı ilaçlarla horlamanın tedavisinin denenebileceğini kaydeden Fırat , bazı problemlerin varlığının araştırılması ve çözümünün planlaması gerektiğini ifade etti . Fırat , bu problemleri şöyle sıraladı : “Şişman , kısa boyun ve kas tonusu gevşekliği olması . Burunda tıkayıcı olabilecek burun eti büyümesi , burun orta bölmesinin eğriliği veya polip varlığı . Sarkmış yumuşak damak , uzun küçük dil . Büyük bademcik veya büyümüş bademcik çevresi doku varlığı . Büyük dil olması . Alt çenenin kemik yapısındaki değişiklikler . Dil kökü büyüklüğü . ”
Hafif ve orta düzeyde uyku apnesi olup , bölgesel darlık saptanan hastalarda esas tedaviyi tıkayıcı organın cerrahi tedavisinin oluşturduğunu söyleyen Fırat , “Bölgesel tıkanıklığın saptandığı patolojiye göre ; bademcik ameliyatı , burun orta bölmesinin düzeltilmesi , burun etlerinin küçültülmesi , yumuşak damağın gerginleştirilmesi , küçük dilin küçültülmesi , dil kökünün küçültülmesi gibi cerrahi işlemler yapılır . İleri düzeyde uyku apnesi olup üst hava yolunda bölgesel darlığı olmayan hastalarda esas tedaviyi CPAP ( Continue positive airway pressure ) denilen , temelde hastaya pozitif basınçlı hava solumasını sağlayan cihazlar oluşturur . Bu cihazı hastanın maske ile her uyku sırasında burun yoluyla tatbik edip kullanması gerekir . ” . ilgisini verdi .