'Yıl sonuna kadar vergide artış yok'
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, maliye politikası tedbirler deyince vergi artışları şeklindeki tedbirler anlamına gelmemesi gerektiğini ifade ederek, "Bizim böyle bir niyetimiz yok. Yıl sonuna kadar vergide herhangi bir artış düşünmüyoruz" dedi.
Babacan CNN Türk ekranlarında soruları yanıtladı.
"Merkez Bankası'nın yüzde 10'luk düzeltmeler yapması yetmedi mi? sorusuna karşılık Babacan, "Kasım 2010'dan itibaren uygulamakta olduğumuz ve ilerideki muhtemel ısınmayı şimdiden önlemeye yönelik proaktif tedbirler aslında sonuç verme açısından biraz zaman isteyen tedbirler. Burada bütün kuruluşlarımız bir koordinasyoın içerisinde ve finansal istikrar için çalışıyorlar. Beraber hareket ediyorlar burada. Başta Merkez Bankamız var ama hemen yanında BDDK var, kuşkusuz hazine var. Böyle baktığımızda ve alınan tedbirlere baktığımızda tedbirler ilk önce küçük oranlarla başladı sonra yavaş yavaş dozajı yükseltildi. Aslında büyük tedbirler en çok Mart ve Nisan ayın içerisinde alındı. Bu tür tedbirler yani para politikası yoluyla alınan tedbirlerin sonuçları kimi durumda üç ay, kimi durumda 6 ay, kimi durumda daha sonra sonuç verebiliyor. Henüz neticeyi okumak için erken olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Babacan, "Otomobil satışıları Nisan ayında yüzde 41.1 arttı. Bu rakamı nasıl yorumluyorsunuz?" sorusu üzerine ise, "Otomobil satışları bir gösterge. Ve satılan otomobillerin de maalesef yüzde 70'i ithal otomotiv. Bizim burada da asıl makro hedefler olarak baktığımızda krediye dayalı bir alış verişse daha ürkütücü. Ama halkımızın imkanları dahilinde olan bir alış veriş ise o kadar büyük bir problem yok" dedi.
"EKONOMİ POLİTİKALARIMIZI OLUŞTURURKEN NAKİT TAHSİLATA BAKACAĞIZ"
Maliye Bakanı Şimşek'in, "Gerekirse spesifik bazı önlemler alınabilir" açıklamasının ek vergiye yorumlanmasını değerlendiren Babacan şunları söyledi:
"Maliye politikası tedbirleri deyince illa vergi artışları şeklindeki tedbirler alamına gelmemeli. Kaldı ki bizim böyle bir niyetimiz, programımız yok. Yani yıl sonuna kadar herhangi bir vergi kaleminde herhangi bir artış düşünmüyoruz. Maliye politikası tedbiri deyince, maliye bakanımıızn sözlerini aldılar sanki vergi artacak seçimden sonra hazır olun gibi sundular. Böyle birşey yok. Maliye politikası tedbirleri eğer olursa bizim ağırlık olarak tasarruf yönünde olacaktır. Örneğin bu yeniden yapılandırmadan çok önemli miktarda gelir bekliyoruz. Henüz rakamını bilemiyoruz çünkü yeniden yapılandırma için müracaat eden vatandaşlarımızın ne kadarı gerçekten çıkarıp o parayı ödeyecek, ödemeyecek bilmiyoruz. Onun için ben rakam vermekten çekiniyorum. Hem gelir dairesi tarafında hem de sosyal güvenlik tarafında ne zaman ki nakit ödeme olur, hazinenin kasasına o nakit girer, ondan sonra biz bu kadar nakit tahsilat oldu diye açıklama yapacağız. Dolayısıyla biz ekonomi politikalarımızı oluştururken nihayetinde nakit tahsilata bakacağız.
"2011 yılı için yeniden yapılandırmadan gelecek gelirin ne yapılacağı elimizde çok önemli bir maliye politikası enstrümanı" diyen Babacan, ama bunun kararlarının seçim bittikten sonraki dönemde, o günün tablosuna göre hesaplanarak karar verileceğini söyledi.
Babacan enflasyonu ise, petrol fiyatlarının etkilediğini de belirtti.
"BANKALARI İYİ DENETLİYORUZ"
"BDDK Başkanından bankalara konut kredisi ile ilgili uyarı geldi. Böyle bir uyarı sert değil mi, bankaları biraz sıkıyor musunuz?" sorusuna da Babacan, "Bankaları iyi sıkıyoruz. Çünkü bankalarını sıkmayan ülkelerin ne hale geldiğini gördük. Herkes ülkeyi düşünmeli. Olaya banka banka bakmayalım" dedi.
Kredi hacmi'nin yüzde 25 artabileceğine işaret eden Babacan, bunun üzerindeki artışın riskleri büyüteceğini ifade etti.
Politikalardan geri dönüş olmadığına dikkat çeken Babacan, olursa bu tedbirlerin daha da ilerletileceğini söyledi.
Bağımsız kurullarla ilgili Babacan, zamanlar koalisyon vardı, kurullar dış baskıyla kuruldu. Bir yeni yapıyoruz. İlgili ya da ilişkili kurullar olacak. Bir Bakanla ilgili ya da ilişkili olacaklar. Kurulların bazı yetkileri alınacak" ifadelerini kullandı.
Babacan, reel faiz ile ilgili de şunlara dikkat çekti:
"Reel faiz aslında bir ülkenin risk ölçüsünün belki en güzel ifadesidir. Riskler arttıkça reel faizler artar, riskler düştükçe reel faziler düşer. Reel faizin en önemli anlamı o ülkenin risklilik göstergesidir. Türkiye'ye baktığınız zaman reel faizler şu anda tarihin en düşük seviyelerinde seyrediyor. Yüzde 0 ile yüzde 2 arasında gidip geliyor. Yalnız bu hazinenin borçlanma faizleri açısından baktığınız zaman. Sıfır faiz bir idealdir. Faizler düştükçe halk başka yatırım arayacak."
BEYAZ GAZETE