Op. Dr. Ensari: Kadının Mutluluğu Toplum Sağlığında Da Etkili Oluyor
Ankara Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi uzmanı Op. Dr. Tuğba Altun Ensari, toplumun çok önemli bir temel taşı olduğu için kadının statüsü ve kadının toplumdaki mutluluğunun, toplum sağlığında da etkili olduğunu söyledi.
Ankara Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi uzmanı Op. Dr. Tuğba Altun Ensari, toplumun çok önemli bir temel taşı olduğu için kadının statüsü ve kadının toplumdaki mutluluğunun, toplum sağlığında da etkili olduğunu söyledi.
Dr. Ensari, Ankara’nın Polatlı ilçesinde ‘Kadının Statüsü ve Sağlığı’ konulu seminer verdi. Hükümet Konağı çok amaçlı salonda, Ankara Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi uzmanı Operatör Dr. Tuğba Ensari’nin gerçekleştirdiği seminere, Kaymakam Gürsoy Osman Bilgin, eşi Hatice Bilgin, Polatlı Sosyal Hizmetler Danışmanı Hicran Ayaz ve kamuda çalışan bayan personel katıldı.
Op. Dr. Tuğba Altun Ensari ise seminerde, kadının gelir düzeyi, ekonomik olarak bağımsız olması, çalışma hayatına katılıp, katılmadığı, eğitim durumu, sağlığı ve doğurganlığının statüsünü belirlemede önemli etken olduğunu söyledi. Dr. Ensari,
“46 ülkede yapılan bir araştırmada, kadının okur yazarlık oranı yüzde 1 oranında artırılırsa, o ülkedeki çocuk ölümlerini önlemede doktor sayısının artırılmasında üç kat daha etkili olduğu görülmüş. Eğitimli kadın, kendi değerinin farkına varıp, kendi sağlığı ile ilgili karar verebiliyor. İş gücüne katıldığı için ekonomik olarak ayaklarının üzerinde durabiliyor. Ve çocuklarının eğitimdeki rolünü daha pekiştirerek önplana alabiliyor. Türkiye’de, 2010 yılında 4 milyon kadın okuma, yazma bilmiyor. 2000 yılında, genel toplumda yapılan bir araştırmada, erkeklerde okuma, yazma oranı yüzde 93 iken, kadınlarda ise yüzde 80.
Türkiye’de kadının çalışma hayatına katılması artacağına azalarak gidiyor. Çalışma hayatına katılan bir kadın hem kendi sağlığı hem de çocukları ile ilgili kararlarında özgür olabiliyor. Üretime katıldığı için bir haz alıyor ve kendi güvenini pekiştiriyor. Toplum içindeki yerini pekiştirdiği için. Türkiye’de 2009 yılı verilerine göre kadın istihdamı yüzde 22,3. Bu oran Avrupa Birliği‘nde yüzde 60. Bizim üç katımız. Dünyada her yıl 200 milyon kadın gebe kalıyor. 128 milyonu son aya kadar gelip doğumla sonuçlanabiliyor. 600 bin kadın, doğum komplikasyonlarından dolayı hayatını kaybediyor. Statüsü düzgün olan çalışan, kendi kararların kendi verebilen bir kadın doğurganlığı ile ilgili kendi kararını verebiliyor. Aile planlamasına katılabiliyor.” diye konuştu.
Kaymakamı Gürsoy Osman Bilgin, Kadın Eğitim Günleri Projesi‘nin ilk uygulamasını gerçekleştirdiklerini, ailenin temeli olan kadının eğitiminin önemli olduğunu belirtti.
Bilgin, “Kadın toplumumuz için en vazgeçilmez unsurlarımızdan bir tanesi. Ailenin temeli. Bu bakımdan özellikle Türk toplumunda kadının statüsü, aile içindeki yeri, annelik durumu, şiddet, çalışma şartlarının iyileştirilmesi, istihdamı gibi çeşitli konularda bizler hem çalışanlarımızı hem ev hanımlarımızı hem de ergenlik çağındaki kızlarımızı çeşitli konularda bilgilendireceğiz.’’ dedi.
Bilgin ayrıca, kadının sağlığı, yasal hakları, anne çocuk sağlığı, sosyal ve ekonomik statüsünü gibi konularda eğitim çalışmalarının devam edeceğini sözlerine ekledi.
Dr. Ensari, Ankara’nın Polatlı ilçesinde ‘Kadının Statüsü ve Sağlığı’ konulu seminer verdi. Hükümet Konağı çok amaçlı salonda, Ankara Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi uzmanı Operatör Dr. Tuğba Ensari’nin gerçekleştirdiği seminere, Kaymakam Gürsoy Osman Bilgin, eşi Hatice Bilgin, Polatlı Sosyal Hizmetler Danışmanı Hicran Ayaz ve kamuda çalışan bayan personel katıldı.
Op. Dr. Tuğba Altun Ensari ise seminerde, kadının gelir düzeyi, ekonomik olarak bağımsız olması, çalışma hayatına katılıp, katılmadığı, eğitim durumu, sağlığı ve doğurganlığının statüsünü belirlemede önemli etken olduğunu söyledi. Dr. Ensari,
“46 ülkede yapılan bir araştırmada, kadının okur yazarlık oranı yüzde 1 oranında artırılırsa, o ülkedeki çocuk ölümlerini önlemede doktor sayısının artırılmasında üç kat daha etkili olduğu görülmüş. Eğitimli kadın, kendi değerinin farkına varıp, kendi sağlığı ile ilgili karar verebiliyor. İş gücüne katıldığı için ekonomik olarak ayaklarının üzerinde durabiliyor. Ve çocuklarının eğitimdeki rolünü daha pekiştirerek önplana alabiliyor. Türkiye’de, 2010 yılında 4 milyon kadın okuma, yazma bilmiyor. 2000 yılında, genel toplumda yapılan bir araştırmada, erkeklerde okuma, yazma oranı yüzde 93 iken, kadınlarda ise yüzde 80.
Türkiye’de kadının çalışma hayatına katılması artacağına azalarak gidiyor. Çalışma hayatına katılan bir kadın hem kendi sağlığı hem de çocukları ile ilgili kararlarında özgür olabiliyor. Üretime katıldığı için bir haz alıyor ve kendi güvenini pekiştiriyor. Toplum içindeki yerini pekiştirdiği için. Türkiye’de 2009 yılı verilerine göre kadın istihdamı yüzde 22,3. Bu oran Avrupa Birliği‘nde yüzde 60. Bizim üç katımız. Dünyada her yıl 200 milyon kadın gebe kalıyor. 128 milyonu son aya kadar gelip doğumla sonuçlanabiliyor. 600 bin kadın, doğum komplikasyonlarından dolayı hayatını kaybediyor. Statüsü düzgün olan çalışan, kendi kararların kendi verebilen bir kadın doğurganlığı ile ilgili kendi kararını verebiliyor. Aile planlamasına katılabiliyor.” diye konuştu.
Kaymakamı Gürsoy Osman Bilgin, Kadın Eğitim Günleri Projesi‘nin ilk uygulamasını gerçekleştirdiklerini, ailenin temeli olan kadının eğitiminin önemli olduğunu belirtti.
Bilgin, “Kadın toplumumuz için en vazgeçilmez unsurlarımızdan bir tanesi. Ailenin temeli. Bu bakımdan özellikle Türk toplumunda kadının statüsü, aile içindeki yeri, annelik durumu, şiddet, çalışma şartlarının iyileştirilmesi, istihdamı gibi çeşitli konularda bizler hem çalışanlarımızı hem ev hanımlarımızı hem de ergenlik çağındaki kızlarımızı çeşitli konularda bilgilendireceğiz.’’ dedi.
Bilgin ayrıca, kadının sağlığı, yasal hakları, anne çocuk sağlığı, sosyal ve ekonomik statüsünü gibi konularda eğitim çalışmalarının devam edeceğini sözlerine ekledi.