Halkı, Partisi ve Ab Liderleri Arasında Kalan Bir Lider: Cameron
İngiltere Meclisi (Avam Kamarası) bugün tarihi bir oylamaya daha şahitlik edecek.
650 meclis üyesi bugün, ülkenin AB üyeliğine ilişkin referandum yapılıp yapılmamasını oylayacak.
Oylama sonucunun bağlayıcılığı olmamasına rağmen, İngiliz basını bunun Cameron’ın partideki otoritesi konusunda önemli bir sınav niteliği taşıdığını öne sürüyor. Ayrıca, oylamanın zamanlamasının Brüksel’de AB liderleri toplantısında bulunan Cameron’ı AB liderleri nezdinde zor durumda bırakacağı kaydediliyor.
Oylama, konuyla ilgili 100 bin imzanın toplanmasının ardından meclis gündemine gelmişti. İngiltere`de bir konuya ilişkin 100 bin veya üzerinde imza toplandığında, bu konu meclis gündemine getirilip tartışılabiliyor.
Brüksel’den partideki muhalif milletvekillerine mesaj gönderen Başbakan Cameron, oylamanın zamanlamasın ‘doğru olmadığına’ dikkat çekerek, “Bu zaman dilimi, AB’ye üyelik üzerine referanduma gidilip gidilmemesine karar verilme vakti değil; AB’nin problemlerine odaklanıp bunları çözme zamanıdır.” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı William Hague de bugün BBC Radyo4’e verdiği demeçte Cameron’ın açıklamalarına destek vererek, referandum oylaması hakkında, "Yanlış zamanda, yanlış soru" değerlendirmesinde bulundu. İngiltere’nin AB üyeliğine karşı olmasıyla bilinen Dışişleri Bakanı’nın daha önce, dış politikayı ima ederek "AB, bize ayak bağı oluyor. AB’siz daha hızlı yol alabiliriz.” şeklindeki sözleri medyaya yansımıştı.
Bugün Avam Kamarası’nda oylaması yapılacak referandumda, “İngiltere AB üyeliğinden ayrılmalı; AB anlaşması yeniden düzenlenmeli; veya AB üyeliği mevcut şartlarda devam etmeli.” şeklinde 3 seçeneğin yer alacağı belirtiliyor.
Koalisyonun küçük ortağı Liberal Demokrat Parti ve anamuhalefet İşçi Partisi’nin de referandum için olumsuz oy kullanacağını açıklamasına rağmen, 305 sandalyesi bulunan iktidar Muhafazakar Partisi’ndeki yaklaşık 100 milletvekili, Başbakan’ın AB üyeliğine ilişkin referandum yapılmasına yönelik verdiği söze sadık kalmasını istiyor.
Basındaki tartışmalara göre bugünkü oylama 3 grubu karşı karşıya getirecek. Birincisi, Başbakan Cameron ile kendi partisindeki muhalif gurubu. İkincisi meclis ile halkı karşı karşıya getirecek çünkü 100 bin üzerinde halkın imzasıyla meclis gündemine gelen bir konu hakkında ülkenin 3 ana partisi de üyelerinden referandumda olumsuz oy kullanmasını istiyor. Son olarak ise İngiltere’yi AB ile karşı karşıya getirecek. Her ne kadar bugünkü oylama AB ile ilişkileri değiştirmeyecek olsa bile AB üyelerinin İngiltere hakkındaki düşünceleri eskisi gibi olmayacak.
1973 yılından bu yana AB üyesi olan İngiltere AB’nin para birimi Euro’yu kullanmazken, AB serbest dolaşım anlaşmasına (Schengen) da üye değil. Koalisyonun büyük ortağı Muhafazakarlar AB üyeliğine yönelik hep eleştirilerde bulunmuş ve AB ile ilişkilerin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini savunmuştu. İngiltere’nin Euro’yu kullanmamasına rağmen Euro krizinin İngiltere’yi de etkilemesi AB’ye üyelik tartışmalarını tekrar alevlendirdi.
Oylama sonucunun bağlayıcılığı olmamasına rağmen, İngiliz basını bunun Cameron’ın partideki otoritesi konusunda önemli bir sınav niteliği taşıdığını öne sürüyor. Ayrıca, oylamanın zamanlamasının Brüksel’de AB liderleri toplantısında bulunan Cameron’ı AB liderleri nezdinde zor durumda bırakacağı kaydediliyor.
Oylama, konuyla ilgili 100 bin imzanın toplanmasının ardından meclis gündemine gelmişti. İngiltere`de bir konuya ilişkin 100 bin veya üzerinde imza toplandığında, bu konu meclis gündemine getirilip tartışılabiliyor.
Brüksel’den partideki muhalif milletvekillerine mesaj gönderen Başbakan Cameron, oylamanın zamanlamasın ‘doğru olmadığına’ dikkat çekerek, “Bu zaman dilimi, AB’ye üyelik üzerine referanduma gidilip gidilmemesine karar verilme vakti değil; AB’nin problemlerine odaklanıp bunları çözme zamanıdır.” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı William Hague de bugün BBC Radyo4’e verdiği demeçte Cameron’ın açıklamalarına destek vererek, referandum oylaması hakkında, "Yanlış zamanda, yanlış soru" değerlendirmesinde bulundu. İngiltere’nin AB üyeliğine karşı olmasıyla bilinen Dışişleri Bakanı’nın daha önce, dış politikayı ima ederek "AB, bize ayak bağı oluyor. AB’siz daha hızlı yol alabiliriz.” şeklindeki sözleri medyaya yansımıştı.
Bugün Avam Kamarası’nda oylaması yapılacak referandumda, “İngiltere AB üyeliğinden ayrılmalı; AB anlaşması yeniden düzenlenmeli; veya AB üyeliği mevcut şartlarda devam etmeli.” şeklinde 3 seçeneğin yer alacağı belirtiliyor.
Koalisyonun küçük ortağı Liberal Demokrat Parti ve anamuhalefet İşçi Partisi’nin de referandum için olumsuz oy kullanacağını açıklamasına rağmen, 305 sandalyesi bulunan iktidar Muhafazakar Partisi’ndeki yaklaşık 100 milletvekili, Başbakan’ın AB üyeliğine ilişkin referandum yapılmasına yönelik verdiği söze sadık kalmasını istiyor.
Basındaki tartışmalara göre bugünkü oylama 3 grubu karşı karşıya getirecek. Birincisi, Başbakan Cameron ile kendi partisindeki muhalif gurubu. İkincisi meclis ile halkı karşı karşıya getirecek çünkü 100 bin üzerinde halkın imzasıyla meclis gündemine gelen bir konu hakkında ülkenin 3 ana partisi de üyelerinden referandumda olumsuz oy kullanmasını istiyor. Son olarak ise İngiltere’yi AB ile karşı karşıya getirecek. Her ne kadar bugünkü oylama AB ile ilişkileri değiştirmeyecek olsa bile AB üyelerinin İngiltere hakkındaki düşünceleri eskisi gibi olmayacak.
1973 yılından bu yana AB üyesi olan İngiltere AB’nin para birimi Euro’yu kullanmazken, AB serbest dolaşım anlaşmasına (Schengen) da üye değil. Koalisyonun büyük ortağı Muhafazakarlar AB üyeliğine yönelik hep eleştirilerde bulunmuş ve AB ile ilişkilerin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini savunmuştu. İngiltere’nin Euro’yu kullanmamasına rağmen Euro krizinin İngiltere’yi de etkilemesi AB’ye üyelik tartışmalarını tekrar alevlendirdi.