'Vekilimi Seçmek İstiyorum Derneği' Gaziantep'te
Vekilimi Kendim Seçmek İstiyorum Derneği Başkanı ve Başkan Yardımcısı, Sivil Toplum Örgütleri ile görüşmek üzere Gaziantep'e geldi.
Dernek Başkanı Mahmut Cevheri yaptığı açıklamada, tarihsel başarıları olan bu ülkenin, hak ettiği yaşam koşullarına ve demokrasi bilincine ulaşması için, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne halkın gerçek iradesinin yansıması gerektiğini ifade ederek, "Gerçek demokrasilerde iyi liderlerin veya iyi yöneticilerden çok, kurumsallaşmış bir demokrasi bilincinin meclise yansıması ile ülke idaresinin ahlaki ve insani boyutları sağlanmış olacağına inanıyoruz. Yaşam koşulları iyi olmayan bir ülkede yaşıyoruz ve bunun
bir nedeni olmalı? Bu neden, kesinlikle değerlerine bağlı ve sağduyulu insanımızda değildir. Biz diyoruz ki iyi veya kötü yaşam koşullarını belirleyen insanlar değil, 'Ülke idaresi'nin ta kendisidir. Biz 'İnsanlarda problem yoktur' ülke idaresinde problem vardır iddiasındayız. Neden?
Çünkü, tüm çocuklar 5-6 yaşına gelene kadar hepsi masum, günahsız ve melek gibidir. Büyüdükçe sorunlar çıkıyor ve suçlar artıyorsa, ülke idaresinin geçmişten düzgün olmayan yaşam koşulları nedeniyle olmaktadır. Eğer insanlar problemli hale geliyorsa ülke idaresinin kural ve kaidelerinin eksikliği bunun sebebidir. Düşünün, ikiz çocuğunuz olduğunu varsayalım ve birini, idaresi anti demokratik olan üçüncü bir dünya ülkesinde, diğerini tam demokratik ve gelişmiş bir ülkede büyütelim. Bu çocuklar büyüdüğünde,
ülke idaresinin onlara sağladığı yaşam koşullarına göre ahlaki ve insani duruş sergileyeceklerdir" dedi.
Ülke idaresinde problem olduğunu ve insanlara iyi yaşam koşullarının sunulması için idare yapısının değişmesi gerektiğini savunan Cevheri, "Demokratik ülkeler, halkın meclisi ile yönetilir. Ülkemiz de ise halkın meclisi yerine siyasi parti liderlerinin meclisi vardır. Ülkemi, vatanımı, halkımı bütün doğal zenginliklerimi yönetecek ve geleceğe hazırlayacak milletin vekillerini, halk değil maalesef liderler seçmektedir. Liderlerin işaretiyle el kaldırıp indiren vekiller, halka karşı nasıl sorumlu
olabilirler ki. Halka değil lidere karşı sorumlu olan vekillerden oluşan bir meclis, bizi nasıl yönetebilir ve nasıl geleceğe taşıyabilir. Ülkeyi idare eden TBMM demokratik hale gelmesi için halkın kendi vekilini kendisi seçmesi ile mümkün olabilir. Halkın meclisini yine halk seçsin diyoruz" diye konuştu.
En büyük zenginliğin akıl olduğuna işaret eden Cevheri, "Şu anki yönetim ve meclis anlayışı ile akıllara müsaade edilmemiştir ve düşünün ki en büyük hazinemiz kapatılmıştır. Oysa insanları diğer canlılardan farklı kılan akıldır, konuşabilmektir fikir beyan etmektir. Ama maalesef buna müsaade edilmeyen bir idare var ve bu idare mekanizmasında insanca yaşamak asla mümkün değildir" şeklinde konuştu.
Eğitimin aileden başlamadığını ve eğitimi insana veren o ülkenin yönetim anlayışı ile kanun ve kurallar çerçevesinde olduğunu hatırlatan Cevheri, "Aile eğitiminin temeli bu kurallar çerçevesinde şekillenir. Ülke idaremiz demokratik olmadığı için bu kurallar değişmeden, Tam Demokrasi oluşmadan ve halk Kendi Vekilini Seçmeden gerçek bir eğitim anlayışı da olamaz. Bir ülkenin en güçlü dayanağı, ülkesindeki kaide ve kurallardan alabileceği ahlaki ve demokratik bir eğitim sistemidir. Eğitimin aileden başladığı
bilinir, oysaki aileler ancak ülke idaresinin kural kaidelerinden aldığını verebilir. Dolayısıyla eğitimin başladığı yer aile gibi gözükse de aslında ülke idaresinin size verdiği değerler ile belirlediği yaşam koşullarıdır" dedi.
Tercihli oy sistemine de değinen Cevheri sözlerini şöyle tamamladı:
"Halk adına halk için hak olanı söylüyoruz! Halkın kendi vekilini kendisi seçmesi gerekir. Tercihli oy sistemi ile tam demokrasi istiyoruz. Siyasi parti yasalarının değişmesini ve baraj uygulamasının kalkmasını istiyoruz"
Vekilimi Kendim Seçmek İstiyorum Derneği Başkan yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Şahin Toprak ise Gaziantep'e geliş amaçlarını anlatarak, "Gaziantep'te fikirlerimiz ve anlatmak istediğimiz bütün konuları buradaki STK'lar ile paylaşmak istedik. Burada bize yardımcı olan Gaziantepli köşe yazarı Sabriye Güler'e teşekkür ediyoruz" dedi.
(HD-HE-Y)
bir nedeni olmalı? Bu neden, kesinlikle değerlerine bağlı ve sağduyulu insanımızda değildir. Biz diyoruz ki iyi veya kötü yaşam koşullarını belirleyen insanlar değil, 'Ülke idaresi'nin ta kendisidir. Biz 'İnsanlarda problem yoktur' ülke idaresinde problem vardır iddiasındayız. Neden?
Çünkü, tüm çocuklar 5-6 yaşına gelene kadar hepsi masum, günahsız ve melek gibidir. Büyüdükçe sorunlar çıkıyor ve suçlar artıyorsa, ülke idaresinin geçmişten düzgün olmayan yaşam koşulları nedeniyle olmaktadır. Eğer insanlar problemli hale geliyorsa ülke idaresinin kural ve kaidelerinin eksikliği bunun sebebidir. Düşünün, ikiz çocuğunuz olduğunu varsayalım ve birini, idaresi anti demokratik olan üçüncü bir dünya ülkesinde, diğerini tam demokratik ve gelişmiş bir ülkede büyütelim. Bu çocuklar büyüdüğünde,
ülke idaresinin onlara sağladığı yaşam koşullarına göre ahlaki ve insani duruş sergileyeceklerdir" dedi.
Ülke idaresinde problem olduğunu ve insanlara iyi yaşam koşullarının sunulması için idare yapısının değişmesi gerektiğini savunan Cevheri, "Demokratik ülkeler, halkın meclisi ile yönetilir. Ülkemiz de ise halkın meclisi yerine siyasi parti liderlerinin meclisi vardır. Ülkemi, vatanımı, halkımı bütün doğal zenginliklerimi yönetecek ve geleceğe hazırlayacak milletin vekillerini, halk değil maalesef liderler seçmektedir. Liderlerin işaretiyle el kaldırıp indiren vekiller, halka karşı nasıl sorumlu
olabilirler ki. Halka değil lidere karşı sorumlu olan vekillerden oluşan bir meclis, bizi nasıl yönetebilir ve nasıl geleceğe taşıyabilir. Ülkeyi idare eden TBMM demokratik hale gelmesi için halkın kendi vekilini kendisi seçmesi ile mümkün olabilir. Halkın meclisini yine halk seçsin diyoruz" diye konuştu.
En büyük zenginliğin akıl olduğuna işaret eden Cevheri, "Şu anki yönetim ve meclis anlayışı ile akıllara müsaade edilmemiştir ve düşünün ki en büyük hazinemiz kapatılmıştır. Oysa insanları diğer canlılardan farklı kılan akıldır, konuşabilmektir fikir beyan etmektir. Ama maalesef buna müsaade edilmeyen bir idare var ve bu idare mekanizmasında insanca yaşamak asla mümkün değildir" şeklinde konuştu.
Eğitimin aileden başlamadığını ve eğitimi insana veren o ülkenin yönetim anlayışı ile kanun ve kurallar çerçevesinde olduğunu hatırlatan Cevheri, "Aile eğitiminin temeli bu kurallar çerçevesinde şekillenir. Ülke idaremiz demokratik olmadığı için bu kurallar değişmeden, Tam Demokrasi oluşmadan ve halk Kendi Vekilini Seçmeden gerçek bir eğitim anlayışı da olamaz. Bir ülkenin en güçlü dayanağı, ülkesindeki kaide ve kurallardan alabileceği ahlaki ve demokratik bir eğitim sistemidir. Eğitimin aileden başladığı
bilinir, oysaki aileler ancak ülke idaresinin kural kaidelerinden aldığını verebilir. Dolayısıyla eğitimin başladığı yer aile gibi gözükse de aslında ülke idaresinin size verdiği değerler ile belirlediği yaşam koşullarıdır" dedi.
Tercihli oy sistemine de değinen Cevheri sözlerini şöyle tamamladı:
"Halk adına halk için hak olanı söylüyoruz! Halkın kendi vekilini kendisi seçmesi gerekir. Tercihli oy sistemi ile tam demokrasi istiyoruz. Siyasi parti yasalarının değişmesini ve baraj uygulamasının kalkmasını istiyoruz"
Vekilimi Kendim Seçmek İstiyorum Derneği Başkan yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Şahin Toprak ise Gaziantep'e geliş amaçlarını anlatarak, "Gaziantep'te fikirlerimiz ve anlatmak istediğimiz bütün konuları buradaki STK'lar ile paylaşmak istedik. Burada bize yardımcı olan Gaziantepli köşe yazarı Sabriye Güler'e teşekkür ediyoruz" dedi.
(HD-HE-Y)