Başbağlar katliamı unutulmadı

Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde teröristler tarafından katledilen 33 kişi için anma etkinliği düzenlendi.

Başbağlar katliamı unutulmadı
Erzincan'a 225 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyünde yapılan anma etkinliğine, Devlet Bakanı Faruk Çelik, Erzincan Valisi Abdulkadir Demir, Erzincan Belediye Başkan Vekili Osman Terzioğlu, İl Emniyet Müdürü Süleyman Oğuz, İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Mehmet Artar, Kemaliye Kaymakamı Metin Yılmaz ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Devlet Bakanı Faruk Çelik etkinlikte yaptığı konuşmada, Başbağlar'da yaşanan katliamın, milletin ortak acısı olduğunu ifade etti.

Çelik, 17 yıl önce, Başbağlar'da milletin bağrına ateş düşürüldüğünü ifade ederek, şöyle dedi:

''Bugün yaşadığımız acıyı anlatmaya kelimeler yetersiz, cümleler kifayetsiz kalıyor. Başbağlar, dillerin tutulduğu, boğazımıza düğümlendiği yerdir. Başbağlar, milletimizin ortak acısının ortak mateminin adıdır. Başbağlar denildiği zaman Türkiye'nin dört bir yanında boyunlar bükülmekte, gözyaşları akmakta, yürekler sızlamaktadır. Tam 17 yıl önce kalbimize bir hançer saplandı. Değil 17 yıl, yüzlerce yıl geçse de bu acıyı, bu acıyı bize yaşatanları, asla ve asla unutmayacağız. Bugünü andıkça birbirimizin elini daha sıkı tutacak, birbirimize daha sıkı sarılacağız. Bu vesileyle 5 Temmuz 1993'teki hain saldırıda hayatını kaybeden 33 vatandaşımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyorum.''

3 gün önce yine ortak bir acıyı paylaşmak ve orada katledilen 37 vatandaşı anmak için Sivas'ta olduklarını anımsatan Bakan Çelik, bu katliamların arka arkaya meydana gelmesinin çok anlamlı ve manidar olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

''Her iki olay da aynı kanlı ellerin ürünü, aynı senaryonun iki farklı sahnesidir. Yakın geçmişimizde çok gördük. 1 mayıs 1977, 1978'de Maraş'ta, 1980'de Çorum'da aynı karanlık odaklar sahnedeydi. Bu olayların amacı, açık ve net şekilde ortadadır. Farklılıklarımızı istismar etmek suretiyle, toplumumuzun uzuvları arasında nifak tohumları ekmek ve bu suretle bir çatışma ortamı yaratmak amaçlanmıştır. Anadolu'yu Anadolu yapan değer ve çeşitlilikler, parçalanmak, birbirine düşürülmek istenmektedir. Allah'a çok şükür ki, milletimiz bu kanlı senaryoların parçası olmamıştır. Çünkü bizim milletimiz tarih boyunca her senaryoyu görmüş, her acıyı yaşayarak tecrübe etmiş bir millettir.''

''SAFLARIMIZI SIK TUTACAĞIZ''
Yaşanılan olay ve acıların milleti birbirinden uzaklaştırmamış, aksine daha da kaynaştırdığını vurgulayan Çelik, şunları söyledi:

''Çünkü biz aynı derenin balığı, aynı bağın üzümü, aynı ağacın meyveleriyiz. Çünkü biz, aynı geçmişin çocukları, aynı geleceğin kurucularıyız. Aynı coğrafyada yaşıyoruz. Bizi bu coğrafya da görmek istemeyenler, geçmişte tüm güçleriyle üzerimize geldiler. Ama bizi vatanımızdan, Anadolu'dan koparamadılar. Bizi er meydanında mağlup edemeyenler, bizi biz yapan duygularımızı koparmak için her türlü ayak oyununu oynadılar, oynamaya devam ediyorlar. Çünkü onlar da biliyorlar ki, gücümüz birliğimizden, kardeşliğimizden gelmektedir. Onun için daima saflarımızı sık tutacağız. Geçmişten dersler çıkararak, geleceğe emin adımlarla yürüyeceğiz.''

''KARANLIK ODAKLAR PES EDECEK''

Bakan Çelik, başkalarına istismar alanları bırakmamak için bu ülkenin tüm uzuvlarının el ele vereceğini kaydederek sözlerini şöyle tamamladı:

''Hep birlikte çaba sarf edeceğiz. Çocuklarımıza nefreti değil, daime sevgiyi, kardeşliği, barışı, hoşgörüyü, birlik ve beraberliği öğreteceğiz. Karanlık odaklar pes edecek. Ama biz millet olarak pes etmeyeceğiz. Birlik ve beraberliğimizden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Bu topraklar, daima sevginin ve hoşgörünün yüceldiği topraklar olmuştur. Kardeşlik karşısında kalleşlik, sevgi tohumları karşısında nifak tohumları, birlik karşısında ayrılık, bu topraklarda yer bulamayacak, bu milletin nezdinde itibar görmeyecektir. İşte bu yüzden Başbağlar daima kahpeliğe, kalleşliğe ve şer odaklarına karşı milletimizin dik duruşunun sembolü olarak tarihteki yerini almıştır. Başbağlar asla karalar bağlamadı, bağlamayacak. Başbağlar metanetini korudu, koruyacak.''

Vali Abdulkadir Demir de 17 yıl önce Başbağlar katliamında 33 masum ve savunmasız vatandaşın şehit edildiğini belirterek, ''Sırtlanları bile utandıracak bu vahşeti işleyenleri 'insan' diye nitelemek insanlık alemine hakarettir. Kendi halinde, savunmasız, günahsız, belki de dünyada olup bitenden habersiz, çifti, çubuğu ile uğraşan, kıt kanaat çoluk çocuğunun geçimini sağlamaya çalışan bu insanlar, hangi suçları, hangi günahları sebebiyle öldürüldüler?'' dedi.

Vali Demir'in konuşması sırasında, kürsü önünde bulunan bir grup çocuk da, ''Şehitler ölmez, vatan bölünmez'', ''Başbağlar bizimdir, bizim kalacak'' şeklinde slogan attı.

Törenin ardından, 33 vatandaşın katledildiği alanda yapılan şehitlik ziyaret edildi ve dua okundu.

Bu arada, törende geniş güvenlik önlemleri alındı. Güvenlik önlemleri kapsamında 2 kobra helikopteri de tören boyunca bölge üzerinde uçuş yaptı.

AA