Yağışlar Çorum'daki Toprak Sanayicilerini Olumsuz Etkiledi

Çorum'un ekonomisinin lokomotifi olan toprak sanayii sektöründe üretim istenilen düzeyde gerçekleşmedi. Bunda temmuz ayındaki yağışlar etkili oldu.

2010 yılı sezonuna yüzde 20 kapasite artışı ile giren sektör, yağışlardan olumsuz etkilendi. Yağışlar nedeniyle üretimde yer yer aksamalar yaşandı. 54 firmanın faaliyet gösterdiği, 3 bin 600 kişinin istihdam edildiği sektörde umutlar ramazan ayı sonrasına kaldı.
Çorum Toprak Sanayicileri Kooperatifi Başkanı Çetin Başaranhıncal, "Yağışlar kiremit tuğla üreticisini olumsuz yönde etkiliyor. Sezonun en verimli döneminde de ramazanı idrak edeceğiz. Bu ayda da üretim düşüyor. Ramazanın bitiminden sonra hava koşulları ne kadar elverirse tesislerimiz o ölçüde üretim gerçekleştirecek" dedi.
Başaranhıncal, toprak sanayii sektörünün hammadde sorununun halen çözülemediğini ifade ederek, "Değişen mevzuatlara ayak uydurmamız mümkün değil. Hammadde sorunu devam ediyor. Kalite korunamıyor, bu da Çorumlu toprak sanayicilerin pazar kaybına neden oluyor" diye konuştu.
Bir dizi temaslarda bulunmak üzere haziran ayında Çorum'a gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de sunduğu Çorum'un sorunları ile ilgili dosyada yer alan "Toprak sanayiinin sorunları" hakkında bilgiler veren Başaranhıncal, "Çorum'un lokomotif sektörü olan toprak sanayiinde faaliyet gösteren ve odamız (TSO) kapasite raporlarına göre geçerlilik süreleri devam eden 54 firmada yaklaşık 3 bin 600 kişi istihdam edilmektedir. Üretim alanında faaliyet gösteren firmalar tarafından istihdam edilen toplam kişi sayısı
15 bin olarak değerlendirildiğinde, toprak sanayicileri tarafından istihdam edilen kişi sayısı toplamın yüzde 24'ü gibi önemli bir hacme sahiptir. Toprak sanayiinin hammadde temini sorununun çözülmesi, kiremit ve tuğla hammaddesi 2005 yılından itibaren 1B grubu maden sayılmakta ve bu tarihten itibaren hammadde ruhsat işlemleri 'Maden Dairesi'nde yapılmaktadır. Bununla birlikte maden ruhsat işlemleri 9-12 ay gibi bir zaman zarfında sonuçlanmaktadır. Sürekli üretim yapan bir sektör için bu süreç uzun bir
süredir. Diğer bir sorun ise maden ruhsat arama ve işletme harçlarının yüksekliği olup, makul seviyelere düşürülmelidir" dedi.
Yapı ruhsatlarının verilmesi aşamasında maliyenin inşaat malzemelerinin faturalandırılmasını istemensin üreticilerin yararına olacağın dile getiren Başaranhıncal, uygulamanın bazı belediyeler tarafından illerde şart koşulduğunu, haksız rekabetin de önlenebilmesi açısından uygulamanın Türkiye geneline yayılması gerektiğine dikkat çekti.
Özellikle sahil yörelerinde terasa yönelik tercih ısı izolasyonu konusunda enerji kaybı anlamına geldiğini dile getiren Başaranhıncal, "Enerji tasarrufu için teras yerine çatı yapma zorunluluğu getirilmelidir. Uygulamaya konulan Yangın Yönetmeliği'ne göre çatılarda yanıcı malzemelerin kullanılması yasaklanmıştır. Bunun için kiremit çatı malzemesinin kullanımını teşvik edilmesi sağlanmalıdır. İnşat malzemelerine uygulanan yüzde 18 KDV oranı yüksek olduğundan dolayı kayıtdışı işlemler tercih edilmektedir.
Bu da haksız rekabete yol açmaktadır. Böyle bir düzenlemeyle kayıt dışılık azalacağından devletimizin vergi kayıplarının aksine vergi geliri artış gösterecektir. Sektörde sezonluk çalışan işçiler sezon sonunda işsizlik yardımından yararlanamamakta, sözleşmeleri sona ermeyip askıya alınmaktadır. Oysaki yılın 5-7 ayı işsiz olan bu çalışanları bu yardımdan istifade ettirmek gerekmektedir" şeklinde konuştu.