Seyfi Oktay'ın müdahale ettiği davalar yeniden görüşülmeli

Ergenekon'da gözaltına alınan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın müdahale ettiği davalar yargının gündeminde. Ergenekon'da gözaltına alınan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay...

 

Ergenekon ' da gözaltına alınan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ' ın müdahale ettiği davalar yargının gündeminde .

Ergenekon ' da gözaltına alınan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ' ın müdahale ettiği davalar yargının gündeminde . Ticaretten cinayete , uyuşturucudan yasa dışı örgüt davalarına kadar pek çok dosya yeniden açılabilir . Hukukçular , mahkeme kararıyla dinlenen Seyfi Oktay ve diğer zanlıların telefon görüşmelerinin delil niteliği taşıdığına dikkat çekiyor . Bu nedenle adı geçen davalara taraf olan vatandaşların itiraz ve temyiz haklarının doğduğu belirtiliyor . ' Reddihakim ' talebinden ' yargılamanın yenilenmesine ' kadar birçok hukuki yola başvurulabileceği vurgulanıyor . Hukukçulara göre , telkin ve tavsiye ile işlem yapanlar ve yaptıranlar hakkında suç duyurusunda bulunulabilir , tazminat davası açılabilir .
Yeni sorgulamalarla çok önemli delillerin ortaya çıktığını belirten Boğaziçi Avukatlar Derneği Başkanı Bilal Çalışır , " Davalarda taraflar yargılamanın iadesine başvurabilirler . Burada konuşmalarda hangi davalara müdahale olmuşsa davaların tarafları yargılamanın iadesi konusunda başvuru yapabilirler ve iadesini talep edebilirler . " diye konuştu . Avukatların yargıya baskı yapıldığını ve kararların bu baskı altında alındığını ifade edebileceğini anlatan Çalışır , sözlerini şöyle sürdürdü : " Telefon görüşmeleri ile davalara baskı yapıldığı ve baskı altında karar verildiğine dair bir delil ortaya çıkmıştır . Davaların yeniden görülmesi baskıdan uzak , hukuka aykırı müdahalelerden uzak bir şekilde yeniden görülmesini talep edecekler . Burada her şeyden önemli bir nokta ortaya çıktı . " Telefon konuşmalarının yeni delil olarak kabul edilebileceğini ve tarafların isterse hukuki süreci yeniden canlandırabileceğini aktaran Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay ise " Bunlar yeni bir delil olarak değerlendirilerek tekrar başvuru yapılabilir . Ben bu davaların birinde avukat olsaydım kişi salıverilmiş ise bu konuşmaları delil olarak göstererek kişinin tekrar tutukluluk tedbirine başvurabilirdim . " ifadelerini kullandı .
Eski bakanın eylemi ile verilen hükümler arasında nedensellik bağı varsa o zaman bazı hakların doğabileceğini belirten Ceza Hukukçusu Prof . Dr . Bahri Öztürk de " Önce hüküm ve telefon konuşmaları arasında bir nedensellik bağı oluşturulmalı . Bu ispatlanabilirse ilgili kişilere bazı haklar doğar . " dedi . Eski bakanın müdahalesinin hükmü değiştirmiş olabileceğine dikkat çeken Öztürk , mutlaka müdahaleyle hüküm arasındaki bağın bulunması gerektiğine vurgu yaptı . Denge Hukuki ve Bilimsel Araştırmalar Derneği Başkanı Yahya Tunç , " Temyiz aşamasında bir dava için yeni bir dilekçe verilebilir . Kararı çıkmış dosyalar içinde yargılanmanın yenilenmesi gerekçesi yapılabilir . " diyerek izlenebilecek yola dikkat çekti .

AVUKAT CÜNEYT TORAMAN ( İSTANBUL BAROSU AVUKATI )
Ortaya çıkanlar aysbergin görünen yüzü
Yargılamaya müdahalenin asıl sebebi , politik kadrolaşma ve atamalardır . Ortaya çıkan bilgiler , aysbergin sadece görünen yüzü . Yargıya müdahale çok daha ileri boyutlarda . Bu olayı kişiselleştirmek ve birkaç kişiyle sınırlamak yanlış . Objektif hiçbir kritere sahip olmadan yapılan atamaların varacağı son durak burası . Bu olaydan ders çıkarmadığımız takdirde bu ihlaller , müdahaleler , ahbap-çavuş ilişkisi artarak devam edecek . Bu son olay , HSYK ile ilgili anayasa değişikliğinin ne kadar gerekli ve acil olduğunu ortaya koydu . Resmi tutanaklara yansıyan davaların karşı tarafı , " reddihâkim " talebinden " yargılamanın yenilenmesine " varıncaya kadar birçok hukuki yola başvurabilir .

HALİL DOĞAN ( DEMOKRAT HUKUKÇULAR DERNEĞİ BAŞKANI )
Seyfi Oktay ' ın yaptıkları suçtur
Bir kişinin davalara müdahale ederek hâkime etki ederek dava sonucunda verilecek kararın tersine bir karar vermesi suçtur . Kişinin adalet bakanı olması ona bu yetkiyi vermez . Eğer bu müdahalenin varlığı ispat edilirse davanın aleyhine biten tarafı iade-i muhakeme isteme hakkı vardır . İade-i muhakeme için bu iddiaların davada ispat edilmesi gerekmektedir . Bu dava karara bağlanır ve karar kesinleşirse , kişiler kaybettikleri davalar için iade-i muhakeme isteğinde bulunabilirler . Kaybettiğim davanın avukatı olarak iade-i muhakeme yoluna gider ve ayrıca tazminat davası açardım . Belki davanın konusu ortadan kaybolmuş , belki karşı taraf kalmamış olabilir . Dolayısıyla haksız yere elimden alınmış hakkıma ulaşma imkanı kalmamış olabilir .
Oktay ' ın kadroları solculara müspet ülkücülere menfi kararlar verdi
Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ' ın yargıdaki atama ve davalara müdahil olduğunun ortaya çıkması toplumun değişik kesimlerinin tepkisini çekti . Dev-Yol davasında sanıklara verilen ağırlaştırılmış hapis cezalarının Oktay ' ın müdahalesi ile Yargıtay tarafından bozulduğu iddiası , benzer davalarda yargılanarak ceza alan darbe mağduru ülkücüler tarafından şaşkınlıkla karşılandı . Avukat Hasan İlter , 12 Eylül 1980 darbesinin ardından solculara az ceza verildiği kanaatinin yeni bilgilerle teyit edildiğini dile getiriyor . Avukat İlter , " Yüksek yargıya Oktay tarafından doldurulan kişiler , o gün solcular hakkında müspet ; ülkücüler hakkında ise menfi kararlar vermişlerdir . " dedi .
Ülkücü Gençlik davasından yargılanarak 13 yıl hapis yatan Taylan Çoklar ise " Bugün Seyfi Oktay ' ın Dev-Yol davası sanıklarına uyguladığı muamelenin aynısı , darbenin ardından solcular hakkında Yargıtay ' da alınan kararlarda uygulandı . " şeklinde konuştu . Yıllardır ülkücülere verilen cezalarda haksızlık yapıldığını gündeme getirdiklerini söyleyen Taylan Çoklar , solcularla eşit şekilde ceza verilmediğini anlattıklarında sözlerinin bile dinlenmediğini hatırlattı . Çoklar , " Benden daha fazla suç işleyen solcular hakkında Yargıtay ' a giden kararlar sürekli beraatla sonuçlanıyordu . Bizler ise uzun yıllar hapis yatmaya devam ettik . Solcular hakkında açılan en bilindik dava , Dev-Yol davasıydı . Sanıklar hakkında verilen müebbet hapis cezası da garip bir şekilde Yargıtay tarafından bozuldu . " diye konuştu . " Seyfi Oktay ' ın Dev-Yol davası sanıklarına uyguladığı muamelenin aynısı , darbenin ardından solcular hakkında Yargıtay ' da alınan kararlarda uygulandı . " diyen Çoklar , bu davalara ilişkin verilen kararların birçoğunda şaibe olduğunu savundu .
12 Eylül darbesinden önce işlediği suçların cezasını , Nisan 2010 ' da bitiren Kemalettin Koca da solculara verilen cezalarda çeşitli usulsüzlüklerin yaşandığını düşünüyor . Solcuların birçok mahkemede kendilerinden hafif cezaya çarptırılarak çıkmasının bir talihsizlik olduğunu nitelendiren Koca , " Yasalar adil bir yargılama yapmadı , cezalar eşit bir şekilde verilmedi . Biz hâlâ yargılanıyoruz . Bizlerle aynı suçu işleyen hiçbir solcunun davası bugüne kalmadı . " ifadelerini kullandı . Avukat Ercan Yılmaz da Adalet Bakanlığı görevini 1991-1994 döneminde yapan Seyfi Oktay ' ın bugün de yüksek yargıda nüfuzunu koruduğuna dikkat çekti . Oktay ' ın yüksek yargıdaki sözünün , mevcut Adalet Bakanı ' ndan daha fazla geçtiğini söyledi . SELÇUK KAPUCİ İSTANBUL
CHP ' li vekil itiraf etti : Ben de Seyfi Bey ' den ricada bulundum
İzmir Milletvekili Abdürrezzak Erten , eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ' dan , Şanlıurfa Cumhuriyet Savcısı Serdar Gür ' ün tayini için ricada bulunduğunu itiraf etti . Erten , " Ben bir İzmir milletvekiliyim . Dolayısıyla bürokrat olsun , normal vatandaş olsun talepleri olduğunda bana gelirler . Bu doğaldır . Hatırlayabildiğim kadarıyla bu arkadaşımızın ailesiyle ilgili bir konuydu . İstanbul ' a tayin için bana geldi , ben de Seyfi Bey ' e ilettim . " dedi . Oktay ile tanışıklığının birlikte Ankara milletvekili adayı olduğu dönemden başladığını anlatan Erten , " O dönemde kendisi milletvekili oldu , ben seçilemedim . Bu talep bana geldiğinde Seyfi Bey ' i aradım . ' Sayın Bakanım , böyle bir durum var . Urfa ' dan bir cumhuriyet savcısının talebi var . Tayinini yapabilir miyiz? ' dedim . Kadir Bey ' den mi bilmem neden ricada bulunacağını söyledi . Hepsi bu . İnsanlar , çok doğaldır ki herhangi bir işi olduğunda milletvekillerinden talepte bulunur . " şeklinde konuştu . CHP Milletvekili Abdürrezzak Erten , Seyfi Oktay ' dan ricada bulunma sebebini ise şöyle açıkladı : " Nihayetinde bu kişi adalet bakanlığı yapmış . Ben Seyfi Bey ' den şunu rica etmiştim : ' Acaba bunu yapabilir miyiz? ' Herkes çok iyi biliyor ki bakanlık yapmış birinin etkinliği devam eder . Kalıntıları vardır , ricası keskindir . Bu düşünceyle kendisine gittim . " Ergenekon soruşturması kapsamında görüşmeleri teknik takibe alınan şüpheli Seyfi Oktay ' ın , CHP İzmir Milletvekili Abdürrezzak Erten ' in tayin ricası için de devreye girdiği ortaya çıkmıştı . Erten ' in tayin isteğini alan eski adalet bakanlarından Oktay ' ın , Şanlıurfa Cumhuriyet Savcısı Serdar Gür ' ün şahsi bilgilerini HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek ' e ilettiği kayıtlarda yer aldı . ALİ RIZA KARASU İZMİR
İşçi Partili Cengiz , güz kararnamesine müdahil olmuş
Üç yıllık Ergenekon soruşturması ve davası sürecinde , hâkim ve savcılara yönelik baskılar diğer davalarla kıyaslanamayacak kadar yoğun yaşandı . İlk önce Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz TSK , HSYK ve Adalet Bakanlığı ' na şikâyet edildi . Dava ilerledikçe baskıların boyutu da değişti . Duruşmalar sırasında , mahkeme heyetine ve savcılara açık açık ' Suikasta uğrayacaksınız ' tehditleri savruldu . Bunların yanı sıra perde arkasında sürdürülen faaliyetler de 1 Haziran 2010 tarihli Ergenekon operasyonundan sonra ortaya çıktı . Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ' ın HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek ' le diyalogları ve hâkim-savcı atamalarını yönlendirdiği iddiaları telefon görüşmelerine yansıdı . Ergenekon davası ile ilgili somut bir örnek de ' yargıyı etkileme girişimleri ' bulunanlara yönelik operasyon sonucu tutuklanan İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Mehmet Cengiz ' in bir telefon konuşmasında açık açık dile getiriliyor . Mehmet Cengiz , 8 . 10 . 2009 tarihli telefon görüşmesinde H . B . isimli kişiye " Güz kararnamesini " görüşmek için Ankara ' ya gittiğini söylüyor . BÜŞRA ERDAL İSTANBUL


Zaman